Üniversitede Birtakım Olaylar – 4

Zülal’i ders dışındaki vakitlerde takılmak için sık sık bizim bölümdeki kantine çağırıyordum. Bölümde çok fazla erkek olmasından dolayı gözler üzerindeydi, fakat bundan rahatsız değildim. Öte yandan onun başka bir davetkar hamleye karşı yanıt verdiğinde anında derhal ayrılıp başka bir sevgili bulacağımı biliyordu. Kendi içimizde doğal bazı sınırlarımız vardı. Ayrıca bana bağlanmıştı da onun için güvenli bir limandım.

Her ilişkide sürdürülmesinin ön koşulu karışıklı fayda olması gerektiğine inanan beni, sadece o masum güzelliği değil, baklentilerime cevap veren kişiliği beni kendine çekiyordu. Bu da şuan benim için erkekliğimi ve sadakatimi korumam gereken bir ilişki yapıyordu. Son noktaya kadar doğama karşı çıkacaktım, başka amcıklar iştahımı kabartsa da tek eşli takılacaktım, en azından belirsiz bir süre.

Yine günlük dersimiz bitmiş Serdar ile kantine geçmiştik. Serdar ” kanka Zülal geliyor mu, direk yurda mi geçeceksin.” diye sordu. “Yok kanka Zülal ile bir işimiz var bugün. Göz kırpmıştım anlamıştı.” dostum benim ev senin evin istediğin zaman biliyorsun.” teşekkür ederek konuyu kapattım. Ona daha fazla zahmet veremezdim sikimin zevki için.

“Ne konuşuyorsunuz bakalım mühendisler” Zülal yanımıza yüzüme bir öpücük kondurup oturdu. Serdar “Şimdiden bize mühendis diyerek gazlıyorsun da, bu bölümden ne polisler, öğretmenler hatta belki de kasiyerler çıkacak sen bilmiyorsun yengecim. Mühendislik bu, mezun olması ayrı dert, işini yapmak ayrı dert.” hemen araya girdim “Tamam lan daha ilk seneden ağlamaya başladın yahu, git fen edebiyatta oku o zaman, mezun olunca saydığın işleri yaparsın zoruna gitmez.” dediğimde espirime bozulan Zülal’den ufak da bir trip yedim.

Zülal ile yeni birşey denemek istiyordum. Kiraladığım bir otele gidecektik, aslında bizim için bu sıralar kullanışlı bir şeydi. Cinsel birleşmelerimizi mahremiyetimiz ile yapıp kapıyı çekip çıktığımız yerler tam bize göreydi. Zülal de düzenli bir ilişkimiz olduğu için yadırgamıyordu. Sonuça kendi evlerinden uzak bir şehirde öğrenciydik ve yeterli mahremiyetimiz yurtlarda yoktu.

Otele gelmiştik. İkimiz de yavaş yavaş soyunmaya başladık. Ufak öpücükler konduruyor, vücudumuzun hassas yerlerinde elimizi gezdiriyor, birbirimizi tahrik ediyorduk. Üç dört favori pozisyonumuzda sikişten önce soyunmaya devam ederken, yeni oyunumuza başladık.

-Benim yaramaz orospum hazır mı bakalım.

+Evet hazır aşkım, bu amcık senin erkeğim benim. şu yarrak yoksunluğumu bitir artık. Beni azdırıp öyle bekletemezsin.

-Senin amını dağıtacak şimdi yırtıcı hayvanın bebeğim hazır mısın. Bağırtayım mı seni.

+Evet hayvan gibi sik kukumu. Beni inlete inlete sikmeye devam et aşkım.

-İçine girdikçe deliğini genişleteceğim. Sikiş manyağım benim. Deliklerini penisimle dolduracağım.

+Bekaretimi bozar gibi sik beni. Seni içimde hissetmek istiyorum aşkım. Deliğimi yarraksız bırakma. İçimden çıkma hiç.

-Daha sert sikeyim mi amını parçalayayım mı.

+Daha derine sok, daha sert sik, amcığıma kökle aşkım.

-Altımda kıvranarak beni daha azdırdın oh içine patlamak üzereyim bebeğim.

+Döllerini heryerime akıt aşkım vıcık vıcık sokmaya devam et bana sakın durayım deme.

-Uslu durursan içine sokmaya devam ederim yoksa yarrak yok sana.

+Yarağını dudaklarıma bastırmak döllerini yutmak istiyorum. Bütün sikini gırtlağıma almak istiyorum.

Sarsıla sarsıla yüzüne boşalmıştım. Elini yüzüne götürmüş sıcak spermlerimle oynuyordu, zıpır bir gülümseme ile yüzünü göğsüme bastırarak beni kışkırtmıştı.

Yanlız bazen çok iyi havaya girerken bazen replik ezberler gibi cümle kurmak konsantrasyonumu kaybettiriyordu. Zülal’e baktığımda onda da aynı şeyi farkettim İkimizde de oyuncu kumaşı yoktu, bazı yerde enerjimiz iyi olsa da en azından doğal gelmiyordu. Zaten spontane gelişen şeyleri seven beni çok sarmadı bu iş. Bu sikiş farklı bir deneyim olarak kaldı bende.

6 aydır birçok şey yaşamıştık evet resmen sevgiliydik ve bunu açıkça sergiliyordum. Özellikle bölümümüzde ingilizce hocamız Özlem’e. Bazen koridorda kantinde kesiştiğimizde ona manalı bakışlar atıyordum. Aptal değildi üstü kapalı teklifimi anlamış beni başından savmıştı.

Fakat derinlerde bir yerde, kaç yıldır yarrak tatmamış Özlem’in genç ve taze bir enerjiyle yüklenmiş bir ilişkiye ihtiyacı vardı. Benim onun olgun ve dişil enerjisinin oluştuğu çekimine yanıt vermem gerektiği gibi, onun da dünyasında artık kolay kolay bulamayacağı, genç cinsel gücün hakimiyetine ihtiyacı vardı. Aslında onun genç bir çocuğu amının içine alarak tatmin olması ve onu, tatmini yolunda hizmet ettirerek erkek oluşundan dolayı, çeşitli şekillerde onu cezalandırması değildi olay. Tam tersi genç erkeğin yaşını almış kariyer sahibi bu kadını becermesi ve ona hükmetme arzusuydu. Onunla Böyle bir hükmetme düzeyine geçmem için önümdeki bariyeri yok etmem gerekiyordu. Onu bağırtarak sikmek benim andım olmuştu. Rüyalarımdan çıkmayan bu kadınla bazı fantezilerimi gerçekleştirdiğimde daha sonrasında nasıl bir yola girecektik, girecektim, hiçbir fikrim yoktu.

Bu saatten sonra Özlem’e yapacağım plan için şartların oluşmasını bekliyordum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir