Sıkıcı bir yaz günüydü. Cehennem gibi sımsıcak, güneşe çıkınca ereyeceğim resmen. Bir de o günün öğle vaktinde ekmek almaya çağırdı annem. Annem kırmızı uzun saçlı, ortalama boylu, balık etli bir hanım, kendisi çok sevecen ve sakin biridir. Her neyse annem ekmek almamı istediği için ekmek almaya gittim. Ve eve döndüğümde terden sırılsıklam olmuştum hiçte sevmem terlemeyi – kim sever ki zaten- ondan sonra ekmeği anneme verdim ve yukarı odama çıkacakken annem seslendi bana – Oğlum gel kahvaltını yap sonra çıkarsın odana dedi. Normalde tek başıma kahvaltı yapmak isterdim daha doğrusu genellikle yemeğimi tek başıma yerim ama gerçekten acıkmıştım gittim mutfağa yemeye başladım.

Kahvaltı güzeldi haşlanmış patates ile kızarmış ekmek vardı, sade ama güzeldi. Tam kahvaltı masasına kalkkacakken sonra ablam geldi. Kendisini çok sevmem ama özünde iyi insandır. Gevezedir ablam hep benle konuşmaya çalışır ama açtığı konular çok saçma geliyordu bana hep o saçma salak erkek arkadaşlarından bahseder, ben de kırmak istemediğimden dolayı hep dinlerim. Bu kadar erkek arkadaşının olması sebebi o mükemmel güzelliğidir; o simsiyah saçları, bembeyaz teni, kalın bacakları ve küçük güzel ayakları beni hep tahrik etmiştir.

Her neyse masadan kalkacakken annemle bana bi konu hakkında konuşmak istediğini söyledi ablam. Ben de ayıp olmasın diye oturdum masaya ve konuyu anlatmasını dinliyorum. Konu babamla alakalıydı hatta babamı gram tanımıyorum desem yeridir. Annem o güzelliğini babandan almış derdi hep, sen de bana benziyorsun demişti. Babam bizi bırakıp gitmişti babamı tanıyan ablam ve annemdir ben ise hiç tanımıyordum dediğim gibi.

Ablam babam hakkında konuşmak istemişti,

• Babamı hep merak ediyorum anne neden hep babamın gidişini kestirip atıyorsun dedi. Sonra bana dönerek sen hiç babamı özlemedin mi onu tanımak istemez miydin dedi.
• Tanıdığım biri değil ha babam ha başka biri dedim.
• Ablam kötü kötü bakarak sen hep agresif ve yabani birisin diye sitem etti.

Doğrusu öyleyim yalan değildi ama direkt böyle duymak kötü hissetirdi.

• Annem kardeşinle düzgün konuş o haklı, bizi bırakıp gitti artık onu özlemen için bir sebep yok dedi ve masadan bir hışımla kalktı.

Ben de kalktım ve çay doldurup yukarı çıkıp odama gittim. Baya bi saat oyun oynadım neredeyse ikindi olmuştu. Oyunun heyecanı olması lazım ki leş gibi terlemiştim, dolaba gidip kıyafetlerimi ve havlumu aldım. Banyoya tam girecekken su sesleri geliyordu büyük ihtimalle annemdi o yüzden aşağı inip salonda televizyon izlemeye gidecektim. Gariptir ki annem yoktu büyük ihtimalle ablam baba konusu açınca dışarı çıktı ve kafa dağıtmaya gitti. Sonra yukarı çıkıp vantilatörümü alacaktım salon ayrı bı sıcaktı. Tam odaya giderken banyo kapısının aralıklı olduğu fark ettim hep bozuktu bu banyonun kapısı ne kilitlenir ne de tam kapanır. Her neyse kapı aralıkken ben de sessizce kapının aralığını genişlettim o mükemmel manzarayı gördüm ; o mükemmel memeleri, kalçasını, ayaklarını ve simsiyah ıslak saçlarını gördüm. Gördüğüm en iyi manzaraydı bu, ağzımın suyu akmıştı resmen…

Ve tam ablam çıkacakken odama hızlıca gittim ve kapıyı kilitledim o mükemmel manzarayı hayal ederek 4-5 kez mastürbasyon yaptım. Çok keyif almıştım, hayatımda yaşadığım en iyi mastürbasyondu bu…