“Kolay gelsin.”

Ödemeyi yaptıktan sonra içinde iki pizza kutusu bulunan poşeti aldım ve çıktım. Babam otoparkta arabanın içinde beni bekliyordu.

— Bagaja at oğlum. Arabanın içinde çabuk soğur.

Hava o kadar sıcaktı ki pizzaların soğuyacağına ihtimal vermiyordum bile. Fakat arabanın içinde de klima açıktı. Bagaja pizzaları koyduktan sonra kapattım ve ön koltuğa oturdum. Bu küçük hazırlık boşuna değildi tabi. Kuzenim Merve geliyordu bugün, biz de otogara onu almaya gidiyorduk. Yaşadığım büyükşehirde bir üniversitede okumayı hedefliyordu ve sınavı da iyi geçmişti, tıpkı benim gibi. İkimiz de buradaki nitelikli üniversitelerden birini hedefliyorduk, benim sınavım da iyi geçmişti ve büyük ihtimalle iyi bir yeri kazanacaktım. O benden bir yaş büyüktü ve bir sene mezuna bırakmıştı.

Otogarda beklemeye başladık, sabah kahvaltı yapmamıştım ve babam istersem pizzadan yiyebileceğimi söyledi ama ben reddettim. Telefonuma gömüldüm bir süre sonra, arkadaşımdan bir mesaj gelmişti. Babam arabaya yaslanmıştı ve o da telefonuna bakıyordu, büyük ihtimalle her zamanki gibi haber okuyordu. Ortamdan iyice kopup en yakın arkadaşım Sinan ile yazışırken babamın hareketlenip ayağa kalktığını gördüm, yazdığım son mesajı hızlıca tamamlayıp başımı kaldırdığım an karşıdan geliyordu. Evet, kuzenim Merve.

— Merve, hoş geldin kızım.

Ben hemen babama yetiştim. Merve’yle kısaca sarıldılar.

— Hoş buldum Aziz Amca.

Elbette babamdan sonra bana yöneldi. Teyzemgille hep yakın ilişkilerimiz olduğu için birbirimizi iyi tanıyorduk, erkek kuzenlerimden sonra en iyi anlaştığım kuzenimdi. Yüzünde ıçten bir samimiyet vardı, ben de aynı şekilde gülümsedim. Pek değişmemişti, zaten geçen sene görüşmüştük en son. Hala güzel bir yüzü vardı, teni bembeyazdı ve koyu kahverengi düz saçları sırtına kadar uzanıyordu. Yuvarlak çerçeveli gözlükleriyle hala tatlı bir görünüşe sahipti güzel olduğu gibi. Sarıldım, sıkıca. Göğüslerini hissettim sarılırken, bana değiyorlardı. Çok büyük olmasalar da kesinlikle belirginlerdi. En sonunda iki valizini ve çantasını arabanın bagajına koyduk, arabaya bindik ve babam geniş bir parka götürdü bizi.

Uygun bir bank bulduktan sonra iki büyük boy pizzayı da açtık, üçümüze de yeterdi. Babam birkaç dilim aldı, gerisini bizim yememizi söyledi. Sanırım o da benim gibi açtı, kolamdan bir yudum aldım ve sohbeti devam ettirdim.

— İstediğin üniversiteyi tüttürürsün bence. Zaten senin de sınavın iyi geçmişti.

— Umarım, bu gezi hem tatil olur hem de sizinle bu şehre alışırım.

Gülümsedim. Yazı birlikte geçirebileceğim birisi çıkmıştı bana. Elbette arkadaşlarım vardı ama bilmiyorum, nedense Merve’nin gelişi beni ayrı bir mutlu etmişti. Bir süre sınavdan konuştuktan sonra konuyu değiştirdik ve günlük konulardan konuşmaya başladık. Pizzalar bitince kalktık ve çöpleri attıktan sonra arabaya geri döndük, babam eve sürdü.

___
— Teyze!

Biz valizleri içeri çıkarırken Merve çantasını bir kenara koydu ve anneme sarıldı. İkisi her zaman yakın olmuşlardı. Bir saat sonra Merve odasına yerleşmişti bile, annem misafir odasını güzel bir şekilde ayarlamıştı onun kalması için. O gün yapacak pek bir işim yoktu, babam balkonda gazete okuyordu ve annem ile Merve kahve yapmış mutfakta oturuyorlardı. Ben de odama geçip bilgisayarımı açtım, sevdiğim bir oyuna girdim ve hikaye modunda ilerlemeye başladım. Ben 1 saattir içerideydim ve mutfaktan hala annemle Merve’nin konuşma sesleri geliyordu, oyuna ara vermeye karar verdim. Zaten duş almak istiyordum. Tam yerimden kalkacakken önce bir 31 patlatayım dedim, kayganlaştırıcıyı gizlediğim yerden çıkardım. İki hafta önce satın alıp gizli saklı eve sokmuş, çekmecelerimin birinde bulunması düşük ihtimal olan bir yere koymuştum. Gerçekten de işe yarıyordu, millet hoşuna kullanmıyor sevişirken sonuçta. Öyle güzel zevk veriyordu ki zevkten uzaya uçuyordum resmen amk. Önce güzel bir video buldum sonra sikimi gri şortum ve boxerımın içinden çıkardım. Kayganlaştırıcı jeli biraz sıktım ve sürdüm, sonra ayağımın önünde masanın kenarına sakladım birinin gelme ihtimaline karşı. Azmıştım, kapıyı kitlemeye bile üşendim. Videoyu başlattım ve dakikalar sonra ilerledikçe ben de yavaş ve orta hızlı bir tempoyla sikimi sıvazladım. Dimdikti ve her an döllerimi fışkırtmaya hazırdı. Videonun sonlarına doğru gelindikçe iyice sert sikişmeye başladılar, ben de hızımı artırdım. Sağ elim kayganlaştırıcı sayesinde sikimin üzerinde çok güzel kayıyordu. Sol elimle peçete kopardım ve masadan biraz uzaklaştım, patlamak üzereydim. Sikim kasılmaya başladı, zevkim doruğa çıktı. Tam o an geldi derken uzaktan gelen ayak sesleri duydum, hassiktir çeke çeke hemen videoyu tümden kapattım. Gelen kişi tam kapıyı tıklattığı an peçeteyi boxerımın içine koyup şortumla birlikte çektim. Kapı açıldı, ben de olabildiğince normal bir şekilde sandalyeyi döndürdüm fakat zevkten kıvranıyordum. Boşalmaya başlamıştım bile. Gelen de Merve’ymiş.

— Teyzem çağırdı da seni. Balkondaki çiçekleri sulamam gerekiyormuş. Sen ne yapıyordun?

Kendimi sıktım biraz, zevkin doruğunda iç çamaşırımı döllerimle dolduruyordum ve tam karşımda kuzenim vardı. Olabildiğince belli etmemeye çalıştım, ama ciddi yüz ifademi ve hafifçe inlemem biraz tuhaf gelmiş olacak ki Merve sanki ne olduğunu anlamaya çalışır gibi baktı.

— Iıh… İyi… Ben de… Zaten şimdi, balkona gidiyorum!

Zevkim yavaşça sönmeye başlamıştı, boşalmam sona eriyordu. Merve hafifçe inlememi ve ciddi yüz ifademi anlamaya çalışır gibi baktı. Sonra “tamam o zaman” diyip odadan cıktı. Arkasında bakakaldım. Bir şey anlamış gibi değildi ama yine de ucuz atlatmıştım. Boşalmanın verdiği rahatla arkama yaslandım, etrafıma baktım. Ne yaşandığını anlamam biraz sürdü. Kuzenim az daha beni 31 çekip oluk oluk boşalırken yakalayacaktı. Daha önemlisi ise, biraz önce onun yüzüne baka baka boşalmıştım, hem de konuşurken. Bu kendimi anlık ve az da olsa kötü hissetmeme sebep oldu ama yanlışlıkla olmuştu. Bunları boşverip ayağa kalktım ve kayganlaştırıcıyı yerine sakladım. Banyodan önce balkonda çiçekleri sulamaya karar verdim, bugün de unutursam annem iyice kızardı. Elime sulama kabını aldım ve çiçekleri suladım, babam hala rahat sandalyesine oturmuş gazete okuyordu. Sulama işlemi 5 dakika falan sürdü, içeri girdim tekrar ve banyoya yöneldim. Tam antreyi geçip banyoya giden köşeyi döndüm ki ayağım birine çarptı, hatta birinin götüne. Evet, yine Merve’ydi. Sanırım çantasını buraya koymuş ve burada unutmuştu, valizleri gibi odasına götürmemişti. Ayağım kalçasını sıyırmıştı, anlık olarak irkildi ve bana baktı.

— A, özür dilerim Merve. Görmedim.

— Önemli değil, ben de kulaklıklarımı arıyordum ya…

Yanında geçtim ve banyoya girdim, kapıyı kapattım ve bir süre düşündüm. Yanlışlıkla kuzenimin götünü tekmelemiştim ama nedense bu pek kötü hissettirmiyordu. Yani, hissiyat olarak gayet yumuşak bir dokunuştu. Kot şortunun içinde götü epey sıkı duruyordu çömelmişken, ama yine de çok yumuşak hissettirmişti. Ne düşünüyordum ben böyle, kuzenim hakkında? Sadece bu düşünceler değil, sikimin yavaş yavaş tekrardan şahlanması da beni kötü hissettirdi. Uyuyan yılanı geri uyutmayı beklemek istemedim ve döllerimle doldurduğum peçeteyi ve boxerı çıkardım, sonra da şortumu ve tişörtümü. Sikimi tekrardan sıvazlamaya başladım ama sürekli gözümün önüne Merve’nin götü geliyordu, ben olabildiğince izledim pornoyu düşünmeye çalıştığım halde. Yeni yaşanmıştı ve biraz utanç vericiydi, sanırım o yüzden sürekli aklıma geliyordu. Başka bir şey olamazdı zaten… Sikimi sıvazladım, sıvazladım, sıvazladım… Boşalmak üzereydim, derin derin nefes aldım ve tekrardan zirveye çıktım. Tam boşalmaya başlamışken son anda yine Merve’nin kot şortu içindeki sıkı götü aklıma geldi. Nedense onu düşünmek zevkimi artırmıştı, bu sefer daha sesli bir şekilde inledim ve fayansın üzerine artırdım. Boşalma sonrası etrafa baktım, içimi yine vicdan azabı kaplamıştı fakat bu sefer daha fazla. Neden tam mastürbasyon yaparken ve en sonunda boşalacakken kuzenimin götünü düşünmüştüm? Bunun sebebi neydi? Hayır, kesinlikle ona şehvetle bakamazdım. Ensest kesinlikle değildim. Yani her şeyin öyle olmasını umuyordum… Kafamdaki düşüncelerle suyu açtım, ılık su beni rahatlattı ve düşüncelerimden sıyrılmama yardımcı oldu.