Merhaba, Ben Berk, Egenin ufak ama turistik bir bölgesinde yaşıyorum, kendimi bildim bileli buradayım, hatta ailem bile aynı ilçede doğmuşlar, o yüzden güzel bir arkadaş çevrem, oldukça rahat diyebileceğim bir hayatım var.

Sizlere bu satırları yazıp yazmamaya karar vermem o kadar uzun bir zaman aldı ki, kaç kez bir şeyler karaladığımı ama kaçında da vazgeçip sildiğimi inanın ben bile hatırlamıyorum. Bazen insanın bazı şeyleri kendine bile itiraf etmesi bu kadar zorken bir de bunu başkaları ile paylaşabilmesi sanırım dünyanın en zor şeyi olmalı. Her şeye rağmen içimizde tutamadığımız ama kimseye açamadığımız sırlarımızı anlatmadan huzur bulmanın çok zor olduğunu düşünerek sizinle paylaşmaya cesaret göstermeye çalışacağım.

Genel olarak güzel bir çocukluk geçirdim sayılır, girişte bahsettiğim gibi keyifli bir sahil şehrinde güzel insanlarla beraber yaşadığım bir çocukluğum oldu. Babam lisede öğretmendi, annemin ise kendine ait bir bayan kuaförü bulunuyordu, ara sıra bazı sıkıntıları olduğunu fark eder, kavga ettiklerini duyar ama görmezden gelmeye çalışırdım, bu durum ben liseye geldiğimde iyice dayanılmaz olmaya başlamıştı, babam eve geç gelir mutlaka bir şeyden kavga çıkartır ya beni ya annemi anlamsızca hırpalardı. Bu bir süre daha böyle devam etti, her seferinde annem ile birbirimizi her şeye rağmen savunur, birbirimize destek olmak için her şeyi yapardık. En sonunda umutla beklediğim şey oldu ve bir akşam babam valizini toplayıp kapıdan çıkıp gitti, o geceye ait hatırladığım tek şey annemin bana sarılıp ağlaması ve içimdeki huzurdu.

Sonraki günler bizim için her şeyin güzelleştiği zamanlardı, annem yeniden keyifle kuaför dükkanını işletiyor, bende onu bırakmamak için yaşadığımız şehirde başladığım üniversitedeki hayatıma mutlu mesut devam ediyordum. Annem neredeyse her gün dükkanında bense bazen okulda bazen de arkadaşlarımla evde zaman geçiriyor olmuştum. Annemi rahatsız eden tek şey oldukça fazla olan kız arkadaşlarımdı, kız oranı fazla bir bölümde oturuyordum, yakışıklı sayılan, her gün okula arabasıyla giden biri olarak o zaman için çok fazla kız arkadaşım olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Yaşadığımız o çok zor zamanlar sonrasında annemle birbirimizi çok fazla önemseyen, birbirimizi başkası ile pek paylaşamayan kişilere dönüşmüştük, tabi belirttiğim gibi genelde evde zaman geçirdiğim kız arkadaşlarım konusunda annemle çok fazla tartışır hale gelmiştik, bazen kız arkadaşım gibi beni kıskandığını hissederdim, kızların beni aramasından, mesaj atmasından çok rahatsız olur, küser hatta trip bile atardı. Sonrasında kendine bakımı, giyimi kuşamı sanki o kızlar ile yarışır hale gelmişti, itiraf etmeliyim onun kendisine böyle bakması beni neşelendiriyor, espriler yaparak ona takılmama sebep oluyordu.

Bir gün yine benzer bir tartışma anına denk gelen bir kız arkadaşım önce şaşırıp, sonra gülerek bana dönüp “siz ensestmisiniz yahu” demişti, o zamana kadar inanın o kelimenin ne olduğunu bile bilmiyordum, yada önemsememiş aklımın ucundan bile geçirmemiştim. O akşam odamda oturmuş bilgisayarda takılırken aklıma kız arkadaşımın söylediği o söz geldi ve o kelimeyi Google a yazarak enter a bastım…Hayatımı öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmam gerekirse o “enter” butonuna bastığım zamanın öncesi ve sonrası olarak ayırmam gerekir sanırım. O geceyi neredeyse sabaha kadar, gözlerim yerinden fırlayacak şekilde gördüklerimi izlemeye ve okumaya ayırmıştım. Videolar, hikayeler, haberler…Bunlar gerçek olabilirmiydi ? Hem utanç, hem merak, hem korku, hem de değişik bir haz yakamı bırakmıyor olmuştu.

Günler günleri, geceler geceleri kovalıyordu bense bu saplantıdan kurtulamıyor, sürekli bu sohbetleri, hikayeleri okuyordum, izlediğim filmler sadece bu temaya sahip oluyordu. Her seferinde yaşadığım pişmanlık bir sonraki sefer de yerini heyecan ve merak a bırakmaya başlamıştı.

Artık sabahları yaşadığım utanç ile annem e bakmadan evden çıkıyor, geceleri geç gelip odama çekiliyordum, bu onun da gözünden kaçmamış sürekli beni sıkıştırarak sebebini sorgulamaya çalışıyordu. Bu şekilde birkaç hafta geçmiş o Pazar bir tanıdığımızın düğününe gitmek için birlikte zaman geçirmemiz gereken bir zamana gelmiştik, ben hazırlanmış onu kuaförden almak için aracım ile dükkanının önüne gelmiştim, annem dükkandan çıktığında küçük dilimi yutacak gibiydim, topuklu ayakkabı ve mini elbisesi ile bambaşka görünüyordu, kapıyı açıp arabaya gülerek bindi ve “ne oldu şaşkın artık sürekli kız arkadaşlarına gidip beni unutmasın sanırım” dedi, benim son dönemde sürekli kız arkadaşlarım ile olduğum için ondan uzak olduğumu düşünüyor olmalıydı, oysa her şey öyle başkaydı ki.

Düğün salonuna gidip bize gösterilen masaya oturduk, saat daha erkendi ve pek kimse yoktu, annem telefonunu çıkarıp şarjım bitmek üzere çantamdan şarjı alıp takabilirmisin dedi, çantasından şarj aletini alıp masanın altına doğru takabileceğim bir yer bulabilmek için eğildim ve aman tanrım, gördüğüm manzara tarif bile edilemezdi, her şey tamamıyla ortadaydı ve ben yutkunarak ne yapacağımı bilemez bir şekilde bir dakika kadar baka kaldım, kendime gelip kafamı masanın altından çıkardığım anda ise annemle göz göze geldim, anlamış gibi bana garip garip bakarak “aradığını bulabildin mi bakalım” diye gülmeye başladı. Ne dediğini anlamamış gibi “burada priz yok arabadaki powerbank’ e takacağım” diyerek koşa koşa arabaya giderek kapıyı kilitledim ve koltuğa oturup kendime gelmeye çalıştım.

Gördüklerim gözümün önünden gitmiyordu, öyle sertleşmiştim ki kumaş pantalonum delinecek gibiydi, aklımı yitirmiştim, fermuarı açtım ve ne kadara sırılsıklam olduğumu şaşkınlık içinde gördüm, kendimi tatmin etmeye başlamıştım ki yan koltukta annemin şalını fark ettim, alıp kokladığımda aklım yerinden çıkacak noktaya gelmişti, bu koku bu his, o anda nasıl boşaldığımı kimse tahmin bile edemezdi, resmen titriyor boşalıyor ve bunu durduramıyordum, bir süre sonra direksiyonun üzerine yığılıp kaldım.

Bunca yıl o kadar kadın ile olmuştum ama bu bambaşka bir hazdı, tek başıma yaşadığım bu zevki dünyada hiçbir kadında tatmamıştım, zar zor kendime gelip doğruldum, tamamen şal ın üzerine boşalmıştım hem de hayatımda boşalmadığım kadar, hemen temizlenip üstümü düzeltip şal ı çöpe atmak için kapıyı açtım ve o annemle burun buruna geldim…..