Dünden sonra ne hissedeceğimi bilemiyordum, bir taraftan hayatımızın bu yanını doyasıya, hem de yakın bir arkadaşımızla yaşadığımız bir tatildeydik, diğer taraftan Mert’in içine boşalmasına izin vermişti, kıskançlık ve zevkten ölecektim.
Sabah 10 gibi uyandık, ikimiz de hem yorgun, hem akşamdan kalmaydık. Duş aldıktan sonra aşağı indik. Doğa’nın üzerinde altına sütyen giymediği, üç düğmesi açık, keten bir gömlek ve aynı renk kısa şortu vardı. Tam yaz modu. Mert de uyanık havuz başında güneşleniyor, kahve içiyordu. Günaydınlaştıktan sonra kahvaltı için dışarı çıkmaya karar verdik.
Kahvaltıda ne kadar eğlendiğimizden, gidemediğimiz koylardan konuştuk, sırf denizi güzel ve sıcak diye geldiğimiz ülkede hiç denize girememiştik, bugün herkes denize girmekte kararlı.
Kahvaltı sonrası tavsiye edilen bir koya gittik, küçük, kapalı ve sevimliydi, bizden başka bir çift daha vardı.
Denize girip çıkıyor, bulduğumuz bir gölgenin altında sohbet ediyorduk. Muhabbet sanki hiç bir şey yaşanmamış gibi, eskisi gibi akıyordu.
Bir süre sonra,
Mert: “Doğa, üstünü çıkartsana, kaç gündür verdiğin emek boşa gidecek.”
Doğa, memelerimi mi özledin deyip kıkır kıkır güldü. Sonra tamam tamam haklısın sanırım deyip üstünü çıkarttı.
Bir süre sonra, biz denizdeyken, çift ayrıldı ve bu küçük koyda yalnız üçümüz kaldık, denizden çıkıp kurulandıktan sonra yine gölgeye muhabbet etmek üzere oturduk. Mert seks hayatımız hakkında biraz daha şey öğrenmek istiyordu. Bize üçlü deneyimlerimiz hakkında sorular soruyordu. Muhabbetin bir yerinde lafı hiç dışarda seks yapıp yapmadığımıza getirdi.
Açıkçası yapmamıştık, biz kapalı kapılar insanlarıydık.
Mert, bize bakıp, hadi biraz heyecan katalım buraya o zaman dedi. Doğa “gerçekten burada mı, yok artık” diyen gözlerle Mert’e bakarken, Mert, gün ortası, güzel bir koydayız, bence bir sakso çok güzel hatıra olur dedi.
Doğa boş gözlerle bana baktı, kafa salladım, Doğa bana dönüp o zaman koyun girişine bakar mısın, yakalanmayalım bu yaşımızda dedi.
Büyük bir heyecanla olur dedim, diğer taraftan yakından izleyemeyeceğim içinse üzüldüm açıkçası.
Mert, mayosunu indirirken, Doğa saçlarını topluyordu, bir taraftan koyun girişine bakarken, diğer taraftan onları izlemeye çalışıyordum. Mert, Doğa’nın kafasının arkasından sikine bastırıyordu, Doğa resmen köküne kadar almıştı artık. Mert kızın göğüslerini avuçluyor, Doğa Mert’in bacaklarını okşuyordu sakso çekerken.
Bir süre sonra uzaktan sesler duydum ve yanlarına gidip, haydi toparlanın birileri geliyor dedim. Doğa ağzından akan salyalarla, tamam dedi, Mert mayosunu zorlukla giydikten sonra son kez denize girip koydan ayrıldık. Bu sefer bir plaja gidecektik, ama hepimizin adrenalini tavan yapmıştı.
Plaj 15 dakikalık bir yoldu, Doğa, arka tarafa, Mert ile beraber oturmak istedi, yolda giderken öpüşmeye başladılar, birbirlerinin vücutlarını okşuyorlardı. Bir süre sonra, Doğa’nın inlemeleri ile dikkatim dağıldı, dikiz aynasını Doğa’nın kasıklarına çevirdiğimde, Mert, Doğa’nın bikinisini yana çekip, onu parmakladığını gördüm. Diğer taraftan boynunu yalıyordu. Doğa kafasını arkaya atmış, anın tadını çıkartıyordu. Public sex anıları artıyordu.
Plajda 3-4 saat takıldıktan sonra eve yollandık, güneşten ve yüzmekten yorgun bir halde eve gittik, duş aldık, sonra salonda buluşmak üzere aşağı indik. Doğa, direk akşam yemeğine çıkacağımızı düşündü, bunun için derin göğüs ve sırt dekolteli bir tulum giydi. İçinde çok seksi gözüküyordu.
Yemekte keyifli vakit geçirdik, muhabbet yine akıyordu. Eve dönüş yolunda da herkes usluydu.
Eve girdiğimizde herkes içilen şaraplardan çakırkeyifti. Mert, devam etmemiz için bize cinli bir içki yaptı. Havuz başında muhabbete devam ettik. Doğa içeriden müzik açtı, hepimizin keyfi yerindeydi.
Muhabbetin bir yerinde, Doğa ayağa kalktı ve dans edercesine sallanmaya başladı. Bakışlarıyla bizi süzüyordu. Çok uzun süre dayanamadık, ben arkasından yaklaşıp kalçalarını kendime yapıştırdıktan sonra, yavaşça tulumunun askılarını omuzlarından kaydırdım ve düşmesine izin verdim.
Yine, sütyen giymediği, bronzlaşmış memeleri ve altındaki mavi tangasıyla çok seksiydi.
Bir yandan dans ederken, elim vajinasına gitti ve sıvazlamaya başladım, diğer elim belindeydi, Doğa usul usul inlerken, kafasını arkaya doğru attı, boynunu yalamaya başladım. Bu sırada Mert bizi izliyordu. Piç, sıranın ona geleceğini bilerek nasıl keyif aldığını hayal edebiliyorum.
Sonra Mert ayağa kalktı ve Doğa’ya önden yaklaştı, çenesinden tutup öpmeye başladı, sıra Mert’e gelmişti sanırım. Doğayı bırakıp, Mert’e doğru kalçalarından kibarca ittirdim.
Bir süre öpüştükten sonra, Doğa, yine dizlerinin üzerindeydi. Mert’in şortunu indirdikten sonra Mert’in sikini emmeye ve ağzına almaya başladı, yarısına kadar almıştı ki, Mert, Doğa’yı kendine bastırıp tamamını ağzına verdi, Doğa gittikçe iyi oluyordu.
Sonra Mert, Doğa’yı kaldırıp kucakladı ve bahçedeki geniş kanepeye kibarca bıraktı. Doğa bacaklarını aralamıştı, Mert onu şaşırtarak bu sefer o dizlerinin üstüne çöküp, Doğa’nın tangasını yana çekip, yalamaya başladı. Doğa inliyordu, Mert’in elleri Doğa’nın memelerinde, Doğa’nın elleri Mert’in kafasının arkasındaydı.
Sonra Mert, ayağa kalktı ve sırılsıklam olan Doğa’nın içine yavaşça girdi. Başta yavaş ve yumuşak olan vuruşları, zamanla hızlandı. Doğa’nın iki bacağı da sol omzundaydı. Doğa bir yandan vajinasını sıvazlıyordu. Mert gittikçe sertleşmeye ve hızlanmaya başladı, Doğa’nın inlemeleri kulaklarımızı dolduruyordu.
Mert, Doğa’yı ters çevirip kanepe kenarına doğru çekti, gövdesi yatakta, bacakları dikti. Sert sikiş için güzel pozisyondu, sikerken bir taraftan kalçalarını şaplaklıyordu. Doğa bu pozisyonda çığlıklar içinde boşaldı.
Ben ise yanlarında, sikimi sıvazlarken onları izliyordum.
Sonra Doğa’yı tekrar sırt üstü yatırıp, bacaklarını ayırıp sikmeye devam etti, bir süre sonra doggy’e aldı, sonra kucağına, Doğa hali kalmamasına rağmen sert git gelleri ile Mert’i boşaltmaya çalışıyordu.
Bir süre sonra Mert, geleceğim dedi. Doğa gittikçe hızlandı, Mert’in üzerine kapandı ve bana seslendi.
Yine içime gelecek X, gel yakından izle, sevgilinin içine yakın arkadaşının nasıl pompaladığını izle dedi.
Tüylerim yine diken dikendi, kanım çekilmiş gibiydi bu teklifi reddedemezdim, yanlarında gidip Mert’in inlemelerini izlerken, bir taraftan sikinin kasılmalarını, Doğa’nın içine boşalışını, sonrasında Doğa’nın vajinasından aşağıya süzülen spermleri gördüm.
Doğa, Mert’in üzerinden kalkıp gelip beni epey tutkulu bir şekilde öpüp, beni çok sevdiğini söyledi ve duşa gitti.
Bu gece başka olay olmadı, havuz kenarında biraz takılıp, biraz daha içip uyumaya gittik.
