Sorumluluk Sınavı – 5

Sabah alarmı kulaklarımı tırmalıyordu , kalkıp kapatmak resmen Dünya’nın en berbat hissiydi. Uykunun en tatlı olduğu zamanda ayağa kalkmak sinir ediyordu insanı. Dün akşam mükemmel bir sevişme yaşamama rağmen , hocanın verdiği haptan mıdır nedir anlamadım sikim kızarmıştı. Çıplak yatmıştım , yatmadan önce de krem sürdüydüm.

Tuvalete gitmek için bir don giydim altıma , çıplak şekilde tuvalete doğru yürüyemezdim amk ailemle aynı evdeyim sonuçta. Boxerın yaptığı o baskıdan ötürü daha çok canım acıyordu ama yapacak bir şey yoktu , katlanacaktık. “Dün yediğin hurmalar , gelir gtünü tırmalar” demişler , doğru söylemişler. Bir de üstüne okul pantolonu giyince acayip rahatsız olmuştum. Çantamı da Aysel Hoca’nın arabasında unutmuşum , zaten bir boka yaradığı yoktu 1 kalem ve 1 defter bazende dersin kitabını atıyordum içine. Evden çantasız şekilde çıkınca garip hissetmiştim.

Aysel Hoca , Ece Hoca birde benim olduğum bir whatsapp grubu kurmuştu. Oraya yazdım “Aysel Hocam benim çanta sizin arabada kalmış okulda verir misiniz bana” diye. “Veririm aşkım ama şu hocam lafını okul dışında kullanma bir daha” diye geri dönüş sağladı. Birde kalpli sticker atmıştı , ama şu an sikimdeki acı azgınlığımı baltalıyordu. Onları bugün sikemeyecek olmak daha çok acı vericiydi.

Okula biraz geç varmıştım , 2.katta Aysel Hoca’yı öğretmenler odasından çıkmış dersinin olduğu sınıfa yürürken yakaladım. “Hocam” diye seslenip yanına koştum , “Günaydın Caferciğim” dedi. “Günaydın hocam , benim çantayı getirdiniz mi”.

“Öğretmenler odasında kapının yanına bıraktım , girip oradan al. Sorarlarsa uydur bir şeyler , senin ağzın laf yapıyor.” demişti , göz kırptıktan sonra görüşürüz diyerek dersinin olduğu sınıfa yürümeye devam etti. Arkasından onu süzüyordum , “ulan” dedim içimden ama sikimin kalkmasıyla kötü bir acı yaşadım. Öğretmenler odasından çantamı alırken fizikçi Muharrem ve kankalarının yaşlı muhabbetine maruz kaldım. İğreniyordum onlardan , kadın hocalar olmasa okul gerçekten çekilmezdi.

Öğle tenefüsünün bitimine doğru , nöbetçi hoca Ece Hoca’ydı ve herkesi sınıflarına yolluyordu. Ben hariç , herkes sınıflara girdiğinde ise bana göz kırpıp “takip et” dedi. Etrafı iyice süzüyorduk gören varmı , kamera buraya dönük mü diye. Öğretmen tuvaletine girdik beraber. Klozete oturttu beni ve kapıyı kilitleyip kucağıma çıktı. Sikim ağrısı iyice bastırdı ama Ece Hoca dudaklarıma yapışınca anın büyüsünü bozmak istemedim. Fakat gerçekten çok sızlıyordu ve Ece Hoca’yı itip acı içinde söylenmeye başladım.

+Canım noldu yanlış bir şey mi yaptım

-Yok hocam dün geceden beri sikim ağrıyor çok fena

+Ay göstersene bir neyin var bakayım

Sikimi indirip gösterdikten sonra eliyle dokundu ve inceledi. “Ay nasıl soyulmuş baksana , doktora git mutlaka” dedi.

Nasıl söyleyecektim ki , utanırdım. Ece Hoca’nında yardımıyla Müdüre Sema Hanım’a “başım ağrıyor kusacak gibiyim” yalanını söyleyip babamı arattım. 10 dakikada arabayla geldi beni almaya.

Arabaya doğru biraz rol yaparak gittim , sağlık ocağına doğru sürmeye başladı :

+Kusacak gibi olursan söyle kenara çekeyim

-Yok baba o değil ya onu yalandan söyledim , sıkıntı başka

+Ne oldu lan ne sıkıntın var , kaytarmak mı istedin okuldan

-Pipim ağrıyor baba , soyuldu kızardı çok fena. Çok canımı yakıyor dayanamıyorum valla.

+Heeee doktora gidelim o zaman ama acilde de çok sıra vardır şimdi

-Gidelim baba sağlık ocağına ya

+Ayıp olacak Meryem (Aile hekimi) ablana da he.

-Bir şey olmaz baba daha önce de gördü zaten.

Sağlık ocağına girdim , babam dışarda bekliyordu. 18 olduğum için tek başıma halledebiliyordum çok garip geliyordu hala daha. Sıra hemen bana geldi zaten , içeri girdiğimde Aile Hekimimiz Meryem Abla ve yanında da sekreter mi ne deniyorsa diğer yardımcı abla duruyordu;

(Meryem Abla için ayrı bir parantez açalım çünkü kendisine hikayenin ileriki bölümlerinde değineceğim. Kendisi çocukluktan beri her hasta olduğumda gittiğim orta yaşlı bir milfti. Evlenip boşanmış , 2 tanede çocuğu vardı. Memeleri biraz boldu , kalçası fena değildi. Aysel Hocanın ve Ece Hocanın götüne göre biraz daha küçük kalıyordu ama yinede küçük değildi. Siyah saçlıydı ve beyaz tenliydi. Sesi de çok inceydi)

(Yandaki abla biraz şişmandı , ona çok uzun bakamadım)

+Hoşgeldin Cafer , ne oldu okuldan kaytarmak için rapor mu isteyecen gene

-Hoşbulduk abla , durum biraz farklı ya ama utanıyom nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum

+Aaaa bak aramızda ayıp olmaz , pipini gördüm ulen ben senin neyden utanıyon daha

Hafiften güldüm , “Abla sorun orda işte”.

+Ne oldu ne sorunu var , kaldıramıyom deme de sakın. (Gülerek)

-Yok abla çok şükür öyle değilde , baya kızardı ve soyuldu. Çok canımı yakıyor.

+Hmmm göster bir bakayım yakından anlarız şimdi.

Utana sıkıla kemeri çözdüm , karşımda da gözlüğünü takıp hafiften başını öne eğdi. Biraz duraksamıştım ve onay bekler gibi bakıyordum. “Hadi len açsana sabaha kadar seni mi bekleyecez” dedi gülerek. Pantolonumu boxerımla beraber indirirken yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. “Baya büyümüş he görmeyeli , küçük hali kalmış aklımda.”.

Beyaz ojeli parmaklarıyla biraz tuttu ve kontrol etti. Hafiften kan akışım hızlanınca kalkmasın diye fatih terimi , messiyi hatta öcalanı bile düşündüm amk. Stresten kafamdan aşağı terler akıyordu. “Biriyle bir halt mı yedin , kendiliğinden olmaz bu” dedi tek kaşını hafiften kaldırıp.

“Yok abla ya yapmadım bişey” dedim , “Öyle olsun madem , krem yazıyorum sana. Bir dahakine de yaparsan o koruyucu şeylerden geçir pipine” dedi. Yanındaki o yardımcı şişko karı da sırıtıyordu hafiften hafiften. Reçeteyi hazırladıktan ve 2 gün “Mevsimsel hastalık” diye havadan rapor yazdıktan sonra bana doğru uzatırken ellerimiz biraz birbirine sürttü , sanki bilerek yapmış gibiydi. “Yine gelirsin , bir kontrol ederiz” dedi. Eğer bunuda sikersem Dünyanın en şanslı adamı olabilirdim. Ellerimi açıp şükrettim ve sağlık ocağından çıktım dışarı. “Ne oldu neyin varmış?” diye sordu meraklı şekilde babam.

-Yav baba bu bozuk yiyeceklerden de olabiliyormuş , dünden önceki gün yatağın altında tarihi geçmiş cips bulduydum onu yediğimden olmuştur heralde. (Yalan)

+Salak mısın oğlum yenir mi tarihi geçmiş şey.

-Ne biliyim baba yav .

İlaçları da aldıktan sonra eve geçtik ve bilgisayara oturdum , kremi sürdükten sonra sikimi açıkta bırakıyordum. Bizimkiler gelince görmesin diyede üstüne ince bir çarşaf serdim. En azından boxerdan daha az acıtıyordu.

2 gün evde dinlenip sabaha kadar oyun oynadım. Bu süreçte Aysel ve Ece ile de whatsapptan iletişimimiz kesilmemişti. Sikim 2 günde yavaş yavaş kendine gelmişti , yani sikişebilecek kıvama gelmiştim. O gün erkenden yattım ve sabahı heyecanlı şekilde beklemeye başladım. Aysel veya Ece’yi sikeceğim anı iple çekiyordum…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir