Adım Mert, bir evin tek oğluyum, 20 yaşında üniversite öğrencisiyim. Annem ve babamla Ankara’da müstakil evlerin olduğu bir sitede yaşıyorum ve evimizde biri yatılı olmak üzere iki görevli kadın çalışıyor, genelde sakin ve düzenli bir hayatımız var. Şimdilik bu kadar ön bilgi yeterli sanırım. Sizi gereksiz bilgilere boğmak istemem.
Herşey küçüklüğümdem beri ev işlerinde anneme yardım eden Zeynep abla ile başlıyor. Yardım eden dediğime bakmayın, annem ev işleri ile sadece yapıldığından emin olacak kadar ilgilenir, yemek ve günlük işleri Zeynep abla, büyük temizlik ve çamaşır gibi işleri de haftada 3-4 gün gelen Sema hallederler. Evimiz büyük olduğundan ve annem düzen, tertibe çok önem verdiğinden bu konularda çok disiplinlidir.
Zeynep ablaya geri dönelim. Zeynep abla 39 yaşında, balık etli bir kadın, önceleri çok zayıftı ancak yaş ile birlikte biraz kilo aldı. İnce belini korudu ancak dolgun, iri kalçalı bir kadına dönüştü. Yaşım 15-16 olana kadar Zeynep ablaya hep ikinci bir anne gözüyle baktım, fakat dürüst olmak gerekirse karşı cinse artan ilgimle birlikte evimizde bizimle kalan bu yabancı kadını zamanla takıntı haline getirdim. Şu an tüm olanların ardından iyiki de böyle olmuş diyorum.
Zaman içinde Zeynep ablayı röntgenlemek giderke daha sık yaptığım bir şeye dönüştü. Genelde temizlik yaparken dizinin altında bol etekler veya uzun ama çok dar taytlar giyer. Annem, Zeynep ablanın eve gelen gidene düzgün gözükmesine çok önem verir ve asla köylü tipi kıyafetler giymesine izin vermez ama öyle filmlerdeki gibi temizlikçi üniforması da giydirmez.
Zeynep abla, babam evde olmadığı sürece, rahat hareket eder. Ben de etek giydiği günler dibinden hiç ayrılmam, dizleri üstünde yerleri silerken eteğinin yukarı sıyrıldığı zamanları veya merdivene çıkıp perde taktığı anları yakalamaya çalışırım. Bazen arkasındaki masada ders çalışıyor gibi yaptığım oluyor, bazen de kapıdan gizli gizli kalçalarını izliyorum. Başlarda video’ya alıp odama gidip izleyerek kendimi tatmin ediyordum, ama artık pek uğraşmıyorum. Fırsat bulduğumda kalçaları arasına girmiş kilodunu ve hiç göstermeye niyetli olmadığı o bembeyaz ve sert hatlı bacaklarını masanın arkasından veya kapı aralığından gizlice izlerken 31 çekerek kendimi tatmin ediyorum. Koca kalçalı bir kadının eteği yukarı hafif sıyrıldığı bir anda arkadan onu izleyerek tatmin olmak gerçekten beni çok azdırıyor. Bu anlarda bir kaç kez yakalanmaya çok yaklaştım, ancak hem konduramadığından, hem de tam emin olamadığından bir şey demedi.
Yakalanmaya en fazla yaklaştığım an merdivene çıkmış tavandaki ağları temizlerken onu arkasından izleyerek aletimi dışarıdan okşadığım zamandı. Telefonda oyun oynar gibi yapıyordum, biraz öne eğildiği zamanlarda sağa sola sallanan eteğinden tüm bacak hatlarını kalça sınırının biraz altına kadar görebiliyordum. Zeynep abla yukarı yetişebilmek için sağ ayağını iki üst basamağa koymak zorunda kalmıştı ve eteği iş yapmasını engellediğinden eteğini yukardaki bacağının üstünden kendine doğru farkında olmadan bir anda çekerek sıyırıverdi. O bembeyaz, güneş görmemiş bacağı sanki bilerek sergiliyormuş gibi gözlerimin önüne serildi. Gözlerim de bu jest karşısında yuvasından fırlayacak gibi oldu, sikim çoktan demir kıvamına gelmişti. Tahmin ediyorum odada olduğumu bir anlığına unutmuştu. Bir kaç saniye sonra kontrol etmek için yavaşça dönüp beni gördüğünde hızlıca toparlandım ama bir şey anladımı emin olamadım. O da bacaklarını kapatıp geri işine döndü ve “küçükken önümde oyuncak oynardın, büyüdün arkamda oynamaya başladın, git yaşıtlarınla oyna” dedi. Bir şey mi ima etti, telefonla oynamamdan mı bahsetti bilmiyorum ama yaşanan bu olay benim Zeynep abladan uzaklaştırmak bir yana daha da takıntılı hale getirdi.
Evimizde yıllardır bu şekilde olan düzenimizi değiştiren olayı ise bir sonraki kısımda anlatacağım.
