Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

admin@yetiskinhikayeleri.net

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Yaz Tatili-1.Gün Bölüm 2

# Bu hikaye gerçek olaylara dayanmaktadır. Hikayeyi uyarlamak adına abartı ve değişiklikler yapılmıştır. Özel hayatın gizliliğinden dolayı kişi, yer isimleri ve tarihlerde değişiklik yapılmıştır. İyi okumalar.

Aylin’in uzaklaşan figürü, gözümde büyüyordu. Onu durdurmak için adımlarımı hızlandırdım. “Bekle,” dedim, sesim biraz titriyordu. “Neden kaçıyorsun? Bu kadar mı kötüydü?” Omuzları silkti. “Yanlıştı,” diye mırıldandı. Gözlerinde bir pişmanlık parıltısı gördüm.

Sahildeki gergin havayı Emre’nin şakalarıyla dağıtmaya çalıştık. Ancak, içimde bir boşluk vardı. Aylin’in uzaklaşmasıyla birlikte, yaşadığımız o yoğun anılar da benden uzaklaşıyordu. Yolda konumuz akşam evde içip eğlenmek mi yoksa dışarda bir mekana mı gitmek olmuştu.

Sahil kıyısının huzurlu atmosferi, bizi içimize çekiyordu. Akşamı nasıl geçireceğimiz konusunda kısa bir tartışmadan sonra, herkesin yorgunluğunu atması için evde kalmaya karar vermiştik. Marketten aldığımız malzemelerle dolu kollarımla eve girdiğimde, Aylin’in odasından gelen duş sesleri beni karşıladı. Kalbim hızla atarken, merdivenleri çıkarken kendimi durduramadım ve kapısının önünde durdum. İçeriden gelen su sesleri ve buhar, hayal gücümü harekete geçirmişti.

Odanın sıcak ve nemli havası beni sarmaladı. Merdivenlerden çıkarken, duştan yeni çıkmış olan Aylin’le karşılaştım. Üzerindeki havlu, ıslak saçlarından süzülen sularla iyice yapışmıştı. Göğüslerinin belirgin hatları, sanki havlu altından fışkırmak üzereydi. Gözlerim, onun üzerinde kayarken, zaman sanki durmuştu. Kalçalarının hemen altında biten havlu, uzun ve kusursuz bacaklarını sergileyen bir çerçeve gibiydi. Göz göze geldiğimizde, dudaklarında hafif bir gülümseme belirdi. Tek kelime etmeden merdivenleri çıkarken, onu takip etmek için tüm gücümü topladım. Bornozunun altından ne görebileceğimi merak ederek, her adımında gözlerim onu takip etti. Odasının kapısını kapatırken, içimde büyüyen bir arzuyla yutkundum.

Odama geçip duşa girdiğimde, Aylin’in görüntüsü zihnimde canlanıyordu. Sıcak suyun bedenimi sarmasıyla birlikte, tüm gerginliğimden kurtuldum. Onu düşünerek kendimi bırakırken, vücudumun her bir hücresi onunla birleşiyordu. O an, dünyada sadece biz vardık. Yoğun bir hazla boşalırken, Aylin’e daha da yakın hissettim.

Bu tatil boyunca, Berke’yi hiç düşünmemiştim. Aylin’in bana bakışları, her şeyden önemliydi. O, benim için her şeyi değiştirebilirdi. Bu sadece bir başlangıçtı. Onu tekrar görmek, ona dokunmak için sabırsızlanıyordum.

Duştan çıktığımda, evde hüküm süren canlılık beni karşıladı. Aşağı kata indiğimde, kızların hazırladığı lezzetli yemeklerin kokusu burnuma doldu. Özellikle Aylin’in ellerinden çıkmış olan yemekler, göz alıcı bir sunumla sofrayı süslüyordu. İçimde yükselen o yoğun hissi bastırmak ne mümkün! Onunla evlenmek, hayatımın en büyük hayali olmuştu. Güzelliğiyle beni büyülerken, becerikliliğiyle de hayranlık uyandırıyordu.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, içkilerin etkisiyle bedenim gevşemişti. Emre, arka terasta derin bir uykuya dalmıştı. Damla ise yorgunluktan bitap düşmüş, bulaşıkları sabah bırakmak üzere odasına çekilmişti. Sadece ben ve Aylin kalmıştık.

Gecenin büyülü atmosferi, evimizin her köşesine sinmişti. İçkilerin etkisiyle bedenimde hafif bir ağırlık hissediyordum. Aylin’in mutfağa doğru yürüyüşü, gözlerimi ondan alamazdı. Şarabın kırmızısı, teninde daha da güzelleştirmişti.

“Nereye gidiyorsun?” diye sordum, sesim biraz kısık çıkmıştı. Bana döndüğünde, gözlerindeki o anlamlı bakış beni içine çekiyordu. “Bulaşıkları toplamam lazım,” dedi, sesi hafif bir nefesle. “Sabaha kalırlarsa kururlar.”

Mutfağa doğru yürürken, onu takip ettim. Arkasından bakarken, kalçalarının hafifçe sallanışı beni büyülüyordu. Mutfağa girdiğimizde, loş ışık altında silüeti daha da belirginleşmişti. Mutfağın loş ışığında, Aylin’in hareketlerini izliyordum. O, bulaşıkları makineye dizerken, ben ise onu süzdüm. Bedenimde, içkinin etkisiyle oluşan bir sıcaklık vardı. Gözlerim, yavaşça onun vücuduna kaydı. Teninin bembeyazlığı, karanlıkta daha da belirginleşmişti. Kalbim hızla atarken, ona doğru bir adım attım.

Aylin’in incecik beli ve yuvarlak kalçaları, üzerindeki kısa üstle daha da belirginleşmişti. Bulaşık makinesine tabakları yerleştirirken, arkadan sessizce yaklaştım. Nefesim hızlanırken, kalbim göğsümden fırlayacak gibiydi. Ellerimi beline dolayıp, yavaşça kendime çektim. Sıcak nefesim ensesinde hissedilirken, kalbim daha da hızlı atmaya başladı.

Ellerim, göbeğinden başlayarak yavaşça yukarı doğru kaydı. Parmaklarım, meme uçlarının sertliğini hissedince içimde bir kıpırdanma oldu. Diğer elim ise, şortunun üzerinden amcığını okşuyordu. Teninin sıcaklığı, beni baştan aşağı titretiyordu. Kalçalarının arasına bastırdığım penisim, onun kalçalarına sürtünüyordu. Sanki birbirimize yapışmıştık.

“Ali, lütfen,” diye fısıldadı Aylin, sesi titriyordu. “Biri görebilir.” Ancak, ben onu duymuyormuş gibiydim. İçimdeki arzu, her şeyi gölgede bırakıyordu. Ellerim, şortunun içinden kayarak, ıslaklığını hissetti. Kalbim daha da hızlı atarken, onu daha sıkı kendime çektim.

Aylin’i mutfak tezgahına yaslayıp dudaklarıma hapsettim. Dillerimiz bir dansa tutuşmuştu sanki. Nefes nefese kalmıştık. Ellerim, teninde kaybolurken, o da beni daha sıkı sarmalıyordu. Ellerim, saçlarının arasından geçerek ense kısmına yerleşti. O da ellerini boynuma dolarken, nefeslerimiz hızlanmıştı.

Üzerindeki crop topu yavaşça yukarı doğru çektim. Gözlerim, önümde beliren muhteşem manzaraya kaydı. Dolgun göğüsleri, güneşin altında bronzlaşmış teniyle adeta bir sanat eseri gibiydi. Sol memesini dudaklarımla buluşturduğumda, Aylin’in inlemeleri odada yankılandı. Parmaklarım saçlarında kaybolurken, o da beni daha sıkı kendine çekiyordu.

Aylin, parmak uçlarıyla göğüs uçlarımı nazikçe okşarken, bedenimde bir kıpırdanma hissederek ürperdim. Gözleri kapalı, dudakları hafifçe aralık, derin bir nefes aldı. Birden tişörtümü kavrayıp hızla üzerimden çekti. Serin hava tenimi okşarken, gözleri kaslarımın üzerinde gezindi. “Vücudun… Çok iyi,” diye fısıldadı, sesi nefes nefese. “Denizde gördüğümden beri seni hayal ediyorum.”

Kalbim hızla çarparken, içimde yükselen arzuyu bastırmakta zorlanıyordum. Hemen altında kalan kıyafetlerini çıkarıp, Aylin’e döndüm. Onu mutfak tezgahına oturttuğumda gözleri parladı. Bacaklarını açmasını istedim ve o da istekle itaat etti.

Bu anı sonsuza dek yaşamak isterdim. Tenlerimizin birleşmesi, gözlerimizin buluşması, her dokunuş, her bakış… Bedenlerimiz birbiriyle konuşuyordu.

Aylin’in bacakları aralandıkça, karşımda açılan manzara nefesimi kesmişti. Gözlerim, pembe ve nemli labirentte kayboldu. Dil ucumla, ıslaklığın sınırlarını keşfetmeye başladım. Hafif dokunuşlarım, Aylin’in bedeninde titremelere yol açıyordu. Dudaklarımla onu sarmaladım, dilimle içini keşfettim. Her bir darbe, onun inlemelerini artırıyordu.

O da beni daha fazla istiyordu. Bacaklarını bedenime dolamış, beni kendine çekiyordu. Sanki beni içine hapsetmek ister gibiydi. Ben de ona daha çok yaklaştım, her bir dokunuşumla onu daha çok tahrik ettim.

Aylin’in sıcak nefesini tenimde hissederken, dudaklarımın kenarında hafif bir gülümseme belirdi. Onun bu kadar istekli olması beni heyecanlandırıyordu. Ayağa kalktım ve şortumu çıkardım. Sertleşmiş olan sikim, havaya dikili bir şekilde bekliyordu. Aylin’i mutfak tezgahından indirdim ve kendimi sandalyeye yasladım. Gözlerinin içi parlıyordu. Ne yapması gerektiğini biliyordu. Dizlerinin üzerine çöktü ve başını kaldırdı. Dilimle dudaklarını ıslatarak, ona doğru yaklaştım. Göz göze geldiğimizde, başını sallayarak onayladı.

Diliyle, sikimin başından başlayarak yavaşça aşağıya doğru indi. Sıcak ve nemli nefesi, tenimi ürpertiyordu. Her bir dokunuşu, içimde bir kıvılcım çakıyordu. Tükürüğüyle sikimi ıslatarak, daha da hassas hale getiriyordu. Ağzında biriken sıvıyı, aletimin üzerine bırakıp, dudaklarını aralayarak emmeye başladı.

Aylin’in dudakları, aletimi sanki uzun zamandır özlemiş gibi sarmalamıştı. Her emmeyle bedenimde bir kıpırdanma oluyordu. Berke’nin bu güzelliği nasıl bu kadar uzun süre yalnız bırakabildiğini anlamıyordum. Ellerimle kafasını sabitleyip, onu kendime daha çok çektim. Gırtlağına dayanan sertliğimle, içini dolduruyordum. Boğulma sınırında olmasına rağmen, gözlerindeki parıltı beni daha da tahrik ediyordu.

Bir süre sonra, başını çekmesine izin verdim. Ağzından süzülen sıvılar, aletimde serin bir his bırakıyordu. Gözleri hafifçe kızarmış, dudakları şişmişti. Bu kadar deneyimli olmasına şaşırıyordum. Aletimi avuçlayıp, yüzüne doğru kaldırdım. Her darbede, teni kızarıyor, nefesleri hızlanıyordu.

Mutfak tezgahına oturttuğumda, bacaklarını araladı. Teninin sıcaklığı, içimi ısıtıyordu. Parmaklarım, kalçalarında gezindi. Her dokunuşumda, bedeninde bir titreme hissediyordum.

Aletimi, Aylin’in araladığı bacakların arasında bekleyen sıcak ve nemli amcığına doğru yönelttim. Sikimin başını vajinasının dudaklarına değdirdiğimde, bedenimde bir elektriklenme hissettim. Yavaşça içeri doğru ittirdiğimde, Aylin’in iniltileri odada yankılandı. “Daha hızlı, lütfen!” diye yalvardı. Gözleri kapalı, başı geriye atılmıştı.

Bacaklarını omuzlarıma doladı ve bedenini bana iyice yasladı. Her bir itişimde, amcığının duvarları aletimi sımsıkı sarıyordu. Sol elimle memesini okşarken, diğeriyle kalçalarını kavradım. Bedenlerimiz tek bir bütün olmuştu. “Daha hızlı, Ali!” diye fısıldadı, nefes nefese.

Sol memesini sıkarken, hafifçe ısırdım. Aylin’in vücudu kasıldı. “Daha fazla,” diye inledi. Yüzünü ellerimle kavradım ve gözlerinin içine baktım. “Hoşuna mı gidiyor?” diye sordum, sesim kısık çıkmıştı. Başını onaylarcasına salladı.

Gözlerimin içine bakarak, “Sikilmek hoşuna mı gidiyor?” diye tekrarladım. Sesim, arzudan titriyordu. Aylin’in gözleri, benimkilerle buluştu. “Evet, senin tarafından sikilmek çok hoşuma gidiyor, aşkım,” diye inledi. Bu sözler, içimi bir ateşle doldurdu. Daha da hızlanarak, bedenimizi ritme bıraktık.

Aylin’in sesinde hafif bir nefes alıp verme vardı. “Pozisyon değiştirelim mi?” diye fısıldadı. Gözlerim, onun ıslak dudaklarında kayboldu. Başımla onayladım. Kollarımla onu kucaklayıp, koltuğa taşıdım. Göğüsleri, koltuğun yumuşaklığına gömülürken kalçaları havaya kalktı. Karşımda açılan o manzara, nefesimi kesmişti. Daracık göt deliği ve ıslak vajinası, beni büyülemişti. İçimde yükselen arzuyla, yavaşça ona yaklaştım. Parmaklarım, ıslaklığını hissettiğim girişine değdiğinde içimde bir ateş yandı.

Aletimi yavaşça ona doğru yaklaştırdım. Göz göze geldiğimizde, ikimizde de aynı isteği görüyordum. Tek bir itmeyle içine girdiğimde, Aylin’in derin bir iniltisiyle bedenim titredi. Ellerimle kalçalarını sıkıca kavradım ve ritmik hareketlerle içine girmeye başladım. Her darbede, bedenimiz birleşiyordu.

Aylin’in ellerini belinde toplarken, parmakları tenimi kavramıştı. Başını arkaya atmış, gözleri kapalıydı. Her darbede, kalçalarını daha da yukarı kaldırıyor, beni kendine çekiyordu. Diğer elimle kalçalarını tokatlarken, teninde kızarmış izler bırakıyordum. “Daha sert, Ali,” diye fısıldadı, sesi kısık ve nefes nefese. “Lütfen durma.”

Dakikalar böyle geçti. İçimde yükselen o yoğun his, beni daha da hızlandırıyordu. Tırnaklarım Aylin’in kalçalarına gömülmüştü. En sonunda, tüm gücümle bir hamle yaptım ve içimi boşalttım. Sıcak spermlerim, Aylin’in sırtında serinlerken, bedenim gevşedi. Bir süre öylece hareketsiz kaldık. Sonra, Aylin’e dönüp onu öptüm. “Çok güzeldi,” diye fısıldadım.

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler