Sevgilimin Niyeti

Sevgilimin Niyeti

Üçüncü haftanın sonunda Melisa nihayet eşyalarını yerleştirip yeni evine tamamen alışmış görünüyordu. Kısa süre önce sınıf arkadaşlarım Cem, Mete ve Taha ile birlikte kiraladığımız eve yeni biri daha eklenmişti, kız arkadaşım Melisa. Bir grup erkekle birlikte yaşayacağı için gergindi ama sonunda rahatlamaya ve kendini evinde hissetmeye başlamıştı.

“Günaydın Aşkıııım,” Melis bana bir öpücük vermek için yatağa doğru eğildi.

“Sence çocukların yanında geceliğimle dolaşabilir miyim?” Melisa küçük beyaz bir tişört ve açık mavi bir külot giyiyordu. Göğüs uçları tişörtünün altından zar zor görünüyordu. “Aşkım biliyorsun normalde evdeyken çok daha az kıyafetle dolaşmaya alışkınım ama burada yaşadığımdan beri daha fazla örtünüyorum. Ve evde böyle olmak beni rahatsız ediyooor.” dedi.

“Sanırım sorun olmaz,” diye cevap verdim. Sadece çocukların uslu durduklarından emin olmam gerekiyordu.
Aşağı indiğimizde çocuklar çoktan kalkmış oturma odasında konsoldan oyun oynuyorlardı. “Günaydın beyler!”
Çocukların hepsi baktı ve kafalarını çevirip tekrar baktılar. Sanırım Melisa’yı külotla görmeyi beklemiyorlardı. Ama sonra her şey normalmiş gibi davranmaya devam ettiler.

Melisa, Mete ve Taha’nın arasındaki kanepeye oturdu. Ve bir süre oyun oynamaya devam ettiler. “Tahacıkk,” dedi Melisa onun oynayışını izlerken. “Kumandanda bir sorun mu var? Pek iyi oynayamıyorsun sankiii.”
“Hayır, o sadece kolsuzz,” diye alay etti Cem. Cem’e cevap olarak “Siktir amk” dedi. Ve hep birlikte Taha’nın sinir olmasına gülüyorduk ve Melisa’da ortama ayak uyduruyordu, onu grubun bir parçası olarak görmek güzeldi.

Çok geçmeden o da oynamaya başladı ve çok da iyi oynayamıyordu. “Noldu yenge yaa??, bozuk kumanda mı?” Taha alaycı bir şekilde dedi.
Melisa şakacı bir şekilde Taha’yı tokatladı, “sus yaa o kadar da kötü yapmıyorum. Ayrıca, Cem’in oturduğu koltuk o kadar rahatken böyle güzel oynaması kolay!” Cem televizyona yakın olan büyük boy puf koltuklardan birinde oturuyordu.
Melisa kalktı, yürüdü ve kendini Cem’in kucağına bıraktı. “İşte şimdi avantajın yokk.” Melisa şımarık sevimli bir çekimle söyledi. Cem’in kucağında oturan arka tarafını kaplayan tek kat kumaşla Melisa’nın ne yaptığı hakkında ne hissettiğimden emin değildim.
Melisa’nın oyunda hepsini yenmesi uzun sürmedi. “Ama haksızlık yaaa. Beni büyük poponla boğarken kazanman çok kolay!” dedi Cem.
“Sen kime büyük popo diyorsun haa!” Melisa arkasına uzanıp Cem’in yanlarını gıdıklamaya başladığında cevap verdi.
Cem gülerek karşılık verdi, “Kazanamayacağın bir savaş başlatıyorsun yengee!”
Emin değildim ama Cem’in, Melisa’nın çoğunlukla karnının alt kısmını ve külotunun üst kenarını gıdıkladığını fark ettim. Vücutları hareket ettikçe parmaklarının nerede hareket ettiğini görmek zordu, ama Melisa “tamam sen kazandın durrr!” Diye bağırdı. Cem’in parmaklarının Melisa’nın kasıklarının üzerinde hareket ettiğini gördüğüme yemin edebilirdim. Cem az önce kız arkadaşımın amını mı gıdıklamıştı?

Melisa yenilgiyi kabul ettikten sonra “Daha güvenli bir yere taşınmalıyım” dedi gülerek. Ayağa kalktı ve Mete ve Taha’nın yanına oturdu. Ayağa kalktığında tam ayırt edemedim ama Cem’in kucağındaki büyük şişkinliği fark ettim. Sanırım Kız arkadaşımı gıdıklarken biraz erekte olmuştu, en azından Melisa ondan uzaklaşmıştı.

