Komşumuzla Tatil (6)

Olayın nereye varacağını dehşet merak ediyor, heyecandan titreyerek bekliyordum. Bir şey olmadı. Çok geçmeden hazırladıkları içkiyle evden çıktılar ve ikisi de bizim havuz başına doğru yürümeye başladılar.

Yine karım öndeydi ve elinde cam sürahiyle hemen arkasından gelen Burhan’ın gözü karımın çalkalanıp duran kalçalarından ayrılmıyordu. Telefonumu kanepeye attım ve havuz kenarında onları karşıladım.

“Kusura bakmayın çocuklar, yardım edemediğim için üzgünüm.”

İkisiyle de konuşuyordum, ama özürüm aslında Ayla içindi. Onu yarı çıplak bir vaziyette elin adamıyla yabancı bir eve göndermiştim.

Bana öfkeyle baktı. Bir yandan da varla yok arası bikinisinin içinde daha rahat göründüğünü fark ettim. Artık kendini örtbas etmek, çıplaklığını saklamak için pek telaş etmiyor gibiydi…

“Endişelenme Timur.” dedi Burhan, sürahiyi masaya yerleştirirken gülümsedi, “Bana bikinisiyle yardım eden güzel bir kadın varken işten şikâyetçi olduğumu asla duyamazsın benden…”

Ayla derinden kızardı ve kıkırdadı,

“Ah siz erkekler… Hepiniz de aynısınız doğrusu… Sanırım bikinili kadınlarla ilgili hep aynı şeyleri düşünüyorsunuz… ”

Burhan’ın ona iltifat etmesini duymak benim gibi onu da çok mutlu etmişti ama görünüşe göre Ayla’nın bizim hayran bakışlarımızdan havuz suyunun korumasına kaçmak için acelesi var gibiydi. Hemen kaçmasını engellemek için karımın elini tuttum.

“Ama sen başkasın bir tanem, kendini diğer vasat kadınlarla bir tutma lütfen… Burhan, bu güzel bikiniyi giymesi için güzel karıma dil döktüğüme inanabiliyor musun? Zorla ikna edebildim.”

“Biliyorum arkadaşım… İçeride epey sohbet ettik de… Karın bikiniyi senin zorunla giydiğini söyledi. Ama iyi ki ısrar etmişsin. Bunu yaptığın için çok mutluyum. İkiniz de beni çok mutlu ettiniz.”

Ayla’nın gözleri bizim konuşmalarımızı duydukça irileşti, yanakları kıpkırmızı oldu ve utanmasına neden olan erkek sohbetine engel olmak için araya girdi,

“Hey! Ben buradayım beyler! Timur aşkım… Beni utandırıyorsun!” Elimden kurtulup kendini suya bırakmıştı bunu söylerken, çıplaklığını bizim gözlerimizden saklamaya çalışıyordu.

Burhan kıkırdadı ve yaptığı içkiden bana bir bardak uzatırken karıma yanıt verdi,

“Ayla, canım… Bir erkek gözüyle söylüyorum, bence vücudun hakkında utanacak hiçbir şeyin yok. Eminim Timur da benimle aynı fikirde… Kocan senin gibi güzel bir eşi olduğu için gurur duyuyor, emin ol…”

Burhan bana bakarak gülümsedi. Derin bir yudum alırken başımı salladım onaylayarak… Sabah arkadaşlarla aldığımız alkolün verdiği rahatlık, arka bahçemizdeki ortam üzerinde kaygısız bir etki yaratıyordu. Soda ve limonla yaptığı içki boğazımdan aşağı kaydıktan sonra cevapladım adamı,

“Evet, bence de öyle Burhan… Kusursuz bir güzel benim karım… Lanet olsun, bu senin içecek çok iyi arkadaş…” diye ekledim.

“Teşekkür ederim efendim, yıllardır yapıyorum bunu, akşamdan kalmalara çok iyi gelir.”

Sonra suyun içinde duran karıma bakarak ona da bir bardak doldurdu ve kenarda diz çökerek içmesi için uzattı. Ayla bardağı aldı, hızlı bir yudum aldı içkiden, tadı onun da hoşuna gitmişti,

“Vay canına… Gerçekten iyi… Beraber yaptık ama ben bunun tarifini yazayım bir kenara…”

Burhan başını salladı kendinden emin… Havuz kenarında yukarıdan bakıyordu kenara tutunmuş, içeceği yudumlayan karıma… Minik bikininin içinde yukarıdan baktığında harika bir görüntü sunuyor olmalıydı karım…

Burhan kendinden geçmiş gibi karımın dudaklarına ve kim bilir nerelerini görüyorsa, oralara dikkatle bakıyordu ki, başını kaldırınca benim onlara baktığımı fak etti. Hoşgörüyle gülümseyerek, karıma bakmasına aldırmaz bir tavırla kadehimi onlara kaldırdım. Koca bir yudum aldım hazırladığı içkisinden…

Burhan da doğrulup kendi kadehini doldurdu. Üçümüz arka bahçede, karım havuzun içinde, biz erkekler şezlonglara yerleştik ve alkol kaynaklı bir rahatlama havasına girdik. Burhan su kenarında otururken nihayet ben de kalkıp havuzdaki eşime katıldım.

Konuşma konularımız işten spora ve eğlenceye değişti. Burhan’ın akşamdan kalmaya karşı içecek bitti. Bizim kokteyl stoğundan tekrar alkol almaya devam ettik. Sonunda üçümüz de bir hayli çakır keyif olmuştuk.

Ayla görünüşe göre üzerindeki açık saçık bikiniyi ikinci cildi gibi benimsemişti. Biz şezlonglara kurulmuş keyif çatarken karım Burhan’ın delici bakışlarına aldırmadan suya girip çıkıyordu.

Komşumuz ise başka bir alem… Sarhoşluğu biraz daha artmıştı sanki… Karıma bakışları daha da belirgin hale gelmişti. Bilmiyorum, belki de karımın çıplak güzelliğiydi başını döndüren…

Artık ne benden çekiniyordu, ne de karımdan… Ayla’ya baktıkça gördüğü şeyleri kesinlikle seviyordu adam… Zevkten dört köşe olmuştu.

Ayla havuzdan çıktı, evden bir tepsi peynir ve kraker, atıştırmak için bir şeyler getirdi. Güneşte parıldayan cildiyle vücudu bana doğru eğildiğinde doğrudan fütursuzca sergilediği büyük göğüslerine baktım. Dayanamadım ve yüksek sesle bir iltifat dudaklarımdan kaçtı,

“Offf… Harikasın bebeğim. Şu koca memelere bak. Isırırım ben onları…“

“Timur…! Misafirimiz var! Ahlaksız herif…” Ayla yüzünde utanmış bir bakışla gülümseyerek beni azarladı. Burhan’a doğru döndü.

Burhan söylediklerimi duymuş ve karımın nerelerini beğendiğimi o da kendi gözleriyle görmüştü. Karım tabağı uzatırken o da karımın göğüslerine baktı. Hayran hayran, gözlerini karımın memelerinden ayırmadan,

“Timur’la aynı fikirdeyim Ayla… Senin iki zirve şu anda normallerin dışında… Olağanüstü… Isırmak istemesi çok normal…” dedi. Kelimeler ağzından kaçtıktan sonra kızardı, yaptığı yorumun uygunsuz olabileceğini fark etmişti. “Çok pardon, haddimi aştım galiba…” dedi.