Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Sex Makinesi Olma Yolculuğu 2

Geceyi İdil’le birlikte dizi izleyip muhabbet ederek geçirdik. Bir ara dışarı çıkıp sahilde gezmeyi teklif ettim ama terli kıyafetlerini tekrar giymek istemediğini söyledi.
Sabah 7’de uyandığım için nispeten erken yattım. Salondaki koltukta uyuyup yatağımı bende kaldığı her gece olduğu gibi ona bırakmıştım, zaten tek başımayken de sık sık koltukta uyurdum.

Salı sabahı alarmla değil yumuşak bir dürtülmeyle uyandım. İdil’in mavi gözleri ve makyajsız dolgun dudakları bana bakıyordu. Burnundaki hafif kırmızılık ona bir tatlılık katıyordu.
“Kahvaltı hazırladım” dedi İdil. Telefonu elime alıp saate baktığımda 7.15 olduğunu gördüm.

İ: “Biraz daha uyu dedim kahvaltı hazır zaten”

A: “Teşekkür ederim”

Ayağa kalktım, sabah ereksiyonu yüzünden şortumda bi şişlik vardı ve üstüm çıplaktı.
İdil bi elini omzuma koyup “spor işe yaramış” dedi

A: “harbi mi?” dedim sevinçle

İ: “çok azıcık”

A: “siktir git”

İ: “hadi git işe de kahvaltıya gel”

Kamışullahı çıkarıp işerken İdil’le sevgili olmak nasıl olurdu diye düşündüm. Gerçi tek eşlilik pek ona göre değil gibiydi. Acaba sikimi fark ettiğinde ne düşünmüştü.
Bunları düşündükçe sikim inmiyordu bende nefes alıp vererek 60’a kadar sayıp ardından mutfağa geçtim.

İdil kendisi yemiş beni bekliyordu. Omlet yapıp yanına jambon koymuş ve çay demlemişti. Ne yalan söyleyeyim bu kızın eli beklenmeyecek şekilde lezzetliydi.

İ: “Baban ne zaman dönecek”

A: “Bilmiyorum ki 2 aya falan herhalde. 2 hafta falan kalır maks”

İ: “Annenle konuşuyor musun”

A: “Doğum günümde konuştuk en son”

İ: “Bir daha aramadı mı”

A: “Açmadım”

İ: “Bence hata ediyorsun”

A: “ya İdil siktir git amk sana mı sorcam annemle konuşup konuşmayacağımı kendine bak sen”

İ: ” ben seni düşünüyorum ”

A: ” düşünme”

Kahvaltı bitene kadar konuşmadık. Bitirince “eline sağlık” dedim.
Başını sallamakla yetindi.

Yemekten sonra dünkü eşofmanımı üstüme de kırmızı ejderha desenli siyah tişörtümü giyip çantamı aldım.

A: “Atla bisikletin arkasına götüreyim seni de”

İ: “Yok Kemal alacak beni motorla eve bırakcak ordan da okula bırakcak”

A: “O kim amk”

İ: “Yeni tanıştım”

A: “E annenler görür”

İ: “Evde değiller. Görüşürüz” diyerek evden çıktı.

Camdan baktım. Siyah bi motor geldi, biraz konuştular, İdil motora binip gitti ben de amına kodumun bisikletiyle okula doğru yola koyuldum.

Yolda bisiklete binen edebiyatçı Özge hocayla karşılaştım. Altında pembe bir tayt vardı. Siyah kısa saçlı fit bir kadındı Özge hoca. Beni de severdi. Bisikletin faydaları zart zurt üzerine boş yaptıktan sonra okulun bahçesinde ayrıldık.

Sınıfa girdiğimde sonunda Kenan ve Yakup’u görmüştüm, bugün tek kılı kalmış taşşak gibi hissetmeyecektim en azından.
Göz ucuyla İdil’i de gördüm. Gizem’le sohbet ediyorlardı
“İyi bari Kemal’e siktirmemiş” diye düşündüm içinden

Yakup 180 boyunda kısa sarı saçlı zayıf bi çocuktu, yakışıklı sayılırdı. Kenan daha kısa ama iri yapılı kıvırcık kahverengi saçlı ve sakallıydı aramızdaki en yavşak ve en sikişken Kenan’dı

Klasik sabah sohbeti yaparken tipini siktimin tarihçisi Celal sınıfa girdi. Kısa boylu, gözlüklü, ülkücü bıyıklı ellilerinde bir lavuktu.

Herkes ayağa kalktığında mutlaka bekletir tek tek incelerdi her zamanda gözü kızlara takılırdı.

“Berna ve İdil” dedi sert sesiyle

Arkamı dönüp Berna’ya baktım. Koyu sarı saçlı hafif balık etli burnu biraz fazla büyük bi kızdı. Üstünde dolgun memelerini belli eden dekolteli beyaz bir bluz vardı.
İdil ise piercingli göbek deliğini gösteren, meme uçlarının belli olduğu siyah bir crop ve fileli çoraplarının üstüne siyah bir kot şort giymişti.

“Müdürün odasına” diye bitirdi amcı Celal.

Kızlar gittikten sonra da dersin yaklaşık 15 dakikasını “edep, adap” zart zurt muhabbetleriyle yedi. Bense kafamı koyup uyudum.

Kızlar üzerlerinde bir okul hırkası(ve İdil bol bir okul eşofmanıyla) sınıfa gelmişler. Her zamanki gibi Celal’in dersinden sonra çıkardılar.

Tenefüste İdil’in yanına gittim ve tost ısmarlamayı teklif ettim

“Anon biz ilkokul çocuğu muyuz amk ayrıca ben beyaz ekmek yiyor muyum” diye cevap verdi İdil.

A: “şaka yaptım”

İ: “komik değildi ”

A: “sabah için özür dilerim öyle çıkışmak istemedim”

İ: “sorun değil” dedi umursamaz bir tavırla

A: “gerçekten üzgünüm annem hassas noktam biliyorsun”

“Biliyorum ” dedi İdil “Mommy issuesla dolusun”

A: “ee Kemal yeni sevgilin mi”

İ: “yok be überim gibi bir şey o benim ”

A: “kullanmasana adamı”

İ: “sen beni boşver ne zaman sevgili yapıyorsun onu söyle”

A: “yapmıyorum amk”

İ: “gay misin sen?”

A: “ne diyon amk”

İ: “eğer gaysen Buğra’yı ayarlayayım sana çok tatlı çocuk tam femboy senin de götünü kesiyor hep”

A: “yok valla gay değilim”

İ: “Biliyorum salak” dedi hafifçe sikime vurarak. “Ben kızların yanına gidiyorum hadi görüşünüz ”

Sonraki ders İngilizceydi. Hoca hamile diye yerine kel bi lavuk gelmişti. Kafa dengi adamdı , bazen Ayşe hocanın götüne bakarken yakalardık.

Sonraki teneffüste Kenan ve Yakupla oturmuş “bu ülke nereye gidecek. Suriyeliler ne olacak. Netflixe de para yetmiyor amk” konulu sohbetlerimizi yaparken Mete ve sevgilisi Büşra yanımıza geldiler.

Mete’nin arası Kenan ve Yakup’la gayet iyiydi, benim kendisiyle sohbetim olsa da ta okulun ilk gününden tartıştığımız için fazla sevmezdim.
Büşra iyi kızdı ama. Erkekleri sigara gbi dönmesi hariç. Doğal kıvırcık sarı saçları olan 160 boyunda yoga yaptığı için fit bir fiziğe sahip çok da güzel olmayan tatlı bir kızdı. Verse sikerdim

Mete 170 boylarında uzun siyah saçlı bi gitarcıydı. Bence Büşra’nın seviyesinin altındaydı ama Büşra pek de seçici bir kız değildi.

Selam naber tarzı giriş muhabbetinin ardından Büşra cumartesi günü evinde bir parti olduğunu ve bizim de gelmemizi istediğini söyledi.

Parti lafını duyunca Yakup şaşırmış, Kenan ise azmıştı

Y: “Senin ev nerdeydi ki”

B: “konum atarım canım”

Y: “baban ne iş yapıyordu senin”

Mete ve Büşra gülmeye başladılar

M: “napcaksın babasının işini”

Kenan bir elini Yakup’un kafasına koyup “boş yapıyor o. Geliriz biz” dedi. Kafasını bana çevirip “gideriz dimi knk” diye sordu

A: “geliriz herhalde” dedim kafamı diğer tarafa çevirip

K: “geliriz geliriz hava yapıyor bu işi olmaz onun”

B: “ay gelin lütfen çok seviniriz”

M: “Gelin gelin çok eğleniriz ”

Mete’ye baktım. Kendisini neden sevmediğimi hatırlamadığımı fark ettim. Kesin sikko bir şeydi. “Geliriz” dedim

O sırada karşıdaki bankın orda kavga çıktı. Engin adını bilmediğim bir çocuğu dövüyordu.

Engin’i uzun süredir tanırdım. Kendisi 300 kilo basan hayvani bir powerlifterdı. Dövdüğü çocuğa acımıştım, birkaç yumrukta yere yığıldı. Kalabalık toplandı, hocalar geldi, ayırdılar.

Gizem kendisini uzun zamandır Engin’e siktirmeyi deneyip başarılı olamayan bir kaşar olduğu için kavga bahanesiyle kendini çocuğun üstüne atmış, sarılmıştı. Uzaktan bakınca baya komik görünüyordu.

Etraf iyice kalabalıklaşınca İdil Gizem’i tutup götürdü. Müdür yardımcısı geldi, Engin’le dayak yiyeni alıp götürdüler.
Kalabalığın arasında Esma’yı gördüm. Muhabbetimiz ilerlesin diye gidip olayı sordum. Açık mavi bir kot giymişti ve şekilli kalçası oldukça belli oluyordu.

E: “Tuğçe Engin’den ayrılmıştı. Cem’de Tuğçe’ye yürümüş ilk günden, sonrası malum”

A: “Cem salak mı amk Engin’in manitaya yürünür mü”

E: “Eski manita. Ayrıca Cem benim kuzenim düzgün konuş”

Hay amına koyim

A: “Bilmiyodum ya geçmiş olsun”

Esma güldü “Takılıyorum sana. Ben de demiştim yapma diye ama dinlemedi salaktır biraz. Partiye geliyor musun”

A: “he ya az önce çağırdılar”

E: “iyi o zaman görüşürüz orda” dedi ve gamzelerini gösterecek şekilde gülümseyerek ordan uzaklaştı. Yürürken sanki mor tişörtünün içinde memeleri sekiyordu. Sikmem lazımdı bu kızı

“Bak” dedi Kenan arkamdan bi anda sarılıp. “Mete’yi sevmiyordun ama çocuk partiye çağırttı”

A: “ne alaka amk Büşra beni seviyor diye çağırdı”

Y: “siktir git amk neyini sevicek Büşra senin”

Bir gün daha böyle bitti. Çıkışta Kenan ve Yakup’un takılma tekliflerini spora gideceğim gerekçesiyle reddettim. Bisikletime yürürken İdil yanıma geldi.

İ: “Bisikletle gezdirecek misin”

A: “spora gideceğim şimdi sonra evden alsam”

İ “sen niye hep benim off günümde ya da gitmediğim saatte gidiyorsun”

İdil’le 3 kere gitmiştim. Salonda çocuktan dayıya şişmandan kaslıya ne kadar adam varsa hepsinin kıza yavşamasından rahatsız olduğum için onla gitmek istemiyordum. Bir de İdil’in seksi vücudu dikkatimi dağıtıyordu

A: “denk gelmiyoz ya”

İ: “hıhı. Sana bırak bari beni”

A: “olur da eve neden gitmiyorsun ”

İ: “ya annem köye gitti napayım evde”

A: “iyi bakalım atla ”

İdil arkama oturup sarıldı. Meme uçlarını yine hissediyordum. Hep mi azgındı bu amk kızı

İdil’i eve bırakıp spora geçtim. Engin’le denk geldik. Çocuğu şöyle böyle dövdüm muhabbeti yaptı “o hareketi yanlış yapıyorsun kardeşim” demeyi de ihmal etmedi. En son soyunma odasında da “gel bi form check yapalım kardeşim benim” dedi

Engin 178 boyunda, göbekli ama kaslı, kıllı ve kısa siyah saçlı bir adamdı. Kolları resmen vücudum kadardı, bildiğiniz powerliftercı fiziği. Bir de buna “taşşak Engin derlerdi” sebebi donla gezerken 3 kilo taşşağı var gibi görünmesiymiş.
Soyunma odasına dikkat ettim. Harbiden de öyleydi amk.

Eve döndüğümde İdil’in zart zurt soslu makarna ve tavuk yaptığını gördüm. Tadı da baya güzeldi. Her gün götünü siktiren bi kızdan beklemeyeceğiniz derecede iyi yemek yapıyordu bu kız.

İ: “geçen Selin’le bakışmışsınız”

A: “ne diyon ya”

İ: “çok fena cinsel tansiyon varmış aranızda. Bir gün yoktum hemen geri mi dönüyon orospuya”

A: “kim diyor bunları amk”

İ: “duyuyorum ben”

A: “sikseler olmaz onla bidaha”

İ: “senin ondan sonra sevgilin olmadı ya millet hala ona takılı kaldın sanıyor ”

A: “sansınlar napayım amk”

İ: “tamam bişey demedim ”

Muhabbet başka yerlere evrildi, tam zevki çıkmaya başladığında

İ: “Engin ayrılmış Tuğçe’den”

Sohbetin burdan sonra nereye gideceğini tahmin edebiliyordum

A: “Tuğçe ayrılmış”

İ: “Hee Engin evlenelim diyomuş”

A: “der o öyledir”

İ: “Tuğçe diyordu ki Engin sabaha kadar sikiyormuş”

A: “Engin ‘de sabaha kadar sikiyorum diyo da inanmıyorum ”

İ: “kız diyorsa doğrudur”

A: “git dene amk nerden bileyim ben”

İ: “denerim”

A: “dene banane”

İ: “soruyom yani sıkıntı olur mu”

A: “neden”

İdil bana baktı. Bir şey demedi. Salona geçip telefonuyla oynamaya başladı. Yarım saat sonra

İ: “sende bunun üstsüz fotosu var mı instasında yok hiç”

Hay amına koyayım dedim içimden

A: “var” diyip sporda çektiğimiz fotoyu gösterdim

İ: “pumplı iyi oluyorsun hee” dedi bana. Başımı sallamakla yetindim

İ: “kıllı biraz ama. Kollar omuzlar iyi. Göbek var ama ya”

A: “normal yani adam powerlifter”

İ: ” of 300 kilo kaldırıyo bana neler yapar”

A: “sen kaç kilosun”

İ: “400 kiloyum anon ben” dedi gözünü devirerek

Sonra Engin’in sikine zoom yaptı. “Bune amk oha”

A: “taşşakları büyükmüş diyolar”

İdil telefonunu alıp tuvulate gitti. 20 dk sonra döndü

“Şuna bak” dedi.

Mesajda Engin’in yarrağı duruyordu. Benim 18 santimlik kamışullah kadar uzun değildi ama çok daha kalındı. Bi üstteki mesaj ise İdil’in gönderdiği meme fotoğrafıydı. Tam avuca sığıcak boyutta, dik pembe uçlara sahip memelerdi. Ne güzel emilirdi o memeler

İ: “off şuna bak” dedi İdil. “Hiç bu kadar kalın girmedi bana ne biçim genişletir” diyip bir elini amına attı, sonra ayağa fırladı. Kendine sarılıp “fena azdım” diyerek bana baktı

A: “Git mastürbasyon yap dinlemem söz”

İdil bi anda kucağıma oturup burnumu öptü. ” Gerek yok” diyip yanıma geçti sonra

A: “Vodka?”

İ: “ben alkol içmiyorum gerizekalı”

A: “ben içiyorum amına koyayım” deyip kendime vodkayla elma suyu koydum. Breaking Bad izlerken iyice uykum gelmeye başladı sarhoşluğun etkisiyle

İ: “yat kucağıma”

Yattım

A: “saçımı okşasana”

İdil gülerek bi eliyle siyah dalgalı saçlarımı bir eliyle de yanağımı okşamaya başladı. Bacağı yastık gibiydi ve çilek kokuyordu.

O şekilde uyuya kaldım

Her türlü yorum, öneri, feedback benim için önemli. Okuyanlara teşekkür ederim

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler