Emel le otobüs durağında oturmuş en son otobüsü bekliyorduk. Yanımızdan birileri geçtikçe Emel sessizleşiyor ve tekrar aynı şeyleri soruyordu:
“Neden böyle birşey istiyorsun ?” Dedi alınmış bir tonla.
“Alınganlık yapma kızım, seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun değil mi ? Tanju çok kötü durumda. Kız arkadaşı bıraktı gitti onu, yıkılmış durumda, en zor zamanında ona bir iyilik yapmam lazım.” Dedim. Emel olmaz şeklinde kafasını sallamaya devam ederek ayağa kalktı ve yaklaşan otobüse beraber bindik. Arka tarafa otobüsün boş olan tarafına yönelip demirlere yaslandıkdan sonra.
“Seni seviyorum, yapma hadi bak bana” Deyip gülerek yanağına bir öpücük kondurmak için siyah uzun saçlarını kenara yittim. Emel gözlerini devirdi ve hafifçe geri çekildi istemeyerek. “Selim, lütfen,” dedi sıkıntılı bir sesle. “Bunu burada konuşmak istemiyorum.” Otobüsün içinde birkaç yolcu dönüp bize baktı, Emel’in yüzü utançtan kızarmış bir halde bana bakarak “Ayıp ama” dedi.
“Tüh gençlik bitmiş “ diye teyzenin biri söyleniyordu. Eğer konuştuğumuz konuyu bilse bize taşa tutardı sanırım diye düşünmeden edemedim.
Birkaç aydır Emel’i grup seks fikrine ikna etmeye çalışıyordum. Bu konuyu ilk kez sevişirken açmıştım. Kaldığı yurttan bir bahaneyle kaçtığı bir gece sevişirken bahsetmiştim Tanjunun ismini vermeden. Emel in küçük, minyon, pürüzsüz ve kılsız bedeni altımda inleyip hızlı hızlı gidip gelen vuruşlarıma bakir inlemelerle karşılık verirken boşalmamıza yakın kendisini başka biriyle sevişirken hayal ettiğimi fısıldamıştım. Daracık vajinasıyla erkekliğimi sıkıca saran Emel, kasılarak ve inleyerek doruk noktasına ulaştıgını belli eden devinimlerle kapalı gözlerini açarak gülümseyerek bana bakmıştı. O geceden sonra darlarcasına bu konuyu açmış beni bırakıp gitmemesini onunda istediği manasına yorarak devam etmiştim.
Otobüste Emel kaşlarını çattı yeniden ve “Selim, bunu nasıl isteyebilirsin?” dedi sitemli bir sesle. “Seni seviyorum ama bu biraz tuhaf geliyor bana. Tanju’ya yardım etmek istemen güzel ama bunu başka bir şekilde yapamaz mısın? Bir orospu falan bulun ne bilim.” Dedi. Orospu lafını duymuş olacak ki teyze tüh tüh ler devam etti.
Otobüs sarsıldıkça Emel’in yüzündeki ifade yumuşadı, sanki düşünceleri değişiyormuş gibi. “Bilmiyorum” dedi sessizce. “Ama bu konuyu biraz daha düşünmem gerek. Şimdi sadece odama gidip uyumak istiyorum.”
Emel’in bu sözleri beni biraz rahatlattı çünkü ilk defa düşüncem dedi. Otobüs durağına yaklaşırken, elini tuttum ve gözlerine baktım. “Tamam, acele etmeyeceğim. Sen hazır olduğunda konuşuruz,” dedim. Emel hafifçe gülümsedi ve başını omzuma yasladı.
Eve ulaştığımda Tanju’yu oyun oynarken buldum. Gözleri kızarmış, dağınık saçları, kirli sakalı ve üzerindeki eski eşofmanıyla perişan görünüyordu. Beni görünce zoraki bir gülümsemeyle “Hoş geldin,” dedi, ama sesi boğuk çıkıyordu. Ona yardım etmek istediğimi bir kez daha hatırladım, ama Emel’in sözleri de aklımdan çıkmıyordu. Belki de başka bir çözüm bulmalıydım.
“Ne oldu kanka, Emel ile konuştun mu ? “ Diye sordu
“Konuştum , hemen olmayacak ama yavaş yavaş yumuşama belirtileri var. “
Tanju’nun yüzünde umutlu bir ifade belirdi. “Gerçekten mi? Bu harika haber!” dedi, sesinde hafif bir heyecan vardı. “Peki, ne zaman olabilir sence?” Omuzlarımı silktim. “Bilemiyorum dostum, biraz zaman vermemiz gerekecek. Ama en azından tamamen reddetmedi.”
“Unutma Kanka, benim eski manitayı ayarla diye yalvar yakar söz vermiştin. Sende aynısını yaparım demiştin bana.”
Tanju sevgilisinden ayrıldığı dan beridir bunu hatırlatıp duruyor. Eski sevgilisi Rus bir affetti, Tamara. O zaman abazanlıkla yalvar yakar bende aynısını yaparım diye söz vermiştim ve o günün asla gelmeyeceğini sanmıştım oysa. “Tamam, tamam,” dedim yorgun bir sesle, “elimden geleni yapacağım. Ama biraz sabırlı olman gerekecek. Tamara Rus du oğlum aynı şeymi, ve de çok rahat bir kızdı. Sen ayarlamasan bile zaten verecekti.” Tanju gülerek başını salladı “ Ne kızdı ama , kötü bıraktı beni. “ Dedi nefeslenerek. “ Ama söz verdin kanka, vermeseydin. Bende şimdi aynı durumdayim. Hem Emel de bir içim su.”
“Türk kızını ikna etmek kolay mi sanıyorsun. Beni şuana kadar terk etmemiş olması bile bir mucize bence.”
“Iyi ya işde, istemese sana tekmeyi çokdan basardı zaten .” Dedi gülerek. Cevap vermeden odama geçtim.
Bunu gerçekten yapıp yapmak istemediğimden emin değildim ama Tanju salağı o kadar ısrar ediyorki.
Bir yandan da Emel’in duygularını düşünüyordum. Onu gerçekten seviyorum sanırım, bu durumu daha da karmaşık hale getiriyordu. Belki de en iyisi bu fikri tamamen unutmaktı, ama Tanju’ya verdiğim sözü nasıl açıklayacaktım?
Tam o sırada telefonuma Emel’den bir mesaj geldi. Kalbim hızlanarak mesajı açtım:
“Selim, düşündüm de… Belki de senin için bunu yapabilirim. Ama nasıl yapacaz, anlatsana biraz ?”
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.