yetiskin tarafından yazılmış tüm yazılar

Değişimin Böylesi 82

Bilişimcilerin ellerinden geleni yapacaklarına emin oluncaya kadar onlara hayallerimi anlattım. İyice gaza geldiler. Gecelerini gündüzlerini katacaklarından emin olunca işim bitmişti. Günlük olarak işe gelmem ve takip etmem gerekiyordu. Neredeyse akşam olmuştu ve Gamzenin sesini bile duymamıştım. Ne yapıyordu acaba. Onu özlemiştim. Telefonu elime alıp aradım.

G: efendim

B: özledim

G: bende

B: ne zaman çıkacaksın?

G: çoktan çıktım bile.

B: eee nerdesin peki?

G: asansöre biniyorum.

B: hangi asansöre?

G: ofisine gelen asansöre.

B: gerçekten mi?

G: kapıya gel ve gör.

B: geliyorum.

Odadan çıkıp asansöre doğru gittim. Kapı açıldığında tüm güzelliği ile karşımdaydı.

B: hoşgeldin. Ne güzel bi süpriz.

G: özledim seni. Beklemedim geldim.

B: iyi yaptın. İşler birikmiş. Anlatacağım şeyler var ama önce gel ofistekilerle tanış.

G: önce bayanlarla tanıştır.

B: hahaha. Peki.

Ofisteki bayanlarla Gamzeyi tanıştırdım. Aslında ben de daha çoğunu pek tanımıyordum. Sonra Arda ile tanıştırdım. Arda gerçekten Gamzeyle olmamdan memnun görünüyordu. En sonunda da bizim patron ile tanıştırdım. Patron odasında ağırladı Gamzeyi. Kahveler ikramlar derken nerdeyse yalakalıkta nirvanaya çıktı. Gamze tam bir iş kadını olarak karşımda oturuyordu. Onu izledim. Kendinden ne kadar da emin ve özgüveni yüksekti. Sanki dün gece kollarımda uyuyan o tatlı şımarık kadın değildi.

İşten çıktığımızda ona hayran gözlerle baktığımı görünce sormadan edemedi.

G: niye öyle bakıyorsun.

B: sana hayranım.

G: yavan

B: gerçekten kızım. Sana hayran olmamak elde değil.

G: abartma aşkım yaa.

B: eee neler yaptın bugün anlat bakalım.

G: ne yapayım işte. Eski müdürü uğurladık. Sonra toplantı yaptık. Arkadaşlarla tanıştım. Aksayan işlerle ilgili brifing aldım. Zaten daha 1 hafta sonra başlayacağımı biliyorlar. Vekaleten bakacak arkadaşla konuştuk.

B: bi dakka. Ne bir haftası. Senin burdaki tatilinin bitmesine 1 hafta var daha. Sonra izmire gidecen toplanacan falan derken nerden baksan 2 hafta var daha.

G: aşkım öne çekmek zorundayız. Zaten sonra hep birlikte olacaz.

B: ne zaman gideceksin.

G: 2 gün sonra giderim. 3-4 gün toplanma sürer. 1 hafta sonra işte olmam gerekiyor.

B: peki. Ama daha Sana ev bakmadık. Gerçi acelesi de yok ama ordaki eşyaların gelecekse ev bakmak şart.

G: ordaki eşyalar gelecek ama mobilya falan değil. Sadece kişisel eşyalar. Haaa ev bakmaya da gerek yok. Bölge müdürlerinin özel lojmanı varmış. Bende bilmiyordum. Öğrenmiş olduk.

B: eee güzelmiş.

G: evet. Hem dayalı döşeli. Ufak tefek değişiklikler yapıcam o kadar.

B: hallederiz. Yani o zaman 2 gün işsiz şekilde benimle takılacaksın öyle mi?

G: evet. 2 gün boyunca sana doymam lazım. 3-4 gün yokum çünkü. Seni depolamam lazım.

B: tamam peki. O zaman şimdi dışarda güzel bir yemek yiyelim. Sonra eve geçer birbirimizi yeriz.

G: tam istediğim şey. Çok acıktım.

Güzel bir restoran bulduk. Karnımızı doyururken bi yandan da aplikasyon olayını anlattım Gamzeye. Çok ilgisini çekti. Kafamdakini anlatırken yüzümü dikkatle izliyordu.

B: noldu yüzümde birşey mi var?

G: iyisin Taner çok iyisin.

Dedi gözlerinde hayranlık anlamı vardı. Şaşırmıştım.

B: neyde iyiyim?

G: bi kere işinde çok iyisin. İnsanları çabuk etkiliyorsun. Hem hayallerin, hayallerin çok büyük. Farkında değilsin ama böyle bişeyi başarırsan çok önemli yerlere gelirsin. Yanındaki en büyük destekçin de ben olurum.

B: teşekkür ederim hanımefendi. Size layık olmaya çalışıyorum.

G: sululuğu bırak ben ciddiyim. Şu steve jobsın filmi var onu izledin mi?

B: hayır izlemedim.

G: o zaman akşama izleyecek bişeylerimiz oldu.

B: izleyelim bakalım.

G: o ışığı gördüm az önce gözlerinde.

B: neymiş bakalım o ışık. Akşam görürüz. Sonra başka şeyler de görürüz umarım.

G: filmden önce bi kere filmden sonra bi kere gösteririm ben sana görmek istediklerini merak etme.

B: heyecanlandım şimdi.

Gerçekten heyecanlanmıştım. Dün gece hayatımın en iyi sekslerinden birini yapmıştım. Nasıl heyecanlanmayayım ki?

Restorandan çıkıp ufak tefek alışveriş yaptık. Evde pek içkimiz kalmamıştı. İçecek bişeyler aldık. Sonra doğrudan eve geçtik. Yolda giderken Gamzenin eli sürekli bacağımdaydı. O bacağımı okşarken ben istemsizce çadırı kurmuştum. Çadırı kurduğumu farkedince

G: uyandırdık mı seni canavar

Diyerek aletimle konuşuyor gibi yaptı.

G: eee hazır uyanmışken başını okşayayım da tekrar uyu diyip elini aletime attı.

B: aşkım dur kaza yaptıracaksın.

G: sen önüne bak seninle konuşmuyorum ben. Küçük Tanerle konuşuyorum.

B: hahahaha. Evde görürsün sen büyük mü küçük mü olduğunu.

G: tamam tamam. Kabul büyük Taner hatta şişko Taner bile diyebiliriz. Neyse meşgul etme beni

Diyerek elini fermuarıma attı. Fermuarı açtıktan sonra elini yavaşça içine soktu ve sıcacık eliyle baksırın üstünden penisimi kavradı. Heyecanlanmıştım. Bu şekilde beni boşaltması zor olmazdı.

B: aşkım oynaşşşşşmmmmaaaa

Dedim dişlerimi sıkarak.

G: ama ilgi istiyor

B: evde ilgi gösterirsin bebeğim

G: eve kadar dayanabilecek mi ki bu canavar.

B: oynaşmazsan dayanır

G: peki peki. Eve kadar uslu kız olucam.

B: aferin

Değişimin Böylesi 81

Patronun gözleri parladı.

P: Vay be. Demek bölge müdürü haa. Eski müdürü biraz tanırdım. O gitti mi şimdi.

B: evet yurtdışına göndermişler.

P: peki senin arkadaşın adı ne? Yani yeni bölge müdürünün?

B: Gamze

P: hadi bea. Misafirim dediğin tam olarak misafir değil heralde.

B: izin aldıracak kadar önemliydi patron.

P: hahahah. Neyse gerçekten niye geldin sen?

B: gerçekten etrafı bir kolaçan edeyim diye geldim.

P: evladım zaten herşeyi gelmeden de hallediyorsun. Eksiğimiz yok fazlamız var. Senin tatilden önceki bağladığın işlerin kaymağını yiyiyoruz. Şu ana kadar bağladığın 4 müşteri yeni 5 şirket getirdi. Aplikasyon yapıyor ekip. Bitme aşamasına gelince sana göz gezdirmen için bırakacaktık. Sen tam olur verince şirketlere yeni aplikasyonu tanıtacaktık.

B: ya benden habersiz nasıl başlarsınız aplikasyona yaa

Diyip hışımla çıktım odadan. Patron arkamdan geliyordu.

P: oğlum dur hemen celallenme. Algoritmayı yüklemedik. Taslak şu an.

B: yahu ben tüm detayı düşünüyorum. Veriyorsunuz bilişimin eline onlar boşuna çalışıyor yine ben yapıyorum. Bırakın bari ne istediğimi tam olarak söyliyeyim ona göre yapsınlar.

Yürürken patronla bi yandan konuşuyorduk.

P: peki sen neler istediğini biliyormusun?

B: tüm detayları ile yazmıştım zaten. Ama benden habersiz işe gireşeceğinizi be bileyim.

P: tamam tamam. Bekle bi dakika. Kızım hemen bilişim ekibini toplantı odasına çağır. Acil gelsinler.

B: defteri alıyorum

Odama girer girmez arkamdan Arda geldi.

A: ne oldu?

B: aplikasyona başlamışlar. Niye haber vermiyorsun?

A: sadece taslak merak etme.

B: bak ardacım sana bir tavsiye biz böyle iyi çalışıyoruz ya bizim bu şekilde iyi çalışmamızı istemeyen üstlerimiz her zaman olacaktır unutma. Çünkü biz iyi olursak onları yerinden ederiz. Yani kısaca bu aplikasyonu yapıp önlerine gönderirlerse onu kabul ederler ve benim hazırlattığımı istemezler.

A: hiç böyle düşünmemiştim.

B: kurtlar sofrasına hoş geldin

5 dakika sonra toplantı odasındaydık. Bilişimcilerin ne yaptığına baktım. Tam tahmin ettiğim gibiydi. Sıvamışlardı. 7 kişilik ekibe göz gezdirdim. 3 tanesine siz bu aplikasyona devam edeceksiniz dedim. İçlerinden gözüme kestirdiğim 4 tanesini “biraz sonra sizleri odamda görmek istiyorum” diyerek uyardım. Yaklaşık 5 dakika sonra hepsi geldi. Oturtup kapıyı kapattım. Notlarımı açtım ve 4 kişi ile nasıl bir aplikasyon istediğimi belirten uzunca bir toplantı yaptım. Onları bunu yapabileceklerine ikna ettim. Server en büyük sorundu. Onu ben ayarlarım diyerek kafalarını rahatlattım. Onları gönderdikten sonra hızla işe giriştim. Bir kaç şirketle görüştüm. Büyük ve güçlü server kurmak için tahmini maliyetleri hesaplattım. Daha sonra algoritmayı verdiğim şirketlerin patronlarını yoklayıp onlardan biraz para kopardım. Tüm gün içinde yaklaşık 1 aylık iş yapmıştım. Herşey hazırdı tek şey kalmıştı o da şirketin genel müdürünü server için ikna edip destek almak. Bunun için istanbula gitmem gerekiyordu. Patronun yanına gittim.

B: patron istanbula gitmemiz gerek.

P: hadi yaa. Napcakmışız orda?

B: genel müdür ile konuşacağız.

P: oğlum ne dedim ben sana akıllı ol benden sonra bu koltuk senin. Zaten şurada 1 yıl sonra emekli olucam. Başımı belaya sokma benim.

B: patron yüklü bir maaş ile emekli olmak istermisin?

P: kim istemez?

B: o zaman bana güven. Genel müdür ile bir randevu ayarla.

Patron vaziyeti tarttı. Sonra

P: şimdi sen diyorsunki aplikasyon olayı en büyük çıkışımız olacak. Ama bunun için destek almamız lazım. Genel müdür desteklerse yürürüz diyosun.

B: aynen öyle diyorum.

P: şu aplikasyonu bi anlat bakayım bana sen

Detaylı şekilde nasıl bir aplikasyon yaratacağımı anlattım. Servera kadar herşeyi. Patron en sonunda dayanamayarak.

P: oğlum biz pentagonmuyuz. Naptın sen?

B: patron gülme. Eğer böyle bir şey yaparsak dışarıdan nasıl görüneceğine bir bak.

P: tamam da

B: tamamı falan yok. Ne zaman büyük düşünürsek o zaman en büyük olucaz.

P: tamam lan ayarlıcam. Ya batarız ya çıkarız.

B: haa işte en sonunda

P: tamam sen şimdi git benden haber bekle

B: acele et ama.

Patron hemen telefona sarıldı. Bi kaç telefon görüşmesi yaptı. Yaklaşık yarım saat sonra yanımıza geldi. Arda ile sohbet ediyorduk.

P: Taner gel benimle

Diyip döndü ve yürümeye başladı.

B: patron sonuç nedir?

P: konuştum. Genel müdür randevu verdi. Yalnız herkese verdi. Sunum yapacağız. Önümüzdeki ayın 20 sinde.

B: bu 22 günümüz var demek.

P: dinle acele etme. Hali hazırda trabzon ekibi zaten aplikasyon üstünde çalışıyormuş. Gaziantep bölge yapmış bile. Diğer bölgelerden de şimdi istediler. 20 günde isteyen aplikasyon hazırlıyacak isteyen gelip kafasındaki fikri anlatıp destek talep edecek.

B: oraya aplikasyonsuz gidersek hiç bişey alamayız.

P: farkındayım. Peki bu konuda ne yapacaksın?

Kaşlarını kaldırmıştı. Teşvik ediciydi.

B: aplikasyonu bitireceğiz.

P: hadi göreyim seni aslanım.

Dönüp arkamı hızla bilişimcilerin yanına indim. Onlarla biraz konuştum. En az 1 ay dediler. Onda bile çok iyi bişey yapacaklarını zannetmiyorlardı.

Kuzenimle Arkadaşlarım

Merhaba adım Tuncay senelerdir kuzenimle ilişki halindeyiz. Kuzenim Hilal benden bir yaş küçük amcamgille senelerdir aynı apartmanda yaşadığımız için Kuzenimle kardeş gibi beraber büyüdük. İlk alevlenme küçük yaşta birbirimize cinsel organlarımızı göstererek başladı daha sonra unutuldu. Tabi aralarda ufak tefek elleşmelerle büyüdük. yavaş yavaş ergenliğe girdiğimiz Yaşar lada apartman da ki diğer arkadaşlarımla sık sık yeni açılan hamama gidiyorduk arkadaşlar hep bir çeteden bana yüklenmeye başladı kuzenimi sorup durdular o an sezdimki önceden planlanmış bir muhabbet. Kuzenim Hilal onlar için çok gizemliydi çünki amcam çok muhafazakar bir adamdı zorla kapatmayı bile denedi haliyle apartmandaki diğer çocuklarlada arkadaşlık kurmasını istemiyordu mahalledeki tek arkadaşı bendim oda kuzeni olduğum için. Ahmet hamamda sürekli kuzenimin muhabbetini açıp niye yanımıza gelmiyor diye serzeniş de bulunuyordu bende amcamı söylüyordum Ahmet ağzı bozuk biri olduğu için merak etmesin sikmeyiz kuzenini tarzı bişey söyledi ben bu lafa sinirlendim çünki aralarda ufak temaslarımız olsada genelde kardeş gibi büyüdük kalkıp ahmetin üzerine yürüdüm sinirlendiğimi belli etmek için ama mert ve tolga da Ahmet’e hak verip abarttığımı söylediler o gün öyle bitti haftalar sonra yengemin annesi rahatsızlandı beyininde pıhtı akmıştı apar topar gittiler kuzenimide bize yolladılar bizde çocuklarla bizde odamda oturmuş metin 2 oynuyoruduk. Kuzenim odaya girip selam verdi sonra annemin yanına gitti ahmet kuzenimi görünce kudurmuşa dönüp yanımıza çağırmamı ısrarla söyledi tabi ben reddetim hepsi aynı ağızdan beni baskıladı bende pc başına Ahmet’i oturtup kuzenimi çağırmaya gittim henüz 15-16 yaşlarında olmamıza rağmen kuzenimin fiziği kadın gibiydi haliyle aklı sikinde çalılan 4 genci tahrik ediyordu içeri salona gittim annem telefonla konuşuyor hilal’de tv izliyordu Hilal’e seslenip yanımıza gel sıkılmadınmı dedim Hilal babam o erkeklere aynin ortamda bulunduğumu öğrenirse deliye döner dedi bende öğrenmez nerden öğrenecek diyip rahatlattım sonra yanıma alıp odaya geçtik 3 üde odaya giren kuzenimi görünce akılları başından gitti ama en piçleri ahmet olduğu için ve ellemeye yeltenebileceğini bildiğim için pc başına hep onu tuttum yatığımda kuzenimi yanıma alıp diğerlerini uzak tutmaya çalşıtım. Ahmet zaten ağzı bozuk biriydi i kuzenim odaya girince iyice azıttı metin 2 deki şaman karakterine yükselip onu ne sikerim keşke gerçek olsa dedi sonrasında Hilal aynı sana benziyor diyip gönderme yaptı diğerleride kahkaha attı bende hilali koruma moduna geçmiş sürekli efendi olmalarını söylüyordum. Biraz küfürleşmelerden sonra ahmet pc nin başından kalkıp yerini tolga ya verdi ve kuzenimle ben yatağımda otururken arkamıza uzandı kuzenimin altında tayt üstünde de uzun bir tişört vardı arkamızda oturmuş Hilal’i seyrediyordu hilalden masanın üzerindeki bardağı istedi hilal’de kalkıp verdi geri otururken çaktırmadan hilalin tişörtünden tutup yukarı kaldırdı ki geri oturduğunda tişört yukarda kalsın oda hilalin götünü daha rahat seyrede bilsin hilalin bende görüş açısını kapatmak için onun önüne doğru uzandım hilal’de olan ları fark etmiş olacakki kendi çok sıkıyor ve kasıyordu elinde tuttuğu bardağı parçalıyacaktı nerdeyse. Ahmet tekrar hilalin götüne bakmak için yatar poziyondan oturur vaziyete geçti üstten çok bişey göremeyeceği için çok aldırış etmedim taki annem içerden beni fırın tepsinini uzanmam için çağırdığı vakit. içeri gittim ve hızlı bir şekilde tepsiyi alıp anneme verdim sonra geri hemen odama geçtim odaya girdiğimde sandalyede oturan tolga benim oturduğum yere geçmiş bende istemeye istemeye sandalye ye geçtim tolga ve ahmet kuzenimi kıskaça almış gözleriyle kızın heryerini süzüyorlardı en son mertte benim pc nin başına geçmemi teklif edip kuzenim yanına geçmeye yeltenince sinirlerime hakim olamayıp yakalarından tutup evimden gitmelerini istedim ahmet noldu olum naptık diyince siktirin gidin lan diyip bağırdım ahmet kanka sakin ol bir şey yok dedi hilale dönüp sana yanlış birşey mi yaptık dedi hilal’de kıpkırmızı kas katı olmuş vaziyette yooo oturuyoz öyle işte dedi ahmet koluma girip olm sakin ol kızın zaten arkadaşı yok iyice utangaç mı yapacan diyip beni sakinleştirdi bende tamam ama Hilal yanıma gel sandalyeye siz 3 nüz yatakta kalın dedim kabul ettiler deli gibi kıskanıyordum nedense kuzenimi o yükselmem den sonra duruldular ama fısır fısır konuşuyorlardı bi yandan metin kesip bi yandan onları kontrol ediyodum ahmet sonra hilalin yatakta oturduğu yere yüzünü koydu orda ıslaklığı gösterdi çocuklara cidden bir ıslaklık vardı çaktırmadan hilalin kasığına doğru baktım ıslaklık taytının dışına kadar çıkmış ben içerdeyken acaba naptılar kıza hayvanlar diye düşündüm bi yandan da tahrik oldum. Ama sonrasında tepkim sebebiyle bir şey yapmaya cesaret edemedilerki uslu uslu oturdular ve amcam gil geldi hilal’de evine gitti.

Kankam Meltemle Sikiştiğimizde Çok Sarhoştuk!

Selamlar. Ben Ankara’dan Eray. 18 yaşındayım. Size kardeşim gibi gördüğüm, kanka dediğim Meltemi nasıl siktiğimi anlatmak istiyorum. Meltem benim çok yakın arkadaşımdır. Kendisi orta boylu, ancak her görenin sikini kaldıracak kadar güzel bacakları ve götü olan taş gibi bir kız. Haliyle oldukça fazla çıkmak isteyen oluyor. Ben de arkadaşlık vazifemi yaparak ona taktikler veriyordum. Ben de çapkın sayılırım, oldukça güzel kızlarla çıkıyorum. Ancak o güne kadar seks konusunda en büyük deneyimim çıktığım kız arkadaşımın bana evde sakso çekmesiydi. Götten istediysem de vermemişti, birbirimize sadece oral seks yapmış, zaten bir hafta sonra da ayrılmıştık. Meltem de o sıralar biriyle çıkıyordu. Kulağıma çıktığı çocuğun Meltemi götten siktiği söylentileri gelmişse de, bu dedikoduyu duyduğumu Melteme belli etmemiştim. İkimiz de birkaç ay önce sevgililerimizden ayrılmış, arayış içindeydik. Bir gün, öyle çok yakından tanımadığım, sadece Meltemden dolayı konuştuğum bir kız beni partiye çağırdı. Ama gitmek istemiyordum, çünkü sap gibi tek başıma partilere gitmekten nefret ederim. Meltem, ?Hadi gel, birlikte gidelim, ikimize de değişiklik olur!? deyince gitmek zorunda kalmıştım. Meltemle bütün parti boyunca birlikte takıldık, içtik içtik dans ettik. Partinin ilerleyen saatlerinde Meltemin eski sevgilisi gelince ortamın neşesi kaçmıştı. Meltem bana, ?Götür beni buradan!? deyince (babamdan zar zor aldığım arabayla) Meltemi evine götürdüm. O kafayla ne cesaret araba kullandığımı düşündükçe halen tüylerim diken diken oluyor, ikimiz de aşırı alkollüydük, yolda kaza bile yapabilirdim. Meltemlerin oturduğu yer bahçeli müstakil bir ev. Annesi babası tatildeydi, Meltem evde yalnızdı. Evin önüne geldiğimizde, ?Evde babamın Vodkaları var, içelim mi?? dedi. ?İçelim anasını satayım!? deyip girdik. Zaten sarhoştuk, evde de 2-3 kadeh Vodka içince ikimizin de kafası duman olmuştu. Meltemin durumu benden daha berbattı, arda sırada konuşurken bana ?Aşkım? ?Canım? falan diyordu. Bir ara tuvalete gitmek için kalktığında sendeliyordu. Mecburen tuvalete gitmesine yardım ettim, hatta kemerini ve fermuarını bile ben açmak zorunda kaldım. Çişi bitince, ?Başım çok dönüyor, yatmak istiyorum!? dedi. Zar zor yatak odasına çıkardım onu. Yatağa yatırdım. ?Üfff çok sıcak oldu, ateş bastı!? diyerek soyunmak istedi. Ama gömleğinin düğmelerini bile açamıyordu. Gömleğini ve pantolonunu çıkardığımda sadece sütyen ve tanga ile kalmış ve yorganı üstüne örttürmemişti. Birkaç saniye ayakta dikilip güzelliğini izlemeye başladım. Meltem gerçekten harika bir kızdı. Aklımdan alkolün de etkisiyle kötü kötü şeyler geçmeye başlamıştı, ?Ben en iyisi gideyim!? dedim. ?Yaaaa gitme! Hadi soyun yanıma yat!? dedi. Meltemin bu isteğine çok şaşırmakla birlikte pantolonumu ve gömleğimi çıkardım, üzerimde sadece Boxerımla Meltemin yanına uzandım. Ama beni asıl şaşırtan Meltemin yaptığıydı. Meltem elini direkt Boxerıma attı, ?Deliriyorum senin için!? diyerek Boxerımı bir çırpıda indirdi. Çok şaşkındım, ?Meltem biz arkadaşız, yapma böyle!? dedim. Meltemin, ?Ne yani, sikmeyecekmisin beni bu gece?? deyip sikimi sıvazlamasıyla bende kayış koptu. Dudaklarımı direkt dudaklarıyla birleştirdim, öpmüyor somuruyordum resmen. Dillerimiz birbirinin ağzının içinde dans ediyordu. Meltem o kafayla harika öpüşüyordu. Yavaşça sütyenini ve tangasını çıkardım. Kılsız, kaymak gibi amını görünce dayanamadım, hemen elimi attım. Amı sımsıcaktı, yanıyordu. Kafamı göğüslerine gömdüm, memeuçlarını ısırıyor, dilimle oynuyor, elimle de vücudunu keşfediyordum. Meltem ise kollarını geriye atmış, gözlerini kapamış o anın keyfini çıkarıyordu. Tüm vücudunu yalayarak amına kadar geldim. Bu kız muhteşemdi, sikim patlamak üzereydi ama amının tadına iyice bakmak istiyordum. Klitorisini emmeye, amının dudaklarını ağzıma alıp, amının içine dil darbeleri atmaya başlayınca Meltem kendinden geçmiş, inlemeye başlamıştı. Önceki kızarkadaşımın yaladığım amına hiç benzemiyordu, çok farklıydı bu kızın amı, çok daha güzel ve daha tatlıydı. Meltem adımı sayıklayarak ağzıma boşalmaya başladı. Amının tüm sıvılarını yuttuktan sonra Meltemi yüzükoyun çevirip karnının altına yastığı koyarak göt deliğini açığa çıkardım. Dilimle götünün yanaklarında daireler çizdikten sonra götünün deliğini yalamaya başladım. Bunu ilk kez yapıyordum ve o kadar hoşuma gidiyordu ki. Tam bir seks Tanrıçasıydı bu fahişe. Dilimi götünün deliğine sokup çıkarmaya başlayınca artık zevkten çığlıklar atıyor, ?Keşke ilk sana siktirseymişim! Sik artık götümü!? diye inliyordu. Ben de fazla bekleyemedim ve salyalarımla ıslattığım götüne sikimi dayadığım gibi şlak diye tamamını birden soktum. Meltem kısa bir çığlık attıkttan sonra bir an nefessiz kaldı. Taşaklarıma kadar abanıp içinde bir süre beklettim. Götü sıcacık olmasına rağmen önceden siktirdiği için çok dar değildi. Yine de ilk kez göt siktiğim için tarif edilmez güzellikte bir duyguydu benim için. Kulağına, ?Muhteşem götün var aşkım, sıcacık, yakıyor sikimi!? diye fısıldayarak yavaş yavaş sokup çıkarmaya başladım. Meltem çarşafı tırmalıyor, kendinden geçmiş bir şekilde Ahlayıp Ohluyor, altımda götünü yükseltip alçaltıyordu. Meltemin götüne boşalmamak için zor tutuyordum kendimi ve biraz yorulmuştum. Yan yatırıp götünü sikmeye öyle devam ettim. Meltemin amına elimi attığımda çığlıkları yükselmişti, ama müstakil ev olduğu için rahattık. Amıyla oynarken büzüğünü sıkıp gevşetmesi beni daha çabuk doyuma ulaştırdı ve Meltem amından orgazm olurken ben de götünün içine boşaldım… Sikimin ucundan damlayan döllerimi ise ağzına verdim, öyle bir somuruyordu ki yarağımı, koparacak sandım. Sonra yanına yatıp, ?Ne harika birşeysin sen, seni sabaha kadar sikecem, tatlı orospu!? gibi laflar kullanıyordum. Meltem de, ?Mmmhhhh, sik aşkım, ye beni, bitir beni, sadece senin orospun olmak istiyorum!? gibi şeyler mırıldanıyordu. Onun o sexy vücudunu gördükçe iyice kendimden geçiyordum, dudaklarına yeniden yumuldum. Bu sefer daha ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Elim amına kaydı tekrar, ?Bakire misin?? dedim. Kısık bir sesle, ?Evet aşkım!? dedi. Kendimi kaybetmiştim, onun o bakire amını sikecektim, artık hiç birşey umrumda değildi. Bu arada sikim de bakire am sikme düşüncesinden yeniden kazık gibi olmuş, zonkluyordu. Zaten vıcık vıcık olan amını yalayıp iyice hazır olmasını sağladım… Sonra bacaklarını iyice ayırıp sikimi amına doğrulttum, üzerine şinav çeker gibi uzandım. Sikimin başı kendiliğinden amının dudaklarını ayıra ayıra o kaygan, sulu, vıcık vıcık amına doğru girmeye başladı. Sikimi fırına sokuyor gibiydim ve girdikçe daha da ısınıyordu. Yarısına kadar girdikten sonra biraz zorlandım, kızlık zarına dokunmuştum galiba. Meltem heyecanla nefesini tutmuş ve kıpırdamadan olacakları bekliyordu. ?Devam edeyim mi aşkım?? dedim. Meltem hiç düşünmeden, ?Et!? dedi. Biraz daha güçlü yüklenip geri kalanı da soktuğumda Meltemin ağzından sadece, ?Aşkıııımmmm!? çıktı ve sustu. Sonunda bekareti bozulmuştu. İçinde biraz bekletip sikimi çıkardım. Kanlı sikimle birlikte Meltemin kanlı amını selpakla sildim ve ?Artık karımsın!? dedim. Meltem de, ?Kızlığım feda olsun sana aşkım benim!? dedi. Tekrar amına sokup ileri geri yapmaya başladım, ama bu sefer delirmiş gibi sikiyordum… Temposunu iyice ayarlamıştım, bazen yavaşlıyor, onun o kısık sesiyle inlemesini duyuyor, sonra iyice hızlanıyordum. Sürekli pozisyon değiştiriyordum. Meltemi evire çevire, katlaya katlaya siktim. İlk seferi götüne boşalmış olduğum için, ikinciye boşalmam yaklaşık yarım saat, 45 dakika falan sürdü. Meltem orgazm olmaktan ve inlemekten bir hal olmuştu. Ben de yorulmuştum. En sonunda amından çıkıp göğüslerinin üzerinde boşaldım. Göğüsleri, ağzı, yüzü döl içindeydi. Döllerimle o güzel göğüslerine masaj yaptıktan sonra, yorgun argın yanına yattım. Anında uyumuşuz! Sabah uyandığımda Meltem uyuyordu, üstüne yorganı iyice çekmişti. Doğruldum ve Meltemin tatlı yüzünü, dudaklarını seyrediyordum. Başım çatlıyordu, ama dün gece olanları en ince ayrıntısına kadar hatırlıyordum ve uyanınca Meltemin de hatırlaması için dua ediyordum. Nitekim öyle oldu. Uyanınca, ?Günaydın kocacığım!? diyerek tebessüm etti. ?Günaydın aşkım!? diyerek dudaklarından öptüm. Kahvaltı etmeden önce bir kez daha siktim Meltemin o daracık amını!

Rio Tatili

30 yaşında, sarışın, yeşil gözlü balık etli, evli bir çocuklu bir bayanım, varlıklı bir aileyiz. İşadamı olan Eşimle sık sık yurtdışı turlarına katılırız. Yine bir gün tur şirketinden arayarak Brezilya Rio festivali için tur tertiplendiğini ve ikimiz için de yer ayrıldığını söylediler. Eşim işlerinin yoğunluğundan dolayı gelemeyeceğini ama grup içinde yakın arkadaşlarım olduğundan yalnız gidebileceğimi söyledi, kabul ettim. Çocuğuma annem bakacaktı. Uzun bir yolculuktan sonra, iki gün önce Rio’ya vardık ve otelde istirahat ettik. Ertesi gün Rio’nun gezilecek yerlerine gittik. Festival günü akşamı, toplu olarak alana gittik, hava çok sıcak ve nemli idi, bayan arkadaşlar, kısa bir şort ve body giymiştik. Rehberimiz festival detaylarını anlattı ve 4 saat sonra ayni yerde buluşmak üzere herkes güzel bir yer kapmak için dağıldı. Çok yakın bayan arkadaşım ile uygun bir yer bulmak ve video ile çekim yapmak için dolanırken, bir zenci bana bir binanın balkonunu işaret etti ve 10 dolar istedi, arkadaşım ile tamam dedik ve parayı verdik, Bina içinde karanlık bir koridordan yukarıya çıkarken, aniden yan kapıdan iki kişi bizleri içeri çekti ve beni ve arkadaşımı ayrı odalara aldılar, şaşırmış ve korkmuştum. Beni bir yatağa yatırdı. İngilizce yardım istiyordum. bu arada arkadaşımın da çığlıklarını duyuyordum. Üzerime çıkan zenci kollarımı yukarıda birleştirip sıkıca tutuyordu ve dudaklarımdan öpmeye yalamaya başladı, çırpınmaya, yüzümü kaçırmaya, kurtulmaya çalışıyordum ama üzerimde bütün ağırlığın veren çok güçlü ve kuvvetli biri vardı. Takatim kesilmeye başlamıştı. Ağlıyordum. Sakin olmamı, istiyordu, beni sikeceğini seveceğini söylüyordu. İngilizce istemediğimi söyledim ama umurunda değildi. Bu arada her tarafımı elliyor, sıkıyor ve öpüyordu. Çaresizdim. dudaklarım onun kalın dudakları arasında kayboluyordu sanki. Yapacak bir şeyim olmadığını anladım. Son bir defa İngilizce beni bırakmasını söyledim ama dinlemiyordu bile, arkadaşımın da sesi kesilmişti. Mücadele etmekten yorulmuştum.

Kendimi ona bırakmıştım. Beni soymaya başladı, badimi, sutyenimi, g-string kilolumu yavaşça çıkardı, kendi de soyunmaya başladı, çok atletik, kaslı vücudu vardı. Donunu çıkardığında, patlıcan büyüklüğünde, dev yarağını görünce çok korktum. Seyrettiğim bir kaç porno filmlerde zenci yarağı görmüştüm ama canlısını hele böylesini ilk defa görüyordum. Üzerimde doğruldu ve 69 yaparak yarağını ağzıma verdi emmemi istedi, zor aldım, sokup çıkartıp yalamaya başladım o da benim amcığımı ve bacaklarımı öpüp sıkıp, yalıyordu. Bu işi çok iyi biliyor ve harika sevişiyordu. Doğruldu, üzerimde, vücudumun her tarafını elleyip, sıkıyor, öpüyor ve yalıyordu. Memelerimi çok güzel emiyordu, meme uçlarını elleyip sıkıyordu. Yavaş yavaş tahrik olmaya ve kıvamına gelmeye başlamıştım. Beni bir an boş bırakmıyordu. Artık bende karşılık veriyordum. Altında inleyip, kıvranıyordum. yarağını amcığımın üzerinde sürtmeye başlaması ve meme uçlarımı harika emmesi ile tam olmuştum ve artık istemeye başladım, içime girmesini istiyordum ama bir yandan da o dev yarağın amcığıma nasıl gireceğinin heyecanı ve korkusunu yaşamaya başladım. Bu arada arkadaşımın da inlemeleri ve çığlıklarını duyar gibi oluyordum. Hazır mısın diye sordu, evet dedim. Bacaklarımı araladı ve omzuna aldı, ellerim ile yarağını yutup amcığıma getirdim, yavaş yavaş girmesini istedim ok dedi ve önce yarağını amcığıma sürtmeye devam etti ve sonra yavaşça içime girdi, çığlıklarım binayı inletiyordu, çok canım yanmıştı ve adeta kavruluyordum, bacaklarımı onda kenetledim, bırakmak istemiyordum, yavaş yavaş, içimdeyken zevk almaya başladım.ne olur içime boşalma dedim peki dedi. yarağını çıkardı ve önce ben, hemen sonra o sarsılarak boşaldık. Müthiş bir duyguydu. Dudaklarımdan çılgınca öperek üzerimden indi ve yanıma uzandı. çok zevk almıştım. Bende onu bol bol öptüm. Çok yorulmuştum. Kalkacak halim yoktu ve arkadaşımı düşünüyordum ne yapmıştı. Zorlukla kalkıp giyindim, beraber yan odaya gittim, arkadaşım diğer zenci ile sarmaş dolaş yatıyordu. yüzünde gülücükler vardı. o da kalktı. giyindi, hiç bir şey konuşmadan Rio festivalini zencilerle beraber filme çektik. Daha sonra, onların teklifi ile buluşma zamanına kadar eş değiştirip, doyasıya sevişip sikiştik. adreslerini tel no larını verdiler aldık, biraz para vermek istedik almak istemediler ama biz ısrar ettik aldılar. gülüşe gülüşe anlata anlata(o da içine koydurmamış)kafile ile buluşup otele döndük, o sikişleri hala unutamadım bende bir anı olarak kaldı belki bir daha gidersem onları bulurum.

Irz Düşmanı Eren

Merhabalar, size sevgilimle yaşadığım olayları anlatmak istiyorum. Sevgilimin ismi Deniz, kumral, mükemmel yeşil gözlere sahip, bembeyaz tenli çok ama çok güzel bir kızdır, 1.68 boyunda minicik bir kız. Küçük ama dik başlı memelere sahip, kalçası ise yine küçük ama çok diktir. Kendisiyle 16 yaşından beri sevgiliyiz üç buçuk senelik ilişkimiz var ve şu an yaşımız yirmi. Onun gibi bir kızla sevgili olduğum için üç buçuk senedir şoktayım, kendisi manken gibi güzel bir kız burnu, yüz hattı, dudakları ve yüzünün her bir detayı özenle yaratılmış gibi. Benim adım ise Mehmet, esmer, siyah saç, kahverengi göz 1.78 boyunda biriyim. Tipim tabi ki ona göre sönük çirkin değilim ama yakışıklı asla değilim vasatın bi tık altı mı üstümü orasında bişey.

Deniz, yaşına göre çok olgun bir kızdır asla seksle işi olmaz konusun açsam haddimi bildirir sustururdu beni zaten ben de hiç seks için onla birlikte olmadım sevdiğim için birlikteydim ve bişeyden emindim o da beni çok seviyordu. Kendisini her erkek gibi komikliğim ve ağzımın iyi laf yapmasından dolayı düşürmüştüm. Çok sadık bir insandır asla da aldatmaz beni.

Anlatacağım olay Deniz’in Ankara’ya üniversite kazanmasıyla başlıyor aslında. İkimiz de Antalya’da yaşıyorduk ama ben burada Özel bir üniversiteye kaydoldum o ise Ankara’ya ailesiyle birlikte taşındı. İlişkimiz de bir sorun yoktu zira her şeyi çok kolay çözüyorduk ve bir gün bile küs uyumuyorduk uzak mesafenin engelini hiç bir zaman hissetmedik. Olgun bi ilişkimiz vardı ama seks her zaman eksikti aslında ona hiç bir zaman da ihtiyaç duymuyorduk birbirimize yetiyorduk.
Bir gün çok kötü kavga ettik sebebini tam hatırlamıyorum ama çok sinirli insan olduğum için hakaret etmiştim ve o da çok kızıp engellemişti. Nasılsa geri döner diye o gece yazmamıştım bi sonraki gün gece aradığımda bittiğini ve beni arama bi daha dedi şaka yapıyor sanıyordum ama gerçekten de çok ciddiydi. Bi anda buz gibi kesilmişti asla telefonlarıma mesajlarıma bakmıyor her rahatsız ettiğimde bi yerden engelliyordu beni. 1.5 ay böyle kaldıktan sonra her gün tabiki de rahatsız ettim en sonunda yanına Ankara’ya gitmeye karar verdim ve gittim.

Emine adında bir arkadaşı vardı çok yakındılar ama Emine İstanbul’da yaşıyordu ve benim de arkadaşımdı. Bana yardımcı olmuştu Deniz’den haberler getiriyordu o da çok üzgündü ama benle kalırsa daha da üzgün olacağını düşünüyormuş. Neyse Deniz’in Ankara’da ki tüm arkadaşlarını bilirdim bi çok arkadaş edinmişti ilk sene ama ikinci senesinde üç kişi kalmışlardı Merve, Eren ve Deniz. Eren tipsiz bi çocuktu hani kızlar yanında gözlüklü tipsiz bol giyinen kendini filozof sanan bir tip olur ya işte bu oydu. Çok kıskanç biri olsam da Eren’e izin vermiştim üçlü takılıyorlardı zira ya da ben öyle sanıyordum. Kendisine Ankara’ya geleceğimi söylemiştim gelirsen seni sadece arkadaşım olarak karışlarım demişti bu bile benim için yeterliydi fazla konuşursam bunu da kaybedebilirdim.

Ankara’ya vardım ve otele yerleştim. Emine bana akşam hemen Deniz’le buluş yarına bırakma diye mesaj attı. Aslında çok utanıyor ve çekiniyordum ama Ankara’ya gelmiştim bi kere. Deniz’in hesabını takip ediyordum gizli gizli ve kurtuluş parkında biriyle oturduğunu farkettim. Kim olduğu belli değildi sadece ayakkabılar görünüyordu ve erkek ayakkabısıydı. Emine’den sordum Eren mi diye evet dedi. Çok üzülmüştüm çünkü tek başlarına oturuyorlardı ve ben çok kıskanıyordum ama Deniz’e güveniyordum o aldatmazdı. Zaten bişey olsa bile şu an ayrıydık sevgili değildik.

Kurtuluş parkına gittim onları aramaya başladım karşısına çıkıp Eren’i sallayıp Deniz’le konuşacaktım beni affetmesini söylicektim. Parka daha önce gelmemiştim az gezindikten sonra Deniz’i üstündekilerden tanıdım her kıyafetini bilirdim ezberimdeydi. Yan yana çimlerin üzerinde oturuyolardı sohbet ediyorlardı herhalde onlara yakın değildim ama onların olduğu çok belliydi. Git gide yaklaşıyordum Eren bir anda kafasını Deniz’in omuzuna koydu. Deniz kafasını dönüp Eren’e baktı şaşırdığı çok belliydi ben yürümeyi bırakıp yerimde durdum. Deniz tekrar kafasını önüne dönüp Eren’e çekilmesini söylemedi Eren bundan cesaret kazanacak ki doğrulup iyice Deniz’e yaklaştı Deniz kafasını soluna çevirip Eren’le göz göze geldiler ve Eren eliyle denizin saçlarını kulağının arkasına atıp eliyle boynunu kavradı ve denizi öpmek için yaklaştı. Ben görünmemek için bi ağacın arkasına geçtim. Sevgilim erenin ellerindeydi ve deniz kendini korumuyordu ve işin kötü kısmı denizde istiyor gibiydi.. Benim sikim bi anda beni rahatsız edecek şekilde kalkmaya başladı kafamı onlardan ayırmak istemiyordum ve dönüm pantolonuma baktım bürüşük hale gelmişti sikimi düzeltmek için elimi pantolonuma attım ve taş gibi olmuştu gördüklerim beni çok azdırmıştı.
Eren öpmek için denizin boynunu kavramıştı ikiside gözlerini kapamıştı ve kendine çekti deniz ise geriye çekti kendini eren farkedip kendini bozmadan daha da sert şekilde denizin kafasına dudaklarına yakınlaştırmak istedi deniz daha sert direnmeye başladı dudakları arasında santimlik mesafe vardı bi ileri bi geri gidiyorlardı ve öpüşmeleri an meselesiydi. Denizin kendisini çektiğini görmek beni mutlu etmişti. Eren pes edip durdu ikiside gözlerini açtı ama eren elini denizin kavradığı boynundan çekmedi ve bi anda kendisi öne gidip bir öpücük denizin dudağına kondurup geriye döndü eren pis pis sırıtmaya başladı çok sinirlendim gidip dövmek istiyordum orospu çocuğunu ağacın dibinden çıkıp gidicektim ki deniz bi anda erenin dudaklarına yapıştı…
Eren denizi yalayıp yutuyordu küçücük dudaklarını eğik ağzıyla komple yiyordu. Azgınlıktan nefes alış seslerini bile duyuyordum çok azmıştım sevgilim erenle dudak dudağaydı. Eren öpmeyi bırakmadan denizi çimlere uzantırdı ve memelerini ellemeye başladı. Denizin üzerinde beyaz crop tarzı kazak vardı eren elini kazağın içine attı. Kazak o kadar kötü ki eren elini atınca kazak komple yukarı kalktı ve artık denizin sütyenini görüyordum. İçine dedenli beyaz bi sütyen giymişti deniz. Eren sütyeni indirip memeleri okşamak için elini attı ki deniz bi anda elini itti erenin. Deniz öpüşmeyi salıp yüzünü sola çevirip gözlerini yumdu ve erenin üstünden kalmasını bekledi. Eren ise denizin onu istemediğini anladı ki derin bir nefes çekti ve yüzü düştü. Eren bir anda pis pis sırıtmaya başladı ve kafasını denizin göbeğine yaklaştırıp diliyle denizin göbeğinden sütyenine kadar uzun tek yalayışlık bir dil attı ardından kafasını kaldırdı ve deniz kazağını indirdi. Deniz erenin kalkmasını bekliyordu ama erende kalkacak gibi değildi ama deniz erene kalkta demiyordu. Eren denizin bacak arasına diziyle okşama hareketleri yapmaya başladı deniz bi anda titreyerek deri bi nefes aldı ve “Eren yapma.” dedi. Yanılmıyorsam Deniz birisi görecek dedi eren etrafa bakındı ve kimse görmez dedi. Deniz alev alev yanıyordu bunu titremesinden anlamıştım ama bunu erenle de yapmak istemiyordu deniz yavaşça kendini arkaya doğru çekip ayağa kalktı ve erene bu yaptığımız hata diyip hızlıca parktan ayrıldı.

Ben ise onları izlerken sikim taş gibi olmuştu ama kafamda sinirden karıncalanmıştı gördüklerim beni azdırmıştı evet ama en çokta sinirlendirmişti her ne kadar deniz kalkıp gitse de ilk o öpüşmüştü kendini tutamamıştı ona verdiğim tüm güven yerle bir olmuştu.

Liseli Gibi

Beni anlamanız lazım. Eşimle yatağa girmeyeli neredeyse altı ay olacaktı. Aramızdaki ilişkiyi kıvılcımlandıracak bir şeyler peşindeydim sadece. Proje yetiştirecek diye akşamları hep geç geliyordu, geldiğinde yorgun oluyordu. Nasıl da kızışıyordum, yine de koynuna giremiyordum. Dokunsan inleyerek patlayacak gibiydim. Hayvan herif aldatıyormuş, bilmiyordum tabii. Aklım fikrim, ne yapsam ne etsem de bu gece üzerine tırmanmaya ikna etsem, hangi fanteziyle kandırsam, ondaydı.

Komşum yokluğunda çiçeklerini sulamamı istemişti ya, evine girip çıkıyordum. Hep böyle giderlerdi yazın ailecek, o birkaç hafta eviyle ben ilgilenirdim. Gir, çık, ne lazımsa al, derdi hep. Ben de çok sıkılırsam biraz onun evinde oyalanırdım, arada bir toz alır, hatta sıcak günlerde balkonu yıkayıverirdim. O da tatilden eli boş dönmezdi, ödeşmiş sayılırdık. Yine çiçeklerini sulamak için girmiştim evlerine. Ev her zamanki gibi sessizdi. Oysa benim içim kıpır kıpırdı. İlk iş televizyonun kumandasına basıverdim. Geçen geldiğimde Kral TV açmıştım, direkt o açıldı, yüksek sesle çalmaya başladı. Çiçeklerin topraklarını yokladım. Sulamaya gerek olmadığını görünce canım sıkıldı. Henüz eve dönmek istemiyordum. Biraz bakınmaya karar verdim. Salondaki vitrini açtım kapadım, amerikan servislerinin, türlü çatalların durduğu çekmeceleri karıştırdım. Salon bitince koridora yöneldim. Çocukların odalarına normalde girmezdim ya, o gün kaşınıyordum işte. İlk kapı kızın odasıydı. Aylin lise sona geçmişti. Çalışma masasında sıra sıra sınav kitapları. Duvarda birtakım şarkıcıların posterleri. Ufak bir de makyaj sehpası. Tatile gitmeden toparlamış odasını. Bir tek okul üniforması yatağın üzerinde katlı duruyordu. Dedim ya, aklım fikrim sekste diye, öyle bir an ilham geldi. Liseli fantezisi eşimin hoşuna gider miydi? Genç olduğumuz günleri hatırlatır mıydı ona? Önce üzerime tuttum eteği, gömleği. Aynada baktım kendime, nasıl olur diye. Pek anlaşılmıyor deyip soyundum. Ne olacak, yıkayıverir, koyardım yerine. Önce gömleği geçirdim üstüme. Belli ki Aylin’den bir beden büyüktüm, daracık olmuştu üzerime. Yanları belimi sarıyor, memelerim önünü hafifçe gerdiriyordu. Hoşuma gitmedi değil. Bir tek dağınık saçlarım görüntüyü bozuyordu. Üşenmedim, ördüm onları, uzun siyah bir at kuyruğu yaptım. Sonra lacivert, pileli eteği geçirdim altıma. Cuk oturdu. Biraz da yaramazlık yapacağım ya, iyice yukarı çektim, çıplak bacaklarımı ortaya çıkarsın diye. Vallahi bomba olmuştum. Bacaklarım hala nasıl da düzgündü. Pek ortaya sermediğimden neredeyse unutmuşum! Salonda pop müzik bağırıyordu. Boy aynasında biraz dansettim, kıvırttım. Sonra arkamı döndüm. Pileli etek, yuvarlak kalçalarımın üzerinde açılıyor, onları iyice geniş gösteriyordu. Çok seksiydim be! Aynaya arkam dönük olduğu halde ellerimi yatağa koyarak domaldım: Acaba ne kadar eğilirsem donum görünecekti? Kendimi izlerken içim iyice gıcıklanmıştı doğrusu. Ah bir de eşim görseydi…

Odadan çıktım. Sıradaki oda ebeveyn odası, kapıya bakan tuvalet masasının aynasında kendimi görünce bir an şaşırdım: Karşıdan liseli bir fıstık geliyordu! Lise üniforması giymiş 30 yaşında bir kadını, liseli bir kızdan ayırt edebilirdim değil mi? O an edemedim, öyle havaya girmiştim. Önce pembe bir ruj aldım elime, dudaklarıma sürdüm. Biraz allık, yüzümün rengini çıkarsın diye. Akşam eve böyle gitmeyi hayal ediyordum. Belki bakire olduğumu fısıldardım eşimin kulağına, o da elini bacaklarımın arasına koyar… Sırılsıklamdım. Elimi kadınlığıma götürdüm, ihtiyaçla resmen zonkluyordu. Sonra parfümleri karıştırmaya başladım. Bir parfüm aldım elime, beğenmedim. Bir tane daha, bir tane daha… Komşumun parfümleri çok olgun kadın kokuyordu. Daha çiçekli, şekerli bir şeyler olsa, liseli bir kıza yakışacak gibi… Eminim Aylin’in odasında bir tane vardı…

Arkamı hızla döndüm ve döndüğüm gibi Tarık’la burun buruna geldim. Tarık, Aylin’in babası. Pos bıyıklı, kocaman bir adam. Senelerdir komşum ama kaç kelime paylaşmıştık, doğrusu bilmiyordum. İşi gereği gece çalışırdı, gündüz uyurdı, hiç rastlaşmazdık. Şimdi altında gri bir pijama, üstü çırılçıplak, kıllı göğsü ve sert karnı ortada, kalın kaslı kolları da öyle. Nefesi yüzümde. Daha o ağzını açmadan zihnim jet hızıyla çalışmaya başladı: Yatak dağınık, (nasıl farketmedim!) komidinin üzerinde boş bir bardak, gözlükler… Belli ki eve geldiğimde uyuyormuş… Ne zamandır beni izliyor? Aylin’in odasında kendi kendime domaldığımı gördü mü? Ya az önce kendime dokunduğumu? Pijamasının önünde kocaman bir kabartı, gözümün ucuyla gördüğüm…

* Sen de kimsin güzellik? dedi.

Donakaldım. Apartmanda pek karşılaşmadığımız doğru, ama o kadar mı tanımıyor beni? Normalde kapalı giyindiğimden mi, yoksa? Şimdi böyle makyajlı, saçlarım örgülü… Ne diyebilirdim! Kekeledim…

* Aylin’in arkadaşı mısın yoksa?

Lise üniforması giymiş 30 yaşında bir kadını, liseli bir kızdan ayırt edemiyor mu? Ağzım açık bakakaldım. Duraksamadı bile. Elini çeneme koydu, hafifçe yukarı kaldırıp öptü. Bıyığı dudağıma batıyordu ama öpüşü yumuşacık, nemliydi. Ah, eriyorum! Eli önce sütyensiz memelerime gitti. Uçları beyaz gömleğin altında dimdikti. Sonra bir elini çıplak bacağıma attı, ağır ağır eteğimin altına kaydırdı elini. Heyecanla titriyordum. Bacaklarımı araladım, adeta istemsiz, eli baldırlarıma uzandı, geniş, sert parmakları külodumun üzerinden dokundu bana. O an dizlerimin bağı çözüldü, kadınlığımı avuçlayan eline oturdum. Dudakları boynuma inerken sanki gerçekten lisedeydim, ürkek, ama bir o kadar da maceraya hazır ve şehvetli. Orta parmağını ıpıslak olmuş külodumun üzerinden kadınlığımın dudaklarının arasına bastırırken boynuma fısıldadı:

* İlk kez mi bir erkek dokunuyor sana bakayım?

Ah, biliyor olmalıydı kim olduğumu, en azından 18 yaşında olmadığımı, yine de böyle diyordu işte! Vücudumun kontrolünü kaybediyordum, yüzüm tavana dönüktü, ağzım açık, ama ses çıkaramadan öylece kaskatı kaldım, sonra vücudumu saran zevk dalgasına kendimi bıraktım. Ben inleyerek boşalırken o yüzüme bakıyordu, burnu burnuma değecekti, yüzünde dünyalar güzeli bir ifade, şevk, şehvet, ve onu eğlendiriyormuşum gibi bir sırıtış.
Sonunda nefes alabildiğimde hala gözleri gözlerimdeydi. Sordu:

* Bakire misin?

Ses çıkarmadım. Sanki konuşsam büyü bozulacaktı. Sanki ben yine Gözde, o yine Tarık olacaktı. O yüzden sessiz kaldım. Evet, anlamında başımı salladım.

* O zaman bekaretini bozmak istemeyiz ha?

Beklediğim cevap bu değildi! Ne demek istediğini düşünme fırsatım olmadı bile. Olduğum yerde çeviriverdi beni ve sırtımdan bastırarak karısının tuvalet masasının üzerine domaltıverdi. Parfümler, makyaj malzemeleri etrafa saçıldı, takı standı devrildi. Hiç umursamadı. Elini sırtımdan çekmedi, beni olduğum yere yapıştırmıştı. Diğer eliyle eteğimin altına uzandı ve külodumu sertçe çekip dizlerime indirdi, sonra pileli eteğimi kaldırdı. Karşısındaki çıplak kalçalarıma bakarken, of, diye iç çekti kendi kendine. Sonra aynadan gözlerimin içine baktı. Heyecandan ve arzudan alt dudağımı ısırıyordum. Bakışlarını bakışlarımdan ayırmadan tuvalet masasına uzandı, devrilmiş kremlerden birini eline aldı. Anüsümün üzerine boşalan serin kremi hissedince anladım, bekaretimi bozmak istemediğini söylediğinde neyi kastettiğini. Bir eli hala sırtımdaydı, diğer eliyle kendisini pijamasından çıkarmaya uğraşıyordu. Kalbimin atışını ahşap mobilyadan hissedebiliyordum, doğrusu endişeleniyordum. Daha önce anal seks yapmıştım yapmasına, ama uzun zaman önceydi. Acıyacağını biliyordum. Hoşuma gideceğini de… Bu arada koca kafasını deliğime hizalayabilmek için parmak ucunda yükselip üzerime doğru eğilmesi gerekmişti. Aynada yalnızca yüzünü görebiliyordum artık. Kafasını anüsüme yasladığını hissettim. Dişlerinin arasından hırladı:

* Kendini sıkma, bak bu çok hoşuna gidecek.

Ve kuvvetle bastırıp kafasını arkama oturtuverdi. Bir anda acıyla zıpladıysam da beni masaya sabitlemişti. Kuvvetle bastırdı. Santim santim içime sokuyor, sonra biraz çıkıp kremin yayılmasını bekleyip tekrar bastırıyordu. Anüsüm açılırken panikleyip kendimi sıkmamaya, rahat kalmaya çalışıyordum. Nihayet hepsini içime oturttuğunda bir durdu. Dikkatini tekrar bana verebilirdi. Ter içinde sordu:

* Nasılmış?

Nefes nefeseydim. Başımı salladım. Bundan cesaret aldı, ağır ağır, boydan boya girip çıkmaya başladı. Kısa süre içinde alışmıştım, şimdi onunla birlikte, zevkle inliyordum. Bir eli hala sırtımda, diğeri yuvarlak kalçamı kavramış, gittikçe hızlanıyordu, artık ben de hareketlerine sallanarak cevap veriyordum. Arada bir popoma şaplaklar indiriyor, ben acı olduğu kadar zevkle de haykırdıkça cesaretleniyordu. Birden uzun saç örgümü tutup çekip kafamı tuvalet masasından kaldırıverdi, önce dirseklerimin, saçımı çektikçe avuç içlerimin üzerine kalktım. Kasıkları popoma vurdukça şaklamalar içeriden gelen müziği dahi örtüyordu. Dikelince artık kendimi aynada görebiliyordum. Yüzüm ter içindeydi, ağzım açık, dilim dışardaydı, Tarık pompaladıkça gömleğimin içinde memelerim durmadan sallanıyordu. Lise üniformamın içinde, şimdi sanki yine o, ilk gerçek orgazmını mahalledeki abiye arkadan verirken yaşayan genç kızdım.

Değişimin Böylesi 80

Tam ayağa kalktığı sırada benim varlığımı farketti. Göz göze geldik. Bana baktı ve bi anlık bir kararsızlığın ardından herkesin içinde

G: Hayatım sen burada oturup keyfine bak.

Dedi. Herkes şok olmuştu. Beni özel kalemi falan sanmışlardı heralde.

B: sen işlerine bak tatlım. Ben başımın çaresine bakarım. Hem şirkete gitmem lazım biliyorsun. Beni bekliyorlar.

Gamze tam söze girecekken. Bir bayan lafa atladı.

Bayan: efendim beyfendiyle ben ilgilenirim. Ben sizin özel sekreterinizim.

Sekreter bana dönüp. “Ne ikram edelim efendim size? Kahve, çay ya da soğuk bir içecek?”

B: teşekkür ederim. Ben Gamze Hanımın ilk gününde yanında olmak istedim. Şirkete gitmem gerekiyor.

Dedim. Gamze doğru gülümseyerek baktım. Gamze ise sekreteri kesiyordu. Kadının “ben beyfendiyle ilgilenirim lafına taktı” heralde diye düşündüm. Gamze gözlerini bana çevirdi. Gülümseyerek yanıma geldi. Görüşürüz diyip ellerini göğüsüme koydu. Yakamı düzeltti ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Tüm bunlar herkesin önünde oluyordu ve herkes şaşkınlıkla izliyordu. “Görüşürüz” dedim.

Güvenlik: efendim benden bir isteğiniz yok ise beyfendiye eşlik edeyim.

G: teşekkür ederim. Lütfen.

Döndüm ve kapıya yöneldim. Kapıdan çıkarken

Gamze: evet beyler oyalanmayalım. Yolu gösterin toplantı odasına geçelim. Müdürümüz bizi bekler.

Diyordu. Güvenlikçi ile koridoru geçtik. Asansörü beklerken güvenlikçiye bir iki soru sorayım dedim.

B: dostum eski bölge müdürü nereye gidiyor?

Güvenlik: eski bölge müdürümüz Almanya bölge müdürü oldu efendim.

B: hımm hayırlısı o zaman. Peki sen bilirsin. Nasıl burasının ortamı?

G: neyi sorduğunuzu tam olarak anlayamadım efendim.

B: yani sorunlu bir yer midir?

G: Gamze Hanımın altından kalkamayacağı bir sorun olacağını düşünmüyorum efendim.

B: anladım. Peki son soru. Gamze Hanım gelmeden ne dedikodular döndü?

Güvenlikçi bıyık altından güldü. Şimdi bana ters bişey söylese başına dert alacağını biliyordu. İstediğim soruya cevap verirse hakkında iyi şeyler söyleyebilirdim. Kendi gözleriyle Gamzenin bana düşkünlüğünü görmüştü. Ne diyeceğine karar verinceye kadar sustu. Sonra ağzından kelimeler döküldü.

G: efendim Gamze Hanım gelmeden önce dönen tek dedikodu duymuştum. O da Gamze Hanımın işinde çok başarılı olduğu genel müdürün kendisini buraya özellikle istediği ve ayrıca çalıştığı bankada müdür olarak çok iyi işler yaptığıydı. Ha birde İzmir Bölge müdürü de çok iyi referans olmuş. Onu da duymuştum.

B: bunlar bildiğim şeyler dostum. Bana burdaki esas dedikodulardan bahset.

G: efendim burda pek dedikodu duymadım.

Güvenlikçi beni şöyle bir süzdü. Ardından

G: ben burda sıradan bir güvenlikçiyim. Gamze Hanımı ancak sabahları işe girerken ve çıkarken görürüm. Eğer yetkim olsaydı ona şu tavsiyeyi verirdim. O da “bazı müdürler kuyunu kazmak için yer ararlar dikkatli olmalısın” olurdu.

B: biraz tepeden inme mi oldu?

G: evet efendim. Gamze Hanımın geleceği bilinmiyordu. Ne olduysa bir anda oldu. Anladığım kadarıyla Gamze Hanım gerçekten güçlü bir kadın. Ama bazı müdürler büyük torpil oynadığı düşünüyor galiba.

Bunu söylerken biraz çekinerek söylemişti.

B: dostum sağol bu tavsiyeler için. Gamzeyle bu konuda konuşup uyarılarını hatırlacağım. Teşekkür ederim.

G: efendim sizden rica etsem bunları kendi gözleminiz olarak söyleseniz. Bu konuşma duyulursa benimle uğraşabilirler.

B: merak etme. Kimse seninle uğraşamaz. Gamze Hanım böyle bir şeye izin vermez. Ayrıca iyilik nedir bilen birisidir.

Teşekkür ederek binadan çıktım. Kendi işyerime gittim. Arda ile sohbet ettik. Olan biteni anlattım. Artık bir sevgilim olduğunu duyunca sevindi ve tebrik etti. Eski defterlerin kapındığını da karşılıklı konuşarak hallettik. İki yakın arkadaş olacaktık. İşlerde ki ufak aksaklıkları giderdim. Daha sonra patronun yanına geçtim.

Patron: Taner senin burda ne işin var oğlum.

B: gelip bir kolaçan edeyim dedim.

P: oğlum git tatilini yap hem sen izmirden misafirim gelcek demedin mi?

B: geldi zaten. O da artık burada olacak. Bugün işe gitti o da.

P: nerde çalışıyor?

B: XXX bankın bölge müdürü kendisi.

Değişimin Böylesi 79

Biraz o şekilde çıplak olarak yattık. Sonra kalkıp birlikte duşa girdik. Duşta da bol bol öpüşüp birbirimizi yıkadık. Birlikte çıkıp yatak odasına gittik. Kollarımda uyudu Gamze. Çırılçıplak.

Sabah kıpırdanma ile uyandım. Kafamı çevirdiğimde Gamze kollarımda hala uyuyordu. Heralde yan dönmüştü. Saate baktım. Saat nerdeyse 7.30 du. Kalktım. Baksırımı giyip Hemen mutfağa gidip bişeyler hazırladım. Ekmek siparişi verdim. Ekmekler gelince herşey hazırdı. Saat 7.50ye gelmişti ve 9.30 da randevusu vardı Gamze hanımın. Ama o hala uyuyordu. Gidip yanına çöktüm ve yanağına bir öpücük kondurdum. Gülümseyerek gözlerini açtı. Günaydın dedi. Günaydın dedim. Saat kaç diye sordu. 8 nerdeyse dedim. Hışımla kalktı. “Oha geç kalıcam” dedi.

B: merak etme aşkım geç kalmayız

G: ya daha kahvaltı hazırlayacağız

B: ben hallettim hanımefendi. Kahvaltı hazır. Üstüne bişeyler giy gel

Dedim ve odadan çıktım. Üstüne benim gömleğimi giyip geldi. Altında ve içinde hiç birşey yoktu.

G: ohooo beyim. Herşeyi halletmişsiniz.

B: aferin bundan sonra bana beyim diye hitap et.

Omzuma bi tane geçirdi.

B: hadi bi an önce kahvaltımızı yapalım.

G: yüzümü yıkayıp geliyorum. Sen çayları koy. Ohhh mis gibi sıcak ekmek kokusu.

B: hadi acele et de soğumasın.

G: tamam tamam geliyorum hemen

Diyip yüzünü yıkamaya gitti.

Masaya oturup iki dilip ekmeğe bal ve kaymak sürdüm. Tabağına bıraktım.

G: şımart şımart sonra daha fazlasını istersem şaşırma

Dedi.

B: bak aşkım bu bugün bana nasıl kahvaltı hazırlaman gerektiğini öğretmek için gösterdiğim bir ön gösterim. Bundan sonra her sabah kahvaltımı bu şekilde isterim

Dedim.

G: yavan

Dedi gülerek. Hızla yiyip kalktık. Giyindik. Gamze eteğini ve gömleğini giydi. Yine tam bir iş kadını olmuştu. 8.45 te evden çıktık. İş yerine vardığımızda saat 9.25 ti. Gamzeyle birlikte bölge müdürlük binasına girdik. Gamze kartını gösterdi. Kapıda güvenlik ve bazı müdürler vardı. Hoşgeldiniz diyerek karşıladılar. Gamze bir iki tokalaşmadan sonra hızlı adımlarla müdürlerin yol göstermesiyle asansöre ilerledi. Ben de yanındaydım. Gamzeyle birlikte ve bazı müdürlerle asansöre bindik.

Müdürlerden biri “efendim sizin odanız en üst katta. İlk önce oraya mı geçmek istersiniz yoksa doğrudan toplantı odasına mı geçersiniz?” Dedi.

G: ilk önce odaya geçelim lütfen

Müdür: peki efendim.

Adamlar önde biz arkada ilerledik. Odasına geldiğimizde tamamen camdan oluşan odanın kapısını açan güvenlik içeri girmemizi bekledi.

Herkes içeri doluştu. Adını ve ne iş yaptığını bilmediğim birisi “efendim eski bölge müdürümüz şu an toplantı odasında çalışma arkadaşlarıyla vedalaşıyor ve sizleri orada bekliyor” dedi.

G: peki müdürümüzü bekletmeyelim o zaman.

Değişimin Böylesi 78

Artık resmen inliyordum. Titreyerek

B: Gamzee bo-şa-lı-cam

Dedim. Gamze hiç kesmeden devam etti ve ilk fışkırmam ile birlikte gamze içimden çıktı ve aletimi ağzına aldı. Yarısı dışarı yarısı Gamzenin ağzına olmak üzere çok şiddetli patladım. Sanki sabah seks yapan ben değildim. Delirmiş gibiydim. Zevkten ölüyordum. Gamze sakso çekerek tüm döllerimi yuttu. Aletimi ağzından çıkarıp boynuma kadar fışkırttığım dölleri de yaladı. Sonra dudağıma öpücük kondurup belinden straponu attı. Aletim zonkluyordu ama hala ereksiyon halindeydi. Normalde çoktan inmiş olmalıydı. Ama bu sefer inmedi. Üstüme uzanan gamze doğruldu. Bacaklarımı havaya kaldırıp aletimi dikleştirdi ve yavaşça üstüne oturdu. Şimdi sanki bacak omuz yapıyor gibiydi ama aletim onun içindeydi. Aletim onun içindeydi ama sanki o beni sikiyor gibi aletimin üstüne hızla gitgel yapıyor kalçalarını oynatıyordu. Zevkin doruklarında geziyordum. Gamzenin yüzü ise kendini kasmaktan kızarmış sertçe girip çıkıyor kendini tatmin etmeye çalışıyordu. İnliyordu ve sesi odayı inletiyordu. O kadar çok tahrik olmuştu ki Çok kısa sürede boşalma evresine geldi ve bi anda bacaklarımı bırakıp üstüme yığılıp kasılmaya başladı. Yavaşça bacaklarını üstüme aldı ve kovboy pozisyonunda sert kasılmalar eşliğinde boşaldı. Gamzenin sıvılarının tadına bakmak istiyordum. Onu kalçalarımdan destek alarak yukarı kaldırdım ve amını yüzüme doğru çektim. O hala kasılırken amına ulaştım ve klitorisini emmeye başladım. Gamze artık resmen bağırıyordu. İyice tahrik olmuştum. Bi anda onu kaldırıp altıma aldım bacaklarını ayırıp içine girdim. Sert şekilde misyoner pozisyonunda sikmeye başladım. Gamze ah ah ah diye bağırıyor odayı inletiyordu. O bağırdıkça ben daha çok tahrik oldum. Ve Gamzenin kombo orgazmına bende ikinci orgazmla karşılık verdim. Tüm spremlerimi içine akıttım. İyice kasılıp üstüne yığıldım. Gamze bi süre daha ben üstüne yığılmama rağmen inlemeye devam etti. Kombine orgazm kadına neler yaşatıyordu öyle. Şaşırmıştım. Doğruldum. Gamze dudaklarıma yapıştı. Belki de şu ana kadar ki en ateşli öpüşmeyi yaşadık. En ateşli seksimiz de bu olmuştu.

G: aşkımmm müthişti hayatımdaki en iyi seksti

Dedi.

B: benimde öyleydi bebeğim. Ama bu hayatımızdaki en iyi sekslerin ilkiydi dedim. Bundan daha iyileri de olacak.

G: seni seviyorum

Deyip dudaklarıma bir öpücük kondurdu. İlkkez seni seviyorum demişti. Hiç bozmadım onu. Çünkü bende aşık olmuştum bile.

B: bende bende seni seviyorum

Dedim.