Kafamı memelerden kaldırıp onun yüzüne baktığımda onu yukarı bakarak nefes nefese “Bu bana 20 yıl daha yeter” derken gördüm…
Sema ; devasa memeleri kollarının arasında sıkışmış , ellerini amcığına atmıştı. Yüzünde acıyla , tatlının karışımı bir ifade vardı. Zevkten mi yoksa acıdan mı inlediği belirsizdi ama emin olduğum tek şey acayip seksi göründüğüydü. Dizlerinin bağı çözüldü ve kendini yere doğru bıraktı , ahşap masaya doğru kafasını yaslamış alt dudağını ısırarak bana bakıyordu. Masanın üzerinden boxerımı alırken göz göze geldik , “Bakma bana öyle , daha fazlasını yapamam” dedim. Sırıtarak ayağa kalkmaya çalışırken “Ay ay ay” diye inlemeye başladı , içinde bulunduğumuz durum çok garipti. Nihayet kalkmayı başardığında ise ben tamamen giyinmiş tişörtümü düzeltiyordum.
Yavaşça giyinmeye başladı , onun yumuşak sandalyesine kendimi bıraktım ve arkama yaslanarak kendimle gurur duymaya başladım.
-Nasıldım? Muharremden iyi yapabildim mi?
S: Deli misin mükemmeldin , kendini muharremle mi kıyaslıyorsun.
-…
S: Aysel’leri acayip kıskandım şuan , kim bilir siz daha neler neler yaptınız.
-Sor onlara anlatsınlar.
S: Ben de istiyorum.
-Geleyim bu akşam seninle?
S: Olmaz benim ev müsait değil.
-Şansına küs o zaman.
S: Gözüm kaldı vallahi , dikkat et sikine bir şey olmasın.
Sema biraz soluklandı , bende bu sefer onun bilgisayarıyla uğraştım ama sarmamaya başladı. Çok fazla dikkat çekmemek için Sema’nın ricasını kıramayıp sınıfıma geri döndüm , bizimkiler merakla soruyordu neden sınıfta olmadığımı. Özellikle sınıfa gelip Muharrem hocaya belirtince iyice meraklanmışlar , gülerek “Sema hocayı sikiyorum kanka o yüzden” dedim. Şaka sandılar gülerek “Oğlum söylesene harbi” dediler.
Bu boş sohbetlerin dışında Aysel hocanın da bahsettiği gibi Edanur’u sürekli bana bakarken yakalıyordum , “Ulan çok güzel kızsın ne buldun bende” diye sitem ettim içimden.
…
Son dersten önceki ders gibiydi , kafamda deniz kum ve güneşi düşündüğüm hayalimden çıkıp rahatsız edici sinek vızıltısıyla gerçekliğe tosladım. Mahmut pür dikkat şekilde dersi dinliyordu , ya da Ece Hocanın götüne bakıyordu emin değildim. Yok cumhuriyet edebiyatı bilmemne bir şeyler işliyorduk.
Ma (Mahmut): Kanka Ece Hoca gibi karım olsa varya her gün sikerdim. (Fısıldayarak)
-Doğru konuş oğlum , ablan yaşında kadın.
Ma: Olsun oğlum , sen istemez miydin?
-Yok ya istemezdim.
Ma: He he yarram ağzının suyu akardı.
-Ya yürü git oğlum.
Ma: Yalan mı lan?
-Doğru konuş , ağzını kırarım senin.
Ma: Triplere bak amınakoyim , saygılı Cafer.
-Tabi oğlum , Ece Hocaya karışanı sikerim ha.
Ma: Ya yürü git.
-Ciddiyim he.
Ma: Verse sikmeyecen mi?
-Sikmem.
Ma: Ulan cennetten düşmüş gibi karı , kimi sikecen bunu sikmezsen?
-Ulan yeter sıktın ha.
(Alttan telefonu çıkarıp siktiriboktan bir mobil oyuna girdim)
Ma: Vermedin mi lan telefonu , it.
-Vermedim it , lafımı da çalma.
Ma: Kapasana oğlum Ece Hoca görecek.
-Bir şey olmaz.
Boktan muhabbetlerle dersleri atlattıktan sonra okul çıkışında Aysel’lere uğramadan kapıdan herkesle beraber çıktım. Otobüs durağına doğru giden Edanur’u gördüm , içimden yanına gitmek geldi ama başıma yeni bir bela almak istemiyordum. Zaten Sema , Ece ve Aysel üçgeninde kalmıştım. Yeni birisi artık zamanımı da taşşaklarımı da zorlardı , herkese vakit ayıracak zamanım yoktu. Yine de Edanur’u elden kaçırmaktan da çok korkuyordum , “Boşver gitsin” diyerek kendi yoluma döndüm.
Eve giderken Muharrem’e “Fotoğrafları alayım bu akşam aslan parçası” diye ses kaydı attım , kıt türkçesiyle “Ne fotorafı” yazmıştı. “Karının resimleri diyorum , götünü memesini iyice gösteren fotoğraflar”. Bu sefer ikiletmedi tamam dedi , artık anlıyordu patronun kim olduğunu. Evde duştan çıkınca da gerekli resimleri almıştım , karısı bulaşıkları yıkarken arkadan götünü fotoğrafa çekmişti. Bir de yandan memelerinin belli olduğu resim atmıştı , daha sonra bir video daha geldi. Video başında telefon aşağıdan başlıyordu , yavaşça kamera düzelirken bir detay farkettim , Muharrem’in minik yarrağının kalktığı pantolonundan belli oluyordu videoda. “Acaba gavat mı bu” diye düşünmeden edemedim , videoda karısının kıvırta kıvırta salona yürüyüşünü çekmişti.
“Tamam yeter bugünlük , aferin” diyerek son mesajımı attım ve bilgisayarda film izledikten sonra erkenden uykuya daldım. Ertesi güne uyanmayı iple çekiyordum.
NOT: Beyler yksye az zaman kaldığı için peder beyden ikaz yedik , ikinci bir emre kadar pc yok dedi ama gece vakti gizliden yazıp atacağım buraya. Uzun zamandır yoktum o yüzden. Bunu da alel acele yazabildim şimdilik idare edin. Yazım hataları bozuk cümleler olması olasıdır çok sevmeyebilirsiniz elimden bu kadarı geldi , ayrıca sizleri de seviyorum haberiniz ola. Dikkat edin kendinize , hayırlı ramazanlar.