Tırcının Karısı (3)

Sanki porno izler gibi o anlar tekrar tekrar gözümün önüne geliyor, bir zevk dalgası vücudumu kaplıyor, amımla oynuyordum. Orgazm ola ola sabahı zor ettim, ama kafamda halen Haydar vardı…
Aradan üç gün geçti, kocamın tekrar sefere gitmesi gerekiyordu. Kocam beni iki gece sikmiş, öyle gitmişti. Gitmişti, ama benim kafamda kocam değil de Haydar vardı, içim içimi yemeye başladı. Anca iki gün sabredebildim, kendime hakim olamadım ve Şehriban’ı aradım,

“Gelin akşam oturalım!” diye. Şehriban,

“Olur gelelim!” dedi ve akşamı beklemeye başladım.
Hava karardığında baktım geliyorlar. Yine bahçede oturduk, havadan sudan sohbete başladık. Ben çay demlemiştim, çayı getirmek için mutfağa gittiğimde bir baktım ki Haydar peşimden gelmiş.

Ben bardakları hazırlarken yine arkama geçip sarıldı. Boynumu öpüyor, yine göğüslerimi ve amımı avuçluyordu. Ben bu sefer tepki yerine,

“Ya karın görürse ne yapacağız?” dedim. Haydar da,

“Karımı merak etme, o bana izin verdi!” dedi.

“Nee? Siz beni mi konuşuyorsunuz?” dedim. “Evet!” dedi.
Bu durum beni hem kızdırmış, hem de sevindirmişti, ama bozuntuya vermedim. Amım yine sulanmaya başlamıştı. Elinden kurtulup döndüm ve

“Hadi çayı bahçeye çıkaralım, bana yardım et!” dedim.

“Tamam, ama seni öpmeden olmaz!” deyip dudaklarıma yumuldu. O nasıl öpmeydi öyle, nerdeyse orgazm olacaktım. Dudaklarımı zorla kurtarıp, nefes nefese,

“Hadi gidelim!” dedim. Bahçeye çıktık ve çayımızı içmeye başladık. Şehriban bana bakıp gülümsüyordu. Ben ise bir şey yokmuş gibi çayımı içiyordum, fakat amımdan akan sular külotumu ıslatıyordu…
Fazla geç olmadan ben odalarında bilgisayarla oyun oynayan çocukları yatırdım ve tekrar bahçeye çıkıp misafirlerle oturdum, sohbete devam ettik. Ama sadece havadan sudan sohbet ediyorduk, çünkü dışarıda bu tür seyler konuşulmazdı, komşular duyar diye çekinirdik.