Kurulan Yeni Düzen – 5

Sesleri kolay tanıdım, annem ve Zeynep abla konuşuyorlardı. Annem Zeynep ablayı azarlıyordu.

A: Neden önceden söylemiyorsun be kadın, madem böyle bir şey var söylesene. Nerelere gelmiş olay, daha ne bekledin?

Z: Hanımım vallahi bu kadar olacağını bilemedim. Bir kez hep peşimde, arkamda çok dolanıyor dedim geçen yıl. Bana kızdınız ne uyduruyon sen diye.

A: Doğru anlatamamışsın demek ki, düzgünce anlatsan anlardık. Herşey olunca gelmiş “ben perde asarken deşeyiyle oynuyor gibiydi” demenin ne anlamı var? Zıvanadan çıkmış bu çoktan, kudurmuş.

Anneme karşı haklı çıkmak imkansızdır, haklı da olsanız üste çıkar, siz alttan alana kadar da her kozu kullanırdı.

Z: Hanımım vallahi çocuk dedim, geçici dedim, yanlış gördüm dedim. Sizden de korktum. O günde bir şey anlamadım şimdi siz anlatana kadar.

Annem belli ki herşeyi anlatmıştı, artık Zeynep ablanın yüzüne bakamazdım. Koca kadın resmen götüne bakarak sikimi sıvazladığımı öğrenmişti. Bu arada bu işin sonunda belki de benim yüzümden kovulacaktı.

A: Hiç elledi mi sana, sıkıştırdı mı? Başka bir şey oldu mu aranızda? bak kapının önüne koyarım seni doğru söyle, o borçları zor ödersiniz. Gözünüzün yaşına bakmam. Şimdi söyle kurtul.

Zeynep ablanın 1 kardeşinin hastane, diğer kardeşinin üniversite masraflarını biz karşılıyorduk. Annemin birini tehdit etmesi beni şaşırtmamıştı, etrafında insanları bu şekilde seçer, kendine muhtaç bırakırdı. Zeynep ablanın sesi titremeye başladı.

Z: Yok hanımım kurban oluyum olur mu, hiç öyle en ufak bir şey yok. Vallahi yok, oğlum gibi o benim.

A: Ne oğlum gibisi Zeynep kendine gel ne oğlumu. Çocuk sana kaldırmış sokmaya fırsat arıyor ne daha oğlum gibisi saçma sapan iğrenç konuşma

O an vicdanım sızlamaya başlamıştı, yıllarca bana bakan kadını bu duruma düşürmek istemezdim ama olan olmuştu. Benim hesap verme sıram da gelecekti neticede.

Z: Melda hanım bu çocuk cesareti başka birşeyden mi aldı acaba

A: Ne başka yeri? Ne diyorsun, açık konuş. Ne anlamadım?

Z: Hani acaba Suna’yı mı gördü biyerlerde bi cesaretlendi görünce bir şeyleri beni de öyle…

Ne dediğini anlamamıştım. Suna en başta anlattığım evimize haftada 3-4 gün işlere yardıma gelen kızdı. Bir kaç aydır geliyordu ve pek muhattap olmazdık. Annem Zeynep ablanın sözünü kesip deli gibi bağırmaya başladı. Ben anlamasam da beli ki o anlamıştı.

A: NE SUNASI NE OLAYI, O KONU AÇILMAYACAK SENİN AĞZINI YIRTARIM BU KONUYU BİR DAHA KONUŞMA APTAL. SEN NE ANLARSIN KAPAT ÇENENİ SAKIN SALAK KADIN SANA NE OLUYOR BE.

Adeta çıldırmıştı, anlam veremiyordum. Saydırmaya devam ediyordu ve normalde asla küfürlü konuşmamasına rağmen hakaretler yağdırıyordu.

Z: Hanımım kurban olayım. Öyle demedim, ben onu demedim.

Zeynep abla annemi sakinleştirmeye çalışıyordu. Annem Zeynep ablaya kızıyordu ama anladığım kadarıyla bu onun suçu olan bir konu değildi. Ama Annemi çıldırtan, gizli kalması gereken bir şey olduğu belliydi. “KES SESİNİ” diyerek Zeynep’i susturdu.

A: Görmüş olabilir mi, ya da anladı mı. Yok olamaz.

Annemin sesi sakinleşti, tekrar anlamaya çalışıyordu.

A: Olamaz, imkansız. Sana bile biz söylemek durumunda kaldık. Nasıl olur?

Annem kendi kendine konuşuyordu, birden Suna’yı aramaya karar verdi. Suna 20’lerinin sonunda, çok sessiz, bir deri bir kemik, ruh gibi bir kadındı. Hiç dikkatimi çekmezdi. Neden bahsediyorlar anlayamıyordum.

A: Suna kızım nasılsın, iyiyiz iyiyiz. Sana bir şey soracağıcam. Yok onu değil, hayır, hayır bugün gelmene gerek yok. Sus bir beni dinle. Sen hiç Mert’le son zamanlarda bir şey konuştun mu? Herhangi bir şey?

Karşıdan gelen cevapları duyamıyordum.

A: Hiç mi? Peki hiç etrafında falan dolanıyor mu senin? Şüpheli bir şeyinide mi görmedin? Emin misin bak sakın bir şey saklama önemli bu öğrenirim, şimdi söyle kızmayım. Diğer şeylerle ilgili bir şey falan görmüş müdür? Emin misin, bak sakın saklama bir şey.

Bu soru neydi? Benim Zeynep ablaya olan ilgim ve onu izleyerek yaptığım şeyler ile Suna’nın yaptığı “diğer şeyler” nasıl ilgili olabilirdi?

Kafam çok karışmıştı. Annem Suna ile ilgisi olmadığına ikna olup telefonu kapatı. Zeynep ablaya bu konuları sır gibi saklamasını, ne yapacağına henüz karar vermediğini söyleyip şu an onu suçlamadığını belirtti. Her şüpheli olayı da derhal kendisine gelip anlatmasını da tehditle tembihledi.

Yakalanmamak için son cümleleri beklemeden uzaklaştım ve evden çıktım. Saati gelene kadar evde durmamak şu an en iyisiydi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir