İlk şişeyi bitirmiştik. Dozunu yavaş yavaş artırarak Nurdan’la flört etmeye devam ediyordum. Kırmızı elbisesinin içinde harika görünen memelerinden gözümü almakta zorlanıyordum. Daracık elbisesi içinde vücudunun kıvrımları harika görünüyordu.
Karım ise her zamanki gibi sade bir kıyafet tercih etmiş ancak bu sadeliği vücudunun duruşu, cesurca ve cömertlikle sergileyişi ile kıyafetinin etkileyiciliğini mümkün olan en yüksek seviyeye çıkartıyordu. Başkasının üzerinde alelade duran kıyafetleri Tuğçe’nin üzerindeyken gördüğüm en seksi kıyafetlere dönüşüyordu.
İkinci şişeyi getirmek üzere izin istediğimde karım da meyve tabağı hazırlamak üzere bana katıldı. Misafirimizi salonda bırakıp, şakalaşarak ve sarmaş dolaş bir halde mutfağa geçtik. Birbirimizden habersizce üzerinde mutabık kaldığımız planın uygulaması sırasında sürekli bir uyarılma halindeydik. Aldığımız alkolün de etkisi ile iyice gevşemiş ve azgınlaşmıştık.
Mutfak yolunda yürürken, karım belindeki elimi aşağıya doğru kalçalarına doğru götürdü. Mutfak kapısından içeri girdiğimizde birbirimizle azgınca öpüşmeye ve vücutlarımızı okşamaya başlamıştık bile. Bu halde masaya doğru zar zor ulaşabildik. Karımı arkaya doğru sertçe çevirdim. Karım götünü havaya doğru kaldırıp ellerini masaya doğru dayayarak anında teslim olmuş bir hale büründü. Eteğinin altından külotunu ayak bileklerine kadar indirdim. Karım hala aynı pozisyonda omuzlarının üzerinden bana bakarken pantolonum ve boxer’ımı ayak bileklerime indirdim. Boy farkını kapatmak için dizlerimi kırarak dimdik olan sikimi, karımın çoktan ıslanmış ve hazır olan amcığına hizaladım. Alttan yukarı doğru kendimi ittiğimde sikim çok da zorlanmadan karımın daracık amcığına giriverdi. Sertçe sikmeye başlamıştım karımı.
T: Nurdan’ı sikebilecek misin bu gece?
C: Sikeceğimi biliyorsun
T: Uffff! Ben biliyorum, sen de biliyor musun emin olmak istedim
C: Siz içerdeyken onu bana hazırladığını da biliyorum
T: OH! Nerden biliyorsun?
C: Çünkü! Seni! Çok! İyi! Tanıyorum!
her kelimem ile birlikte sertçe vuruyordum karıma
T: Onu da bu pozisyonda sik nolur. Çok ihtiyacı var sikilmeye!
C: Merak etme rolümdeyim. Çok az kaldı tükenmesine
dedikten sonra karımı domaldığı pozisyondan doğrultup dudaklarına yumulmuştum ki Nurdan’ın kapıda olduğunu fark ettim. Rolüme geri dönüp çok utanmış gibi davranmaya karar verdim. Sikimi yeterince görebileceği kadar yavaş ama rolümden şüphe etmeyeceği kadar da aceleci şekilde karımın amcığından çıkartıp arkamı dönmüş ve toparlanmaya başlamıştım.
Utangaç tavırlarıma devam ederek özürler dilemiş ve panik bir insanın yapacağı tavırların içine girmiştim. Nurdan ise kapıda donmuş kalmış az evvel şahit olduğu sahnenin utancını yaşıyordu. O da kendisini toparlayarak çok da büyütülecek bir konu olmadığı konusunda bizi inandıracak bir tavra bürünmüştü.
Dolaptan ikinci şişeyi almak için hareketlendiğimde karımın tamamen mutfak masasına domaldığı çok seksi bir sahne bir süre dikkatimi dağıttı. Onun yavaşça, Nurdan’ın gözleri içine bakarak, frikikler vererek, verdiği frikiklerin etkisini 2 katına çıkaracak bir ağırlıkla toparlanırken ben de dolaptan yeni şişeyi alıp yeni kadehlere doldurmaya başlamıştım.
C: “Zaten utancımdan yer yarılsa da içine girsem diyorum siz de dalga geçiyorsunuz ya”
T: “Utanacak ne var aşkım, karı kocayız biz. Bizim seks yaptığımızı sadece Nurdan değil bizi tanıyan herkes biliyordur herhalde.”
N: “Utanmanızı gerektirecek bir şey göremedim doğrusu. Hatta gurur duyabilirsiniz”
“Gurur duyabilirsiniz”… Neyi kast ettiğini biliyordum. Nurdan kendisinden şu aşamada beklemediğim bir cüret göstermişti doğrusu, suratına bakmaktan kendimi alamadım. Söylediklerini tasdikleyecek cilveli bir mimikle karşılık vermişti. Cüreti artıyordu doğrusu. Neredeyse ipleri kendi eline alacaktı bu karı, buna müsaade etmem mümkün değildi.
C: “Aaa delirdiniz iyice bak ellerim titriyor benim, bırakalım bu bahsi lütfen… Aman ne rezillik!!! Kızım sen de azdırıp durdun ama beni”
T: “Amaaan Caan abartacak bir şey yok, biliyorsun beni iki kadeh içtim mi canım neler çekiyor. Nurdan yabancımız değil, yanlış bir şey de yapmadık. Kız! Sen de rahatlatsana biraz enişteni”
Sol omuz başımdan konuşan karıma aşıktım. Verdiğim pası ile yumuşakça kontrol ederek pozisyonu ileri taşımıştı… Nurdan’ın önünde Tuğçe’nin isteğine uymaktan başka yol yoktu.
N: “Eniştelerin kralı utanmana gerek yok. Bugün karın memelerimi okşamaktan tut kendi elleri ile külotumu çıkarmak dahil beni azdırmak için elinden geleni yaptı. Senin bir kabahatin yok. Olsa olsa onun planının bir parçasıdır.”
Nurdan da bu oyunu güzel oynuyordu doğrusu. Tuğçe’nin isteğine uymaktan başka çaresi olmadığını görünce bu isteğe boyun eğmiş ancak yine de bana karşı ipleri elinde tutmak ister gibi utangaç bir adamı teselli eder gibi görünürken, aslında daha da utandıracak kelimelerle kurmuştu cümlesini. Tek hatası sadece Tuğçe’nin bir planının olduğu düşünmesiydi, öyleyse hamle sırası bana geçmişti:
C: “Azdın mı peki?”
Bu lafım karşısında Nurdan allak bullak olmuştu. Ne düşüneceğini ne söyleyeceğini bilemez bir halde görünüyordu. Yardım ister gözlerle karıma bakıyor ancak karım da en ufak bir yardım göstermeyerek iyice kıvranmasını sağlıyordu. Şu an benim de kendime ait bir planım mı var yoksa Tuğçe’nin planını baştan beri biliyor muydum yoksa Nurdan korkunç bir şekilde olan biten her şeyi yanlış mı anlamıştı. Bu ikilem içerisinde kıvranmasına bir süre müsaade ettikten sonra vücudumu Nurdan’ın vücuduna mümkün olan en yavaş şekilde yaklaştırmıştım.
Öyle ki götü ve elleri ile tezgaha yaslanmış olan Nurdan’ın bana yakın olan elinin üstüne sikimle belirli belirsiz temas edebilecek kadar yaklaştırmıştım kendini. Gözlerindeki kafa karışıklığının iyiden iyiye arttığını görebiliyordum. Omzundan eline doğru okşar gibi bir temas ile elinde tuttuğu kitabı alarak bir anda normal bir ton ve normal bir tavra dönerek
C: “Bu kitabı okuduğumu hatırlamıyorum”
Bu balığı son yoruşumdu diye düşünüyorum. Balık artık direnç gösteremeyecek, gösterse de hiç bir işe yaramayan beyhude bir çaba olacağının bilinci ile tamamen avcısına teslim olacaktı.
Tuğçe’nin de sol tarafımda bu teslim oluşu fark ettiğini anladım. Heyecanla minik bir kaç uyarı verdi bana. Eminim şu an içinden “Oldu bu iş!” diye geçirmişti çünkü ben de aynı şeyi düşünüyordum. Şu andan sonra karı koca merakla, Nurdan’ın tükenişinin ardından ne yapacağını bekliyorduk. Nihayet hareket etmeye karar vermişti.
N: “Can…”
C: “Hm?”
N: “Tuğçe…”
T: “Efendim aşkım?”
Nurdan vücudunu da hareket ettirerek tezgahtan aldığı iki kadehten de birer yudum alarak ellerinde kadehler olduğu halde, aramıza doğru hareket etmeye başladı. Durduğum yerden bir milim bile geriye gitmeden tezgah ile aramdan mümkün olan en yoğun temas ile bana dokunarak geçmesi için zorladım Nurdan’ı. Hiç gocunmadan gözlerime baka baka vücudunun tamamını bana temas ettirerek karımla arama girdi. Bir şey söylemek ister gibi parmak uçlarına yükseldi. Karımla beraber daha iyi duyabilmek için kulaklarımızı Nurdan’a doğru uzattık.
N: “İkinizi de… Hemen… Tam şu anda istiyorum”
Bu aşk dolu, yalvarır gibi söylenmiş sözler zaferi kazandığımızın ilanı idi. Muzaffer komutanlar gibi karımla göz göze geldik. Nurdan’ın bize sunduğu kadehleri alarak zaferimizin şerefini kutladığımız sırada Nurdan’ın eli vücudumu keşfetmeye başlamıştı. Ben rakıyı fondip yapana kadar Nurdan’ın eli sikimi avuçlamış ve okşamaya başlamıştı bile.
Elimdeki kadehi tezgaha bırakarak Nurdan’ın dokunuşlarına karşılık vermeye başladım. Kalçalarını avuçlayıp sıkarken boynunu öpücüklere boğmaya başlamıştım. Tuğçe de zaferimizin nişanesi olan ganimeti okşamaya başlamıştı.
Bir an sonra hayalini kurduğum memeler karşımdaydı. Nasıl olduysa kıyafetlerinden kurtulmuş tüm ihtişamı ile karşımda duruyorlardı. Ben Nurdan’ın memelerine hak ettiği ilgiyi göstermeye başlamışken Tuğçe’nin Nurdan’ın bacakları arasına inmeye başladığını gördüm. Karımın işini kolaylaştırmak için Nurdan’ın eteğini beline kadar çektiğim sırada altında don olmadığını gördüm.
Nurdan’da parmak uçlarına yükselmeye çalışıyordu, bu iki kadının işlerini kolaylaştırmak bana düşüyordu. Nurdan’ı kalçalarından tuttuğum gibi kaldırıp tezgaha oturttum. Karım Nurdan’ın pembecik amcığını büyük bir iştah ile yalamaya başladığı sırada ben de Nurdan’ın erişebildiğim her bir santimetre karesini öpüp yalamaya başlamıştım.
Nurdan avucunda hissettiği sikimin büyüklüğünü bir de gözleri ile görmek ister gibi aceleci hareketlerle pantolonumu çözüp ayak bileklerime inmesine izin verdi. Boxer’ımın üzerinden görünen kafasını okşarken gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi. Tezgahtan inerek karımı da sikime doğru dönmesi için zorladı Nuran.
Yukarıdan baktığımda iki muhteşem kadının arzu ile yalvarır gibi sikime baktığını gördüm. O an artık iki karım olduğunu biliyordum. Yeni karımla gerdek gecemiz iyi bir sikişi hak ediyordu doğrusu. Boxer üzerinden sikimi okşayıp öpüşmeye başladılar. Bu açıdan manzara baş döndürücü bir güzelliğe sahipti. Sikimi boxer’dan kurtardım. Aç gözlülükle iki taraftan sikimi saldırdı karılarım.
Biraz sonra Nurdan daha fazla dayanamayarak sikimi ağzına almak üzere hamle yaptı ama tamamen ağzına sığdıramadığını şaşkınlıkla fark etmesi çok uzun sürmedi. Karım taşaklarımı yalayıp emerken Nurdan sikimi ağzına sığdırmak için büyük bir çaba gösteriyordu. Nurdan sikimi bırakmış onun bıraktığı sikimi karım ağzına almıştı. Nurdan karımın yeteneklerini hayretle izlerken kafasın arkasından taşaklarıma doğru bastırdım.
Hem yarrağımın kafası hem de taşşaklarımla gösterdiği can hıraş mücadelenin sonunda sertçe sikilmeyi hak ettiğini düşündüğüm Nurdan’ın saçlarının kökünden sertçe asılarak kaldırıp yüzünü tezgaha vurur gibi bastırmıştım.
Bütün üst vücudunu tezgaha bastırmıştım. Koca götü karşımda, ıslak amcığı kabarık bir şekilde istekle bana bakıyordu. Saçlarını bırakmadan onu bu pozisyona sabitledim. Karım sırtı mutfak dolaplarına gelecek şekilde yerini alırken ben de sikimi Nurdan’ın pembe amına hedeflemiştim.
Tuğçe’nin manzarayı en iyi şekilde izleyebileceği pozisyonu aldığından emin olana kadar bekledim. Nurdan’ın koca memeleri tezgahla vücudunun arasında ezilerek kenarlardan sarkıyordu. Sikimi yavaşça milim milim içine doğru itmeye başladım. Nurdan sikimin teması ile kıpırdanmaya başladı.
Tuğçe’nin amı yıllardır esnetmeme rağmen halen oldukça dardı ancak yine de yarrağımın ebatlarına uyum sağlamıştı. Nurdan’ın amı ise sanki göt deliği sikiyormuşum hissi verecek kadar dar gelmişti sikime. Kafasını tamamen Nurdan’a soktuğumda gözlerinin devrildiğini görebiliyordum. Kuduz bir köpek gibi kıvranıyordu sikimin kafası içindeyken. Sadece amı değil bütün vücudu alev almıştı adeta. Tuğçe’nin de bacaklarım arasındaki hareketlerden boş durmadığını anladığım anda Nurdan’ın vücudu sıtma tutmuş gibi titremeye başlamıştı.
Koca sikim bir piston gibi giriyordu Nurdan’ın içine. Taşşaklarıma amının suları sıçrıyordu, içindeki ıslaklık artmıştı, ben soktukça basınçla fışkırıyordu amının suyu. Tuğçe bu durumdan çok memnun olmalıydı diye düşündüğüm sırada karım kollarını yukarı kaldırıp arkadaşının kıçını ikiye ayırır gibi çekmeye başlamıştı.
Bu hadi kocacığım bitir artık şu orospuyu demek ile aynı şeydi benim için. İşareti alınca hızlıca pompalamaya başladım Nurdan’a dibini buluyordum. Nurdan bir yılan gibi kıvranıyor, titriyor, hırıltılar çıkarıyordu. Halen Kafasını saçlarından tezgaha bastırarak sabitlemiştim ama vücudunu zapt edemiyordum. Tecavüz eder gibi sikiyordum ikinci karımı. Çığlıkları mutfağı kaplamıştı iyice hızlandım. El ile beni durdurmaya mı çalışıyordu yoksa salt sikime temas etmek için duyduğu iç güdü müydü bilmiyorum ama sikmeye devam ettim. Artık Nurdan’ın bacaklarının tükendiğini kendisini taşıyamayacak hale geldiğini anlamıştım.
Umursamadan boşalana kadar sikmeye devam ettim. Boşalmama yakınlaştığım sırada hiç beklemediği bir anda saçlarından çekerek kaldırıp ayaklarımın dibine fırlattım yeni orospu mu. Nurdan’ın amından çıkan sikimi karım avuçlayarak halen saçını tuttuğum Nurdan’ın suratına nişanlamıştı.
Tuğçe bir yandan taşaklarımı okşuyor bir yandan dili dışarıda olduğu halde otuz bir çektiriyordu. Karım yine beni çok iyi tanıdığını gösteriyor, arkadaşının suratına boşalmak istediğimi anlayarak yardımcı oluyordu. Nurdan ise aç bir köpek gibi dili dışarıda onu döllemem için nefes nefese bekliyordu. Bu harika manzara karşısında Nurdan’ın suratına boşalmaya başlamıştım. Ağzına doldurduğum döllerimi yutmuş, göz çukurunda saçlarında halen döllerim varken gözlerini açmaya çalışıyordu.
Karım sikimi güzelce temizleyerek ucundan gelen son döl damlarını da ağzında toplayarak tükürüğü ile karışık bir şekilde Nurdan’ın ağzını dolduruyordu. Nurdan’ın burnunun ucundaki göz çukurundaki dölleri de dili ile toplayarak tekrar Nurdan’ın ağzına doldurdu.
İki orospum da döllerimin damlasını ziyan etmemiş, yeni orospum ağzına boşaltılan ne varsa büyük bir iştahla yutmuştu.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.