Sorumluluk Sınavı – 8

Düşünceler içerisindeydim , çok istiyordum ama çekiniyordum.

Yanlış bir hareketimde benden soğumasından korkuyordum , kalkık sikimi okşayarak teselli ettim ve kendimi yatağa attım. Ama olmuyordu , sikim kontrolü devralmaya çalışıyordu. Adeta kendi vücudumla bir savaş veriyordum şuan. Kalbim atıyordu ve terlemeye başladım , “Yok” dedim ; “Ben bu Ayseli sikmeden uykuya dalamam”. Telefonla haber bile vermek aklıma gelmeden montumu ve anahtarımı alıp spor ayakkabıyla dışarı çıktım. Otobüsteyken aklıma geldi “Ulan keşke arasaydım , ya evde değilse” diye. Telefonu da yatağın üstünde unutmuştum heyecandan.

Otobüsten indiğimde evinin tam lokasyonunu hatırlamaya çalışıyordum , hatta “yanlış durakta mı indim acaba” diye düşündüm. Evinin tam lokasyonunu hatırlamak pek uzun sürmedi , duraktan yaklaşık 5 dakika falan uzaktaydı. Kapısına doğru yürürken kalbim küt küt atıyordu , elim zile doğru gitti. Zili çaldıktan sonra kalbim daha çok atmaya başladı , kafam patlayacak gibiydi ve ellerim titriyordu. İçerden bir “Kim o” sesi geldi , dilim düğümlenmişti konuşamadım. Kapı açıldıktan sonra ise o eşsiz güzelliği gördüm , beni gördüğüne biraz şaşırmıştı. “Hocam” diyebildim sadece , “Cafer!?” diye atıldı hemen. Elini göğsüme atıp “Ne işin var bu saatte burada , kötü bir şey mi oldu?” dedi.

-Yok hocam , uzun zamandır baş başa kalamadık. Sizi bir görmek istedim.

+Arasaydın keşke bir şeyler hazır ederdim , neyse geç içeri.

İçeri adımımı attım ve salondaki kanepe oturdum , geçen gün olduğu gibi rahat değildim. Ece Hoca ile beraber olunca onun samimi tavırlarından dolayı biraz daha gevşek takılabiliyordum. Aysel Hoca daha ciddi duruşlu biriydi , istemsiz olarak biraz daha geriliyordum ancak bu ciddi duruşu onu çok daha seksi kılıyordu gözümde.

+Birtanem karnın aç mı bir şeyler hazırlayayım sana.

-Yok hocam evde yedim geldim ben.

+Şu hocam lafını kaldır , yoksa çakıcam ağzına bir tane.

-Kusura bakma okuldan alışkanlık oldu.

+Eee , sadece görmek için mi geldin bu saatte buraya?

-Evet , seni çok özledim.

+Başka bir şey için değil yani. (Ellerini omzumdan göğsüme , oradanda göbeğime indirdi)

-Belki başka yerlerini de özlemiş olabilirim.

Ellerini göbeğimden bacaklarıma indirdi ve alt dudağını ısırdı. Bu kadın afetti resmen , o hareketi bile çıldırtmaya yetiyordu beni.

+Belli , ufaklık esas duruşta bekliyor geldiğinden beri.

-Ufaklık derken? Alınıyorum ama he.

Kucağıma doğru kaydı ve ellerini saçlarıma atıp , yüzünü hafif yan yatırarak dudaklarımla birleşti. Öpüşürken saçını eliyle düzelttiğini görmüştüm , gözlerimi kapamadan önce. Etli dudakları ve kıvrak diliyle ağzımda bir şölen yaratıyordu. Birbirimizi keşfediyorduk adeta. Ne kadar öpüştük hatırlamıyorum bile ama o an sanki zaman durmuştu , bambaşka akıyordu bizim için. “Sonsuza kadar sürsün” diye dua etmiştim içimden , ama bir süre sonra sıktı tabi ki. Daha fazlasını istedik , kendini geri çekti ve kucağımdan kalkıp önümde diz çöktü. Saçlarını geriye atıp , dudaklarının üstünde dilini gezdirdi. Pantolonumu aşağıya öyle bir çekti ki , ilk sevişmemizde olduğu gibi boxerımla beraber çıktı. Hatta ufak bir cart sesi de duydum , şanslıyım ki yırtılmamıştı.

Önce kafa kısmına dudaklarıyla ufak ufak dokunuşlar yapıyordu , tırnaklarını da değdirip değdirip çekiyordu. Uzun bir süre tekrarladı bunu , her temasta zevkten evereste çıkıyordum. “Hadi yala artık lütfen” diye yalvardım , “Biraz daha yalvar” dedi dudaklarını büzerek. Aşağılanmak zoruma gitmişti , önceki sevişmede de bana olan kaba tavrını içten içe sindiremiyordum. Yinede bir hamle yapmaya götüm yememişti , henüz. “Yala , lütfen” dedim , yine dudaklarını büzerek bu sefer daha içten bir ses tonuyla “Ay bebeğim , sakso mu istiyorsun sen?” diye karşılık verdi.

-Hocam yalayaksan yala , yalamıyorsan kenarda 31 çekeyim de kurtulayım. İçim sıkılıyor sikim boşta kalınca.

+Kıyamam sana , tamam sal kendini sen.

İlk önce başını ağzına alıp , bir süre sonra da kafasını yarrağımın ekseninde döndüre döndüre kök kısmına kadar inmeye başladı. Kafası dönerken saçları da dalgalanıyordu. Elimle onun saçlarını birleştirdim , hafif tebessüm ederek aşk dolu baktı yüzüme. Kalbimin hızını arttırıyordu bu bakışlar.

Diliyle ağzının içinde hareket ettiriyordu yarrağımı , elleriyle de taşşaklarıma ufaktan ufaktan dokunuyordu. Uzun bir süre devam etti saksoya , “Hocam , boşalıcam” dedim. Kendini geriye attı ve yere eğilip parkeye titreye titreye boşaldım. Kalbim zonkluyordu amk karısı yüzünden. Bir süre kendimi koltuğa attım , o da yatak odasına doğru yürümeye başladı.

Biraz soluklandıktan sonra kafamı geriye çevirdiğimde yatak odasından çıktığını gördüm.

+Ben bir duşa giricem canım , gelmek ister misin?

-Evet evet , geleyim bende.

diyerek koşar adımlarla onun yanına gittim , sikim yeniden sertleşmeye başlamıştı bile. Duşa girmeden önce soyunmuş ve kıyafetlerimi sağa sola fırlatmıştım. Suyu ayarladı ve birbirimizi köpükleyip temizlemeye başladık. Memelerini ve kalçalarını detaylı şekilde temizliyordum. Sıcak su buharı içerisini sımsıcak hale getirmişti , kalkmış sikimi onun amına doğru sürtmeye başladım. “Hocam hemen gireyim mi? Su faturası fazla gelmesin.” dedim. Gülerek “İyi tamam gir” diye yanıtladı sorumu.

Öndeki fayanslara yasladım onu , domaltıp am deliğinden girişi yaptım. Uzun soluklu bir sevişme yaşamıştık. Sıcak su üzerimize akarken bedenlerimiz birleşiyordu. Daha fazla anlatabileceğim detay yok , sonuç olarak duşta uzun süre sikiştik. Fayanslara doğru bahçe hortumu gibi attırdım. Bacakları titriyordu , kendini yere atmış yerde oturuyordu. Etraftaki spermleri hazır tam kurumamışken suyla temizledim ve akan suların altında belli olmaz diye işemeye de başladım. Tabi sarı sarı gözüküyordu ama çok umursadığını sanmıyorum.

Duştan aynı havlunun içinde sarılarak çıktık ve kurulanıp bir süre yatakta uzandık.

+Burada kal istersen bu gece , senin kollarında uyumak istiyorum.

-Bizimkiler merak eder , yoksa bende seninle kalmayı çok isterdim.

+Ben uyuyana kadar biraz dur bari , sana sarılmak rahatlatıyor beni.

-Tamam , bir süre daha buradayım o zaman.

1-2 saat kadar beraber uzandık , onun uykuya daldığını görünce istemeye istemeye kalktım bende. Saat çok geç olmuştu , otobüs seferleri bitmişti. Onu uyandırmaya kıyamadım , kıyafetlerimi giydim ve montumu alıp aklımda ezberlediğim otobüs rotasını takip ederek eve doğru yürüdüm. Otobüsle 15 dakika gittiğim yolu yürüyerek 1 saatte zar zor varmıştım , hem yorgunluk vardı üstümde hemde sürekli yolu karıştırıyordum.

Eve ne zaman vardığımı hatırlamıyorum , tek hatırladığım kendimi zar zor yatağa attığımdı. O kadar geç yatmıştım ki sabah alarmını bile duymamıştım. Otomatik olarak ertelene ertelene zaten kısık alarm sesiyle döngü halinde tekrar etmişti kendini. Babam işe zaten daha erken gidiyordu , ancak öğlene doğru annem “Cafeeer , okula gitmedin mi sen” diye odama dalmıştı. Zar zor açabildim gözlerimi. İsteksiz bir şekilde annemin zorlamasıyla okula gitmek üzere ayağa kalktım. Hayatımın en kötü sabahıydı sanırım , hiç bu kadar ayağa kalkmakta zorlandığımı hatırlamıyorum…

“Sorumluluk Sınavı – 8” üzerine bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir