“Bu kadar şampanya istediğini bilsem ben alırdım sana karıcım” diyerek takıldım bikinisini giymeye başlayan karıma. Güldü, “Aynı şey değil ki, ben bunlarla hakketim onu.” Göğüslerini avuçlayarak bana gösteriyordu. Normalde böyle davranmazdı ama arzulanmanın verdiği bir özgüven gelmişti üzerine. “Ara hadi şampanyamı isteyelim” dedi. Belime havlu sarmıştım, biraz gevşettim. Yeni boşalmama rağmen aletim sertleşmeye başlamıştı tekrar, bu kadın beni nasıl azdırcağını çok iyi biliyordu. Bir kapıya bakıyım belki şişeyi bırakmıştır dedim. Kapıyı açtım, gerçektende kapının önünde şampanya şişesi duruyordu, üzerinde de bir not vardı. Şiseyi görünce bir an hayal kırıklığı hissettim. Aynı delikanlının büyük bir heves ve azgınlıkla tekrar gelip daha fazlasını isteyeceğini düşünmüştüm. Karımın arzulanmasını ve bundan zevk almasını istiyordum. Duş alırken hayalini kurmuştum bile. Delikanlıyı bu sefer eşim bikinisiyle karşılayacak ve sohbet edecekti. Biraz daha vücudunu sergileyip o şampanyayı getirdiği için ödülünü vermeliydi. Şampanyayı delikanlıya patlattırıp, patlattığı şampanyayla eşimin ıslanmasını hayal etmiştim. Boşalan şişenin içindeki değil de delikanlı olacak gibi hissedecektik. Göğüslerinden akan köpüklü sıvı delikanlının dölüymüş gibi yavaş yavaş eşimin karnına inerken eşim azgınlıktan ağzından kaçarcasına istemsiz zevkten inleyecekti. Delikanlı panik olup korkacak ama eşim gülüp sakin olmasını söyleyecek ve kendini okşar gibi temizleyecekti üzerindeki dölü. Ne yazık ki şimdilik bunlar hayalimde kaldı. Şişeyi yerden aldım, odaya girdim. “Aramana gerek yok şişe gelmiş.”
Eşimin de yüzü benim gibi düştü birden, şaşırmıştı o da. Bir an durdu ve gülmeye başladı. Şişedeki notu okuyordu. “Çok nazikmiş Kaan.” Ben de güldüm ve sıradan herkese yazılan sandığım notu elime aldım. “Verdiğim rahatsızlıktan dolayı tekrar kusuruma bakmayın. Tatiliniz boyunca sizinle ben ilgileniyor olacağım, dilediğiniz zaman bana ulaşabilirsiniz. – Kaan” Ve altına bir telefon numarası yazılmıştı. Otel girişinde bahsettikleri müşteri danışmanı tarzı bir uyguluma vardı. Sanırım bu odur diye düşünmüştüm. Bellboy’ un danışmanlık yapacağı düşüncesi saçma gelse de numarayı kaydettim. Whatsapp’ tan kontrol etmek için numaraya baktım ve Kaan’ ın kendi resmi gördüm. Bize şahsi numarasını bırakmıştı…
Odadan çıktık, eşimin üzerinde iç gösteren tül gibi beyaz bir pareo vardı. Pareodan taşan göğüslerini kırmızı bir bikini örtüyordu, örtmek denirse ona da. Bikini push-up olduğu için göğüsleri bütün ilgiyi çekerek bana bakın diyordu adeta. Önden yürümesine izin verdim ki ben de manzaranın tadını çıkarabiliyim. Poposundan avuçlayarak önüme çektim. Çıkarken dikkat etmemişim ama avuçladığımda anlamıştım, daracık kırmızı bikinisi vardı altında. Brazilian cut modeli diye geçen bikinisini giymiş poposunu gururla ve şehvetle sergiliyordu. Kafasını arkaya çevirerek hoşnut bir bakış attı bana. Karımı durdurmanın yolu yoktu artık, şehveti gözünü karartmış düşünmeden, tamamen arzularıyla hareket ediyordu. Yürürken biraz yavaşladım ve karımı izledim. Onu izlemeyi ne kadar sevdiğimi hatırladım tekrar. Vücudu ortantılıydı, 1.65 boyu olmasına rağmen bacak boyundan dolayı daha uzun gözüküyordu. Uzun bacaklarını taşıyan ayak bilekleri ince ve narindi kendisi gibi. Poposu her erkeği çıldırtacak kadar estetikti ve avuçladığım zaman elimden taşacak kadar da büyüktü. Sarı saçları belinin biraz üzerinde bitiyordu. Karım seksiydi, onun gibi birine sahip olduğum için şanslıydım.
Yürüyüşünü izlerken tahrik olmuştum, sikmek istiyordum onu tekrar. Kumsala ulaştık, kalabalık sayılırdı. Etrafa bir bakındık nereye geçsek diye, loca tarzı dört tarafı yarı saydam perdeyle kapalı bölümler vardı. Daha rahat oluruz diye içlerinden birine geçtik. Ortam fena değildi, turist olduğu belli olan bir kesim vardı plajda. Yerleştikten sonra alkol ihtiyacımızı karşılamak adına bara doğru yürümeye başladım. İçkilerimizi alıp locamıza geri dönerken denizde iki elemanın karımın hizasında sohbet ettiklerini farkettim. Sohbet bahanesiyle karımı dikizliyorlardı. Karım yüzüstü yatmış götünü denize doğru vermişti. Bulundukları açıdan götünü her hattına kadar görebilirlerdi. Karımın bacaklarını ayırmasıyla amını bile görebileceklerinin farkındaydım. Rahatsız olmamıştım aksine heyacanlanmıştım, durdum ve içkimden büyük bir yudum aldım, sertti.
Karımın kendini teşhir etmesini izlemek istiyordum. Yakınlarda boş bir şezlong buldum, oturdum ve izlemeye başladım. Elemanlar sohbet edip kahkahalar atıyorlardı. Karım hakkında konuştuklarına emindim. Sikimle oynamak istiyordum deli gibi, etrafımda kimse olmasa bu manzaraya bakıp kendimi boşaltırdım diye içimden geçirdim. Bu sırada elamanlar denizden çıkıyordu. İkisi de atletik yapıdaydı, karım görse etkilenirdi. Benim bile hoşuma gitmişti. Elimdeki iki bardağı da bitirdim, tekrar bara gidip yenilerini aldım. Karımın yanına geçtim bu sefer. Elemanlar ben gelmeden uzaklaşmıştı. Karım nerede kaldığımı sordu. Hızlı içmişim kafam kırılmış, cevap verdim: “Üçümüz götünü izliyorduk karım, biraz keyfini sürdüm.” “Hangi üçünüz?” dedi. Etrafıma bakındım ve elamanları gösterdim. “Sana nasıl baktıklarını farketmedin mi? Gözleriyle siktiler seni.” Karım zevke gelip doğruldu, farketmemişti ve buna pişmandı. Elemanları süzdü, hoşuna gitmişti gördükleri. “Terbiyesiz herif, utanmadan karını dikizleyenleri izliyorsun.” diye takıldı bana ve içkisinden yudum aldı. İçki iyice kanıma karışmıştı artık dayanamıyordum, bu tatilde karımı başka bir adamla sikişirken görmek istiyordum! “Daha fazlasını yapmak istiyorum…” dedim. Şehvetle bana baktı ve yaklaştı: “Ne istersin kocam, sakın utanma, istediğini söyle bana.” Belinden kavradım çektim kendime: “Şu ilerideki şezlonga geç ve ben buradan sizi izlerken kudurt onları.” İçkisinin hepsini kafaya dikti, boynumdan yalayarak kulağıma kadar çıktı: “Bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim o halde.”
Etrafı süzerek bana yakın bir şezlonga geçti. Yine yüzüstü yattı ve götünü sergilemeye başladı. Biraz yattıktan sonra elamanların dikkatini çekmeyi başardı. Ayağa kalktı elindeki boş bardakla bara yürüdü. Yeni bir içki aldı ve geri yürürken elemanlardan birine bakış attı. Gözüne birini kestirmişti. Şezlonga geri uzandı, önce bana baktı onu izliyordum, sonra diğer yanına baktı elemanlar ona bakıyordu. Güldü ve içkisinden sağlam bir yudum aldı. Çantasından güneş kremini çıkardı, eline döktü ve bacaklarını sıvazlamaya başladı. Üst vücuduna geçti karnını, omuzlarını sonra da göğüslerine doğru sıvazlamaya devam etti. Aralarından beğendiği elemana bakış atıyordu bu sırada, onu izleyip izlemediğinden emin olmak istiyordu. İzliyordu, görüyordum. Sırtına sürmeye çalışır gibi hareketlerde bulundu, yardım isteyen masum bir kadın rolündeydi ama azgın onu kocası izlerken tanımadığı bir erkeğe kendini elletmek isteyen şehvetli bir kadındı. Eleman ayağa kalktı, kalbim deli gibi çarpıyordu. Karımın yanına yaklaştı ve bir şeyler söyledi. Eleman gerçektende iriydi, karımın yanında daha da büyük gözüküyordu. Karım şezlongta otururken kafasıyla adamın aleti aynı hizadaydı. Yüzüstü yattı karım, yüzü bana dönüktü ve gülerek bana bakıyordu. Tanımadığımız, karımı dikizleyen rastgele bir adam şimdi karımın vücudunda ellerini gezdirecekti. Buna hazır mıydım? İçkimden yudum aldım, evet fazlasıyla hazırdım! Sırtına kremi döktü ve yavaş yavaş sürmeye başladı karımın sırtına. Sertleşmiştim bile… Sürerken karım bikinisinin üstünü çözmeye başladı. Daha rahat sürsün diye yapıyordu sözde, ama asıl amacı beni çıldırtmaktı. İçinden bir orospu çıktı karımın diye düşündüm. Bu kadar başka bir erkeği istediğini bilsem en yakın arkadaşıma siktirirdim çoktan. Karım bu sırada elemanın elini tuttu ve götüne doğru götürdü. Götünü kenarlarını kremlemesini istiyordu. Eleman karımın götüne yapıştı, avuçlayarak kremi sürüyordu adeta. Bacağına kadar elini indirip tekrar yukarı çıkarıyordu. Doğru mu görüyordum yoksa adam gerçekten de sıvazlarken parmaklarını karımın amına değdiriyor muydu? Karım bikinisinin üstünü tutarak döndü ve elemana bir şeyler söyleyip beni gösterdi. Karım ne dediyse adam bana el sallayarak uzaklaştı yanından, gülüyordu. Üstünü başını toplayarak karım yanıma geldi, sertleşmiş sikime elini koyarak: “Lütfen daha fazlasını yaşat bana…”