Oğullarım ile Şişe Çevirmece – 2

Sabah kalktığımda akşamdan kalmalıktan başım çatlayacaktı. Gözümü zar zor açmaya çalıştım, boğazım çok kurumuştu yanımdaki bardaktan bir yudum su içebildim. Yatakta sırt üstü uzanırkenbacak aralarımın yapış yapış olduğunu fark edip elimi attığımda resmen anlık bir şok yaşamıştım. Kafamı aşağıya indirdiğimde gördüğüm manzara berbattı. Üzerimde iki hafta önce kocam için alıp hiç giyemediğim lila geceliğim vardı. Omuz askılarından biri düşmüş sütyensiz memelerimden birisi tamamiyle açıktaydı. Elim hala bacaklarımın arasında olduğunda kilot giymediğimi de fark ettim. O an resmen hafızamı kaybetmiş gibi neler olduğunu hatırlamaya çalışırken biraz daha ayılmam ve gözlerimi açmamla birlikte gerçek suratıma resmen tokat gibi çarptı. Göğüslerimin üzeri resmen dölle kaplı ve yapış yapış vaziyetteydi ve elimle anladığım kadarıyla içimden sızan spermler kurumuş ve bir kısmı yatağa bile akmıştı. Resmen elektriğe tutulmuş gibi ayağa kalktım ve olanların gerçek olup olmadığını düşünmeye başladım. Yaşadığım şoku size anlatamam gerçekten o kadar ileriye gitmiş miydim? Banyoya doğru seri adımlarla giderken ağzımdan istemsizce şunlar çıktı;

– Selin lütfen yapmadım de, lütfen rüya olsun…

Aynanın karşısına geçtiğimde olanların ne kadar gerçek olduğunu kendi gözlerimle bir kez daha anladım. Geceliği üzerimden sıyırırken gördüklerim ise yaşadığım şaşkınlığı daha da arttırdı. Vücudumun her yeri resmen yapış yapış ve spermle kaplanmıştı. O halde bu geceliğin üzerimde ne işi vardı? Çocuklar mı giydirmişti? Çocuklar… oğullarım neredeydi? Banyodan resmen ok gibi fırladım o halde. Çocukların odasının kapısına geldiğimde biraz rahatladım. Kerem üzerinde boxerla yatakta sırt üstü halde, Mert ise tamamen çıplak halde yerde yüz üstü yatıyordu. İkisi de feci şekilde yorgun ama bir o kadar mutlu gözüküyorlardı. Onlara bakarken yaşadığım vicdan azabını kelimelerle anlatabilmem mümkün değil. Yapabildiğim tek şey duşun altına girip ağlamak oldu. Dışarı çıktığımda biraz daha rahatlamıştım ama hala kendimi dünyanın en kötü annesi gibi hissediyordum. Üzerime hızlıca siyah tayt ve bordo bodymi giyip dışarıya yürüyüşe çıktım. Bir nebze olsun rahatlarım umuduyla düşünmeden yürümeye başladım. Yolda kocamın 3 aramasını da cevapsız bıraktım çünkü önce kendime vermem gereken cevaplar vardı. Saatin kaç olduğunun farkında bile değildim ta ki Kerem arayana kadar. Telefonu kaldırıp onun ismini gördüğümde ürke ürke açtım telefonu ama hiç bir şey diyemedim.

(S) …

(K) Anne… orda mısın?

Resmen ağlayacaktım. Boğazımı temizleyip zorla konuşmaya çalıştım.

(S) Evet oğlum

(K) Oh tamam iyiymiş. Anne çok merak ettik seni. Uyandığımızda evde de bulamayınca çok tedirgin olduk.

(S) Yürüyüşe çıktım oğlum merak etmeyin gelirim şimdi

(M) Tamam anne

Hiç bir şey demeden telefonu kapattım. Zaten ne diyebilirdim ki? Eve girdiğimde hiç bir şey olmamış gibi davranmaya karar verdim. Bu belki benim gerçeklerden kaçma planımdı ama kendi evlatlarımla bu konuda yüzleşmeye hiç ama hiç cesaretim yoktu. Anneleri olarak onlara doğru yolu göstermem gerekirken bir de onları ellerimle yanlışa yönlendirmiştim. Sanırım bu ağırlığı ölene kadar içimde taşımaya devam edecektim. İçeri girdiğimde direkt mutfağa yöneldim. Çocuklara kahvaltı hazırlarken Keremin sesiyle irkildim;

(K) Günaydın anne

(S) Günaydın oğlum

Arkamı bile dönmeden cevap verdim. Yüzlerine bakacak cesareti kendimde bulamıyordum resmen, Hıçkıra hıçkıra ağlayıp özür dilemek istedim ama ona bile cesaret edemedim.

(K) Nasılsın baş ağrın falan var mı dün hiç olmadığı kadar çok içtin çünkü

(S) Vardı ama biraz geçti

(K) Benim bile başım çatlıyor anne seni hayal bile edemiyorum hahaha

(S) Mert nerede?

(K) Kendini bulmaya çalışıyor hahah. O kadar sarhoş oldu ki dün adını bile hatırladığına emin değilim.

Canım oğlum benim, resmen annesini utandırmamak için dünü ima edecek hiç bir şey demiyordu. Keremin bu tavrı beni çok rahatlatmıştı. Ona doğru dönüp gülümsedim.

(S) Varmı siparişin kahvaltı için

(K) Özel bir şey yok anne ne yaparsan yerim ben kurt gibi açım.

O sırada Mert gelip oturdu masaya. Çok yorgun ve gözleri boş boş bakıyordu. Zorla “günaydın” diyebildi ortaya.

(M) Bir kahve yapar mısın anne ?

Kesin ve donuk bir şekilde söyledi bunu. “Tamam oğlum” diyebildim sadece. Yavaş yavaş masayı kahvaltılıklarla doldurmaya başladım. O sırada Kerem’in telefonu çaldı ve odaya gitti. Arkam dönük olduğu için çıktığını sadece duyabildim. Kahveyi hazırlamakla meşgulken arkamda birden Mert’i hissettim. Bana hafifçe sarıldı. Ne tepki vereceğime karar vermeye çalışıyordum. Bunu annesi olduğum için mi yapıyordu dün olanlar için mi diye düşünürken bir eli karnıma doğru indi diğer eli kalçlarıma doğru…

(M) Neden böyle yapıyorsun anne?

Resmen kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü yaşadığım utancı anlatamam. Dondum kaldım resmen. Eli ile kalçalarımı yoğururken boynumu öpmeye başladı. Tepkisiz bir şekilde tezgahın önünde duruyordum. Konuşmaya çalıştıkça kelimeler ağzıma hapsolmuştu sanki.

(S) Durr…

Sadece bunu diyebildim. Beni duymamış gibi kasıklarını kalçalarıma yasladı. Dün olan her şey, altında inlemem, bana yaptığı her şey gözümün önünden geçti. Duygusal bir kırılma yaşadım ve her anlamda duvarlarım yıkılmış gibi hissettim.

(S) Mert dur…

Sanki bunu dememişim gibi kalçalarıma sürtmeye başladı. O an anladım ki kazık gibi olmuştu şeyi… Boynumu öpüp saçlarımı koklamaya devam ediyordu. Bir eli hala beni belimden kavramış öteki eli taytın içindeki kalçalarımı sanki kendinin gibi okşayıp yoğurmaya devam ediyordu. Korkınç bir görüntüydü, bir annenin oğlu ile asla yapmaması gereken şeyleri yapıyorduk. Aman tanrım nasıl bir şeyin içine düşmüştüm ben. Ben bunları düşünürken hiç beklemediğim bir şey yaptı. Elimi tutup penisinin üzerine götürdü. Bu nasıl bir sertlikti böyle. Beynim uyumuş vücudum karıncalanmıştı. Bir anda kontrolümü kaybettim ve dönüp son hızla yüzüne tokat attım.

(S) Defol git odana. Defoll…

Ne sesimi ne kendimi kontrol edememiştim. Kendime olan bütün sinirimi o tokatla yine kendi suratıma atmıştım sanki. Mert’in gözleri doldu ve hiç bir şey demeden hızla odasına gitti. Odama gidip üstümü değiştirdim ve evden çıkarken kocamı aradım.

(S) Ne oldu Ayhan?

(A) Kaç oldu arıyorum neden bakmıyorsun?

(S) Ben sen telefonlarını açmadığında sana böyle diyor muyum? Gece çocuklarla film izledik geç yattım yeni gördüm aramalarını.

(A) Yine başlama Selin kıskançlıklarına

(S) Bir şeye başladığım yok. Aslıya gideceğim bir kaç gün onda kalacam kocası ile tartışmış haberin olsun diye aradım. Sen de bir an önce eve gel çocuklar tek kalmasın.

(A) Kendi kafana göre iş yapıyorsun resmen. Eskiden sorardın en azından

(S) Ayhan seninle tartışmayacağım. Bilgin olsun diye aradım

(A) Görüşürüz Selin

(S) Görüşürüz

Telefonu kapattığımda ona olan sinirimin daha çok arttığını hissettim. Hem kardeşimle yatıyor hem benim kıçımın korumalığını yapıyordu aklı sıra. Çok önemsiyor gibi bu tavırlara girmesine artık dayanamadığımı fark ettim. Aslıya giderken son zamanlarda yaşadığım her şeyi, kocama olan sevgimi ve oğullarımla olan ilişkimi sorgularken buldum kendimi. Bakalım hayat bana neler gösterecekti..