Kumsal Bölüm -1

Kumsal bölüm-1
Günün önemine göre çok güneşli ışıl ışıl bir gündü, akşamdan penceremi açık bıraktığım için gelen hafif esintiyle hareket eden güneşlik gözlerime “Hadi uyan, Kalk artık” diyordu. Saat daha 07.00 dı alarmım bile çalmamıştı. Bir yandan kulağıma bir ağlama sesi geliyor bir yandan gece gördüğüm rüyanın gerçekliğini sorguluyordum. Aptal gibiydim. Uykusuz, sersem, ve susuz. Kesinlikle susuz. Hafif hafif ayılmanın da verdiği aydınlanmayla ilk fark ettiğim şey boğazlarımın kuruluğu ve dışardan gelen kadın ağlamasının gerçek olduğuydu. Bi an bu gerçekliği fark edince kendi içimde “l-lla-lllan!!” Oldum. Bu ses nerden geliyordu.
Şokun etkisiyle ayıldım ve ne olduğunu anlamak için ayağa fırladım. Odamdan çıkarken hızlı kalkmanın vermiş olduğu etkiyle gözlerim karardı, o karartıda tek gördüğüm yarı çıplak bir kadının bir elinde sigara bir elinde kağıt parçasıyla koltukta buhran içinde ağlıyor olduğuydu. Ama dur bir dakika, bu kadın benim annemdi!!!
Bunun şokuyla anneme doğru yönelip, “ne oldu neler oluyor niye bu haldesin” gibi sonu gelmeyen sorular soruyordum. Annemse üstündeki bol t-shirt ve altındaki çamaşırıyla oğlunun onu o halde görmesinden de ötürü ekstra üzgün bir halde gözlerime baktı ve
Annem: Baban,
Derin bir nefes alıp
Annem: baban bizi terk ettmiş oğlum.
Diyerek elindeki notu bana uzattı. Şoklar içerisindeydim. Nottu annemin elinden aldım. Notta yazan iki şey vardı.
1- Aç kalmıcaksınız
2-Çok sıkıldım gidiyorum.
Anlamıyordum çok saçmaydı, 15 yaşında biri için bunları yaşamak çok ağır geliyordu.
Olayın üstünden aylar geçti artık bir düzenimiz vardı. Zamanla belli şeyleri atlatmış gibiydik. Bu olayın üstünden sonra gelecek ilk yaz tatilinin tamamını bodrumdaki yazlıkta geçirme kararı aldık. Onu hatırlatan anılardan uzaklaşıyorduk. Her şeyimizi toplayıp yazlığa gittik. Yazlık 3 katlı giriş hariç her katta 3 oda bir tuvalet olucak şekildeydi. Benim odam aslında ikinci katta olmasına ramen tüm odalardaki yataklarda o günkü keyfime göre yatıyordum. Aslında bakarsan yalnız kalmak için annem nerdeyse evin tam pareleline gitmeye çalışıyordum.
Bir sabah her zamanki gibi alarma uyandım ve sabah koşusu için hazırlanmaya başladım. O gece en üst katta kalmıştım. Kalktım, banyoya gittim ama içerde annem vardı. En yakın odadaki yatağa attım kendimi beklemek için. En fazla ne kadar sürebilirdi ki? Uyku sersemi dolandım battaniyeye bekliyorum çıksın diye. En sonunda tuvaletin kapısı açıldı ve ayak sesleri benim olduğum odaya geldi. Kapıyı kapattı ve haşur huşur bir şeyler yapmaya başladı. O an beni fark etmediğini anladım ve korkutma niyetiyle bir anda sarıldığım battaniyeden çıkıp “bö!” diye bağırdım. Ama , ama bir saniye. Bu kadın annem değildi. Bu dik büyük göğüsler kumral saç ve buğday ten, hafif kısık bakışla, sütun gibi bacaklar. Bu büyük kuzenim Damlaydı. Karşımda çırılçıplak bir şekilde donakalmıştı. Ağzı açık ben ona o bana bakıyordu.
D: Napıyosun senn burdaa!!!!
Ben: Asıl sen napıyosun burdaa!!
D:Dün gece geldik sen uyuyordun dışarı çıkıcam diye duşa girmiştim, Uras ayakta hala niye dikiliyorsun çıksana şu odadan!!!
Odadan koşup çıktım. Herkes gürültüden dolayı koridorlara doluşmuştu. Teyzemler gelmişti. Teyzem, eşi ve üç kızı. Benim karşımdakiyse benden 5 yaş büyük olan ve dibimin düştüğü Damla ablaydı. Olay aile içinde bir şekilde tatlıya bağlandı sorun olmadı. Yazın kalanını bizle geçirmek için gelmişlerdi.