Tırcının Karısı (4)

Bu arada vakit bir hayli geç olmuştu. Müsaade istediler. Kalkarken Şehriban, gülümseyerek,

“Ne zaman istersen ara!” dedi.

“Ne için?” diye sordum, gözüyle kocasını işaret edip,

“Sen biliyorsun!” dedi ve gittiler.
Gittiler ama benim her yerim titriyordu. Yapsam mı, yapmasam mı diye düşünüyordum. Şeytan aklıma giriyordu, yap diye. Ben her ihtimale karşı banyoya girdim, amımın kıllarını kestim, duşumu aldım, kurulandım ve geceliğimi giydim. Geceleri zaten külot giymezdim.

Telefonu elime aldım. Arasam mı acaba diye çekiniyordum. Heyecandan zangır zangır titriyordum. Amım çağır Haydar’ı gelsin diyordu, ama beynim boş ver kalsın diyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bir anda amımın sesini dinledim ve aradım…
Şehriban açtı telefonu ve

“Hayrola Semra?” dedi. Ben de,

“Sen ara demiştin ya…” dedim.