Yeni Ev-Bölüm Üç: ‘Baş başa İkinci Gün’

(T) Evet baba…Dikkat ederim baba.. Tamam baba..

Babası yaklaşık yarım saattir evle ilgili tüm detayları soruyordu Tunç’a telefonda. Gittikleri tatilin henüz ikinci günü idi ama şimdiden 5 kere aramış sürekli kontrol etmişti. Sadece onun araması da yetmemişti Mine de Özgeyi arayıp aynı şekilde tek tek her şeyi tembihlemişti. “Ocağın altını kontrol edin ..kapıyı kilitleyin uyuyun ..dışarı çıkarsanız ikinizde salonun ışığını açık bırakın” bitmek bilmeyen bir nasihatler dizisinin ortasında bulmuşlardı kendilerini. Onlar evdeyken daha az müdahale ediyorlardı hayatlarına bundan emindi. “Ebeveynler ve onların içgüdüsel telaşları” diye geçirdi içinden.

Geçen yaşananlar ve beraber uyudukları an hala aklındaydı üzerine pek konuşmamışlardı ve açıkçası bu daha hoştu. Evde sadece ikisi varken sanki uzun yıllardır birbirlerini tanıyan ve aynı evi paylaşan sevgili gibilerdi. Beraber vakit geçirip ucuz Türk dizileri izliyorlar birbirlerine Twitter’da gördükleri komik kedi videolarını gösteriyorlardı . Her şey çok hoştu her ne kadar Tunç hala gözünü Özge’nin vücudundan alamasa da hatta her saniye onla sevişmek istese de aceleci olmamalıydı ve her şeyi oluruna bırakıp Özge’nin mutlu olacağı şekilde olmalıydı .Ama Tunç’un kafasını karıştıran hala bazı şeyler vardı. İlk yakınlaştıklarından sonra neden bir hafta boyunca onunla sohbeti kesmişti ve soğuk davranmıştı. Ya da Tunç mu ona istemeyerek soğuk davranmıştı. “Zamanı gelince konuşulur şu an mutluluğuna odaklan aptal herif” diye geçirdi içinden. Öyle de olmalıydı normalde kendini hayal bile edmeyeceği bir güzellikte bir

kadınla yakınlaşma fırsatı bulmuştu bazı etik sorunlar vardı “Üvey kardeşim olması gibi” bunu şimdilik görmezden gelebilirdi. Şimdilik bunları düşünmek istemiyordu. Özge’nin mutfaktan ona seslendiğini duydu

(Ö)-Tuuuuuuuuunç baksana bi!

Tunç yattığı kanepeden fırladığı gibi mutfağa gitti. Özge’nin suratında memnuniyetsiz bir yüz ifadesi vardı ve dolaba boş boş bakıyordu.

(Ö)- Ne yiyeceğiz biz saat akşamın sekizi oldu neredeyse! Sen yemek yapmayı biliyor musun? Çünkü ben hiç bilmiyorum ikimizi de zehirlerim. dedi sonuna ufak bir kikirdeme ekleyerek.

“Gülümserken ne kadar güzel oluyorsun ..gamzen ..dudakların” bir an Özge’nin suratına daldı. Özge sorduğu soruya karşılık suratına boş boş bakan Tunç’un hayal aleminden çekip gerçek dünyaya döndürdü

(Ö)- Kime diyorum beyefendi!

(T)- Ha..şey.. Ya bizimkiler para bırakmıştı yetecek kadar pizza seversen onu söyleyelim.

(Ö)-Biliyor musun? Hariiiiiika olur. Buzdolabını kapatıp koşar adımlarla gelip Tunç’un yanağına bir öpücük kondurdu Özge. Kalbi birden sanki kısa mesafede yüz metre koşuyormuşçasına küt küt atmaya başladı Tunç’un.

(Ö)- Sen halledersin dimi? Ben bir duş alayım çıkana kadar gelmiş olur hem!

Tunç hala yanağına kondurduğu öpücüğün kalbine bıraktığı etkisiyle yarım yamalak bir cevap verdi Özge merdivenlerden üst kata çıkarken

(T)-O-olur..

Pizza’yı telefonda ki bir uygulamadan söyledi. İndirim de denk getirmişti iki orta boy pizzayı uygun bir fiyata söyleyecekti. Ama Özge neyli seviyordu bilmiyordu söylemeden direk çıkmıştı. “Bu kız ne sever ne yer bilmiyorum ki”

O da yukarıya çıktı belki duşa henüz girmemiştir diye ama odası boştu kirli kıyafetlerini yatağın üzerine atmış ve banyoya girmişti. “Banyonun kapısından seslensem duyar mı” diye düşündü ve aynı katta bulunan koridorun sonunda ki banyoya doğru yöneldi banyonun kapısı hafifte olsa aralıktı. Kalbinin ritmi tekrar atmaya başlamıştı banyonun içinde Özge çırılçıplaktı. Dağılan düşüncelerini birden toparladı ve kapıyı tıklattı. Ses gelmemişti sadece akan suyun sesi geliyordu Özge hafifçe bir şarkı mırıldanıyordu. Tekrar tıklattı kapıyı ve Özge’ye seslendi. Özge duymamıştı. Tekrar Özge’ye seslendi ama yüksek sesle. Hala kapı ardındaydın bir adım atsa belki onu tamamen çırılçıplak görecekti .Amını yaladığı anlar gözüne geliyordu birden. Özge şarkı mırıldanmayı kesti ve suyun sesi birden kesildi. “Sanırım duydu beni” diye düşündü Tunç.

(Ö)-Tunç? Sen misin?

(T)- E-evet benim Özge. “başka kim olabilirdi zaten” diye geçirdi içinden

(T)- Şey diyecektim pizzayı neyli seversin? Sevmediğin bir şey söylemek istemedim

(Ö)- Ne dediğini anlamıyorum gelsene içeri.

Tunç’un kalbi daha da hızlı atmaya başlamıştı. Cesaretini topladı ve adımını attı banyonun içine. Duşa kabinin buğulu camından Özge’nin çıplak bedeni seçilebiliyordu. Özge duşa kabinin kapısını aralayıp kafasını uzattı. Banyoda her taraf buğuluydu ve çok sıcaktı. Tunç zar zorda seçebilse Özge’nin ıslak vücuduna odaklanmıştı ve gördüğü her kıvrım onu çok azdırıyordu .Özge, Tunç’un suratına bakıyordu ne bir şeyler söylemesini bekliyordu

(Ö)- Ne dedin duyamadım? Özge hemen yanı başında olan havluyu alıp çıplak vücudunu kapattı ama acele etmemişti sanki Tunç’a göstermek istermişçesine yavaşça yapmıştı bunu.

(T)- Şey..pizza.. Neyli yersin diye soracaktım sevmediğin bir şey söylemek istemedim.

Tunç hala gördüklerinin etkisindeydi. “Mükemmel bir vücudu var” diye düşündü. Göğüsleri, kalçaları.. vücudunu daha öncede görmüştü ama tamamen böyle her şeyi tüm detayına kadar inceleyebileceği kadar görmemişti.

(Ö)- İşim bitti zaten saçlarımı kurutup geliyorum sen söyle yemek seçmem pek ben.

Tunç tek kelime dahi edememiş sadece başını onaylar şekilde sallayıp banyodan çıktı. Attığı her adım daha da ağır geliyordu artık ona düşünceleri Özge’ye olan isteği arzusu sanki her nefesinde daha fazla artıyordu. Hayatına bir kaç hafta önce girmiş bir kadına henüz sadece bir kaç kez tenine dokunabildiği birine düşüncelerinin bu denli fazla bağlanması hem kendini şaşırtıyor hem de az da olsa ürkütüyordu. Kafasının içinde ki düşünceleri toparlayıp cebinden telefonunu çıkardı daha önce sipariş sepetine attığı pizza siparişini verdi ve salonda televizyonun karşısında ki kanepeye kendini attı. Televizyon açıktı ama ne görüntüye ne sese odaklanabiliyordu aklında sadece Özge ve onun tenine dokunabilmek vardı. Televizyondan çıkan sesler kafasının içinde ki gürültüye sanki kıyıya çarpan dalgalar gibi çarpıp geri gidiyordu kafasının içinde birden fazla kişinin konuştuğu odağının tek bir nokta olduğu bir gürültü vardı kaotik bir şekilde tüm sesler tüm düşünceler tek bir kapıya çıkıyordu “Özgeye”..

Tunç düşüncelere dalmışken kapının zili çaldı, Özge henüz aşağı inmemişti “Üstünü giyiniyor hala” diye düşündü ve salonda oturduğu koltuktan kalkıp kapıya doğru yöneldi. Sipariş gelmişti nazikçe getiren kuryeye teşekkür edip pizzaları aldı ve mutfak masasının üstüne koyup Özge’ye seslendi .Özge çocuksu adımlarla merdivenlerden hızlı hızlı indi .Siyah saçlarını at kuyruğu yapmış yine siyah çerçeveli gözlüklerini takmış bembeyaz teni duş sonrası biraz pembeleşmiş gibiydi. Tunç masanın bir köşesine Özge ise diğer köşesine oturup tek kelime dahi etmeden pizzalarını yemeye başladı. Tunç’un gözü sürekli Özge’ye kayıyor bir kelime etse de konuşsak diye can atıyordu. Özge ise elinde ki telefonunda İnstagram ana sayfasını durmaksızın kaydırıp bir yandan da diğer eliyle pizzasından kopardığı diğer parçayı yiyordu. Tunç’un gözü Özge’nin telefonun ekranına odaklandı bir an. Bir başka çocuğun fotoğrafını beğenip telefonun ekranını kilitledi Özge. Kafasını kaldırıp Tunç’a baktı, Tunç bakarken yakalanmıştı apar topar gözlerini hemen önüne eğdi hafifte olsa utanmıştı. Ama aklı o beğendiği fotoğrafta kalmıştı. Sanki karnına sivri bir cisim saplanmış gibi hissetmişti. İçinde bir boşluk oluştu bir an Özge’ye karşı hislerinin sadece seks merkezli olmadığını belki de ilk fark ettiği andı. Kafasında ki düşünceleri dağıtıp yemek yemeye odaklandı. Özge bir süre sonra sessizliği bozan olmuştu;

(Ö)- Akşam film izlemek yerine yerine bir diziye başlayalım diyorum seninle bizim dizimiz olsun ne dersin? Beraber takip ederiz. Ama söz ver bensiz izleyemeyeceksin!

Tunç cümlenin tamamını duymuştu ama aklının ve kalbinin takıldığı tek kelime “Bizim” olmuştu. “Seninle biz olacağımız her şey benim için bir hediye” diye geçirdi içinden. Özge’nin cevap beklediğini fark edip kafasını kaldırdı

(T)- Söz sensiz tek bir dakika bile izlemem. Diziyi sen mi seçeceksin yoksa beraber mi bulalım?

(Ö)- Şu instagramda denk geldiğim bir dizi var ara ara shortslarına denk geliyorum “Succesion” diye onu izleyebiliriz. dedi ve telefonunun kilidini açıp bir şeyler aramaya başladı sonra ekranı kaldırıp Tunç’un görebileceği şekilde suratına

doğru çevirdi

(Ö)- Bak 8.8 almış İmdb’de dedi

Tunç çoktan bitirmişti Succesion’ı harika bir dizi olduğunu biliyordu. Özge’nin hevesini kırmamak için başını onaylar şekilde salladı. Hem sevdiği bir diziyi tekrar izlemekten ne zarar gelirdi ki? Pizzalarını yediler ve sofrayı beraber topladılar yemek sırasında ki garip sessizlik yerini aralarında şakalaşmaya ve gülüşmeye bırakmıştı. Tunç bu anları çok sevmişti özellikle beraber bulaşığı yıkadıkları o 15 dakika bir an hiç bitsin istemişti .Tunç bu samimi havadan istifade edip cesaretini topladı ve yaklaşık on gündür kafasını kurcalayan bir soruyu Özge’ye sormaya niyetlendi ve konuşmaya başladı

(T)- Yanlış anlamazsan sana bir şey soracağım.

(Ö)- Tabii canım sor. Ama zor olmasın bak! elini Tunç’un omzuna koyup çocuksu bir gülümseme ile ona baktı. Tunç bir an duraksadı ” Canım mı?” duyduğu kelimenin verdiği mutluluğu bir kenara bırakıp sorusuna döndü

(T)- Seninle..hani..ilk film izleyişimizden sonra benimle neredeyse bir hafta boyunca konuşmadın. Onu sormak istemiştim? Ters bir şey mi yapmıştım?

Özge’nin suratında ki gülümseme birden silindi ve kaşları hafifte olsa çatık bir hal aldı. Yüzünü Tunç’tan çevirip önüne doğru eğildi cevap vermek istemediği bir soru sormuştu Tunç bu belliydi ama Özge derin bir nefes alıp uzun bir cevap verecek gibi konuşmaya başladı;

(Ö)- Yani yanlış anlamanı istemem ama o sıralar sevgilimle- yani eski sevgilimle aramız çok kötüydü ve.. seninle o olayı yaşamıştık kendimi kötü hissetmiştim. Sanki ona ihanet ediyormuşum gibi. Gerçi ayrıldık ama o zamanlar henüz adı konmasa da hala beraberdik. Bu yüzden senden uzak durmak istedim çünkü tekrar yaşanmasını istemedim.

Tunç duyduklarını teker teker sindirmeye çalışıyordu. Ne diyeceğini bilememişti. Özge’nin bir eski ama yine de sevgilisi olduğunu mu? Özge’nin yaşadıklarını tekrar yaşanabileceğini düşünmesini mi? Bir çok şey vardı sindirmesi gereken. Tunç biraz duraksadı duydukları sanki çok önemli bir şey değilmiş gibi suratına sahte bir gülücük kondurdu ve Özge’nin suratına bakıp cevap verdi

(T)- Sadece merak etmiştim.. Önemli değil. dedi ve omuzlarını silkti. Özge duyduğu cevabın sadeliği karşısında fazla üstelemedi ve hemen konuyu değiştirdi.

(Ö)- Yemek yedik ya ağırlık çöktü biraz uzanalım mı? Sonra kalkar diziye başlarız dedi

“Seninle aynı yatağa girmeyi reddedersem kafama sık” diye geçirdi içinden hafifte gülümsedi bu tepkisine

(T)- Aynen bana da bir ağırlık çöktü yatmak iyi gelir dedi.

(Ö)- Özge son tabağı da durulayıp yerleştirdi ve beraber yukarıya çıktılar. Özge önde Tunç arkada merdivenlerden çıkıyordu. Tunç gözlerini Özge’nin kaçlarından ayıramıyordu. Bir an önce yatağa varmak ve ona sarılmak tenine dokunmak istiyordu zamanın o ana kadar hızlıca akmasını ama o anda durmasını istiyordu içinden. Yatağa vardılar Özge gözlüklerini çıkarıp komidinin üstüne koydu ve ince yorganı kaldırıp altına girdi. Tunç ayağında ki çorapları çıkarıp yatağa girdi

“Çorapla yatmaktan nefret ederdi”.

Özge hiç bir şey demeden direk ona sarıldı ve omzuna yattı. Tunç, Özge’nin bu hamlesine hem şaşırmış hem çok sevinmişti. Kendini ona yakın hissetmesi en çok isteyeceği şeydi. Özgenin aldığı nefes Tunç’un boynuna vuruyordu hissedebiliyordu. Özge rahat edememiş olacaktı ki bir bacağını Tunç’un üzerine atıp boynunun altından hafifçe bir gülümseme sesi geldi. Bir kaç dakika bu pozisyonda yattılar. Tunç’un kesinlikle bir damla bir uykusu bile yoktu. Sadece Özge ile aynı yatağa girmek istemişti bir eli Özgenin saçlarında diğer elini ise üstüne attığı bacağına koymuştu. Özge sürekli kıpırdanıp duruyordu. İlk kurşunu Özge atmıştı Tunç’un boynuna ufak bir öpücük kondurup bacağını daha ileri doğru atmıştı. Tunç ilk başta tepki vermedi. Özge’nin saçlarıyla oynamaya devam etti. Özge ikinci kere boynuna bir öpücük kondurdu bu seferki daha ıslak ve daha uzundu. Tunç, Özge’nin saçlarında olan elini beline doğru indirip okşamaya başladı.

Özge’nin öpücükleri giderek sıklaşıyordu. Tunç, Özge’nin tenine dokunmak için can atıyordu hafif ürkekçe elini bluzunun altına soktu belinden Özge’nin ve tenine sırtında gezinmeye başladı. Sutyen gitmemişti Özge. Belki de neler olacağını biliyordu hatta istiyordu. Özge’nin eli Tunç’un göğsünde geziniyordu ve boynunu öpmeye devam ediyordu. Tunç artık dayanamayacaktı sertleşmeye başlamıştı ve daha önce yaşadıkları her şey aklına geliyor ve onları tekrar yaşamak istemesinin

önüne geçemiyordu. Kafasını Özge’ye doğru çevirdi, Özge’nin gözleri bir anlığına da olsa onunkilerle kesişti. Tunç’un gözleri daha sonra Özge’nin dudaklarına doğru indi ve başını öne doğru itip onun dudaklarıyla birleştirdi. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Bir çok şey yaşamışlardı ama ilk kez öpüşüyorlardı. Sanki boğazının içinden ılık bir su vücuduna dökülüyor ve her yerine yayılıyormuş gibiydi. Hissettiği ne haz ne de arzuydu bu bambaşka bir şeydi. Nefes alış verişleri hızlanıyordu giderek. Dudaklarını onun dudaklarıyla iç içe geçişini hissetmesi sanki tüm dünyayı durdurmuş gibiydi. “Zaman ilerlemiyor gibi” diye geçirdi içinden isteği gerçek olmuştu zaman Özge’nin yumuşak teninde ve o ince dudaklarınla kaybolmuş ve durmuştu. Aklında ne bir sorun ne bir tasa ne bir telaş kalmıştı. Geleceğe dair tüm endişelerini sanki bir uzay mekiğinin atmosfere yükselirken bıraktığı yükler gibi teker teker bırakmıştı. “Gökyüzündeyim..” Özge ise onu daha şehvetli öpmeye alt dudağını ısırmaya başlamıştı. Tunç, Özge’nin belinde olan elinden onu sert bir hamleyle kendine doğru çekip altına aldı. Yüzüne düşen saçlarını kenara ayırıp dudaklarını öpmeye devam etti. Özge iki bacağının arasına Tunç’u sıkıştırdı ve kendine doğru baskılamaya başladı. Tunç’un siki eşofmanın altında dimdik ve sepsert olmuştu. Bir yandan Özge’nin dudaklarını öpüyor diğer yandan eliyle kavradığı kalçasını kendine doğru çekiyordu. Özge ise şortunun üstünden amını Tunç’a doğru sürtüyordu. Bir kaç dakika boyunca devam etti bu Tunç dayanamayacak gibiydi. Hafifçe Özge’nin kalçasında olan eliyle şortunu sıyırmayı denedi. Özge ses çıkarmamıştı. Özge’nin şortunu iç çamaşırıyla tamamen çıkardı. Özge bir an duraksayıp öpüşmeyi kesti Tunç’la nefes nefese bir şekilde Tunç’un gözlerine bakarak;

(Ö)-Favorimden istiyorum.. dedi

“Favorisi..” hemen geçen sevişmelerinde olan porno gelmişti aklına. Ne demek istediğini çok iyi anlamıştı Tunç. Bu onların belki de uzun süre baş başa geçirebilecekleri ender zamanlardan biriydi. Bu yüzden Tunç aceleci davranmayacak her saniyenin tadını çıkaracaktı. Özge’nin kelimelerine kafasını onaylar şekilde sallayarak cevap verdi .Özge’nin önce dudaklarını sonra boynunu öperek aşağı doğru indi vücudunun her santiminde saatlerini geçirmek istiyordu Tunç. Öperek Özge’nin göğüslerine kadar indi. Ne büyük ne de ufak denilebilecek göğüsleri vardı tam avcuna kadar sığabiliyordu. Bluzunu üstünden çıkardı ve göğüslerinin uçlarını emmeye başladı. Göğüslerini her emdiğinde Özge kıvranıp hafif bir inleme sesi çıkarıyordu. Bunları duydukça Tunç daha sert sıkmaya uçlarını ısırıp sündürmeye başlamıştı. Özge ise bir eliyle Tunç’un saçlarını okşuyor hatta bazen sündürüyordu diğer eliyle de amıyla oynuyordu. Özge’nin zevk aldığı çok belliydi belki bunları yaşamayı Tunç’tan daha çok istiyordu. Tunç, Özge’nin memelerini yalarken bir yandan da Özge’nin kendi eliyle amıyla oynayışını izliyordu. Tunç bunları gördükçe daha çok sertleşiyor hatta sikinin ucu hafifte olsa ıslanmıştı. Özge’nin göğüslerinden yavaşça göbeğine ve daha sonra amına indi. Özge iki bacağının arasına direk Tunç’un kafasını sıkıştırdı. Tunç elleriyle Özge’nin göbeğini kavrayıp yüzünü Özge’nin amına gömdü. Nefes nefese kalana kadar yalıyordu Özge’yi amının ucunu, dudaklarını deliğini.. Dilini deliğinin içine soktukça Özge’nin boynunu kavrayan bacakları daha da sıkıyor Özge’nin saçlarında ki elleri daha da bastırıyordu onu amına. Tunç dakikalar boyunca yalamıştı amını Özge’nin ıpıslak olmuştu kızın amı dudakları ve suratının bölümü de Özge’nin ıslaklığından pay almıştı. Tunç kafasını kaldırıp zevkten kıvranan Özge’ye baktı. Onu yalarken artık direk gözleri suratına bakıyordu. Özge ile bir an gözleri kesişti ve Özge zevkten kaşlarını çatıp kafasını geriye doğru atıp ince bir inleme sesi çıkardı “Ahhh..çok güzeeel..” Tunç artık dayanamıyordu. Kafasını Özge’nin bacaklarından kurtardı ve yatakta dizlerinin üstünde durup önce üzerinde ki t-shirtü ardından eşofmanını çıkardı. Özge onu soyunurken izliyor bir yandan da amıyla onuyordu. Tunç sikini eliyle okşayıp Özge’ye baktı

(T)- Sıra benim favorimde..

Özge hınzır bir gülümseme yerleştirip sıratına hemen yattığı yerden kalkıp hafifçe domaldı ve dizlerinin üzerinde duran Tunç’un sikini yalamaya başladı. Özge Önce eline alıp ufacık bir öpücük kondurdu sikinin başına adından hafifçe ıslatıp yavaş yavaş tamamen ağzının içine almaya başladı. “Ohhh..” diye bir ses çıkardı Tunç. Harika hissettiriyordu Özge’nin ağzı ona. Özge yavaş yavaş sikini yalayıp sıcacık ağzıyla emmeye devam ettikçe Tunç’un gözleri kapanıyor istemsizce Özge’nin kafasını sikine bastırıyordu. Tunç gözlerini açıp birden Özge’nin domalmış şekilde duran kalçasına odakladı. “Harika bir götü var” diye düşündü ve Özge onu yalarken bir eliyle kaçlasınız kavradı. Uzanabildiği kadar eliyle iki kalçasının arasına uzandı ve amına dokundu. Dokur dokunmaz sikini tamamen ağzına almış Özge’den bir inleme sesi geldi. Tunç inleme sesini duyar duymaz zaten ıslak olan amının deliyle hafifçe oynamaya ve parmağının başını sokmaya başladı. Parmağının başı girdikçe Özge daha çok inliyordu daha çok inledikçe Tunç sikini daha çok bastırıyordu kızın ağzına..boğazına. Hafifçe kaçlarını tokatlayarak ayırıyor bazen amının deliğine bazen ise götünün deliğine bastırıyordu . Özge hiç bir şekilde itiraz etmiyor bundan zevk aldığı belli oluyordu. O da sikini yalarken diğer ucuyla amının ucunu okşayama başlamıştı. Amının deliğini ufak ufak Tunç parmaklıyor ucuyla Özge oynuyor Özge aynı zamanda sikini şehvetle yalıyordu .Özge birden yalamayı bıraktı ve yavaşça doğruldu. Tunç ne olduğunu anlamadan dudaklarına bir öpücük kondurup gözlerine baktı Özge ve;

(Ö)- Uzan şimdi. dedi

Tunç bunu duyar duymaz hemen uzandı yatağa “Bel ki de beklediğim an geldi” diye düşündü .Özge yavaşça Tunç’un üzerine çıkıp dizlerinin üstünde durdu ve Tunç’un sikini eliyle sıvazlamaya başladı. Gözleri Tunç’a bakıyordu. Tunç gördüğü tablo karşısında hayranlıkla izlemekten başka bir şey yapamıyordu. Simsiyah saçları omzundan vücudunun üzerine dökülen tamamen çırılçıplak bir kadın o renkli gözleriyle onu isteyerek Tunç’a bakıyordu. Özge bir elini ağzına götürdü ve tükürüp ıslattı daha sonra bir kaç santim daha yaklaştırarak amını Tunç’un sikinin üstüne getirdi ve Tunç’un sikinin başını amının arasında gezdirmeye başladı..yavaşça ve sakince. Tunç çok fazla zevk alıyordu gözlerini Özge’den bir saniye olsa bile ayıramıyordu Özge ise sanki bu anı daha önce yaşamışlar gibi Tunç’un nasıl zevk alacağını biliyormuş gibi an ve an kontrolü eline alıyordu. Sikinin başını amına sürdükçe Özge daha da ıslanıyordu. Özellikle deliğe doğru getirdikçe amının sıcaklığını sikinin başında hissedebiliyordu. O ıslaklığı o sıcaklığı.. “Acaba içine girmek nasıl bir his?” diye düşünmeden edemiyordu. Özge, Tunç’un sikinin başını amına daha hızla sürtmeye başlamıştı giderek hızlanıyor amına siki değdikçe beraber inliyorlardı. İnlemeler sadece oda da değil tüm evin içinde yankılanıyordu .Özge giderek ritmi arttırmış artık Tunç’un sikini sabit tutup kendi amını ileri gelir sürtüyordu. Tunç boşalmaya an be an yaklaşıyordu

İnlemelerden anladığı kadarıyla Özge’de çok yakındı. Özge artık daha sert bastırıyordu amını Tunç’un sikine zevkten inliyordu bir eliyle Tunç’un sikini tutarken diğeri ile kedi göğsünü sıkıyordu. Tunç ise kendini tamamen Özge’ye bırakmış aldığı hazza kendini kaptırmış Özge’yi izliyordu. Özge artık çok hızla gidip geliyordu amı sırılsıklam olmuş sikinin üstüne akmaya başlamıştı. Özge ritmi artırarak devam etti ve bacaklarının titrediğini gördü Tunç. Özge boşalmıştı.. hem de tam onun sikinin üstüne. Kız nefes nefes kalmış bir şekilde başını önüne eğdi uzun saçları yüzünü kapatıyordu ama alıp verdiği nefesi duyabiliyordu Tunç. Amının sıcaklığı ve ıslaklığı hala sikinin üstündeydi. Özge bir bacağını kaldırıp Tunç’un üzerinden kalkıp yanına yattı. Hızlı nefes alıp verişleri ile yanında uzanıyordu. Özge tavanı izliyordu. Tunç’un siki ise hala dik ve sertti boşalamamıştı. “Beni böyle mi bırakacak bu ya?” diye geçirdi içinden Özge tavana bakmayı bırakıp ona doğru dönüp yanağına bir öpücük kondurdu. Omzuna yatıp boynunu öpmeye başladı bir eli de sikine gidip. Kulağının tam dibinde nefes almaya başladı ve kulak memesini emmeye başladı. Tunç adeta kendin geçmiş gibiydi gözlerini refleks olarak kapatıp inlemeye başladı Özge’nin eli giderek daha hızlı gidip geliyordu sikinde. Amı zaten sikinin başını ıslatmıştı yeterince bir de kulağını emmesi artık Tunç’u zevkin en tepesine getirmişti. Tunç dayanamıyordu artık ve vücudu komple titreyerek ve sesli bir inleme eşliğinde Özge’nin eline boşalmıştı. Bir kısmı da kendi göbeğine kadar sıçramıştı. Nefes nefeseydi. Özge’nin gülümsediği görebiliyordu. Özge gözlerini kapatıp yanağına bir öpücük kondurdu ve ince ve alaycı bir sesle;

(Ö)- Şimdi ödeştik delikanlı…

Okuduğunuz için teşekkürler yorumlarınızı ve hikayenin gidişatı hakkında görüşlerinizi belirtirseniz memnun olurum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir