Kurulan Yeni Düzen – 9

Odada saklanmaktan artık sıkılmaya başlamıştım ki alt katta annemin konuşmalarını duymaya başladım. Suna gelmişti, üç kadın bir şeyler konuşuyorlardı ama anlamıyordum. Hepsinin alt katta olmasını fırsat bilerek ikinci kat koridoruna çıkıp dinlemeye çalıştım.

A: Suna kızım sen işlerine başla hemen, Zeynep ütü falan bir şeyler diyordu, önce onları hallet.

S: Tamam abla, pardon tamam hanımım hallederim hemen.

Z: Hanımım ben çıkıyım mı alışverişe.

A: Önce Suna’ya göster ne yapacak, sonra git, üç gibi biter işin gelirsin.

Z: Tamam hanımım ben üçe kadar gelmem

A: Suna sen bak ne işler var bu gün sonra bana bir kahve yapıver, kahveyi yukarda odamda içerim

S: Tamam hanımım

Annem yukarı odasına çıkacaktı, Zeynep ablayı da resmen üstü kapalı üçe kadar gelme diye postalamıştı. Bir şeyler dönüyordu ve öğrenme fırsatım var gibiydi, üçüncü katın tamamı annemlerin odasıydı ve oradan konuşulanları duyamazdım. Bu yüzden artık ne olursa olsun diyerek bir üst kata annemlerin odasına çıktım. Koca odanın içerisinde nereye saklansam diye bakarken kıyafet odalarına karar verdim. Yatak başlığın sağ tarafında annemin, sol tarafında ise babamın kıyafet odası vardı. Babamın kıyafet odası ile bir işleri olmayacağını düşünerek oraya girdim.

Benim arkamdan annem odaya girdi ve kapıyı kapatıp yatağa oturarak ayaklarını uzattı, altında dar kalem eteği rahat oturmasını engleleyince hafif yukarı çekti. Eline telefonunu alıp bir şeyler bakmaya başladı.

Ben yatağın sol arkasındaki kıyafet odasının hafif aralık kapısından içeri bakıyordum, bulunduğum yer kap karanlık olduğu için beni görmeleri çok zordu. Ancak yatağın tam karşısındaki duvara asılı dev, işlemeli aynadan ben yatağı ve annemi televizyondan izliyormuşçasına rahat görebiliyordum. Aynadan benim olduğum yer ise sadece koyu bir karartı olarak gözüküyordu.

Ben yakalanır mıyım diye düşünürken Suna elinde kahve ile odaya girdi. Kapıyı kapatıp kapının önünde durdu. Artık istesem de odadan çıkamazdım.

A: Gel kızım, kahveyi şöyle bırak

Suna kahveyi şifonyerin üzerine bıraktı, heralde annemin içmeye niyeti yoktu.

A: Sende Mert’in telefon numarası falan var mı?

Benim telefonum ne alaka derken konuyu anladım, gene Zeynep konusunu deşip Suna ile de bir şeyler olup olmadığını öğrenmek niyetindeydi.

S: Yok hanımım bende numarası ne gezer.

A: Hiç şüphelendiğin bir davranışı oldu mu? Bir şey sezdin mi? Bak doğru söyle o gün telefonda bana biraz panikledin gibi geldi.

S: Yok hanımım, hiç bir şey olmadı ben sizin oğlanı zaten hiç görmüyorum, hep dışarıda oluyor. Giderken, gelirken beş dakika gördüğüm. Hiç konuşmayız bile.

A: Tamam, Mertle ilgili en ufak bir konu olursa hemen bana gelip anlatıyorsun, Mert değil her şeyi bana hiç gizlemeden anlatıyorsun.

S: Elbette hanımım

A: Tamam yaklaş bakalım..

Yaklaş demesine şaşırdım, ben konu kapandı diye Suna’yı göndereceğini sanıyordum. Ancak annem bir anda yatağa uzattığı bacaklarını hafif kendine doğru çekip eteğeni yukarı doğru sıyırdı, bacakları kalçasına kadar ortaya çıkmış, eteği yukarı toplanmıştı. Neler oluyor, annem Suna’ya masaj mı yaptırıyordu? Ağda mı yaptıracaktı? diye düşünürken annem yandaki komodine uzanıp oradan uyku bandını aldı ve kendi gözüne taktı.

Kafam iyice karışmıştı.

S: Geleyim mi hanımım

A: Gel canım, biliyorsun artık

Ne biliyordu? Annem neden gözlerini kapatmıştı?

Suna anneme yaklaştı ve yatakta önüne doğru oturdu. Ne olduğunu anlamıyordum, içimden çıkıp kaçmak geliyordu ama penceresi bile olmayan bu karanlık odada sıkışmıştım.

Suna annemin yukarı sıyrılmış eteğinin içine baldırlardan elini soktu ve annemin iç çamaşırını tutarak aşağı çekmeye başladı. NE YAPIYORLARDI? Annem buna izin mi verecekti? İzin vermek bir yana kalçasını yatakta havaya kaldırarak Suna’nın işini kolaylaştırdı. Annemin iç çamaşarını çıkartan suna kafasını annemin bacaklarının arasına sokmak için öne hareketlendi.

Yanlış görüyor olmalıydım, bir yanlışlık vardı, yanlış anlama olmalıydı. Hayır yoktu Suna, düz temizlikçi sandığım Suna, üstünde günlük kıyefetleri bir kot ve bluz ile, hiç bir şeyden şüphelenmeyeceğiniz Suna annemin bacakları arasına kafasını sokuyor, annem ise kollarını yana açmış bu anı hevesle bekliyordu.

İkiside hiç bir şeyi garipsemiyordu, Suna resmen annemin kadınlığına yumulup yalamaya başladı. Annem “Auhhhhhh” diyerek zevkten inledi. Beni okula, Zeynep’i alışverişe, babamı işe gönderip temizlikçimiz olan bu sıska kıza amını mı yalatıyordu? Gördüklerimi görmek istemiyordum. Suna tamamen giyinikti, işin içinde sevişme bile yoktu. Her şey annem içindi.

Suna kafasını annemin amına gömmüş yalarken nereye bakacağımı şaşırmıştım, ama olanlara anlam veremiyordum. O an annem konuşmaya başladı. “Ahhh Pınar yala lütfen”.

Pınar? “Yalıyorum hayatım bana bırak kendini, Pınarına bırak” dedi Suna.

Annem “Pınar bayılıyorum sana çıldırtıyorsun beni” diyerek Suna’nın amındaki kafasını iyice bastırdı. Artık ne olduğunu, niye gözünü kapattığı belliydi. Annem Pınar teyzeye karşı cinsel arzular besliyor, Suna ile onları tatmin ediyordu, gözü de bu yüzden kapalıydı. Suna burada sadece bir oyuncaktı.

Annem Suna’nın kafasını kendi amına iyice bastırdı ve Auhhhhh, evet Pınar, ımmmhhhhhhh diye inlemelerini arttırdı. Şimdi iki elide Suna’nın kafasındaydı, bir eli ile at kuyruğu saçlarını dibinden tutmuş, diğeri ile ise kafasını kavramış amına bastırıyordu. Annem için Suna odada yoktu bile, Suna yalamaya çalışıyordu ama annem kafasını öyle bir amına ve amının kenarlarına bastırıyordu ki Suna’nın çabaları bir süre sonra nefes alabilecek boşluk bulmaya dönüştü.

Kızcağız artık Anneme kafasının kontrolünü bırakmıştı, annem “Okşa beni” dediğinde hızla annemin kalçalarına elini attı ve kalçalarını bacaklarını sıkmaya başladı. Annem “ahhhh Pınar bitirdin beni” diyerek Suna’nın kafasına olan baskısını iyice arttırdı. Bu noktadan sonra Suna artık sadece var olmaya çalışıyordu, çünkü annem kontrolden çıkmış Suna’nın kafasını amında gezdirir olmuştu. Suna’nın bu sıs kadının atletik yapılı Annem’e karşı koyması zaten imkansızdı, annem ona ne yapmak isterse çaresizce izin veriyordu. Kontrolden çıkmış annemin amına Sunanın bazen yanağı, bazen göz çukuru denk geliyor suna dilini dışarı çıkartmış nere denk gelirse yalamaya çalışıyordu. Annem çığlık çığlığa “Yala Pınar, yala amımı” diye bağırırken sunanın kafasını yatağa bastırmış, kendisi de üstüne çıkmıştı artık, yatakta yan dönük kafasına yukarıdan amını sürtüyordu ve “PINAR YALA” diye bağırıyordu. Yukardan annemin amını bastırdığı haliyle anneme ulaşıp bir yerini yalayamazdı ama itaat etmeye o kadar alışmıştı ki dilini çıkartmış nevresimi yalamaya başlamıştı. Gözleri kapalı annemin Suna’nın bunu yaptığından haberi bile yoktu, bir tek ben görüyordum. Suna’nın bu teslimiyeti şoka girmiş beni biraz kendime getirmiş ve sertleştirmişti.

Annem bağırarak kasılmaya başladı ve Suna’nın önce saçlarına, sonra yüzüne yapışkan bir sıvı aktı. Annem Suna’nın kafasına boşalmıştı. İşini bitirmişti.

Bir süre Suna’nın kafasının üstünde soluklanan annem yataktan kalktı, göz bandını çıkardı, Suna’ya bakmadan eteğini belinden aşağı indirdi, Suna’nın yatağın ucuna bıraktığı iç çamaşırını aldı ve eteğini tekrar hafif yukarı sıyırarak giydi. Eteğini tekrar düzelti ve sonunda Suna’ya döndü.

Suna yataktan kafasını kaldırmış, suratında, saçında Annemin akıntıları, üstü dağılmış perişan gözüküyordu. Annem ise karşısında gayet şık kıyafetleri, bozulmamış makyajı ve saçı ile sanki hiç bir şey olmamış gibi dikiliyordu.

A: Suna kızım iyisin dimi?

İşi bitmişti, Suna tekrar kızı olmuştu.

Suna yüzünde annemin sıvıları ile ” İyiyim hanımım” dedi

A: Tamam kızım sen şimdi bir duş al, temizlen giyin bir saate enişten gelir. Ben dışarı çıkıyorum, akşama gelirim. Gitmeden ütü işlerini de bitir mutlaka.

S: Tamam hanımım

“Burada beklersin” diyerek annem odadan çıktı, Suna da o esnada soyunmaya başladı, sanırım duşa girecekti. Suna soyunurken elim farkında olmadan sikime gitti, onu izleyerek sikimle oynamaya başlamıştım ama kafamda Suna’nın eniştesinin kim olduğunu ve niye bize geldiğini anlamaya çalışıyor, yaşanan olayları da sindirmeye gayret ediyordum.

Jeton sonunda düştü, Suna eniştem dememişti, annem “Enişten” demişti. Babamdan bahsediyorlardı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir