Aysel’in kocaman memeleri yerine mavi bir yastık , Ece’nin tatlı öpücüğü yerine kulak tırmalayan alarm sesi. “Neden onlarla kalmadım ki?” diye kızmıştım kendi kendime , okul öncesi hazırlıklarımı tamamladıktan sonra klasik okul kombiniyle beraber telefonumu cebe atarak yola koyuldum.
Okul yolunda sallana sallana yürürken Muharrem’i aramak aklıma geldi , numarasını boşuna kaydetmemiştim çünkü. Aramaya bastıktan 5-6 saniye sonra cevapladı hemen “Buyrun” diye , “Benim ben , it Muharrem”.
M: Ulan ne var arıyorsun sabah sabah.
-Okulda mısın?
M: Evet , ne oldu.
-Kaydet bu numarayı , bir şey isteyeceğim zaman bu numaradan mesaj yazıcam sana. Her yazdığımı cevaplayacaksın tamam?
M: Bak çocuğum , bu yaşıma kadar alın terimle ilmek ilmek dokuyarak geldim müdür yardımcısı oldum. Yaptık bir hata düştük eline , ama sende fazla abartmayıver istersen ha Caferim? Şunun şurasına kalmış mezun olmana 1 ay , 1.5 ay. Mezun olduktan sonra birbirimizin yüzüne bakabilelim.
-Boş yapma karına yollarım hemen videoyu ha. Bir de milli eğitime şikayet etsemde görsen gününü.
M: Tamam , anladık vicdan yok sende. (Oruspu çocuğu diye mırıldandığını duydum)
-Hadi kapıyorum ben , kapamadan son kez bir havlasana.
M: Hav (duraksayarak ve hafif doğu şivesiyle beraber) hav.
-Aferin la sevmeye başladım seni , okulda görüşürüz.
Okula vardıktan sonra bizim it oğlu itlerle arkada derin meseleler içeren bir toplantı düzenledik. Barışmak istediler , barıştık ve helalleştik , bu meseleyi de kapamış oldum. Arkadaşlarıma “Muharrem Hoca’nın yanına gidicem , bir mesele vardı beni çağırmıştı hocaya böyle söyleyin yok yazmasın” diyerek ders zili çalmadan önce sınıftan kaçtım.
Muharrem’i odasında yakaladım , bilgisayardan e-okulda bir şeylerle uğraşıyordu. Kapıyı açık bırakmıştı ve geldiğimi bile fark edememişti :
-Naber la köpek.
M: Ulan , ödümü patlatacaksın çocuk.
-Çocuk değil , patron diyorsun artık patron.
M: Ne istiyorsun yine?
-Hiç bir şey , canım sıkılıyor derste sadece. Gelip sana sataşayım dedim sonra Sema’ya uğrarım.
M: İyi , istersen gelme okula devamsızlıklarını silerim ben.
-Yok ya , evde nabıcam. Hem sen kalksana benim yerimden , kenara bir yere otur.
M: Çattık amınakodumun veledine. (Diyerek derin nefes ala ala sandalyeden kalktı.)
*Ona omuz atarak sandalyesine doğru geçtim ve padişah gibi yayıldım.*
-Nereye gidiyorsun?
M: Dışarı , anlaşılan burada rahat yok dolanayım bari biraz.
-Dur be şurda , iki laflarız.
*Geri dönüp yanıma doğru yürüdü*
-Eee karından hiç bahsetmiyorsun.
M: Nabacan lan karımı , dövtürtecen kendini.
-Heee gel de döv , açsana fotoğraflarını karının.
M: Oğlum uğraşacaksan benimle uğraş lan karıma falan bulaşma.
-Ver lan telefonunu.
M: Yav Cafer.
-VER ŞU TELEFONUNU.
*Telefon kilidini parmak iziyle açıp bana verdi , galeriye tıklayıp binbir türlü evrak vs resmini kaydırarak normal fotoğraflara ulaştım. Siyah saçlı bir milf kadın ile sarıldığı fotoğrafı gördüm.*
-Bu mu lan karın?
M: Evet , bu. (Sıkılarak)
-Taş gibiymiş be. Çıplak hali yok mu?
M: Nabacan çıplak halini.
-Eve gidince çek bir kaç tane karının fotoğrafını , şöyle götünü falanda al güzelce. Memelerini de çek , bana at whatsapptan.
M: Cafer kuranıma alırım bir tane odunu , ıslata ıslata döverim ha seni. Ne istiyorsun oğlum sen?
-Ulan bana bak , (Söyleyeceğim yalanı düşünerek duraksaya duraksaya konuşuyordum. Ama yalan söyleme konusunda iyiyimdir) sikiş sitesine kaydoldum otomasyon ayarladım 6 ay sonra iptal etmezsem otomatik yükleniyor videon ha. Çok kişi izler videonu , yeminle ülkeye yayılır. Bak benimle oynama , yedi sülalene rezil ederim seni. Öldükten sonra bile ufak sikinle anılırsın. (Derin bir nefes çekerek “İyi uydurdum ha” dedim içimden)
M: Oğlum sen delisin? İptal et şunu kaza çıkar elimden ha.
-Uslu duracaksın oğlum önümüzdeki aylarda , ufak sikinle rezil olmak mı istiyorsun sülalene ha. Hem sizin sülale geniştir.
M: Tamam ulan tamam , sen kazandın amınakoyayım. Yüzümüz gülmüyor ki hamınaa.
-Anladın beni o zaman , yarın karının götünü ve memelerini net gösteren fotoğraflar çekiyorsun ve bana yolluyorsun whatsapptan.
M: Tamam yollarım , ama unutma ha o ne bokumsa onu iptal ettirmeyi.
-Sen uslu dur da ben unutmam.
M: Tamam.
-Siktir git nabıyorsan yap yok yazdırtma beni , kaybol.
*Neredeyse göz yaşları akacaktı , sinirden kafası kıpkırmızı olmuştu ve damarları gözüküyordu. Ne yalan söyleyeyim korkmuştum ama iyi bir yalanla kurtarmıştım olayı , sınıfa benim işim olduğumu yok yazmamaları gerektiğini söylemesi için yolladım onu. Bilgisayarından da youtube’a girip random videolar izlemeye başladım , zaman akıp gidiyordu. Sanki okulda değilmişim gibi hissettiriyordu.*