Otel Masörü Karımı Gözümün Önünde [PART 4]

Ayşe, üç yıllık karım. Kısa boylu, minyon vücuda sahip, küçük memeli ancak manken kalçalarına sahip beyaz tenli bir afet. Karşımdaki masörün gözlerinin parlamasından, gülümsemesinden anlıyordum nasıl bir manzaraya baktığını. Karımı tepeden tırnağa hayal ediyordum. Bembeyaz ayaklar, hafif pembe parmaklar, bakımlı, ojeli tırnaklar. Biraz daha pembe ayak topukları, incecik beyaz bilekler. Kısa boylu kadınların bacakları uzun boylu kadınlar kadar güzel değildir ancak fazla kilolu değilseler, karım gibi daha şekilli gözükür bacakları. Karımın, pantolona zor sığan bembeyaz koca kalçalarına doğru kalınlaşan ince baldırlarını izlemeye doyamazsınız. Ardından o incecik beli, çok tatlı göbek deliği, çıtır gövdesi. Bembeyaz, tüysüz memeleri ve pespembe meme uçları. Bakmaya doyulmaz yüzünü aklıma getiremedim bile. Ayşe’nin gerçekten o kadar tatlı bir vücudu var ki, askılı bir bluz giydiğinde saçlarını toplarken koltukaltlarına odaklanarak bile ereksiyon olabilirsiniz. Gerçekten ilk bakışta belli olmayan ancak vücudunu incelediğinizde adeta bir seks tanrıçası gibi gözüken, silüetiyle bile azdırıcı beyaz bir melek.

Adam şehvetle karımı izleyip eşofmanının üzerinden sikini sıvazlayınca dayanamadım, dönüp karıma bir bakış attım. O hafif çıkık, kusursuz yuvarlak şekilli dimdik memelerini bembeyaz sabun köpüğüyle okşuyordu. Sanki duş almaktan ziyade izlendiğinin farkında, erotik hareketler peşindeydi. Derken masörün ani sesiyle irkildim “bana bak lan, öyle baktığım karıya bakılmasını sevmem!”. Hemen ona dönüp istemsizce “pardon” dedim. Bana bakarken değişen yüz ifadesinden, özür dilememden dolayı şaşırdığını anladım. Karıma bakmıyor, beni süzüyor, adeta tanımaya çalışıyordu artık. “Karını sikiyorum” dedi birden. Gözgöze geldik. “Günlerdir karını sikiyorum, ilk seanstan beri, masör odasında siktim, burda siktim, rican üzerine geldim yatağınızda siktim. Bugün de kaç posta sikiştik hatırlamıyorum. Şimdi seni yollayıp gene geçirecem karına.” Sustu, ben de sustum.

Sanırım bir tepki vermemi bekliyordu ancak ben zaten tabletten onları izlemiş, üçüncü kez 31 çekmek üzereyken karımın mesajı üzerine buraya gelmiştim. Yani onların sikişini izleyip kendimi tatmin edecekken, ereksiyonlu halde, azgın bir kafayla buraya çağrılmıştım. Barmenin yolladığı kokteylin etkisi de henüz geçmemişti. Dolayısıyla masör karşımda böyle açık açık konuşunca tepki vermek yerine hayal kurmaya başladı yine beynim. Masörün vücudunu yakından süzüyor, karımı altında hayal ediyordum. İzlediğim video da aklıma geliyordu. Gerçekten bembeyaz minyon karımı altına alıp hırpalayarak zevkin doruklarına çıkaracak bir adamdı bu. Vücudu yapılıydı, boyu fazla uzun değildi ancak omuzları geniş, kolları kaslıydı. Üstü çıplaktı ve oturur haldeyken bile hafif belli olan karın kasları vardı. Altında eşofman vardı ancak bacak antrenmanlarını esgeçmeyen biri olduğu belliydi. Güreşçi vücuduna sahip, boyu 180 kadar olmayan, saçları 3 numara esmer bir adamdı. Fitti ancak zayıf durmuyordu, gövdesi, boynu ve kafası geniş ve etli duruyordu. Aynı anda hem kilolu hem kaslı duran bir adamdı. Kafamda karımla masörün sikişmelerini hayal ederken beni yine kalın sesiyle korkuttu:

– Hiç anal yapmadınız herhalde?

– Hayır.

– Biz yapıyoruz. Alıştırdım karını götten yemeye. Dapdar çok hoşuma gidiyor. İyice genişletecem deliğini sana o zevk kalmaz haberin olsun. Bilir misin bakire sikme zevkini?

– Ayşe’nin ilk ve tek erkeğiyim, yani öyleydi, şimdiye kadar.

– Vay vay vay… Kusura bakma kardeş senin namusu baya genişlettim.

Cevap vermedim. Sessizliği yine o böldü:

– İlk defa elalemin karısına geçirmiyorum. Ancak kocaları öğrendiğinde tepki verdi genelde. Sende gavatlığa bi heves mi var hayırdır çok sessizsin?

– Yani, başta öfkelendim aslında ama… Karım hiç böyle bir şey yapmazdı. Eğer Ayşe bu kadar istekliyse demek ki engellemenin bir yolu yok. Doymasını bekliyorum.

– Karın namuslu karıydı, bi yere kadar hiç ilgilenmedi yalan yok ama masajda istemsiz yakınlaşma oluyor. Bir kere elime düştü mü de bırakmam. Ne zamandır dokunmuyorsun karına?

– Sizin masaj seansları başladığından beri odada sadece uyuyor.

– Aferim. Ben varken sana gerek yok. Karın tercihini yapmış, istediği yarrağı yer. Saygı duyman lazım di mi?

– Yani…

Bu cevabıma kahkaha attı. Sonra ciddiyetini toparlayıp devam etti:

– Bak şimdi, sen çok uysal bi gavat çıktın. Sana karşı lafı dolandırma niyetim yok. Ben karından baya zevk alıyorum. Daha birbirimize doyamadık. Ama sizin rezervasyon bu sabah bitiyor. Karının telefonundan ben mesaj attım. Önce baya direndi ama ben “ikna ederim, her şeyi bilmesi daha iyi” dedim. Sana kıyamadı ama sonunda kabullendi. Çünkü o da benim yarrağı daha yemek istiyor. Senden ricamız, aşağı in, resepsiyondan karına 2 hafta daha rezervasyon yaptır. Ben 2 hafta daha pompalayıp göndericem karını sana, tamam mı?

Cevap veremedim. İçimde tarifsiz bir his vardı. Hem kıskançlığa, öfkeye benzer bir yanı hem de anlamsızca hiç tanımadığım bir zevk vardı içimde. Bu teklif beni çok heyecanlandırdı ancak hemen olur diyesim gelmedi. “Yani… ben gideceğim karım kalacak öyle mi?” dedim.

– İşin yok mu oğlum senin? Senin iyiliğin için diyoruz. Yoksa bu karı sıkıldı mı ilgilenecek gezdirecek bi lavuk lazım ama ne yapalım senin için ben çekicem nazını.

– Sorun değil, izin alabilirim. Uzaktan çalışırım… Yani, sizin için sakıncası yoksa…

Adama kendi teklifimi sunarken, karımla sikişme planlarını yaparken, nedense çekiniyordum. İçimden heyecanla kabul etmesini diliyordum. Belki de haklıydı, tamamen bir gavata dönüşmüştüm artık. Ama karımdan uzak olmak istemiyordum. Yaşadıkları ilişkiyle de sorunum yoktu. Ayrıca azgın halde buraya gelmiştim ve onları beraber görmek istiyordum.

– Lan, bizi beraber mi izlemek istiyosun yoksa? Karınla beni porno gibi izleme niyetin mi var? Lan, ibne misin yoksa sen?

Bunu sorarken çok ciddiydi ancak bir yandan bıyık altından güler gibiydi. Kaşlarını çatmış, sert bir tonla sorguluyordu beni ama nedense o kadar rahatsız hissetmiyordum. Tam cevap verecektim ki arkadan karımın sesi geldi.

– Ya, kibar davran kocama.

Ayşe bornozuyla kıvırtarak yanımdan geçti, bembeyaz teni nemli halde parlıyordu. Bej rengi bornozun ortası göbek deliğinin altına kadar açık haldeydi, memelerinin yarısı gözüküyor, tam meme uçlarına düşüyordu bornoz. Bel kısmında çok gevşek bağlamıştı, amını göremiyorduk ancak kasıkları, baldırları apaçık ortadaydı. Göğsü, beli, kasıkları nemli ve parlar haldeydi. Yanımdan geçip masörün dizine oturdu.

– Demek anlaştınız, anlayışınız için çok teşekkürler aşkım. Seni çok seviyorum asla böyle bir şey yapmazdım ama üçüncü yıldönümümüz için hediye olarak bu masörü yolladığını öğrenince denemek istedim. Sonrasında kopamadım aşkım gerçekten o kadının anlattığı kadar var.

O an karımı nasıl manipüle ettiğini anladım. Sanki tüm bunlar benim hediyemmiş gibi yaklaşmış karıma. E önceki evli kadının övgüleri de birleşince… Zaten dediği gibi, bir kere eline düşünce kolay kolay vazgeçilecek bi adam değildi bu masör. Biraz şaşkınca baktım masöre, gülümsüyordu bana. Karımı kandırıp orosupusu yapmıştı. Bana bakarak söze girdi masör.

– Zaten kocanın bi sorunu yok gavatlıkla. Rolünü seviyor. Hatta karısını mutlu olurken görmek için o da seninle 2 hafta daha kalacak. Değil mi?

Gülerek bana pas attı. Adamla artık anlaşmıştık. O benim kalmama ses etmeyecek ben de onun karımı manipüle etmesine göz yumacaktım. “Karıcım, senin için sorun yoksa mutluluğuna daha yakından tanık olmak isterim” dedim.

Ayşe ile zaten birbirimize deliler gibi aşıktık, ikimiz de bunun biraz aşırıya kaçan bir uçarılık olduğunun farkındaydık. Ben planlamamıştım, başlangıçta çok öfkelenmiştim ancak şimdi masörün dediği gibi rolüme alışmıştım. Karım da önceki çiftin övgüleri üzerine benim masör randevusu almam ve masörün de yaptığı her şey benim hediyemmiş gibi göstermesi sonucu bu oyuna dahil olmuştu. Sonra da belli ki yediği yarraktan inanılmaz keyif almış, hayatında benden başka erkek bilmeyen karım bu zevki bırakmak istememişti. Peki, öyle olsun Ayşe’cim… Ben içimden bunları düşünürken karım cevap verdi:

– Sen nasıl istersen aşkım, ben zevkime bakıyorum sen de bak. Zaten günlerdir ihmal ediyorum seni. Ama kalırsan, yine ilgilenemeyceğim seninle biliyorsun değil mi? İstersen sen dön bak.

– Hiç sorun değil aşkım, tamamen masör beye emanetsin. Ben sadece eşlikçi olacağım.

– Tamam o zaman, ben zaten burda kalırım, arada yanına uğrarım. Sen de arada masör beyin izniyle gelebilirsin.

Karımla anlaşmıştık. “Ben inip rezervasyonu uzatayım o zaman” dedim. Gülüştüler, karşımda öpüşmeye başladılar. Adam eşofmanın üzerinden sıvazlama işini karıma bırakmıştı artık. Karım pespembe dudaklarını adamın dudaklarına ezdiriyor, beyaz minik elleriyle de adamın eşofmanını sıvazlıyordu. Ben tam kalkacakken karım elini eşofmana daldırıp sikini çıkardı adamın. Karımın beyaz, ince parmaklı zarif elleri arasında kapkalın, esmer bir yarrak duruyordu. Karım bana dönüp “aşkım şuna bak, kalınmaz mı bunun için” diye sorarken dudaklarını bükmüştü. O pembe, parlak dudaklara baktım. Saksolarını ne kadar özlediğimi fark ettim. Karıma kavuşmam en az 2 hafta daha olmayacaktı. Bunu hatırlayınca biraz üzüldüm. Karım bana soru sorarken büzdüğü dudakları eğilerek adamın sikine kavuşturdu. Masanın altına indi. Adam karımın saçına ritmik şekilde bastırarak ağzını sikiyordu. Onları bu halde bırakıp odadan çıktım. Kapıyı kapatırken son duyduğum şey masörün kalın sesiyle “Ohh efsane emiyosun gavatın karısı” demesi ve karımın ağzı dolu halde gülümsemesi oldu. Ereksiyon olmuş halde asansöre ilerledim.

(Devam edecek)