restoranta inip güzel bir yemek yedikten sonra bar kısmına geçtik. barda yine kerem vardı, direkt bizi karşıladı ve birer shot önden ikram etti. daha sonra kokteyllerimizi söyledik ve içmeye başladık. kerem bizimle baya sohbet ediyordu ama sudeye sanki özel bir ilgi gösteriyordu. espriler yapıp güldürüyordu durmadan. bu surada ikinci üçüncü kokteyl derken biz yine sarhoş olmaya başlamıştık. arda yine dans etmeye gitmek istiyordu fakat benim hiç öyle bir şeye enerjim yoktu. onun yerine içkilerimizi alıp odada oyun oynamayı teklif ettim. arda “sadece üçümüz mü?” diye sordu ve evet dedim. eğlenceli olmazsa dans etmeye gideceğimizi söyledim. kabul etti. bu sırada kerem bizi dinliyordu sudeye bakarak. bardaklarımızı bitirip bir kokteyl daha söyledik odaya götürmek için. kerem hazırladı ve içkilerimizi verirken bir kağıt parçasında numarasını uzattı. herhangi bir konuda ihtiyacınız olursa arayabilirsiniz dedi. neyi kastettiğini anlayamadım. gerçekten yardım için mi yoksa aklında başka şeyler olduğu için mi vermişti? teşekkür edip bardan çıktık ve odaya doğru yola koyulduk.

odadan içeri ilk sude girdi. koşa koşa yatağa atladı. alkolün etkisiyle bütün yürüyüş boyunca hoplayıp zıplıyordu zaten. arkadan ardayla ben girdik. televizyonu açıp arkaya ses olsun diye müzik açtım. hepimiz yatağa geçtik ve yarı yatar pozisyonda uzandık. sude bacaklarını ardanın tarafına doğru uzattı. oyun tabiki doğruluk mu cesaret miydi. sırayla herkes birbirine sorular sormaya başladı. uzun bir süre çok normal sorular soruldu, hiç heyecanlı şeyler yoktu. ta ki sude’nin arda’ya sorduğu soruya kadar. “bir kadının ilk neresine bakarsın?” diye sormuştu sude. arda çok düşünmeden bacakları veya göğüsleri dedi. o sırada gözleri sudenin bacaklarına bakıyordu. sude “anlamıştım zaten” diyip gülmeye başladı. bu sorudan sonra bütün sorular yavaş yavaş cinselliğe kaymaya başladı. sıra bana geldiğinde arda yine doğruluk demişti. en son ne zaman seks yaptığını sordum. fazla mı ileri gidiyorduk bilmiyorum ama gidişattan çok memnundum. arda cevap olarak “4-5 ay” dedi ve dudağını büzdü. o sırada sudeden bir ses geldi “eyvah”. sudeye dönüp baktığımızda sude farkına vardı ve toparlamaya çalıştı “ay canım kıyamam yaaa” diyerek. gülmeye başladık hepimiz. ortam iyice sıcaklaşıyordu. sorma sırası ardaya geldiğinde ben dürüstlüğü seçtim. bu sefer arda ileri giderek en sevdiğim seks pozisyonunu sordu. hmmmm diye uzatıp düşünmeye başladım. sudenin vücudunu iyice süzüp, prone bone dedim. sude sırıtmaya başladı hemen. arda ise hangi pozisyon olduğunu anlamaya çalışıyordu ve bilmediğini sordu. kelimelerle anlatmak yerine uygulayarak göstermek istedim. yanımda uzanan sudeyi ters çevirdim yüzüstü yatırdım. sude “napıyorsun aşkım” diyene kadar üstüne çıkmıştım bile. sudeye yavaşça sürterek pozisyonu gösterdim. arda ağzından sular aka aka izliyordu. sevgilimin üzerinden kalktım ve “kesinlikle denemelisin” dedim ardaya. sude eski pozisyonuna geri dönüp şapşal dedi.

oyuna devam ediyorduk fakat hepimizin son kez dürüstlük deme hakkı kalmıştı. sude bu sefer bana sordu. “en çok neremi beğeniyorsun?” bu soru benim için gerçekten zordu. sapsarı saçları, gülüşü, burnu, elleri, bacakları… her yerine bayılıyordum ama tabiki öne iki şey çıkıyordu. götü ve memeleri. %51 göt, %49 meme cevabını verdim. sudeyle göz göze bakışırken yandan arda’nın sesi geldi. “bence tam tersi”. dona kaldım, ağzımdan tek kelime çıkmıyordu. sude ise gözleriyle bir şey anlatmaya çalışıyordu sanki. sessizliği yine sude bozdu gülerek. bende kendime gelip “haklı olabilirsin çok zor seçtim” dedim. gülüp oyuna devam ettik. sorma sırası bendeydi fakat aklıma soru gelmediği için baya bi bekledim. arda “istersen ben soruyim benden sonra sen sor” dedi ve kabul ettim. sorusu yine banaydı. “gizlediğin bir fetişin var mı?” zaten ortama bakılırsa bu sorunun cevabı çok açık belliydi. ama şak diye söyleyemezdim bunu. biraz düşünüp “grup yapmak.. ama iki kızla” dedim çok etiket durmamak için. sude bana dönüp omzuma vurdu ve “abartmayalım canım” diyip kolumu cimcikledi. “niye ne var ki her erkek istemez mi?” diyip
soruyu ardaya yönelttim. arda daha cevap veremeden sude tekrar atladı ve “bende iki erkek istiyorum o zaman”, “her kadın istemez mi?” dedi. kalbim güm güm atmaya başladı heyecandan. sudeden böyle bir cevap beklemiyordum hiç. “neyyse” diyip konuyu değiştirecekken arda konuştu. “yengem haklı bence ya”.

uzun yıllardır olan hayallerim artık gerçekleşiyor gibi hissetmeye başladım. yine arda’ya cevap veremeden konuyu geçiştirdim. aslında içim içimi yiyordu ama apaçık konuşmaya cesaret bulamıyordum daha. sorma sırası bendeydi. kolaya kaçıp ardaya “senin en sevdiğin pozisyon ne?” diye sordum. “bana hiç farketmez emin ol” diyip güldü. cevap sudeyi tatmin etmemişti belli ki. “bi tane söyleyeceksin kural bu” dedi. arda biraz düşünüp “bacak omuza veya doggy herhalde” dedi. bu konuşmaları dinlerken aklımda sadece ardanın sudeyi altına alıp inlete inlete sikmesi canlanıyordu. tam cevap verecekken sude bir anda “e uygulamalı göstericeksin seç birini” dedi. ardayla direkt göz göze geldik. “abartmayalım istersen aşkım” dedim ama sude’den yine beklemediğim bir cevap geldi. “sen uygulamalı gösterdiysen arda’da öyle göstericek”. arda da bende ne diyeceğimizi bilmiyorduk. arda sanki benden izin beklermiş gibi duruyordu. biraz of pof yapıp ikna olmuş gibi yaptım. sanki en başından beri bunu istemiyormuşum gibi. “peki göstersin bakalım” dedim. sude hemen ardaya dönüp “hangisini seçiyorsun bacak omuza mı doggy mi?” diye sordu. arda biraz düşündükten sonra bacak omuzayı seçti. sude yerinden kalktı ve kafasını yastığa koyarak sırt üstü uzandı. arda çekingen hareketlerle sevgilime yaklaştı. fileli çoraplı bacaklarını iki eliyle tutup yukarı kaldırdı. bacakları kalkarken mini elbisesi çoktan açılmıştı bile. içinde külot yoktu. beyaz filelerin arasından pespembe amcığı gözüküyordu. bacakları birbiriyle birleştirip iyice kaldırıp omzuna koydu. sude ardanın altında eziliyor gibiydi. bir kaç saniye böyle durduktan sonra arda tam çekilicekken sude ardayı çekip “uygulamalı göstericektin, nasıl seviyorsan öyle göster” dedi. arda’nın canına tak etmiş olması lazım belli ki çünkü sudenin bu lafından sonra çekingen davranmayı bıraktı. sağ elini sevgilimin boğazına koydu ve sıkmaya başladı. aynı anda da sikermiş gibi git gel yapıyordu. gözlerime inanamıyordum önümdeki manzara bile beni boşaltmaya yeticek gibi hissettiriyordu. yatağın ucundan sevgilimi başka bir erkekle izliyordum. “uygulamalı göstermesi” çokta kısa değildi, yaklaşık 10-15 saniye boyunca onları izledim ta ki sude’den nefes alamama sesleri gelene kadar. hayvan arda nasıl gaza geldiyse elinin ayarını kaçırmıştı belli ki. sudenin öksürükleri sonrası geri çekilip ve yerlerine geçtiler. sevgilimin boğazında parmak izleri duruyordu. teni bembeyaz olduğu için en ufak temaslarda bile kızarıyordu zaten vücudu. ama onun öyle görmek beni iyice delirtti. sude “belli 4-5 ay olduğu” demekle yetindi bana bakarak.

üçümüzde azgınlıktan ölüyorduk buna emindim. oyun da hala devam ediyordu. ve sıra cesaret sorularına gelmişti… fakat bir sorun vardı, herkes alkolünü bitirmişti ve daha fazla içmek istiyorduk. odaya söylesek ücretli olucaktı, o yüzden kendimi feda edip içkileri alıp gelebileceğimi söyledim. sude “istersen birlikte gidelim” dedi ama rahatını bozmamasını söyledim ve teşekkür ettim. “ben gelene kadar başlamayın, içkilerle beraber devam edicez” dedim ve odadan ayrıldım…