Ertesi sabah telefonum kapalı olduğundan alarm sesi yoktu , ama vücudum alışmış olacak ki kendiliğinden tam saatinde uyanmıştım. Normal şartlarda yatağın rahatlığına dayanamayıp kendimi uykuya teslim etmem gerekirdi ama bugün fazlasıyla heyecanlıydım. Çantayı sağa sola vura vura okul yolunu tutmuştum.

İlk ders Biyoloji hocası uyku getiren ses tonuyla bir şeyler saçmalarken , çantamda ezilmiş poğaçam ve meyve suyum ile kahvaltı ettim. İt oğlu itlerde bana gücenmişti sanırım pek sesleri çıkmıyordu , çok ta sikimde değildi zaten daha büyük düşünüyordum şuan. Tuvalet için izin istedim ama artık uyanmışlardı , “Cafer çok oldun artık sen , tenefüste git yap” denilerek reddedildim. Ara sıra yanımda oturan Mahmut’a bakıyordum onda bir problem yoktu zaten devamlı sövüşürdük oyun oynarken falan da ama Berk söylediklerime çok alınmıştı suratından belliydi.

Tenefüs zili çalar çalmaz konuşup beni oyalamasınlar diye usb belleği aldığım gibi Muharrem’in odasına doğru yola koyuldum. Koridorda yürürken karşıdan gelen Aysel Hoca ile bakışıyorduk , taş gibiydi gerçekten. Yanımdan geçerken kimse görmeden göz kırpmıştı , kalbimi hızlandırdı. Bu ve Ece varken Sema Hocaya hiç ihtiyacım yoktu aslında , melek gibi güzellerdi çünkü. Ama Sema Hoca daha bir ulaşılamaz durduğu için gözümde , bir otorite sembolü gibiydi. Sikersem arşa ereceğim bir otorite sembolü.

İlk tenefüs 5 dakika falandı , zaten Muharrem’in odasının önü de geç kağıdı almak isteyenlerle doluydu. Bugünü mü bulmuşlardı geç kağıdı almak için anlamadım normalde çoğunluk okula zamanında gelirdi. Sıra gelip geçene kadar zil çalmıştı , bilerekte herkes gidene kadar bekliyordum özel konuşacaktım çünkü. Tam odaya girecekken son dakika 10.sınıf bir orospu çocuğu daha geldi , ona da “Sen önden git buyur” diye yol verdim. Pezevenk beyefendilik yarıştırıyor sanki o da bana “Olmaz öyle şey Cafer abi sen önden buyur” diye cevapladı. Ensesine vurup “Yürü lan işte it” diyerek açmaza son vermiştim , arkasında bekliyordum ve küçük it çıktıktan sonra da kapıyı kapattım.

M: Ne oldu Cafer? Bir şey mi var kapıyı falan kapadın.

-Evet hocam önemli bir mevzu var , şu flaşı bilgisayarınıza bir takar mısınız?

M: Cafer sabah sabah neyle uğraştırıyorsun beni , ders zili çaldı bak.

-Gerçekten önemli hocam , siz bir bakın.

M: Tamam sen dersine geç ben bakar sana veririm.

-Yok hocam sonra konuşucaz üstüne.

M: Yav sabah sabah neyle uğraştırıyon Cafer ya , boş bir şeyse söyle tokadı yapıştırmayayım suratına.

(Usbyi taktı ve mouse ile uzun aralıklarla klasik yaşlı işi şekilde tıklıyordu bir yerlere)

M: Evet.

(Arkasına doğru gittim ve)

-Hocam şu klasöre girin çıkacak videoyu açın.

Videonun açılmasıyla suratı mosmor olmaya başladı. Sesler geldi ilk başta “Karım şüpheleniyor geç gidince eve , nabayım?” şeklinde , sonrasında görüntü de işin içine girdi her detayıyla çekmiştim.

M: Bu ne lan şerefsiz?

(Yakamdan nasırlı eliyle tutuyordu)

-Çek o elini , yayarım herkese.

M: Allah Allah flaşın bende nasıl olacak o?

-Telefonumda da var , bilgisayarımda da gerizekalı herif. Köpek gibi havlamazsan burada , her yerde herkese yayarım videonu hayatın sikilir.

M: Cafer… (Yutkundu)

-Tehdit etmesini biliyordun aşağıda lan it , yok siciline işlerim falan. Havlayacaksın burada.

(Uzun uzun yerlere baktı)

M: Ne kadar istiyorsun , bak istediğini veririm sil şunları.

-Parayı siktir et , köpeklik yapacaksın bana.

(O ayaktayken onu kenara çektim ve müdür yardımcısı koltuğuna oturup bacaklarımı da masaya uzattım , üstüne bir de pantolonun üstünden yarrağımı düzeltiyordum elimle)

M: Cafer bak birine gösterdiysen varya…

-Göstermedim kimseye ama gösterttirecen illa , havlıyor musun havlamıyor musun?

Uzatmaya gerek yok , lafı daha da dolandırıp durdu ancak en sonunda onu havlaması için zorlamaya başladım.

M: Hav hav

-Aynen işte böyle anasını siktiğim ahhahahahahaaha

M: Yetti mi , bak çoluğum çocuğum var benim.

-Yetmedi amına koyduğum aldatmasaydın o zaman karını , numaranı yaz bana bir kağıda telefonum yok yanımda şimdi. Senden istediğim zaman bana karının fotoğraflarını atacaksın.

M: Lan karımdan ne istiyorsun çocuk.

-Kes sesini , yaz numaranı. Ne zaman yazarsam o zaman cevaplayacaksın mesajımı lan anladın mı?

M: Tamam anasını siktiğim tamam.

-Doğru konuş lan orospu çocuğu.

Eline bir kalem aldı , yüzü kızarmış ve gözleri dolmuştu. İçinden söve söve kağıda kendi numarasını yazıp elleri sinirden titreye titreye bana uzattı.

-Uza lan şimdi , benim sınıfa git “Cafer’in işi var yok yazmayın” de bir şekilde yok yazdırma beni. Ben takılıcam biraz odanda.

M: Nerede duracam ben amınakoyim o zaman?

-Banane lan , Sema Hoca’dan da uzak duracaksın yoksa karını sikmeden bırakmam he.

M: Öf eline de düştük ya senin , amınakoyayım hayat gibi.

Söve söve çıktı gitti odadan , bende müdür yardımcısı bilgisayarında youtubedan video falan izleyip zaman geçiriyordum. Derken bir kapı tıklatma sesinden sonra içeri Sema Hoca girdi , bir anlık göz göze geldik. Sırıtmaya başladım , “Cafer , oğlum ne işin var burada?” diyordu şaşkın bir yüz ifadesiyle. “Gelin hocam” dedim , “Gelin göstereceklerim var”.