Beni o kadar bunaltıyorsun ki… Hep istediğin, ve sana yapmadığım şeyleri gidip başkasına yapmayı düşünüyorum. O kadar canımı sıktın ki, canını yakmak istiyorum,” dedi biricik sevgilim.

Son zamanlarda kıskançlık krizlerime girip onu çok bunaltmıştım. Son bir haftadır bana hiç davranmadığı kadar soğuktu. Bu sefer kesin terk edecek diye düşünürken, son buluşmamızda bu sözleri sarf etti. Böyle şeyler söyleyerek ondan soğumamı istiyor diye düşündüm.

“Senden soğumam için mi böyle şeyler söylüyorsun?”

“Hayır, gerçek hislerim bunlar, senden bıktım.”

Bir kafede oturup konuşmak için zor ikna etmiştim. Amacım aramızı düzeltmekti ama o, belli ki ayrılmak için kararlıydı.

Bir şey dememe fırsat vermeden devam etti: “Geçen hafta beni kıskandığın Ahmet Abi vardı ya… Ben o adama karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Sayende adama başka gözle bakmaya başladım.”

“Sen ne diyorsun ya? Beni deli etmek için mi bunları söylüyorsun?”

“Hayır,” dedi ve gülümsedi, “Ahmet Abi evli bir adam, ama bana ilgisi olduğu çok açık. Dün onu düşünerek mastürbasyon yaptım Can…”

Beynimden vurulmuşa döndüm.

“Sana inanmıyorum.”

“İnanmıyor musun?” diye sordu ve telefonunu uzatıp Ahmet’le olan WhatsApp konuşmasını açtı.

Adamla flört ettiği ortadaydı. Gece saatlerindeki konuşmalara geldiğimde telefonu elimden aldı.

“Sana bu kadar yeter, sonrası özel…”

Oradan sonraki kısım ise sexting’e dönüşmüştü. Tek seferlik atılmış fotoğraflar olduğunu görebildim sadece.

Dayanamadım, onu kaybetmek istemiyordum ve onun zarar görmesinden korkuyordum.

“Bak Dilek, ben senin zarar görmeni istemiyorum. Rahatsız olduğun ne varsa düzeltirim. Lütfen böyle şeyler yapıp hem kendine hem bana zarar verme.”

“Ne zararı ya, ben çok eğleniyorum.”

“Benden ayrılıyor musun?”

“Sence?” dedi ve yine gülümsedi.

“Siktir git o zaman.”

“O da olacak merak etme.”

Donup kaldım.

“Hep de senin istediğin gibi, bir orospu gibi vericem ona. İstediği kadar emicem, her pozisyonda yatıcam altına. Götümü hep sikmek isterdin ya, o isterse veririm.”

“Bu kadar ağır şeyler söyleyecek ne yaptım ben sana?”

“Hayatımı 5 yıldır zehir ettin, her yaptığıma karıştın. Bir şeyler düzelir diye bekledim ama hiçbir şey değişmedi. Bunları duymayı değil daha fazlasını hak ediyorsun da neyse…” dedi ve kalkıp gitti.