Otel Ödülü-5

Uzun zaman sonra geri döndüm, hikayeye yeni bir soluk katmak istedim, ama devamı için sizin görüşleriniz çok önemli, lütfen ne düşündüğünüzü belirtin, iyi okumalar.

6. günümün sabahında sonunda kendime gelmiştim. Uzun süredir odamdaydım, Damla ve Gözdeyi 1-2 kere. Arinayı ise sürekli kontrole geldiğinden 7-8 kere görmüştüm. Onun dışında insan görmemiştim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra bildirimlere bakmak için telefona baktım. Arinadan mesaj vardı. Hemen açtım. ” Annem hastalandı. Rusya’ya dönmem gerekti. Sen bu mesajı göründüğünde muhtemelen orada olacağım, seninle tanışmak güzeldi. Minik dostunla da:). Kendine dikkat et, birdaha hastalanmamı istemem, hastalanırsan bana yazarsın:), irtibatı koparmayalım, öpüyorum.

Beklemiyordum böyle bişey. Baya üzülmüştüm, ben iyileşene kadar sürekli benimle ilgilenmişti Arina. Ama yapacak bişey yok tabiki. Annesine geçmiş olsun dileyip bende bir cevap yazdım ve telefonu kapadım. Çok geçmeden telefonum çalmaya başladı, arayan Gözdeydi.

G: Günaydınlar Arda Bey.

B: Günaydın Gözde Hanım.

G: Nasılsınız Arda Bey kendinize geldiğinizi umuyorum?

B: Geldim, geldim Gözde Hanım. Siz nasılsınız?

G: İyiyim bende, sonunda sahalara dönüyorsun demek he.

B: Aynen öyle, var mı bugün işin.

G: Ya valla maalesef var, çocuklar için gemi turu var 11de başlıyor 17de bitiyor, orada olacağım.

B: Yapma ya, akşam bişey var mı peki?

G: Akşam boşum şuanlık. Amfide Brezilyalılar gösteri yapıcak, benim katılma zorunluluğum yok.

B: İyi bakalım akşam görüşürüz o zaman.

Gözdenin olmaması baya kötüydü. Çünkü bayadır seks yapmıyordum azgınlığım üzerimdeydi, Bir tek Damla vardı, ona da dargındım Gözde ve Arina kadar merak etmemişti beni. Aslında bu ondan beklenilecek bir davranış. Önceden de dediğim gibi kaşarın tekiydi kız.

Saat daha geç olmadan kahvaltıya gittim. Tek başıma kalmıştım, aslında bu farklı insanlarla tanışabilmem için bir fırsattı ama hiç içimden gelmiyordu. Bişeyler yedikten sonra plaj’a gitmeye karar verdim. Plaj’a doğru yürürken Damlayı gördüm, tahmin ettiğim gibi yanında bir adam vardı, uzun boylu sıska bir Rus genci. Birbirlerine bişeyler anlatıp gülüyorlardı. Çok aldırış etmeyip yoluma devam ettim, yinede sinirlenmiştim, aslında bunlar olacağını bildiğim şeylerdi ama yanında başka bir erkek görünce canım sıkılmıştı.

Plaj kalabalık sayılırdı, çoğunluk kadındı, bazıları güneşleniyor, bazıları içki içiyor, bazıları yüzüyordu. Boştaki şezlonglardan birine eşyalarımı koyup uzandım. Güneşlenen kadınları kesmeye başladım. Sikim kalkık şekilde etrafa bakınırken bi ses duydum. Arda? Kafamı çevirdiğimde birde ne göreyim. Matematik öğretmenim Yeşim hoca.

B: Aaaa hocam?

Y: Tesadüfe bak ya, merhaba Ardacım.

B: Merhaba hocam nasılsınız?

Y: İyiyim Ardacım teşekkür ederim ne zamandır buradasın?

B: 6 gün oldu, siz ne zamandır buradasınız? Hiç görmedim sizi.

Y: 2. günüm benimde 1 haftalığına geldim.

B: İyi denk gelmiş hocam, yani hiç düşünmezdim sizinle karşılaşacağımı.

Y: Evet banada sürpriz oldu, tek misin?

B: Hocam aslında Emreyle gelecektim ama o gelemedi o yüzden tek geldim ama Damlayla da pişti olduk, beraber takılıyorduk.

Y: Bizim Damla mı?

B: Evet.

Y: Sen onla konuşuyor muydun ya?

B: Yok hocam konuşmuyordum da önceden, o da tek gelmiş, ikimizde tek kalınca biraz takıldık. Siz tek misiniz?

Y: Evet tekim bende öyle kafa dinlemeye geldim, e Damla nerede peki şimdi beraber takılıyorduk dedin.

B: Ya hocam yanlış anlamayın da Damlayı az çok biliyorsunuzdur, bir gün biriyle bir gün biriyle, anladınız siz.

Y:(gülerek) Anladım anladım.

Yanımdaki şezlongu gösterip.

Y: Şuraya geçebilir miyim canım.

B: Tabi hocam ne demek nasıl isterseniz.

Y: Bana Yeşim de hocam demene gerek yok, hem artık öğretmenin değilim, hemde daha gencim ya, yaşlı hissediyorum öyle denince.

B: Tamam hocam, pardon Yeşim nasıl istersen.

Konuşurken sikimin kalkık olduğunu unutmuştum. Mayo giydiğim içinde bildiğimiz kule gibi dikilmişti. Yeşim Şezlonga uzanırken farkettim, kapatmaya çalıştım, Yeşimin farketmemiş olması imkansızdı.

B: Ya çok özür dilerim, sizden kaynaklı bir durum değil lütfen yanlış anlamayın.

Y: Yok yok yanlış anlamam gençsin, plajdasın sonuçta sıkıntı yok.

B: Teşekkür ederim anlayışlılığın için.

Yeşim 27 yaşındaydı, dediğim gibi matematik öğretmenimdi, beyaz tenli, 1.62 boyunda, fit vücudu olan minyon bir kadındı. Platin sarısı saçlarını omuzlarının biraz üstünde kalıyordu. Gözleri mavi, burnu da küçüçüktü. Göğüsleri ve kalçaları oldukça büyüklerdi. Derslerde göz teması kurmakta zorlanırdım, çünkü giydiği kıyafetler göğüslerini çok göze sokuyordu, hatta bazen giydiği pantalonlar hafif transparan oluyordu, külodu gözüküyordu. Elleri ve ayakları oldukça küçüklerdi. Hatta ayakları 35 numaraydı. Bir gün dersteyken sınıftan bir kız ayakkabısının çok güzel olduğunu söylemiş nereden aldığını sormuştu, o da bir markanın çocuk bölümünden aldığını söylemişti, kız sonrasında ayak numarasını sormuş, o da 35 demişti. Benim gibi ayak sevdalısı biri için pahabiçilemez bişey tabiki bu. Yeşim hocayı hayal edip mastürbasyon yaptığım çok oldu, sırf göğüslerini yakından görebilmek için sırama çağırıyor soru soruyordum. Hatta bi ara aşık bile olduğumu hissetmiştim ama tabiki bu azgınlığımı dizginleyemediğimdendi.

Bugün çok şanssız geçiyordu ama demekki sebebi buymuş, bugün de yeşil bir bikini giymişti, göğüsleri ve götü sanki fırlayacak gibi duruyordu. Elleri ve ayaklarına da açık pembe oje sürmüştü. Tabanları da aynı ojeleri gibi açık pembeydi.

Okul hayatı ve kişisel hayatımız hakkında sohbet ediyorduk, ama gerçekten göz teması kurmak çok zordu. Memeleri resmen gözümün içine bakıyordu. Sikim de inmiyordu. Yeşim de bunun farkındaydı arada sırada gülümsüyordu.

Konuşa konuşa samimiyet seviyesi de artmıştı, bende üzerimdeki azgınlıkla soruverdim.

B: Bişey sorabilir miyim Yeşim?

Y: Sor bakalım.

B: Ya okulda biraz şey giyiniyordun ya.

Y: Nasıl?

B: Ya şey işte,

Y: Seksi mi açık mı?

B: Heh biraz açık, e tabiki de seksi, bizim bakmamız için mi yapıyordunuz.

Y:(gülerek): Böyle bir soru beklemiyordum, ya ben zaten normalde de farklı giyinmiyorum açık giyinmek hoşuma gidiyor ama tabiki sizin bakmanız hoşuma gitmiyor değildi, hele sen var ya sen. Sanki anlamıyormuşum gibi beni yanına çağırıyordun.

Yanaklarım kızarmıştı.

Y: Konuşuyordunuz dimi benim hakkımda.

B: Yani evet, konuşuyorduk.

Y: Hayal ediyordun değil mi?

B: Hocam utandırıyorsunuz ama ya.

Y:(gülerek) Ya neden utanıyorsun az önce sorduğun soruya bak şimdi utanıyorsun.

B: Tamam, tamam. Evet hayal ediyordum. Ama ne yapabilirim ki ergeniz daha sizin gibi biri öğretmenimiz olunca, ekmeğimize yağ sürmüş olunuyor, birde benim her zaman öğretmenlerime ayrı bir ilgim olmuştu. Bunlar birleşince de. Devamını anlatmama gerek yok.

Y:(gözlerini göğüslerine çevirip) Böyle görmek nasıl bir deneyim?

B: Tek kelimeyle mükemmel.

Y: Bende sana bir sorucam o zaman.

B: Buyrun.

Y: Ayak fetişin var mı?

B: Nereden çıktı ya.

Y: Derste vücuduma olduğu kadar ayaklarıma da bakıyordun da ondan.

B: Bu kadar belli oluyor muydu ya, belli olmuyor sanıyordum.

Y: Ohoo daha nelerin nelerin farkındayım ben.

B: Yani ayak fetişim var diyebilirim hocam. Ama öyle takıntılı değilim, bacaklar da çok hoşuma gidiyor mesela, genel olarak bir kadının her yerine fetişim var.

İkimizde kahkaha attık.

Y: Güzel bir ayak için kriterlerin neler?

B: Özel bir soru oldu bu.

Y: Ay paşama bak, özel bir soru olmuşmuş. Sanki zorla konuşturuyorum.

B: Yok o anlamda demedim ya. Neyse, öncelikle kesinlikle çok bakımlı olmalı, ten rengi beyaz olmalı, ve küçük olmalılar. Oje de olmalı tabiki.

Ayaklarını bana doğru uzattı.

Y:(gülerek)Krriterlere uyuyor sanırım he?

B: Kesinlikle uyuyor.

B: Bir şey daha sorabilir miyim?

Y: Sor bakalım.

B: Ya hocam bazen giydiğiniz pantalonlar biraz transparan oluyordu kalçalarınız ve külodunuz belli oluyordu. Bunun farkındaydı mıydınız.

Y: Aaaaaaaaa bak işte bunun farkında değildim, farkında olmadan iyilik yapmışım size desene.

İkimizde güldük.

Sikim hala kalkıktı.

Y: Seninkinin de inmeye hiç niyeti yok.

B: Ya böyle konular hakkında konuşunca doğal olarak böyle oluyor.

Y: Aramızdaki samimiyete inanarak soruyorum, bakir misin?

B: Eyvah eyvah.

İkimizde yine kahkaha attık.

B: Değilim.

Y: Burada bozdun değil mi?

B: Evet.

Y: Yoksa, yoksa Damlayla mı?

B: Yok Damlayla değil, ya bu arada hocam desem olmaz mı ya, böyle hem zor oluyor hemde size hocam demek hoşuma gidiyor.

Y: Peki tamam nasıl istersen.

B: Gözde diye bir kız var, animatör, onunla bozdum.

Y: Güzel miydi bari?

B: Güzeldi, baya güzeldi. Ha bu arada Damlayla da ilişkiye girdim ama Gözdeden sonra.

Y: Vayyyyy amma hızlı çıktın he.

B: Biraz öyleyim hocam evet.

Y: Başka hocalara da benim gibi ilgi duyuyor muydun.

B: Size olduğu kadar yoktu ama yine vardı bir kaç tane.

Y: Anladım, karnımda çok açıktı ya bişeyler mi yesek?

B: Olur, snackbar’a gidelim mi?

Y: E hadi gidelim.

Hayallerimden birini daha gerçekleştirebilirdim, çok azgındım, içimden direk odaya atıp sikişmek geliyordu ama Gözdeye söz vermiştim akşam için. O yüzden kendimi tutmaya çalışıyordum. Biz birşeyler atıştırken Gözde aradı.

B: Efendim Gözde.

G: Naber?

Sesi baya mutsuz gibiydi.

B: İyiyim de hayırdır niye böyle moralsizsin.

G: Ya orospu çocuğu müdür bu akşamki gösteriye de beni atamış, gece 12ye kadar orada olmak zorundayım, kusura bakma bugün görüşemeyeceğiz. Yarın kesin sendeyim tamam mı?

B: Tamam sıkıntı yok, yarın takılırız.

Gözde işi yatmıştı, artık istediğimi yapabilirdim.

Y: Noldu?

B: Ya akşam Gözdeyle planımız vardı da, gösteride olması gerekiyormuş, iptal oldu o yüzden.

Y: Aaa kötü olmuş.

B: Neyse canım sıkıntı yok.

Yemek yedikten sonra ellerimize kokteylerimizi alıp biraz yürüyüş yaptık, konularımız yine bel altından ilerliyordu, ama seviye gittikçe artıyordu. Biz konuşurken telefonum çalmaya başladı, arayan Damlaydı. Yeşimle göz göze geldik.

B: Açsam mı?

Y:Aç ya nolucak

B: Peki açayım.

B: Efendim?

D: Naber canımmm?

B: İyiyim sen nasılsın?

D: İyiyim bende, kendine geldin dimii?

B: Evet evet geldim.

D: Hiç aramadın.

B: Sen sanki aradın da.

D: Trip mi atıyorsun sen?

B: Aynen aynen trip atıyorum.

D: Ya amannn neyse ne, akşam işin var mı?

B: Neden sordun?

D: Özledim seni, sen beni özlemedin mi? Hasret gideririz.

Hoparlör açık olduğu için Yeşim de duyuyordu konuşmaları. Önce Yeşimin gözlerine, sonra da devasa memelerine baktım. İkimizde gülümsedik.

B: Doluyum bu akşam, başka zaman hasret gideririz.

D: Amannn Gözdeyle mi sikişeceksin yine?

B: Hayır canım, Gözdeyle sikişmeyeceğim.

D: He farklı denizlere yelken açtım diyorsun.

B: Bir nevi öyle.

D: İyi bakalım yarın bendesin ama.

B: Bakarız, kesin bişey demiyorum.

D: Kalbimi kırıyorsun ama.

B: Bulursun sen birilerini.

D: Öffff neyse kapatıyorum ben görüşürüz.

B: Görüşürüz.

Y: Dediğin kadar varmış.

B: Var var daha fazlası da var, sabah Rus bı çocukla beraberdiler, demekki doyuramadı onu, beni istiyor.

Y: Yatakta iyiyim diyorsun yani.

B: Yani iyiyim diyebilirim.

Y: Heyecanlandırıyorsun beni.

B:(gülerek) Öyle mi?

Y: Öyle.

Y: Damla iyi sikişiyor mu?

B: Bu konuda hakkını vermem gerekiyor, gerçekten baya iyi. Zekvten çıldırtmıştı beni. Birde biliyorsun, oldukça güzel ve seksi bir kız, o yüzden ona okulda da çok azıyordum, onunla sikişmeyi hayal ediyordum. Gerçekten sikişince de ekstra zevk almıştım. Bu arada neredeyse tüm mastürbasyonlarım ikinizeydi. Bir gün ona çekiyordum bir gün sana. O zaman en büyük Fantezim, ikinizle grup seks yapmaktı. Sen öğretmen kıyafetleriyle o ise okul kıyafetleriyle.

İkimizde kahkaha attık.

B: Hatta sana bir sırrımı vereyim mi?

Y: Ver bakalım.

B: Hani bu sınavdan sonra evinde bir parti vermişti ya.

Y: Eee?

B: Ben o gün gizlice odasına girip. 1 çift beyaz çorap, 1 çift külotlu çorap ve birde dantelli bir iç çamaşırını araklamıştım.

Y: Oha cidden mi?

B: Evet cidden, hatta bavulumda şuan.

Y: Sen manyaksın ya.

B: Öyleyim valla.

Y: Farketmedi mi peki.

B: Yok ya farketmemiştir, bok gibi paraları var zaten, kim bilir daha kaçar tane vardır onlardan.

Y:(gülerek) Benimde bişeyimi almadın dimi?

B:(gülerek) Yok yok almadım, ama şey yaptım. Sınıfta gizli gizli fotoğraflarını çekmiştim.

Y: Umarım kendin için saklamışsındır.

B: Maalesef.

Y: Ya siz ne sapık çocuklarsınız ya. Yayıyor muydun bir de bu fotoğrafları.

B: Ya hocam şöyle, sonuçta sizi hayal eden tek erkek ben değilim, sınıftakilerle anlaşıyorduk, onlar sizi soru sormak için yanına çağırıyorlardı, bende o sırada arkadan fotoğrafınızı çekiyordum, e anlaşma gereği onlara da atıyordum ama sizde öyle bir domalıyordunuz ki. Fotoğrafını çekmemek mümkün değildi, götünüzü öyle bir dışarı çıkıyordunuz ki, neredeyse sınıfta asılacak duruma geliyorduk.

Y: Ya zaten bakmanız için öyle domalıyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Kesin tenefüste tuvalette asılıyorsunuzdur zaten siz.

B:(gülerek) E haliyle.

Y: Daha kim bilir neler neler yapıyordunuz.

B: Hocam o zaman size bir sır daha veriyorum,

Y: Hadi bakalım ne geliyor.

B: Tuğçe hoca var ya.

Y: İngilizceci dimi?

B: Evet, o da okulda sevilen hocalardan.

Y: Tabi götü, memesi güzel olan sevilen hoca oluyor.

B: E yani, neyse işte Tuğçe hoca biliyorsunuz evli ama bi ara Oktay hocayla çok yakındılar, her tenefüs beraber konuşuyorlar birbilerini hafif hafif kur yapıyorlardı. İşte yemekten sonra arka arkaya okuldan çıkıyorlar, arka arkaya geri geliyorlardı. Bende tabi ne olduğunu merak ediyordum. Muhtemelen tenha bir yere gidip yiyişip, sevişiyorlardı. Bende bir gün gizli gizli takip ettim onları. Tabi telefon kaydediyordum. Neyse işte takip ettim bunlar okuldan çıktıktan sonra 50-60 metre ileride tenha yeşillik bir yer var orada durup yiyişmeye başladılar. Sonra Tuğçe hoca Oktay hocanın pantolonunu indirip sakso çekmeye başladı. Bende bunların hepsini kaydediyordum. Oktay hoca baya hızlı boşalmıştı valla işleri çabuk bitmişti, bende her şeyi kaydetmiştim, onlar tam üzerlerini giymiş gitmeye hazırlanırken ben karşılarına çıktım. Her şeyi kaydettiğimi söyledim ve tabiki şantaj yaptım. Öncelikle bütün sınav notlarım ve ders içi performanslarımın yüz girilceğini söyledim. Sonra da Tuğçe Hocadan külotlu çoraplarını ve çamaşırını istedim. O da paşa paşa vermek zorunda kaldı tabiki. Ama o zaman daha küçüktüm 11. Sınıfın ilk günleriydi, o zaman ki aklım olsa sikişirdim ama işte yapmadım, sonra da okuldan ayrıldı zaten.

Y: Oha hala duruyor mu video?

B: Evet evet hatta bekle gösteriyim.

Videoyu izlettim.

Y: Vay orospu Tuğçeye bak sen. Verdiklerini hala saklıyorsun değil mi?

B: E tabiki hatta onlarda bavulda.

Y:(gülerek) Ya sen harbiden sapıksın ya, daha var mı böyle şeyler?

B: Bunun kadar büyük bişey yok ama başka şeylerde vardır tabi, şimdi aklıma gelmiyor ama.

Y: Vay be ne abazasınız ya.

Gülerek karşılık verdim.

Bir süre sessizlik oldu.

Y: Bir şey sorucam.

B: Buyur.

Elini bı anda sikime attı.

Y: Hikâyelerine bir yenisini eklemek ister misin?

B: İstemez miyim.

Eliyle sikimi okşarken fısıldadı:

Y: Hayalini kurduğun hocanı sikmek istiyor musun?

B: Evet çok istiyorum.

Y: O zaman odama geçelim mi? Ortalıkta yapmak istemeyiz.

B: Olur geçelim.

Oda bulunduğumuz yere yakındı. Hemen geldik. Yeşim kapıyı açtıktan sonra, beni yakamdan tutup içeri çekti ve duvara yasladı.

Y: Kucağına alır mısın beni bebeğim?

Ben cevap vermeden hemen zıplayıp bacaklarını arkamda bağladı. Artık kucağımdaydı. Götünü avuçluyarak havada tutuyordum onu.

Y: Öğretmeninin yumuşak götünü avuçlamak hoşuna gidiyor mu?

B: Hemde nasıl.

Y: Hayal ettiğinden daha yumuşak, daha dolgun değil mi?

B: Evet öyle, daha yumuşak, daha dolgun.

Y: Dudaklarımın tadını da merak ediyor musun?

B: Evet, ediyorum.

Yavaş yavaş dudaklarını yakınlaştırdı.

Y: Hissetmek istiyor musun?

B: Evet istiyorum. Ve sonunda öpüşmeye başladık. Bütün kontrol ondaydı, almaya da niyetim yoktu. Yavaş öpüyordu dudaklarımı. Biraz daha öptükten sonra geri çekilip dudaklarımı yalamaya başladı. İlk defa karşılaşmıştım bununla, milim milim yaladı dudaklarımı.

Y: Yatağa geçelim mi?

B: Geçelim hocam.

Yeşim aşağıya indi, beni önce yatağa oturtup üstümü çıkardı sonra da sırt üstü yatırıp üzerime uzandı. Boynumdan başlayarak öpmeye başladı. Öncü küçük bir öpücük konduruyor sonra vakımlıyor en son ise dilliyordu. Boynumdan göbeğime kadar vücudumu santim santim yaladı.

Y: Öğretmeninin vücudunu yalaması hoşuna gidiyor değil mi? Karnıma kadar her yerimi yaladıktan sonra mayomu çıkardı. Sikim serbest kalmıştı.

Y: Ohohoho harika, kaç santim bu? En az 18-19u var bunun.

B: 19.5 hocam.

Y: Bu kadarını beklemiyordum. Şimdiye kadar gördüğüm en büyük penis bu.

Bacaklarımın iç kısımlarından öpmeye başladı yine, arada sırada hafif kasılıyordum o da gülüyordu. Kasıklarıma kadar geldi. Tırnaklarını da sikim ve göbeğim arasında kalan kısma batırıyordu.

Y: Öğretmeninin kontrolü altına girmek güzel bir his olmalı.

Gerçekten tüm kontrol ondaydı, parmağında oynatıyordu beni.

Kasıklarımı da bitirdikten sonra sıra sonunda sikime gelmişti.

Y: Sonunda sıra başrole geldi. Eğlenceli olucak.

Yeşim önce dilini sikimin başının etrafında döndürmeye başladı. Bunu yaparken gözlerinin içine bakıyor, söyledikleriyle beni baştan çıkarıyordu. Başını iyice ıslattıktan sonra eline tükürdü ve handjoba başladı. Küçücük bembeyaz ellerine sığmıyordu resmen sikim. Acaba nasıl başa çıkacak diye düşünüyordum ama kendinden o kadar emin davranıyordu ki sanki çocuk oyuncağıydı onun için. Kısa süreli bir handjob sonunda bildiğimiz klasik saksıya geçti. İlk başta ağzına sadece 3te 1ini alabilirken bı anda deepthroata geçti. Neredeyse köküne kadar alıyordu.

B: Nasıl tamamını alabiliyorsun ya?

Y: Küçük olabilirim ama bu işlerde kimse kolay kolay elime su dökemez.

B: Gerçekten öyle ne gırtlak varmış arkadaş.

Gülümseyerek karşılık verdi ve deepthroata devam etti. Her alışında daha fazla bekliyor, yüzü kıpkırmızı olunca bırakıyordu. En son sikimi ıslak ıslak öptükten sonra aşağıya kaydı.

Y: İnanılmaz bir sikin var, bunu daha sık kullanmalısın, ayrıca belli ki kolay kolay da boşalmıyorsun geciktirici içmedim değil mi?

B: Hayır içmedim.

Y: Vay be, çoğu erkeğin en büyük sorunu erken boşalma ama sende bu yok. Bu da büyük bir şans senin için.

B: Teşekkür ederim.

Y: Şöyle diyim, genelde seksi bırak, taşşaklara geçemeden boşalıyorlar, o yüzden doğru düzgün sakso bile çekmiyordum. Senden de böyle bişey bekliyordum hatta Damlayla ve Gözdeyle yaptıklarını anlattığında inanmamıştım ama beni oldukça şaşırttın.

Cümlesini bitirdikten sonra taşşaklarım ve Anüsümün arasında kalan bölgeye parmağıyla bastırmaya başladı ama ben ne olduğunu anlayamamış göt deliğime parmağını soktuğunu sanmıştım anlık olarak tepki verecektim ama bir anda İstemsizce yerimde zıpladım ve titremeye başladım. Ben neler olduğunun farkında varamadan Yeşim parmağını çekip orayı yalamaya başladı. Nutkum tutuldu, tam boşalma anında aldığım kısa süreli zevki 20 saniye boyunca yaşamış gibiydim. Yalamayı bıraktığında hala hafif hafif titremeye devam ediyordum. Yeşim hiç bişey olmamış gibi taşşaklarımı okşamaya başladı. Ben ise daha kendime yeni yeni gelmiştim.

B: Sen az önce naptın?

Y: Ne demek naptım.

B: Götümü parmaklayıp yalamandan bahsediyorum, hayatımda ilk defa böyle bir zevk aldım, normalde aldığım zevkten daha farklıydı ama bunu bana sormadan yapmamalıydın.

Yeşim gülmeye başladı.

Y:(gülerek) Götünü yalayıp parmakladım mı?

Gülmeye devam ediyordu.

B: Yapmadın mı?

Y: Salak çocuk ya, hiç mi araştırmadın?

B: Neyi araştırmadım ya?

Y: Tamam bekle. Sana bir soru soruyorum, kadınlar seks yaparken ney olunca daha çok zevk alır ve orgazm olur?

B: G noktası bulunduğu zaman.

Y: Peki G noktası sadece kadınlarda mı var?

B: Evet.

Y: İşte, sadece kadınlarda yok. Siz erkeklerde de var. Götünün ve taşşakların arasında kalan bölgede, yani senin götünü parmaklamadım veya yalamadım merak etme namusun gitmedi. O aradaki bölgeyi parmaklayıp yaladım. Daha önce hiç bir kız yapmadı mı bunu?

B: Hayır yapmadı ilk defa karşılaşıyorum.

Y: Gerçekten mi?

B: Gerçekten.

Y: Oha ya, bunu bir kadın nasıl bilmez inanamıyorum, hele söyle tecrübeli böyle tecrübeli dediğin Damla bunu nasıl bilmiyor ona hiç inanamıyorum.

B: Belki yapmak istememiştir.

Y: Emin ol bilse kesinlikle yapardı. Partnerini baştan çıkarmak için daha etkili bir hamle yok. Baksana 20 saniyede ne hale geldin. Ulan mezun ettim seni hala bişeyler öğretiyorum benim gibi hoca başka nerede bulunur be.

İkimizde kahkaha attık.

B: Evet hocam, sizin gibi bir hocanın başka bir yerde bulunmayacağına eminim.

Y: Şımartıyorsun beni.

B: Hocam bu dünyada şımartılmayı sizden daha çok hakeden birisi yoktur.

Y: Vay vay vay çokta romantiksin.

Gülerek karşılık verdim. Yeşim de elleriyle kıvama getirdiği taşşaklarımı vakumlamaya başladı, dudaklarını öyle bir yapıştırıyor öyle bir çekiyordu ki, sanki taşşaklarımı dışarı çıkarıcaktı. Bu hafiften bir ağrı veriyordu ama bu ağrı aldığım zevki ikiye katlıyordu. Dudaklarının izini çıkarana kadar taşşaklarımı sömürdükten sonra:

Y: Bebeğim ben biraz yoruldum ya, biraz dinlensem güzel olur, hemde yeni pedikür yaptırmıştım sende ona bakarsın olur mu?

Tabiki kur yapıyordu ama yapmacıkta olsa bu çok hoşuma gidiyordu. O müthiş ayaklarıyla istediğimi yapabilirdim artık.

B: Olur bebeğim nasıl istersen.

Bu sefer Yeşim yatağa uzandı, bende ayaklarının dibine oturdum.

Bembeyaz ayaklarında ne bir kırışıklık, ne bir nasır, ne bir pürüz hiç bişey yoktu, sanki cilalanmış gibiydi. Ayak bilekleri incecikti(ki bence ayağın güzelliğini oldukça etkileyen bir faktör).Önceden de dediğim gibi 35 numaraydı ayakları, parmakları o kadar düzgün sıralanmıştı ki, sanki ölçülerek özel olarak dizilmiş gibilerdi. Tırnakları da oldukça düzgündü. Gerçekten kusursuz bir ayaktı. Sürdüğü açık pembe oje de pastanın çileğiydi. Topukları okşamaya başladım.

Y: Hoşuna gitti mi?

B: Hayatımda gördüğüm en güzel ayaklar.

Y:(gülerek) Derslerde boşuna bakmıyormuşsun yani.

B: Az bile bakmışım, ya bu arada bişey dicem.

Y: De bakalım.

B: Ya sol ayak bileğinizde bir dövme yok muydu?

Y: Ya evet vardı ama kalıcı değildi, denemek istemiştim sadece, gözünden de hiç bişey kaçmıyor, beğenmiş miydin?

B: Tabiki beğenmiştim, ayak bileklerine küçük dövmeler çok yakışıyor bence, hele bu incecik bileklere mükemmel olur.

Y: İyi bakalım düşüniyim o zaman ben bunu.

Topuklarını okşadıktan sonra tabanlarına geçmek için ayağını yukarı kaldırdım. Tabanları da pesmebelerdi. Önce küçük öpücükler kondurdum sonra ise yalamaya geçtim. O kadar küçük ve narindi ki ayakları tek bir dil hamlesiyle tüm tabanı yalayabiliyordum.

Y: Öğretmenin küçük tabanları lezzetli değil mi?

B: Harikalar.

Tabanları baştan aşağı yaladıktan sonra kusursuz parmaklara gelmişti sıra, baş parmağından başlayarak serçe parmağına kadar tüm parmaklarını yalayıp emdim.

Y: Ulan ojelerimı çıkaracaksın bu nasıl emmek, senin kadar ayak bağımlısı hiç görmedim.

B: Şu ayakların bağımlısı olmayayımda ne olayım. Yeşim ayaklarını çekti.

Y: Ağzını kocaman açar mısın peki?

B: Açarım bebeğim.

Ağzımı açtığım gibi ayağını ağzıma tıkıştırdı Yeşim. Ayağının yarısı ağzımdaydı.

Y: Bunu da beğendin mi peki?

Konuşmaya çalıştım ama yeltendiğim gibi Yeşim ayağını dahada ileriye soktu. Nefes almakta zorlanıyordum artık.

Y: Bütün yıl boyunca baktığın, sikmek istediğin öğretmeninin ayakları lezzetli miymiş?

Konuşmayı bırak nefesi zar zor alıyordum. Neredeyse 30 saniye boyunca bana böyle sorular sordu. Her sorduğunda daha da ileriye götürdü ayağını. Son raddede ağzımdan nefes almam imkansız hale gelmişti. Burnumdan nefes alıp veriyordum. Yeşim yaklaşmamı söyledi, ona itaat etmek inanılmaz hoşuma gidiyordu, dediği gibi yanına yaklaştım.

Y: Sakın kendini kurtarmaya çalışma. Ben ne olduğunu anlayamadan eliyle burnumu sıkmaya başladı. Artık nefes alamıyordum. Dediği gibi kendimi kurtarmaya çalışmadım. Yeşim sürekli beni tahrik eden sorular sormaya devam etti, gözlerim hafifçe kararmaya başladığı anda önce elini burnumdan çekti sonrada ayaklarını ağzımdan çekti. Nefes nefes yere yatağın üzerine yığıldım. Neredeyse 30 saniye beni nefessiz bırakmıştı beni ama bu bana 30 saat gibi gelmişti.

Y: İyi misin?

B: İyiyim.

Y: Bu kadar nefessiz kaldın bir ödülü hakettin.

B: Ne tarzda bir ödül bu?

Yeşim bikinisinin askısını çözüp yüzüme fırlattı.

Y: Bu tarzda bir ödül.

Devasa memeleri serbest kalmıştı. Nefesimi düzene oturttuktan sonra doğruldum. Yeşim yatağa kendi dayanmış ve bacaklarını yanlara açmıştı. Hem gözleri ve memeleri bana bakıyordu. Daha fazla beklemedim. Ve memelerine yumuldum. Elimi atıp avuçladığımda hissettiğim yumuşaklık ve sıcaklık inanılmazdı. Cayır cayır yanıyorlardı. Memeleri gerçekten devasaydı, bu boyuyla bu füzeleri taşıyabilmesi garipti. Memeleri yine bı hayli büyük ve yumuşak memeleri olan Gözdenin memelerinden hem daha yumuşak hemde daha büyüktü. Avuçlama işlemi bittikten sonra memelerini emmeye başladım. Tüm gücümle emiyordum. Yeşim de o sırada elleriyle kafamı bastırıyordu. Memelerini emmeye bitirdikten sonra sikimi onların arasına koymak istiyordum.

B: Bu memeleri neye borçlusunuz hocam?

Y:(gülerek) Genetiğim sağlammış.

B: Peki sikebilir miyim onları?

Y: Tabiki öğretmenin devasa memelerini sikebilirsin.

Sikimi önce biraz memelerine vurdum. Tam arasına sokacakken Yeşim “dur” dedi.

Y: Kuru kuru meme sikilmez. Çekmece losyon olacaktı alsana onu.

Kalkıp losyonu aradım ama bulamadım.

B: Yok valla.

Y: Nasıl yok ya, neyse bizde kendimiz hallederiz o zaman.

Yeşim eline 2 kere tükürdü, ve memelerinin iç kısımlarına sürdü.

B: Çok pratiksin ya.

Y:(gülerek) Boşuna matematik öğretmeni olmadım.

Y: Bu arada tekrar söylüyorum ama sikin gerçekten muhteşem. Başı büyük, boyu uzun, damarları belli ve en önemlisi kalın. Seninkini gördükten sonra daha önce gerçek bir yarrakla karşılaşmadığımı farkettim. Hatta buraya gelmeden önce bir zenci bulmayı ve kendimi ona siktirtmeyi planlıyordum ama ondan daha iyisini buldum.

Gururum okşanmıştı.

B: Teşekkür ederim.

Bende biraz onu ve memelerini övdükten sonra harekete geçtim. Yeşim de hemen tükürüğü yeniledi.

Sikimi yavaş yavaş memelerinin arasına soktum. Tamamını soktuğumda sikimi göremiyordum, devasa memeleri sikimi yutmuştu resmen.

B: Oha, sikim gözükmüyor lan. Bunlar nasıl memeler ya.

Yeşim gülmekle yetindi.

Daha fazla beklemeyip git gel yapmaya başladım. Yağ gibi akıyordu sikim. Ben hızlandıkça Yeşim ve memeleri aşağıya yukarıya sallanıyorlardı. İnanılmaz bir zevkti bu. Hem memeler sikimi yuttuğu için daracık bir bir yerde git gel yapıyordum. Hem sıcacıklardı hemde Yeşim 30 saniye de bir tükürüğü yenileyerek kayganlığı koruyordu. 5-6 dakika boyunca memelerini siktim, çok efor sarfetmiştim o yüzden biraz yorulmuştum. Yeşim de bunun farkındaydı tabiki.

Hemen doğruldu. Bu sefer ben yatağa uzandım. Üzerindeki son giyecek olan yeşil külodunu yavaş yavaş çıkardı.

Y: Ağzını kocaman aç bebeğim.

Bende hemen açtım ağzımı.

Yeşim yanına yaklaştı. Külodunu ağzıma götürmeden önce burnuma yaklaştırdı. Tüm gücümle kokuyu içime çektim. Ciğerlerimi buram buram am kokusuyla doldurdum. Ben kokladıktan sonra külodunu ağzıma tıkıştırdı. Sırılsıklam olmuştu. Yine gururum okşanmıştı, öğretmenime amını şarıl şarıl ıslatacak kadar zevk vermiş olmam özgüvenimi tavan yapmıştı. Ayrıca daha o seks yapmamıştık bile. Yeşim sikimi tükürükle kapladıktan sonra sordu.

Y: Matematik öğretmeninin sönmeyen ateşini söndürebilecek misin. Onu doyurabilecek misin?

B: Hem ateşi söndüreceğim hemde doyuracağım.

Y: Duymak istediğim şeyler bunlar.

Yeşim sikimi amıyla hizaladı ve yavaş yavaş üzerine oturdu.(Cowgirl pozisyonundaydık). Başını içeriye almıştı sadece. Oldukça dar ve sıcaktı amı. Yeşim de anlık olarak hafifçe inlemişti. Ve evet lise hayatım boyunca sikmeyi hayal ettiğim öğretmenimin içine girmiştim, hemde olabilecek en tesadüfi şekilde.

Yeşim sikime erken alıştı. Temposunu arttırıp, sikimin üzerinde zıplayamaya başladı. Her zıplayışında inliyor, saçları ve memeleri sağa sola savruluyordu. Zevk suları yavaş yavaş akmaya başlamış sikim hafiften beyaza boyanmıştı. Artık pozisyon değiştirme vakti gelmişti, Yeşimde niyetimi anlamış olmalı ki sikimi içinden çıkarmıştı. Yeşimi yatağa sırtüstü yatırıp bacaklarını omuzlarıma koydum. Kontrol artık bendeydi. Amını da ilk defa bu kadar net görüyordum, tabiki beklediğim gibi oldukça temiz, tüysüz ve pembeydi. Yeşimin ” sikini amının derinliklerinde istiyorum, sik beni” demesiyle sikimi amına soktum. Hiç beklemeden hızlanmaya başladım. Yeşim benimle göz teması kuramıyor ama hala daha sert daha sert diye bağırıyordu. Bende onun dediği gibi her girişimde daha sert oluyordum. Boşalma vaktimin yaklaştığını hissetmiştim. Yeşime de yavaş yavaş kasılmalar geliyordu. Memelerine boşalmak istiyordum, o yüzden bacaklarını omuzlarımdan indirip yanlara açtım. Artık boşalmam çok yakındı. Ben hazırlanırken Yeşim inlemeye ve hayvan gibi titremeye başladı. Öyle bir titriyordu ki sikim amının içinde sağa sola savruluyordu. Yeşim kendine biraz gelmişti ama ben hala amını sikiyordum.

B: Boşalacağım canım.

Y: Memelerime boşal bebeğim, öğretmeninin memelerine boşal.

Cümlesini bitirdiği gibi sikimi içinden çıkarıp memelerine boşalmaya başladım, ama öyle tazyikli boşalmıştım ki yüzüne kadar gelmişti döllerim. Okulda beni kendimden geçiren, mastürbasyon malzemem olan kadını orgazm etmiştim ve devasa memelerine boşalmıştım. Yeşim beni oldukça yormuştu ama kendiside bi o kadar yorulmuştu. İkimiz yan yana yatıyorduk, Yeşimin titremeleri azalmıştı.

Y: Vay be, bu tatile gelirken bir öğrencim tarafından boşalana kadar sikileceğimi hiç düşünmüyordum.

B: Bende bütün sene dikizleyip, 31 çektiğim öğretmenimi sikip, memelerine boşalacağımı düşünmüyordum.

Y: Bu kadar iyi olacağını sanmıyordum. Genelde senin yaşındakiler elime aldığım gibi boşalıyor sen çatır çutur sikiştin.

B: Teşekkür ederim.

Y: Ya götünü çok kaldırdım ama bunu söylemem gerekiyor, şimdiye kadar yaptığım en güzel seksti. Rakiplerin düşündüğünden daha kötüler, işte yok seni böyle sikicem şöyle domaltıcam. İcraate gelince 3 dakika sürüyor. Birde boşaldın mı diye sormaları yok mu. Böyle olduğunu bilseydim işimi şansa bırakmazdım.

B: Teşekkür ederim, senin tarafından bu kadar övülmek gurur verici. Ayrıca bende götünü kaldırıcam ama benimde yaptığım en iyi seksti.

Y: Lan siktir git, paşama bak. Büyümüşte benim götümü kaldırıyormuş. Ulan iki övdük diye girdiği triplere bak, klasik erkek milleti işte, övmeye gelmiyorsunuz.

B: Öf tamam be hemen de sinirlen, sanki bişey dedik.

Y: Lan ben döllerini unuttum.

Döllerim memeleri üzerinde yüzüyordu, Yeşim yemeyi unutmuştu.

B: Bişey olmaz daha kurumamıştır.

Yeşim döllerime parmaklarını bandırıp ağzına götürdü.

Y: Kurumayı bırak, hala sıcacıklar.

B: Eeee benim döllerim bile mükemmeldir.

Y: Ay kıçımın kenarına bak sen.

Boşaldıktan sonra sikim inmişti ama şimdi yine kalkmıştı.

Y: Ulan bu nasıl yarrak amına koyayım, 2 dakika önce litre litre boşaldı şimdi yine dimdik. Bu bildiğin suç aleti.

B: E yanında sen olunca, dayanamıyo.

Bir kez daha boşaltmasını istiyordum ve ona bakıyordum.

Y: Eeee şimdi öyle ayağıma gelirsin, az önce yukarıdan yukarıdan konuşuyordun. Şimdi elini sikersin anca bugün başka posta yok sana.

B: Yaaaaaa oldu mu bu şimdi. Az önce seninle sikişmişim şimdi 31 mi çekeceğim.

Y: Nasıl istiyorsan öyle yap. Benden bişey bekleme.

B: Ya zaten 2. posta hızlı olur hemen hızlı hızlı handjob yapsan nolur ya.

Y: Cezalandırdım seni, hala öğretmeninim.

B: Aman be. 31 çekeceğime boşalmam daha iyi.

Y: Hadi duşa girelim de temizlenelim, saat kaç oldu yemeğe gidelim.

B:(gülerek) Sikim doyuramadı mı seni?

Y: Haddini aşıyorsun he.

B: Tamam tamam sustum.

Beraber duş alıp temizlendik, ısrarlarıma devam etsem de 2. kez boşaltmadı beni. İnatçı kadın işte.