Önümüzdeki birkaç hafta sıradan ilerliyordu. Melisa giderek daha fazla erkeklerden biri gibi görünüyordu. Hepimiz video oyunları oynuyorduk, film izliyorduk, içki içiyorduk ve genel olarak eğleniyorduk. Evet, çocuklar Melisa’yla biraz flört ediyordu ama hiçbir şeyin kontrolden çıktığını sanmıyordum. Melisa’nın çocukların yanında çok açık giyinmesine bile alışmıştım.

Bir gün Melisa ve ben odamızdaydık. Üstümü giyinmeyi yeni bitirmiştim ve o da duştan yeni çıkmış kurulanıyordu. Bana “Aşkım arkadaşlarının bu kadar kafa dengi ve eğlenceli olması çok iyi yaaa!” Dediğinde çıplak vücuduna hayranlıkla bakıyordum. “Kapalı kıyafetler giymek zorunda olmadığım zaman kendimi çok daha rahat hissediyorum.” Hâlâ çıplak bir şekilde yatağa oturdu. “Bu da benim bir düşüncemi gündeme getiriyor. Çok yorucu bir hafta geçirdim ve senden bir iyilik isteyeceğim. Hiç kıyafet giymesem senin için ve onlar için garip olur mu?”

“Evet, tek başıma ya da kızlarla birlikte yaşadığım zamanlarda evdeyken hep böyle yapardım. Hiç bir şey giymezdim yanii. Büyürken bile hiç kıyafet giymezdim. Evde çıplaklık bizim için normal bir şey. Size garip geldiğini biliyorum ama benim için çıplak olmak kendimi rahat hissetmeme yardımcı oluyor. Ve şu anda rahatlamam için mükemmel tek yol bu sanırım.”

“Aşkım rahat olmanı istiyorum ama sınırlar koymamız gerekiyor. Yanii her ne kadar arkadaşım olsalar da onlar da erkek ve senin çıplak vücuduna bakmalarını istemiyorum.” Bu fikir hiç hoşuma gitmemişti. Ama aynı zamanda kıskanç ve kısıtlayıcı olduğu için kız arkadaşını kaybeden erkek arkadaşlardan biri olmak da istemiyordum. Melisa çıplaklığın onun için doğal olduğunu söylediğinde ona inanmıştım ama arkadaşlarım bal gibi kız arkadaşımın çıplak vücudunu görünce ne olacaktı.
“Çıplaklık hiç de cinsel bir şey değil kii. Gerçekten bak. Şimdi gidip çocuklarla konuşacağız, tamam mı?”
“Peki madeem, gidelim.”

Melisa odamızdan çıplak çıkmaya başladı, buna hemen başlayacağını düşünmüyordum. Zamanla olacak herhalde diye düşünmüştüm.
Ve yanlarına geldiğimizde çocuklar tahmin edilebileceği gibi hem şoktaydı hem de Melisa’nın çıplak vücudunu baştan aşağı hevesle izliyorlardı.
“Beyleeer, sizinle konuşmak istiyorum. ııı evet ben çıplağım!” Melisa güldü ve çocuklarla konuşmaya devam etti. “Kalbimde her zaman bir nüdist oldum ve en rahat halimdeyim çıplaklığımdayım. Sizler gerçekten iyi ve güvenilir insanlarsınız ve benim iyi arkadaşlarımsınız, bu yüzden artık bu yönümü sizinle paylaşacak kadar rahat hissediyorum. Öncelikle, bu durum sizi rahatsız ederse lütfen bana söyleyin.”

Üçü de, gözleri Melisa’nın açıkta kalan vücudunu incelemeye devam ederken, onlar için problem olmadığını söylediler. Kız arkadaşımın etrafta çıplak dolaştığını görmekte bir sorunlarının olmaması beni şaşırtmıştı.
“Çok teşekkür ederim çocuklar! Diğer bir şey de bunun bir yaşam tarzı olduğunu, sizinle seks yapmak istediğim anlamına gelmediğini belirtmem gerekiyor.” Çocuklar başlarıyla onayladılar ve anladıklarını söylediler.

Melisa tamamen çıplak olarak normal şekilde takılmaya devam etti. Sonraki yarım saat boyunca apartmandaki her göz onun her hareketini takip etti. Sonunda oturma odasında oturmaya karar verdi. Kanepeye ayaklarını yere koymadan oturdu ve amını kolayca görünür hale getirdi.

Taha kanepelerin olduğu yere doğru yürüdü ve Melisa’nın bacaklarının arasına bakarak “Yenge biraz video oyunu oynamak ister misin?” diye sordu. Diğer çocuklar, Melisa’nın amına bakmak için sahip oldukları her fırsatı değerlendireceklerinden onlar da oyuna katıldılar. Tabii o kadar dikkatleri dağılmıştı ki, Melisa hepsini oyunda eziyordu.
“Ama sen hile yapıyorsun yaa” dedi Cem. Taha ve Mete’de başlarıyla onayladılar.
“Hayır beee! Sadece bir kızın sizi tokatlamasını kaldıramıyorsunuzz” diyerek kahkaha attı.
“Tamam beylerr, Melisa bu hilenin bedelini ödemelii, yakalayın çabukk” Mete bağırdı. Ve üç arkadaşım Melisa’yı gıdıklamaya başladı. Amaçları çok belliydi ve masum görünmesini sağlamaya çalıştıkları açıktı. Hata gibi görünmesini sağladılar ama hassas bölgeleri gıdıklamaya devam ettiler. Mete’nin elleri göğüs bölgesini gıdıklıyordu, parmakları açıkça göğüsleri ve meme uçları üzerinde otlatıyordu. Cem sırtını gıdıklamaya başladı ama elleri daha çok kıçına gidiyordu. Son olarak, Taha onun karnını gıdıklıyormuş gibi göstermeye çalışıyordu. Ancak parmak uçlarını karnından çok kasıklarının üzerinde gezdirdiği açıktı.

“Olum durun yaa, kız arkadaşımı ellemeye çalışmayı bırakın!” diye bağırdım. Durdular ama Melisa bana sert bir bakış attı.
“Batu bu tamamen masum bir şey. Çıplağım ama beni ellemeye çalışmıyorlar ve kıskançlık konusunda ne hissettiğimi biliyorsun.” Melisa azarladı.
“Tamam, sanırım,” dedim, gerçekten haddimi aşıp aşmadığımı düşündüm.
Taha’nın parmaklarına baktığını gördüm, üzerlerindeki ışığın parladığını görebiliyordum. O yavşak açıkça Melisa’nın amına parmaklarıyla dokunmuştu. Asıl önemlisi, arkadaşlarımın sevgilime dokunması belli ki onu amını ıslandıracak kadar heyecanlandırmıştı. Ayrıca inanılmaz derecede dik meme uçlarını da fark edebiliyordum.
Sonra Melisa dedi ki, “Ben bir şişe bira alıyım yaa. Ve sakinleşip film izleyeellim”
“Peki canım,” diyerek onu mutfağa kadar takip ettim.

Yalnız kaldığımızda Melisa beni rahatlatmak için baktı. “Merak etme aşkım, senin hatunun olduğumu biliyorsun. Çocuklar her zamanki gibi şakalaşıyorlar. Tek fark benim çıplak olmam ama çıplaklık cinsellik anlamına gelmez. İnsan vücudunun doğal bir şey olduğunu unutma. Onlar sadece normal halleri gibi davranıyorlar, bu yüzden kıskanma, tamam mı?”
“Tamam” diye cevap verdim.

Melisa’nın daha önce ona güvenmeyen erkeklerden ayrıldığını biliyordum. Sadece bunun benim de başıma gelmesini istemediğimden katlanmak zorunda kalacaktım. “Sana güveniyorum Melisa ve sadakatini bir daha sorgulamayacağımdan emin olabilirsin.”
Geri döndüğümüzde Cem ve Mete koltuğun üzerine uzanmışlardı. “Ohoooo siz yayılmışsınız biz nere oturcaz yaa hem film izliycektiiik.” diyerek sızlandı Melisa.
Mete sırıtarak, “Kendine yeni koltuk al yaaa” dedi.
“Öyle mii!” dedi Melisa sinirlenerek. Ve sonra çıplak kız arkadaşımın Mete’nin açılmış bacaklarının arasına oturmasını izledim. Heh tam oldu, bundan daha kötüsü olabilir mi diye düşündüm. “Hiç para vermeye niyetim yokk” diyerek sırıttı Melisa.

Film başladı ve herkes oturup izlemeye başladı. Melisa Mete’nin elini tuttu ve karnının etrafına koydu. “Zaten yayılmış kanepeyi kaplamışsın, kucağından kaymadığımdan emin olmak için beni tut yoksa döverim senii” dedi ve güldüler.

Yaklaşık beş dakika sonra Mete’nin parmağının göbek deliğinin etrafında döndüğünü ve onunla oynadığını fark ettim. Çok uygunsuz bir şey değildi ama eli hareketsiz kalsaydı daha rahat ederdim.
Filmde birkaç sahne geçmişti. O kadar yavaş ilerliyordu ki neredeyse hiç fark etmemiştim ama Mete’nin parmakları şimdi bir şekilde, amının sadece bir santim yukarısında, göbeğinin altındaki deriyi keşfediyordu.

“Biraz üşümeye başladım, şu battaniyeyi üzerimize örtebilir misin?” Melisa, Mete’nin arkasındaki koltuğun arkasındaki battaniyeyi işaret etti.
“Tabii.” Mete battaniyeyi aşağı çekti ve kız arkadaşımın çıplak vücudunun üzerine örttü. Mete’nin kolları battaniyenin altından kayarken artık tam olarak ne olduğunu göremiyordum. Daha önce olduğu gibi kolunu kızın karnına doğru uzatmış gibi görünüyordu.
Bu hayal edebileceğim en kötü senaryoydu.

Mete’nin elleri battaniyenin altında Melisa’nın çıplak vücudundaydı, ve ne olduğunu göremiyordum. Ve Melisa’ya artık şüphelenmeyeceğime söz vermiştim.
Sonraki on dakika boyunca hiçbir hareket görmedim. Neden endişeleniyordum ki? Ben ordayken bir şey yapacak değillerdi ya? Kendimi filme kaptırdım ve filmin sonuna kadar onlara aldırış etmedim.

Mete’nin kolu eskisinden daha yukarıda gibi görünüyordu,
karnının yerine göğsünün üzerindeydi! Yavaş hareketler gördüm ve kesinlikle Melisa’nın göğüslerinden biriyle oynuyormuş gibi görünüyordu!
Daha fazla hareket fark edene kadar ne söyleyeceğimi düşünüyordum… Melisa’nın kasıklarının etrafında diğer hareketlenmeyi gördüm. Mete Melisa’yı mı parmaklıyordu? Melisa’nın yüzündeki ifade öyle olduğunu gösteriyordu. Battaniyenin üst kısmı onlar fark etmeden aşağı kaymıştı. Şimdi Mete’nin elinin memesini okşadığını ve meme ucunu sıkıştırdığını görebiliyordum. Tam o sırada yazılar akmaya başladı ve Mete ellerini kendine geri getirdi.
Geç olmuştu ve yatmaya gittik. Kıskanç görünmeden gördüklerimi anlatmanın bir yolunu bulmaya çalışıyordum. “Film nasıldı?”
“Çok iyiydi! Mete’de filmdeki kankam olarak çok tatlıydı.”
“Evet yani.. Sana güveniyorum. Ama şu sarılma meselesine gelince. Mete’nin elini göğsünde gördüm ve…”
Melisa sözümü kesti, “Batu! Bunu aştığımızı ve bana güvendiğini sanıyordum. Mete sadece sarılıyordu, yani ellerini üzerimde tutuyordu. Eğer eli göğüslerime geldiyse, bu tamamen masum ve cinsel olmayan bir şekildeydi. Bir sorunumuz mu var? Kıskançlık ya da güven sorunlarıyla başa çıkamam.”
“Hayır, problem yokk! Özür dilerim ve sen haklısın. Bunun bir daha olmasına izin vermeyeceğime söz veriyorum.”
“Tamam teşekkür ederim tatlım,” ve bununla Melisa bana iyi geceler öpücüğü verdi. Kız arkadaşım olarak kalmasını istiyorsam kız arkadaşıma güvenmem gerekecek gibi görünüyordu.

Yaklaşık bir hafta sonra hepimiz dairede takılıyorduk ve Melisa çocuklarla konuşuyordu. “Bu kadar dost canlısı olduğunuz için teşekkür ederim çocuklar. Evde kıyafet giymeyi hiç sevmedim ve örtünmek zorunda kalmamak beni çok güvende ve rahat hissettiriyor.”
“Cidden bravo yenge keşke ben de o kadar cesur olsaydım, ben de soyunmayı tercih ederdim.” Cem üzgün bir ses tonuyla cevap verdi.
“Cem yapsanaa! Bu sadece senin vücudun ve sen de evinde rahat olmalısın bence yanii!”
Cem odasına gitti çıplak dönmesinin mümkün olmayacağını düşünmüştüm, ama Cem 60 saniye geçmeden tamamen çıplak bir şekilde dışarı çıktı. Yirmi yaşında bir erkek için ortalama bir yapıya sahipti, şişman değildi, hafif tonluydu. Etkileyici olan aleti. Tamamen yumuşaktı ve yürürken bir o yana bir bu yana zıplıyordu. Muhtemelen 18-19 santimdi ama benimkinden uzun olduğu kesindi, tam düz bir şekilde aşağı sarkıyordu.

O gece hepimiz takılırken Melisa’nın Cem’in dev aletine ara ara bakmaya devam ettiğini fark ettim. O gece yatakta uzanırken. “Cem’in bugün etrafımda kendisi olacak kadar rahat olmasına sevindim ve çıplak olmayı tercih eden tek kişinin ben olmaması çok güzel bencee” dedi.
“Ne tesadüfse hayatında daha önce böyle bir düşünceye kapılmamış, sana özel yanii,” diye yorum yaptım.
“Saçmalama yaa,” dedi Melisa. “Muhtemelen bir grup erkekle yaşarken bunu itiraf etmekten korkmuştur ve muhtemelen utanmıştır. Gerçi utanacak pek bir şeyi de yoktu,” dedi Melisa bana bakarak. “Yani şeyinin büyüklüğünü gördün mü?”
“Neden utansın o şeylee!” Melisa omzuma vurarak güldü. “O şeyin kocaman olduğunu fark etmemene imkân yok.”
Melisa bir an düşündü ve sonra devam etti
“Yani senin boyutunun ortalamadan biraz daha küçük olduğunu biliyorum. Yani çoğu erkek senden daha büyük ama genellikle o kadar büyük değil.”
“Sanırım bu kadar küçük olduğumu fark etmemiştim,” diye mırıldandım.
“Tatlım üzülme, bana yetiyor iştee. Bir benzetme olarak şeker çubuğu kullanacağım. Her boy şeker lezzetlidir, değil mi? Zaten her zaman çok şeker yiyemezsin kii bazen az bile yeter yanii”. Melisa’nın beni teselli etmeye çalışması, düşündüğü kadar rahatlatıcı değildi.

Cumartesi günüydü, Cem birkaç gündür çıplak geziyordu. Melisa ve ben koşuya çıkmaya karar verdik. Dışarı çıkmak ve arkadaşlarımın Melisa’yı çıplak görmesinden ve Cem’in büyük aletini görmesinden uzaklaşmak güzeldi. Koşudan dönmüştük ve çocuklar çoktan eve gelmişti. Melisa tabiki de kapıdan içeri girdiği anda terli koşu kıyafetlerini çıkarmaya başladı. Çıplak kalmak için hiç zaman kaybetmedi. Vücudu inanılmaz derecede sikilmelik görünüyordu. Cildi koşudan kızarmış ve terlemişti ve çocuklar açıkça manzaranın tadını çıkarıyorlardı. Cem’in yanı sıra Taha ve Mete’nin de çıplak olması bizi biraz şaşırtmıştı.

“Ohaaaa!” Melisa tepki verdi.
“Bahsettiğiniz kadar rahat ve doğalmış.” gülümseyerek Taha çıplaklığın ne kadar doğal olduğuna dikkat çekti ve bunun ne kadar rahat olduğunu anlattı.
“Beni ikna etmene gerek yok,” diye gülümsedi Melisa, “evde çıplaklıktan yanayım. En doğal halimizle olmamızda yanlış bir şey yok, değil mi?” Bana döndü, “Merak etme Batu, çıplaklığın sana göre olmadığını biliyorum. Sırf herkes çıplak diye bunu yapmak zorunda değilsin.”
Kancadan kurtulduğum için rahatlamış hissettim ve oradaki diğer herkese kıyasla kesinlikle yetersiz kalacağımı fark ettim.
Taha ve Mete’nin penisleri, Cem’inki kadar sarkık olmasa da kesinlikle benden daha büyüklerdi. Şekilleri Cem gibi düz değildi ama penisleri aşağı yukarı boyut olarak aynıydı. Benimle karşılaştırıldığında kesinlikle rekabet edecek donanıma sahip değildim ve buna ihtiyacım olmadığı için mutluydum.

İronik bir şekilde, herkesin çıplaklığı göz önüne alındığında, oturma odasındaki koltukların birçoğu, katlamak için çıkardıkları belli olan çamaşır sepetleriyle kapatılmıştı. Sonuç olarak oturacak boş bir yer yoktu.
“Üzgünüm Melisa.” dedi Cem. “Senin için boş bir koltuk yok gibi.”
“Ben öyle düşünmüyorum!” Melisa, çıplak kıçını Cem’in çıplak kucağına yerleştirirken şaka yaptı. “Burada bir koltuk var!” Tabii ki bir koltuk açmak için sepetlerden birini hareket ettirmek gibi basit bir seçeneği göz ardı ederek.

Herkes çıplaklığın faydalarını rahatça tartışırken ben soğukkanlı davranmaya çalıştım ve kendime bir bardak su aldım. Bir süre sonra Melisa’nın Cem’in kucağında sanki biraz rahatsızmış gibi kaydığını fark ettim. Cem muhtemelen sertleşiyordu ve kucağına oturmayı zorlaştırıyordu. Melisa’nın poposunun altına uzandığını ve Cem’in aletini yeniden konumlandırdığını gördüm. Kız arkadaşım gerçekten Cem’in sert sikine dokunmuş muydu?

Melisa bir süre onun kucağında kaldı. Yemekten sonra hepimiz içki içtik ve Cem’in sikinin Melisa’nın götüne sürtünmesini unutmak için birkaç içki içmek rahatlatmıştı. Geç olmaya başladı ve içkinin kafası gelmeye başladı. Melisa’ya “Geç oluyor, hayatım yatağa gidelim” dedim.
Melisa, “Sen git, ben hemen geliyorum!” dedi. Onu yalnız bırakmak istemedim ama hemen arkamda olduğunu düşündüm. Uzanıp birkaç dakika içinde orada olmazsa gidip kontrol ederdim. Başımı yastığa koydum ve hemen uykuya daldım. Uyandığımda saate baktım ve yaklaşık 45 dakika geçtiğini fark ettim. Herkesin konuştuğunu duyabiliyordum, bu yüzden gizlice kapıya gittim ve kimse beni görmesin diye aralıktan dışarı baktım.

Melisa yine Cem’in kucağında oturuyordu. Mete ve Taha’da yanlarında oturuyorlardı. Melisa’nın şöyle dediğini duydum: “Beni bu kadar rahat hissettirdiğiniz için size gerçekten minnettarım. Burada çıplak dolaşmamın ilk başta biraz tuhaf olduğunu biliyorum ama sizin de bunu yapıyor olmanız kendimi çok daha iyi hissetmemi sağlıyor.”
“Dürüst olmak gerekirse yenge, biz de bundan keyif alıyoruz.” Cem göz kırparak söyledi.
“Bu çok belli canım zateen.” Melisa, Cem’in kucağından öne doğru kayarken ve bacağına geçerken söylemişti bunları. Bu, hareketi Cem’in daha önce kız arkadaşım tarafından örtülmüş olan kasıklarını ortaya çıkardı. “Baksana yaa benim etrafımda sertleşmeye devam ediyorsunuzz” Cem’in yarı sert sikinin kökünü kavrarken, birkaç kez ileri geri sallayarak söyledi. Hepsi güldü.
“Valla bizi suçlayamazsın yenge” dedi Mete. “Kucağımızda oturup, ve o güzel vücudunu sergileyip sürekli bizi azdırdığından dayanamıyoruz be yengee” diye ekledi.
“Şikayet etmeyin oluum” Taha araya girdi, “Onu parmaklarken sesin çıkmıyordu.”
Yani haklıydım, Mete o gece Melisa’yı parmaklamıştı.

“Ya o film izlerken anlık bir şeydi. Adaletsizlik olmasın diyorsanız siz de göğüslerime elleyin ödeşelim.” dedi Melisa gülerek. Şaka yaptığı açıktı ve çocukların harekete geçeceğini ummuyordu.
Taha ve Cem her ikisi de meme uçlarına ellerini atınca Melisa sırıttı ve sesini çıkarmadı. Melisa hala Cem’in dizinde otururken hafifçe inledi. Çocuklar göğüslerine masaj yapmaya devam ederken başı Cem’e doğru eğildi. Kısa süre sonra yüzünü onunkine yaklaştırdı ve ona uzun, derin bir öpücük verdi. Durdurmak istedim ama yapamadım. Tahrik oluyordum ve kendime yardım edemedim, sadece izlemek zorunda kaldım ve vücudum hareket etmeyi reddetti. Sertleşmiş sikimi ovuşturmaya başladım.
İki adam memeleriyle oynarken Cem ve Melisa öpüşmeye devam etti. Melisa eliyle Cem’in büyük penisinin kökünden tutarak başına kadar hareket etmeye başladığını fark ettim. Elinde kocaman görünüyordu. Şimdi tamamen sertti, benimkinden çok daha kalındı ve muhtemelen yaklaşık iki kat daha uzundu. Mete ve Taha’nın ikisi de sertleşmişti, Cem kadar büyük değillerdi ama kabaca her biri benden çok daha büyüktü. Mete dışarıda kalmak istemedi ve Melisa Cem ile öpüşmeyi bıraktı ve Mete ile öpüşmeye başladı.
Mete elini Melisa’nın kasıklarına götürdü ve kalan serbest eli Taha’nın aletine giderken onu parmaklamaya başladı. Mete amını parmaklarken kız arkadaşım Taha ve Cem’in siklerini okşuyordu. Kendi sikimi çıkardım ve mastürbasyon yapmaya başladım.
Melisa Cem’in üzerinden indi ve kucağına eğilerek sikini öpmeye ve yalamaya başladı. Mete arkasındaydı, hala amıyla oynuyordu ve Taha’nın sikini okşamaya devam etti.
Melisa ilk başta Cem’in sikinin sadece yarısını alabiliyordu. Cem güldü ve “alıştığından daha mı büyük?” diye sordu.
“ahh.” Melisa güldü. “Evet yaa Batu gerçekten çok küçük. Hepiniz çok daha büyüksünüz ve Cem sen iki kat daha uzun ve kalınsın.” Üç şişmiş sike da baktı. “Şu anda mutlak cennetteyim.”
Melisa Cem’in sikini emmeye geri döndü ve Mete eğilmiş kız arkadaşımın arkasında dizlerinin üzerine çöktü ve onun amcığını yemeye başladı.
Taha hala Melisa’nın yanındaydı ve kalın kıvrımlı siki sevgilim tarafından okşanıyordu. Ağzına bir parmağını soktu, ıslattı ve sonra Melisa’nın göt deliğine kaydırdı. Melisa zevk içinde ciyakladı.
Bu kadar çok okşanmak Melisa’yı hızla titreyen bir orgazma sürükledi. Yere yığıldı. Çocuklar onu kaldırdılar ve oturma odamızdaki büyük boy bir sedirin üzerine sırt üstü yatırdılar.
Cem ve Mete Melisa’nın her iki tarafında duruyorlardı. Melisa, her ikisinin de siklerini emerek ileri geri değişerek devam ediyordu. Ne zaman diğerini emmeye geçse diğeri göğüslerini emiyordu. Taha iki parmağını Melisa’nın amcığına soktu ve g-noktasını bularak hızlıca parmaklamaya devam etti. Melisa hemen zevkle arkasını döndü.
Taha parmaklarını çekmese bir orgazm daha yaşayabileceğini düşündüm. Ancak Taha parmaklarını çekince Melisa’nın vücudu hayal kırıklığı içinde çökmüş gibiydi. Ama Taha’nın işi bitmemişti. Melisa’nın bacaklarının arasına girdi ve sikini amına bastırdı. Kalçaları beklenti içinde kıpırdandı.
Taha, Melisa’nın amını okşuyor, sikinin ucunu ıslaklığı boyunca aşağı yukarı kaydırıyordu. Ne zaman klitorisinin üzerinden geçirse titriyordu. Sonunda, dar vajinasının açıklığında durdurdu ve sikini yavaşça kız arkadaşımın içine batırdı.
“Ahhhh bayılıcam şimdiiii” Melisa zevkle çığlık attı.
Kendime inanamıyordum. Kız arkadaşımın grup seks yapmasını izliyor ve bu konuda bir şey yapmak yerine sikimi okşuyordum. Taha itişini yavaşlatmaya başladı, “Başka bir fikrim var.”
Mete’nin Melisa’nın amını sikmeye başlamasıyla kendilerini yeniden konumlandırdılar. Taha’nın siki onu sikmekten hala ıslaktı ve kendini onun göt deliğine yerleştirdi. Ve yavaşça girdi, kız arkadaşım şimdi arkadaşlarım tarafından hem önden hem arkadan sikiliyordu. Cem’de onun ağzını sikiyordu. Melisa şimdi onun büyük sikini boğazına kadar alıyordu.
Sevgilim üç taane en yakın arkadaşım tarafından sikilirken orgazm olmaya başladı “Boşalıyorum, boşalıyorum!” Onu siken iki yarrağı sırılsıklam ederken bacakları sallandı.
Arkadaşlarım onun içine itmeye devam ettiler Mete önce amına boşaldı ve Taha birkaç dakika sonra götüne. Cem sikini Melisa’nın ağzından çekti. Güçlü kollarını kullanarak onu ters çevirdi ve domalttı.
Aletinin sadece ucunu içeri soktu, “Hazır mısın?”
Melisa bir nefes aldı ve başını salladı. Cem büyük sikini içeri doğru itti. İçeri girerken inledi ama pompalamaya başladığında vücudu gevşedi. Daha önce seks sırasında böyle inlediğini hiç duymamıştım.
“Beğendin mi sikimi yengee?” Cem sordu.
“Evettt! beni kimse böyle sikmedi ahhh”
“Batu’dan daha iyi sikiyorum seni değil miii?”
“Oh evett! onun küçük sikinden çok daha iyi hissettiriyor” Melisa’nın sözleri canımı yaktı ama yine de tahrik olmuştum! Kendimi boşaltmaya yaklaşıyordum.
Melisa Cem onu sikerken iki kez daha geldi. Şimdi onu sikerken kalçalarından tutuyordu çünkü vücudunda duracak derman kalmamıştı. Artık ben de dayanamadım ve sert bir şekilde boşaldım. Ve Cem’de daracık sevgilimin amcığına nefes nefese boşalmıştı.

Hepsi oturma odasının etrafında nefes nefese, çıplak ve bitkin bir halde yatıyordu. İlk konuşan Melisa oldu. “Herhalde bundan Batu’ya bahsetmemeliyiz.” Dördü de kahkahalara boğuldu.
“Merak etme yenge” dedi Mete. “Bu aramızda kalacak.”
“Evet ve bu gelecek sefer için de geçerli.” Taha ekledi.
“Tekrar yapıcaz yenge değil mi?” Cem sordu.
Melisa gülümsedi, “Yaani büyük şeylerinize bir kerede doyacağımı sanmıyorum!” Sonra ayağa kalktı. “Beni çok yordunuz. Gidip Batu’nun baygın kalmasını sağlayacağım ve ben de yatacağım.”
Melisa arkadaşlarımın her birine iyi geceler öpücüğü verdi ve sarkık penislerinin her birine de öpücük kondurdu.
O gelmeden önce gizlice yatağa girdim. O yanımda yatarken ben de uyanmış gibi yaptım. “Bebeğiim, saat kaç? Şimdi mi yatıyorsun?”
“Evet yaa, yorgun değildim, o yüzden uyanık kalıp çocuklarla konuştum. Çok yüksek sesle konuşuyorduk, seni uyandırmadık değil mi?”
Neden bilmiyorum ama onu ifşa etmek istemedim. Az önce tanık olduğum şeyi düşündükçe yeniden tahrik oluyordum. “Hayır, tamamen bayılmışım zaten, sen yatağa gelene kadar hiç uyanmadım.”
Boynunu öpmeye başladım, “Artık burada olduğuna ve ikimiz de uyandığımıza göre biraz eğlenebiliriz.” dedim.
“Üzgünüm tatlım, bir tur daha yapabileceğimden emin değilim.” diyerek ağzından kaçırmıştı ama sonra “Yani içimde bir tur daha seks yapacak güç var mı bilmiyorum. Çok yorgunum, ama istersen beni yalayabilirsiin.” diyerek toparlamıştı. Aslında neredeyse ağzından kaçırmasını çok sevimli bulmuştum.
Arkadaşlarımla sikiştikten sonra amını temizleme zahmetine girmemişti, hala döl içindeydi. Ama yine de söylediği şeyi yapmak istedim ve kız arkadaşımın amını yalarken arkadaşlarımın dölünü tattım. Melisa’yı yalarken kendimi okşayıp ben de bir kez daha boşaldım.
Sonra birbirimize sarıldık ve Melisa hemen uykuya daldı. Kızgın olmalıydım, ama uykuya dalarken tek düşünebildiğim bir dahaki sefere tekrar izleyebileceğimden nasıl emin olacağımdı.