Üniversitede Birtakım Olaylar – 5

Üniversitedeki ilk yılın son haftalarıydı. Özlem hocayla sonuçsuz kalan ufak flört girişimlerim olurken, diğer yandan Zülal ile çoşkulu giden ilişkim devam ediyordu. Fakat hep daha fazlasını isteyen doyumsuz arzularım beni hala kamçılıyordu.

Artık son derslere giriyorduk. Yine bir ingilizce dersinin sonunda sınıftan çıkmıştık, bölümde yürürken hocaya yanından yaklaştım.

-Özlem hocam, arkadaşım Serdar’ın vizesi çok düşük, finalde yüksek bir not alması lazım biraz tüyo verir misiniz.

“Kendi gelseydi ya, sen neden soruyorsun bunu.” dedi.” Kendisi biraz çekindi de sormaya. Aranız iyi sen konuşur musun” dedi.

“Aramızın iyi olduğunu düşünmesi ilginç. Hatta kendi gelse daha çok şansı olurdu diyebilirim.” dedi, kinayeli bir bakış atarak güldü.

“Neden öyle diyorsunuz Özlem hocam. Hayran olduğum bir hocam varsa onunla aramı hep iyi tutmaya çalışırım.” duraksadım “Ders anlatımına bilgisine tabiki.” dedim gülümseyerek.

Biraz kızarmıştı, etrafa ufak birkaç bakış attı. “Kullandığımız kaynak kitaba iyi çalışsın yeter, tamam Deniz’cim hadi final sınavlarında görüşürüz.” diyerek biraz daha yüksek sesle, “Finallerle alakalı bana gelmeyin gerekli duyuruları ilan panosundan takip edin.” dedi ve odasına doğru gitti.

Üniversite hayatına iyice alışarak, rahat geçen ilk yılda çok güzel bir ortam oluşturmuş ve sonunda dersleri iyisiyle kötüsüyle bitirmiştik. Bu arada her sene geleneksel yapılan üniversite bahar şenliği zamanı gelmişti, ünlü sanatçıların geldiği festival havasında bir etkinlik olacaktı. Bol eğlenceli iki gün bizi bekliyordu. İlk gününde kankam Serdar, ona sağlık bilimleri fakültesinden ayarladığım sevgilisi Ece ve Zülal ile gelmiştik. Kampüsün etkinlik alanında yapılan festivalde meydanda yerimizi aldık.

Arkamı bir an döndüğümde tek başına takılan birini gördüm o an şok olmuştum. Özlem hoca elinde bir birayla demleniyor, o da konserin başlamasını bekliyordu. Meydana insanlar gelmeye başlarken alan tıklım tıklım olmadan onu şans eseri fark etmiştim. Neden gelmişti ki. 40 yaşına gelmiş doçent kadındı. Fakat belli ki gençliğindeki enerjisini yaşamak istiyordu.

Kadınlar estetik yaptırırken güzelleşmek değil, amaçları hep daha genç görünmekti. Özlem hoca da zarif yüzü ve harika vücudu ile sosyal medyasında, gezdiği yerlerde, katıldığı etkinliklerde çekindiği fotoğrafları paylaşırken, ruhundaki genç kızı doyururcasına kendini sergiliyordu. Derinlerde bir yerde ilgiye açtı. Sanırım buraya da kendini canlı ve diri hissetmek için gelmişti. Onu burada kim tanıyacak veya yadırgayacaktı ki.

İlk sanatçı sahneye gelmişti ve oldukça gürültülü bir ortamdı. Kurulan platformun önünde insanlar coşku ve bağırışlarla alanı tıklım tıklım doldurmuştu. Müziğin ritmine göre dans ediyor, eğleniyorduk.

Özlem bize çok uzak değildi. Ya şimdi yada hiç diyerek Zülal’e işaret yaptım ve yanından ayrılarak, o tarafa doğru yöneldim. Dans eden insan yığınının içinde adım adım yaklaşıyor, neredeyse bir yıldır hayallerimi süsleyen kadına sahip olmak için, belki de son şansımı deniyordum. Dönem bitiyordu artık fakültede değildik kaybedeceğim birşey yoktu.

O an göz göze geldik elimle selam vererek gülümsedim. Hafif tebessümle karşılık verdi, duruşundan çakır keyif olduğunu anlamıştım. Müziğe eşlik ederken yanımda Özlem’e arada bir omzumu bazen elimi değdiriyordum. Muziğin coşkulu yerlerinde zıplarken bazen insanların dengesi bozuluyordu birbirine tutunarak düşmekten kurtuluyordu. Zaten o kadar uzun süre sabit duramazsınız aksi taktirde bacaklarınız kasılmaya başlıyordu. Zıplarken Özlem’le birkaç defa temasımız daha oldu. Oldukça rahattı , burada okuldaki gibi resmiyet olmadığından faklı bir dünyada gibiydik. Yaşına rağmen enerjisi oldukça yüksekti.

Hareketli bir parça girdi, şarkı devam ederken nakarat geldi ve bir cesaretle elimi omzundan boynuna doğru uzattım. Müziğin ve insanların gürültüsü içinde deli gibi çarpan kalbimin atışını duymasam bile hissedebiliyordum. Özlem’den herhangi bir ters tepki gelmedi, aksine o da şarkının akışıyka benimle birlikte sallanmaya ve dans etmeye devam ediyordu. Elimi boynundan çekerek danslara devam ettik. Hareketli bir şarkıda zıplarken bir an dengesi bozuldu ve elini omzuma attı oradan belime indirdi soğukkanlılığımı koruyarak elimle elini kavradım. Aman Allahım eli sıcacıktı ve ondan aldığım enerji içimi titretiyordu. Elini yavaşça geri çekerek dans etmeye devam etti. O gün ileri gidebildiğim kadar gidebileceğimi anlamıştım.

Dokunmalarımız artmış müziğe eşlik ederken, sanki iki yakın arkadaş gibi şarkılara eşlik edip birlikte dans ediyorduk. Son sanatçı çıktığında artık yorulmaya başlamıştık, biraz yavaşlayarak yerimizde daha sakince müziğe ayak uydurmaya devam ettik. Sakin bir duygusal müzik başladığında artık gereken o hamleyi yapmalıydım. Temkinli hareketlerle Özlem’e dönüp gözlerine bakarak yüzüne yaklaştım, geri çekilmemişti. Kararsız bakışlarıyla çok kısa beni izledi ve sonunda dudaklarına yapışmıştım. Tutkuyla birbirimizi öpüyorduk. Birkaç dakika öpüşmenin ardından kulağıma “hadi buradan gidelim” diye fısıldadı.

Park yerine doğru yürüdük, yolda Zülal’e mesaj atmayı ihmal etmedim. Arabanın yanına geldiğimizde hafif sarhoştu, anahtarı bana uzattı sessizce dururken bana yaramaz bir ifadeyle bakıyordu.

Kampüsten çıktık ve şehre doğru sürmeye başladım, bu arada Özlem rahat durmuyor eliyke pantolonumun üzerinden sikimle oynuyordu. Daha önce hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. “Benim eve gidelim şuradan dön” dedi.

Festivale 1 hafta vardı. Zülal ile doyumsuz seksimizin ardından uzandığımız yatakta nefesimiz yerine gelirken birbirimizi izliyorduk.

-En büyük fantezin nedir Zülal?

Biraz düşündü “Bilmem, fanteziler genelde senin işin. Seninki nedir?” diye sordu.

Bir düşüneyim bakalım. Galiba en büyük fantezim aynı anda 2 kadınla birlikte seks olabilir.

-Ciddi olamazsın. Sevgiline bunu kabul edeceğini düşündüren nedir Deniz. Bence birbirimize yetiyoruz. Sence de öyle değil mi?

-Zülal sana dürüstçe söylediğim gibi daha önce çok defa farklı şekilde seks yaptım. Farklı şeyler denemeyi seviyorum. Ve birlikteyken seni hiç aldatmadığımı biliyorsun ne yapacaksam seninle birlikte yapmak istiyorum. Ayrıca senin de bir kadınla yakınlaşman farklı bir deneyim olmaz mıydı. Her kadında biraz lezbiyen dürtüler vardır, emin ol çok hoşuna gidecek. Sadece bir defa yapalım ve bize nasıl bir tecrübe olacağını görelim.

Kuşku dolu gözlerle bakan Zülal bana sarılarak, “peki tamam aşkım ama lütfen beni üzecek birşey yapma.” dedi. Dudağına bir öpücük kondurdum.

-Seni asla üzmeyeceğimi biliyorsun.

Bu işin ilişkimizde derin çatlaklar oluşturacağını biliyordum. Fakat bu deneyimi yaşamak için ona bunu kabul ettirmekten başka yolu yoktu. Sarıp sarmaladığım Zülal’in yorgun bedenini öpüp koklayarak birlikte yatakta uzanmaya devam ettik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir