Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Sarmaşık – 1

Ayağa kalkıp Mert’in yakasına yapıştım, noldu lan noldu diye haykırırken ayça içerden çıktı ve bana sarıldı,

Mert- Abi hastanedeler Ahmet amca aramış seni ama ulaşamamış,

Ozan- Hay anasını sikim, koş araba ayarla hemen.

Hızlıca üstünü giydim ve aşağı indim, mert garajdan arabayı çıkarıyordu, göğsüm sıkışıyor nefes almakta zorlanıyordum, ne olduğunu anlayamıyordum, kardeşim Hülya öldü mü? Başına ne geldi bilmiyordum, tekrar gözlerim dolarken mert makaslar atarak yolu yarıp geçiyordu, gözlerimin buğusunu sildiğimde çoktan hastaneye varmıştık, adımlarım geri gitmek ister gibiydi göğsüm daha çok sıkışıyor buğulu gözlerle etrafa bakıyordum, asansöre binip 8.kata çıktık, karşımda polis ve koridorun sonunda babam vardı, babamı hiç bu kadar öfkeli ve üzgün görmemiştim, korumalarına şoförüne bağırıyordu,

Baba- Bulucaksınız lan bulucaksınız, siktirin gidin bütün İstanbul’u gezin bana ölü yada sağ getireceksiniz!

Babamın sesi bütün koridoru inletiyordu, yanına doğru koştum, beni görünce öfkeli gözlerini bana çevirdi,

Baba- Neredesin lan sen nerde

daha cümlesi bitmeden suratıma tokat atmıştı, olduğum yere sendeledim, mert koluma girmiş oda şaşkın bir şekilde bana bakıyordu,

Ozan- Noldu baba noldu, Hülya nerde

Baba- Karşıdaki odaya gidin geliyorum.

Mert ile beraber bize ayrılmış, odaya girdik babam emniyet müdürü kim varsa aramış hastane polis kaynıyordu, içeri girince mert ile ayağa kalktık.

Ozan- Baba neler oluyor, Hülya nasıl cevap ver bana!
Ses tonun epey yüksek çıkmıştı, mert beni sakinleştirmeye çalışıyordu, ve babam gözleri dolarak söze girdi.

Baba- Kardeşin arkadaşları ile eğlenmeye çıkmış gece kulübünde, dışarıya sigara içmeye çıkmış

Ve babam ağlamaya başladı, ne olmuş olabilirdi ne?
Baba- Dışarı çıkınca 4-5 serseri sıkıştırıp darp etmiş ve ve derken yumruğunu sıkmıştı, tecavüz etmişler. Durumu iyi ama hülya iyi değil.

Tam göğsüme bir yumru oturmuş nefesim çıkmıyor, boğazım kesilmiş gibi nefes almaya çalışıyordum. Sinirden odada ki eşyaları dağıtmaya, televizyona yumruk atmıştım, elim kesilmiş ama acısını hissetmiyordum, koşarak hülyanın odasına gittim.

Kapıda polisler bekliyordu, hızla içeri girdim ama Hülyanın ağlamaktan gözleri şişmiş, yüzüme bile bakmıyordu. sarıldım uzun uzun saçlarını öptüm ama bir ruh gibiydi.

Odadan çıktım kapıda beni bir hemşire bekliyor,

Hemşire- elinize bakmam gerekiyor, lütfen oturun!

Ozan- İstemiyorum umrumda değil. !

Hemşire- Lütfen bakın hesap veremem babanız emretti!

Derken koltuğa oturdum, hemşire elimi sardıktan sonra gitti. Annemi görememiştim. Babam bir iş adamı karanlık işleri olduğunu hep biliyordum ama bu denli olduğunu veya bana tokat attığına ilk defa şahit olmuştum. Mert yanıma gelerek

Mert- Abi hülya kiminle gitmişti?.

Ozan-Tabi ya nerde o orospu çocuğu nerde!

derken haykırmıştım, babam gelip neler olduğunu sordu. Ona erkek arkadaşı ile gittiğini söyledim.

Hastanenin içinde zeki piçini aramaya başladım. Bir odada ifade veriyordu yanında bir kaç polis olmasına rağmen üstüne çullanıp yumruklamaya başladım, ardı ardına yumruklar atıyor, yüzünü kan içinde bırakmıştım.

Ozan- Sen nerdeydin lan oruspu çocuğu nolduysa anlatacaksın.

Polisler araya girmiş, beni kelepçelemişlerdi. Babam gelip beni sakinleştirdi ve bu olayın peşinde olduğunu söyledi..
………………………………………………….
Aradan 2 hafta geçmiş hülya odasından çıkmıyordu. Bende okula gitmiyordum hülya benim için herşeyden önemliydi. Uzun zaman sonra kapısını çaldım ve odasına girdim.

Ozan- Hey cadı gelebilir miyim?

Hülya sadece yüzüme baktı, gidip yatağının kenarına oturdum,

Ozan- Güzelim, eğer konuşmak istersen burdayım, lütfen anlat bana ne olduğunu.

Hülya sulu gözler ile bana baktı ve konuşmaya başladı,

Hülya- O gün herşey çok güzeldi, gece eğleniyorduk ama zeki sarhoş olmaya başlayıp yılışık davranınca barın arkasındaki sokağa çıkıp sigara içmeye başladım, ardından zeki geldi ve sarhoştu beni sevdiğini söyledi ve öpüşmeye başladık, tam bu sırada 4-5 kişilik bir grup dedi ve ağlamaya başladı.

Ellerim ile göz yaşlarını silmeye çalıştım ama hıçkırarak ağlıyordu, bende ağlamaya başladım ve devam etmesini söyledim.

Hülya- Biz zeki ile öpüşürken laf attılar, zeki dönüp hayırdır diyince zekiye bir yumruk attı biri, ve zeki piçi beni bırakıp kaçtı. Sonra sonraa derken ağlamasını durduramıyordu.

Bende onunla ağlamaya başladım, ve ayağa kalkıp çıktım odandan salonda babam telefonla konuşuyordu.

Baba- Nasıl yok, ne demek yok bu nasıl olabiliyor emin misiniz Yusuf.
Konuştuğu kişi ayçanın babasıydı, ayçanın babası bahsettiğim gibi çok önemli bir avukattı,

Ozan- Noldu baba hayırdır

Baba- Kamera kayıtları yok, o şerefsizleri bulamıyoruz mobese kayıtları silinmiş bu nasıl olabilir.

Ozan- Baba hülyayı o gece zeki piçi bırakıp kaçmış, senin bir düşmanın olmadığına emin miyiz?

Baba- Bilmiyorum evlat, bilmiyorum…

Babamın çalışma odasına gidip bir emanet aldım, ve evden çıkıp arabaya bindim. Okula doğru sürmeye başladım, kafamda deli düşünceler ve öfke ile okula ulaştım, arabamı otoparka bıraktım ve hızlı adımlarla okula girdim derste olmayanlar, ve diğer bir kaç öğrenci bana bakarak kendi aralarında konuşuyorlardı, eminim hülyanın dedidokusunu yapıyor olmalıydılar.

Herkes sınıflardaydı okulun kantinine geçip bir masada oturmaya başladım ve zil çalmış öğrenciler sınıflardan çıkıyorlardı, mert yanında Gizem ile beraber yanıma geldi okula girerken arabamı görmüş.

Mert- Napıyorsun abi burda noldu

Ozan- İşim var mert git başımdan.

Mert meraklı gözler ile bana bakıyordu ve kantinin kapısından zeki ve bir kaç arkadaşı kantine girdi. Beni görünce afallamış olduğu yerde kalmıştı, masayı ittirip ayağı kaldım ve üstüne doğru yürümeye başladım, kantide ki herkes bize bakarken, zekiye ardı ardına bir kaç yumruk attım, mert beni tutmaya çalışıyor ve birkaç kişi araya girmek istemişti belimden silahı çıkarıp hava doğrulttum herkes çığlık atarak uzaklaştı etrafımdan, zekinin saçlarından tutup sürüklemeye başladım, okulun alt katında spor salonu, bir kaç soyunma odası vardı, zekiyi soyunma odasına sokup kapıyı kilitledim.

Ozan- Doğruyu söyle lan bana, hülyaya tuzak mı kurdun orospu çocuğu konuş.

Yüzüne bir kaç yumruk daha attım.

Zeki- Abi yemin ederim tezgah falan yok, ben korumak istedim ama korktum, derken ağlıyordu.

Ozan- Neden kaçtın lan neden engel olmadın derken bir kaç el kafasının yanından duvara ateş etmiştim.

Zeki altına işemeye başladı, ağlıyordu küçük bir çocuk gibi,

O sırada kapıyı zorlayan öğretmen ve polislerle beraber kapı kırıldı, polisler bana silah doğrultmuştu.

Polis1- Evlat kendine gel sakın kötü birşey yapma ve bırak o silahı.

Polis2- Oğlum bırak çocuğu görmüyor musun bilmiyor birşey

Silahımı zekinin kafasından bir an olsun çekmemişken ayça daldı içeri ;

Ayça- Aşkım yalvarırım bırak silahı,

Zekinin korkak olmak dışında bir suçu yoktu aslında, silahı yavaş yavaş indirirken omzunda sızı ile yere düştüm. Yerde tavanı izlerken kanım boğazımdan aşağı akıyor, sol omzum sızlıyordu. Etrafta bağırışmalar ayçanın kafamı kaldırıp ağlaması Mert’in polise saldırması silik silik görebiliyordum,

Uyandığımda odadaydım sadece mert hepsi başımdaydı ve gözleri dolu dolu ağlıyordu,
Ozan- Noldu mert niye ağlıyorsun ölmedim amk
Mert- Abi sen iyisin ama hülya!
derken göğsüme tekrar bir ağrı oturmuştu.
Hülya tecavüz olayından sonra toparlayamamıştı bugün kamera kayıtlarının silinmesi öğrenmiş ve intihar ederek aramızdan ayrılmıştı…..!

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler