Yaz Tatili-6

Nehir’in ağzına boşalıp döllerimi zorla yutturduktan sonra ikimiz de havuza girip temizlendik. Nehir dört senelik sevgilisinin kendisini yakın arkadaşıyla aldattığı için altıma yatmıştı büyük ihtimalle ama umurumda değildi. Piç Emre’den intikamımı sevgilisini sikerek almıştım. Ya da şimdilik öyle sanıyordum. Her şey Emre’nin büyük kuzeninin tatilimize gelmesiyle tekrar değişecekti. Kuzeni Bekir, 25 yaşında bizden yaşça oldukça büyük biri. Babası inşaat sektörüyle uğraşıyor dolayısıyla oldukça zenginler. Bekir, Emre’ye göre oldukça esmer tenli kilolu, göbekli, iri yarı, kıllı bir tip. Ama dediğim gibi zengin olduğu için bu haliyle bile kızları kendine çekebiliyor. Kendisi de Antalyalı, babasının işlerine bakıyor. En azından kendisi öyle söylüyor. Bir gün hep birlikte sahilde eğlenirken Emre’nin telefonu çaldı. Birkaç dakika telefonda konuştuktan sonra sırıtarak yanımıza geldi. Nehir “Kimle konuştun aşkım?” diye sorduğunda, Emre “Kuzenim Bekir aradı aşkım. Buralardaymış da yanımıza uğrayacak yarım saat.” dedi.

Çok geçmeden yanımıza damlamıştı Bekir. Damla denizden çıkmış havluyla üstünü kuruluyordu o sırada. Nehir, Bekir’i Damlayla tanıştırdıktan sonra kuma havlu serip o da Damla’nın yanına yüzüstü uzanıp güneşlenmeye başladı. Bekir ve Emre’nin odaklarının Damla’da olduğunu fark etmemek mümkün değildi. İkisi de hayvan gibi Damla’nın kalçalarına bakıyordu. Birbirlerine bakıp sırıtmaya başladıklarında iyice sinirlenmiştim. İçimden sağlam bir sövdükten sonra dikkatlerini dağıtmak için Bekir’e laf atıp muhabbet açmaya çalıştım. “Ee Bekir, işler nasıl gidiyor yoğun musun bu aralar?” diye sorduğumda “Vallahi koçum bildiğin gibi bizde koşuşturmaca bitmez. Sabah iş kovalıyoruz akşam hatunları.” dedi sırıtarak. Bana koçum demesine zaten senelerdir ayar oluyordum bir de bu yavşak tavrı vardı. İçimden umarım bize salça olmaz bir de bu piçle uğraşmak zorunda kalmam diye geçirdim. O akşamı sakin bir şekilde evde film izleyip bira içerek geçirmiştik. İlerleyen günlerde Bekir ara sıra yanımıza gelip kızlarla samimi olmaya başlamıştı.

Kızlar dediğim ise Damla. Nehir, Emre’yle sevgili olduğu için ona sulanmıyordu ama Damla’ya resmen ağzının suyu akıyordu. Bir akşam havuz kenarında eğlenirken Bekir damladı yine yanımıza. Elinde alkoller güya bize hediye almış ama asıl niyeti kızları sarhoş edip Damla’yla samimiyetini arttırmaktı. Ortamı bozmamak için ses çıkarmadım. Başladık yine shot atmalı bir oyun oynamaya. Herkes bir sırrını söyleyip dikiyor kafasına. Böyle böyle derken şişenin dibini gördük bir saatte. Şişe bitince Bekir lafa girdi “Gençler biraz daha eğlenmek isterseniz arkadaşımın gece kulübüne gidebiliriz. Tek telefonuma bakar hemen yer ayarlatırım.” diyerek. Kızlar biraz çekimser davransa da Emre’nin “Valla çok iyi olur bu gece burada bitmesin. Kulüp havası iyi gelir dans falan.” diyerek kızları hareketlendirdi. Kızlar üstlerini değiştirmek için odalarına geçtiler. Ben de üstüme düzgün bir şeyler almak için odama çıktım. Benim hazırlanmam çok sürmemişti. Emre ve Bekir hala havuz kenarında kendi aralarında konuşuyorlardı. Benim geldiğimi fark etmemiş olmalılar ki seslerini alçaltmadılar bile.

Bekir “Oğlum bu Damla’nın kasa ne öyle. Ben hayatımda böyle göt görmedim. Altımda paramparça edene kadar sikerim bu karıyı.” dedi. Emre sırıttı ve “Sakin ol lan Bekir, dedim ya sana orospu biraz içince hemen salıyor kendini. Gece kulüpte biraz daha içir altına alırsın merak etme. Bir sakso çekiyor görmen lazım delirirsin.” dedi. Bekir ise “Ulan orospuya bak iyice heyecanlandırdın beni amk. Sevgilisinin haberi var mı acaba bunlardan?” diye sordu. Emre “Yok lan ne haberi olacak o kadar da gavat değildir herhalde amk çocuğu. O da sağlam sikseymiş karıyı da bize kalmasaymış yapacak bir şey yok.” dedi gülerek. Demek Emre piçi kendi siktiği yetmemiş gibi Damla’yı bir de Bekir’e siktirmeye çalışıyordu. İçimden ikisine de ana avrat sövdükten sonra bu gece Damla’yı Bekir’den korumam gerektiğini anladım. Biz Emre’nin arabasına binmiştik. Önden de Bekir kendi arabasıyla giderek bize yolu gösteriyordu. Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra gece kulübüne varmıştık.

İçeri girdiğimizde yine herkesin dikkati Damla ve Nehir’in üstündeydi. Damla beyaz mini bir elbise giymişti. Nehir’de ise siyah parlak kumaşlı sırtı ve göğsü açık bir elbise vardı. Bize ayrılan bölüme geçip yavaştan müziğe ayak uydurmaya başladık. Bekir arkamızdan elinde kokteyllerle gelip hepimize jest yapıyordu güya. İkinci kokteylleri almaya Emre gitmişti. Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum ama müzik ve alkolün etkisiyle iyice gevşemiştik. Sıranın bende olduğunu hissedip kokteylleri almak için bara doğru ilerledim. Biraz sıra bekledikten sonra kokteylleri alıp diğerlerinin yanına geri geldim. Masanın yanına geldiğimde sadece Bekir ve Damla vardı. Bekir ellerini Damla’nın beline atmış yavaşça kalçalarına doğru uzanıyordu. Yüzleri birbirlerine oldukça yakın kulak kulağa bir şey konuşuyorlardı. Yanlarına iyice yaklaşıp “Diğerleri nereye gitti?” diye sordum. Bekir elimdeki kokteylleri alıp birini kendisi diğerini Damla’ya içirdikten sonra “Koçum, Nehir rahatsızlandı. Emre arabasıyla onu eve götürdü. Sizi ben bırakıcam.” dedikten sonra elimdeki diğer kokteylleri de alıp Damla’ya içirdikten sonra “Ya da sen sürersin benim arabayı sen az içtin biz arkada Damla’yla uslu uslu otururuz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir