Karım Ceren Otobüste Taciz Hikayesi Ceren & Noyan Seri #2

Az sonra sol elini eşimin eteğinin altından çekti ve bu sefer Ceren’nin damalı mini eteğinin yan ucunu tutup yavaşça kaldırdı, ben niyetini anlayana kadar Metrobüs Okmeydanı durağına gelmiş ve yavaşlayarak durmuştu. Metrobüsün tekrar ivmelenmesiyle Ceren hafif arkaya sendeledi, bunu fırsat bilen pislik biraz daha eşime yaklaşınca, başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Kel pislik eşim Ceren’in damalı mini eteğinin ucunu kaldırdığı kısımdan açılan pamuk gibi tenine çıplak penisini bastırmıştı.

Ceren durumun farkına varınca panikle tekrar kaçmaya çalıştı ama kaçabileceği yer yoktu, arkasını ya da önünü dönse pozisyonu bu şartlar altında daha kötü olacaktı. Eşimin çaresizliğinin farkında olan pislik şimdi sol eliyle tekrar kızın kalçasını alttan kavramışken sağ eliyle Ceren’in damalı mini eteğinin iç kısmına soktuğu penisini kumaş üzerinden bastırıp, kızın çıplak bacağına penisini bastırıp çekiyordu. Eşimin panik içerisinde çaresiz yüz ifadesi benim için son damlaydı, artık karımın yanı başımda ayak üstü bu seviyede taciz edilmesine dayanamadım ve aramızdaki hödüğün omzuna dokundum, “Biz birazdan inicez siz isterseniz köşeye geçin yer değişelim” dedim. Adam, ifadesiz bir şekilde tamam dedi. Biz yer değiştirmek için hareketlenince kel pislik panik olmuş iyice cama dönüp toparlanmaya çalışıyordu.

En sonunda hödük valiziyle köşeye yerleşince bende eşim Ceren’in yanına ulaşabilmiştim, yüzündeki rahatlama ifadesi paha biçilemezdi. Ben geldiğim için iyice bana sokulmuş tacizcisinden uzaklaşabilmişti. Kendi kendime kızıp, keşke adamla daha önce konuşsaydım diye içimden geçirdim en azından fantezinin meyvesini kel tacizci değilde ben yerdim. 4-5 dakika sonra artık Mecidiyeköy’e gelip Metrobüsten inmiştik, inerken kel pisliği son bir kez kontrol etmek için bakındım ama göremedim, neyse sonunda kurtulduk diye çok uzatmadım. Ceren, “Aşkım niye bu yağmurda indik fantezi yapmak istemiyor muydun? Şimdi yağmurda ıslanacağız” dedi. Bende, Aşkım Metrobüs tahmin ettiğim gibi olmadı, sürekli durak, inen binen, aramıza giren insanlar. Halk otobüsü daha sabit daha rahat takılırız dedim. Biraz düşününce Ceren, “Peki aşkım sen nasıl istersen” dedi.

Metrobüs durağı da yoğun sağanaktan nasibini almış, çok kalabalıktı. Durakla yürüyen merdiven arasınında 3-4 dakikada bile kalabalıkla sırılsıklam olmuştuk. Yürüyen merdivene geldiğimizde önden ben binip yukarı basamaktaki eşimin beline sarıldım ama dikkatim Ceren’in bluzuna kaydı. Beyaz bol bluz sırılsıklam olduğu için adeta şeffaf, transparan gibi olmuştu. Eşimin bluzunun altındaki dolgun göğüsleri en ince detayına kadar gözüküyordu, özellikle sertleşmiş göğüs uçları ve meme dokusu çok belli oluyor, iştah açıcı gözüküyordu.

Ceren’in kulağına doğru eğilip şakacı bir şekilde, “Aşkım seninkiler sanki biraz fazla meydana çıkmış gibi, ceketin önünü sıkı tut istersen, yoksa gider ayak birde grup yapmamız gerekebilir” dedim. Ağzımdan neden öyle çıktı bilmiyorum, sanırım Metrobüste olanlardan etkilenmiştim. Ceren ben öyle deyince aşağıya bakıp şaşkınlıkla, Ay.. aşkım evet ya.. hep senin yüzünden.. dedi ve kot ceketi önünü eliyle sıkıca tuttu sonra kulağıma eğilip, “Oldu olacak öyle bir fantezin varsa söyle otobüste onuda aradan çıkartalım” dedi ve kulak mememi ısırdı.

Ceren’in bu teklifine şok olmuştum, acaba Metrobüste kel herifin tacizi onu azdırmış mıydı? Adeta nutkum tutuldu, ben kendime gelemeyince Ceren içten bir kahkaha atıp, Şaka yapıyorum şaka.. düşünüyor birde.. şapşal.. dedi ve yanağımdan öptü.

Yürüyen merdivenden inip yağmur altında otobüs durağına doğru el ele koşmaya başladık ama benim aklım hala Ceren’in söylediğinde, “grup.. ve aradan çıkartalım” şeklinde beynimde tekrar tekrar dönüyordu. Objektif bir şekilde düşününce kel pisliğin yerinde kendimi hayal ederken adamın eşim Cereni taciz etmesi beni heyecanlandırmış ve azdırmıştı, Ceren acaba bu konuda ne düşünüyordu? Aslında çok rahatsız olsa en azından bana durumu ifade edecek bir şey yapabilirdi, acaba tacizin devam etmesine izin mi verseydim? şeklinde aklımdan deli düşünceler geçerken otobüs durağına gelmiş ve istanbulkart basarak otobüse binmiş arkalara doğru ilerlemiştik. Otobüsün içerisi loş, orta derece kalabalık ve kalkışa 10 dakika gibi vardı, zaman geçtikçe içerisi kalabalıklaşıyordu. Son 5 dakika sağanaktan kaçanlar yüzünden içerisi neredeyse Metrobüs kadar kalabalıklaşmıştı, yeni binenler artık ortadan biniyordu. Bizde Cerenle arka tarafta cam kenarındaydık, ben öne doğru olan köşede ters bir şekilde köşeye arkamı yaslamış, Ceren bana dönük bir şekilde önümdeydi, diğer köşede uzun montlu 25-30 yaşlarında bir kadın vardı.

Biz birbirimize sarılmış otobüsün kalkmasını beklerken hala yolcular itişe kakışa biniyordu, az sonra binen adamı görünce şaşırdım ve ne hissedeceğimi bilemedim, önce sinir ve nefret sonra merak ve belki şehvet? Metrobüste Cereni taciz eden kel pislik demek bizi takip etmiş fark etmeyelim diye otobüsün kalkmasına ramak kala binmişti. Biner binmez içeriyi tarayıp Cereni hemen bulmuştu, kız tabi bana sarıldığı için durumdan habersizdi. Keltoş öne doğru kartını gönderip aldıktan sonra aramızdaki insanlardan müsaade isteyip en sonunda köşedeki kadının yanına kadar gelebilmişti. Ben hala ne düşünmem ve yapmam gerektiğine karar veremediğim için herifi tanımamazlıktan geliyordum, kararı Cerene bırakmaya karar verdim birazdan onu tacizcisiyle yüz yüze getirecek ama isterse yer değiştirmeyi önerip, onu benim köşeye alacak arkasına geçip kanatlarımın altında korumaya alacak, pisliği de kudurtup bırakacaktım.

Otobüs sonunda kapıları kapatmış yola çıkmıştı, bende otobüsün hareketiyle hafif hafif Cerenime sokulmaya başlamıştım. Etrafımızı kontrol ettim, loş ışık, yorgun bitkin halinde bir sürü insan ve dışarıda sağanak yağmur. Şartlar daha iyi olamazdı, pozisyonumuzu ikimizinde sırtı cam kenarındaki destek demirine gelecek şekilde ayarladım. Tacizci keltoş biz dönünce hemen sanırım tanınmamak için arkasını döndü. Yerleşmemiz tamamlanınca sağ elimi eşimin bacağına dokundurdum, mini eteği bile sırılsıklam olmuştu, hala utangaç bir tavrı vardı ve bu hali beni çok etkiliyordu. Ceren’in elleri göğüsleri belli olmasın diye sıkı bir şekilde kot ceketin önünü tutuyordu. Tekrar heyecanlanmaya başlamıştım, sağa doğru biraz eğilir gibi yaparak sağ elimi biraz daha alçaltıp Ceren’in kalçasının altına doğru kaydırdım ve kalabalık içerisinde tadına vara vara eşimin buz gibi ama soğuk pamuk gibi yumuşak kalçasını avucumun içine alıp okşamaya başladım.

Eşimin kalçasını 3-4 dakika kadar okşadıktan sonra kız diz hizası topuklu çizmelerinde parmak ucuna çıkıp zaten çizmelerinin yükselttiği kalçasını biraz daha yükseltip kendisini geriye yaslayarak adeta elimin üstüne oturmuş gibi oldu. Ceren’in kalçası yağmurdan buz gibiydi ama pürüzsüz kadınlığı ateş gibi yanıyordu ve şimdiden ıslanmıştı, kendi ağırlığını da katınca orta parmağım cuk diye eşimin kadınlığının dudaklarından içeriye kaymıştı.

Ceren elimin üzerine oturduğu için benim çok hareket alanım yoktu ama o biraz sonra hafif hafif parmak ucuna bir yükselip bir oturarak parmağımın içine girip çıkmasını sağlıyordu. 5 dakika sonra Ceren çok zevk alıyordu, bende ona zevk verdiğim için mutlu oluyordum ama canım daha fazlasını istiyordu. Ceren’in bir sonraki yükselmesinde elimi eteğinin altından çektim, çekince oda merakla bana döndü. Otobüsün içi zaten loş, camlar güneşe karşı çift cam birde sağanak yağmur olunca fanteziyi ilerletirken kendimizi kalabalığa değilde cama doğru döndürmek daha mantıklı geldi.

Cerene kısaca durumu anlatınca birbirimize iyice sokulup cama doğru döndük, döner dönmez bu sefer sol elimi eşimin mini eteğinin ucunu önünden kaldırıp içine soktum ve pürüzsüz kadınlığını daireler çizerek tekrar ovmaya başladım. Ceren’de Metrobüste yaptığı gibi sağ eliyle yavaşça fermuara uzanıp aşağı indirdi, elini delikten içeri soktu ve pantalonumun içinden penisimi avuçladı. Penisimde elini hissetmek bana inanılmaz zevk veriyordu ama biraz sonra Ceren’in arkasındaki kadın inmek için düğmeye basınca zevkim yarıda kesilmiş hafif toparlanmak zorunda kalmıştık. Kadın uygun bir yerden kapıya gidip inmek için etrafa bakınırken bizim keltoş Metrobüste yaptığı gibi kadına yol verirken onun yerine geçti ve köşeye arkasını yaslayıp kolunu aynı şekilde cam tarafından Cerene doğru uzattı.

Şimdi kel Metrobüs tacizcisi eşim Ceren’in dibine kadar girmişti. Merak ettiğim soruya az sonra cevap bulacaktım. Ceren’in beyaz bluzu ıslaklıktan transparan gibi olduğu için altındaki dolgun göğüsleri muhteşem ve çok baştan çıkarıcı gözüküyordu, ben sol elimi eşimin mini eteğinin önünden çekip beline attım ve yanaşıp, “Aşkım yanındaki adam kendi halinde gibi, o tarafa doğru dikkat çekmeden dönsen, bende yürüyen merdivenden beri aklımdan çıkmayan kavuncuklarına biraz ilgi göstersem” dedim. Ceren kısık bir kahkaha attı, “Tamam bakıyorum” dedi ve sol eliyle başının üstündeki destek kayışını tutup, sağ eliyle ceketin önünü sıkıca tutarak yavaşça keltoşa doğru dönmeye başladı.

Keltoş Ceren’in ona doğru döndüğünü anlayınca kolu yandan Cerene uzanmış şekilde başını camdan dışarı çevirmişti. Sanki dışarıyı izliyormuş ve bizimle hiç ilgilenmiyormuş gibi yapıyordu. Ceren biraz daha dönünce adamı tanımış ve dona kalmıştı ama ben tanıma faslının bu kadarıyla kalmaması gerektiğine karar verdim ve sol elimle Cereni belinden tutarken sağ elimi de beline atıp gövdesini iyice keltoşa doğru çevirdim. Kulağına yanaştım, “Aşkım durum nasıl devam edeyim mi?” dedim. Ceren çok yavaşça cam tarafından bana dönüp bir şey demeden sadece kafasını “Evet” anlamında sallamıştı. Bende sağ elimi Ceren’in belinden az yukarı çekip bol bluzunun yanından içine soktum yavaşça göbeğine doğru gelip dışarıya doğru iterek ve sanki Ceren ceketi çok sıkmışta ben yukarı ulaşamıyormuşum imajı verdim.

Az sonra amacıma ulaşmıştım, Ceren sağ eliyle sıkıca tuttuğu ceketin önünü serbest bırakmıştı ve sağ elini destek demirinde keltoşun elinin yanına koymuştu. Ceren’in bu hareketi adamın dikkatinden kaçmadı, oda yavaşça artık yüzünü Cerene doğru dönmüştü. Şimdi eşim Ceren ve tacizcisi yüz yüzeydiler ama ikisi de birbirini tanımıyor üstüne üstlük hiçbir şey olmuyor gibi davranıyorlardı. Ben fırsattan istifade harekete geçmiştim ve sağ elimi yavaşça eşimin göbeğinden sağ göğüsünün altına kadar getirmiştim, teni buz gibi ama çok yumuşaktı, elim teninde göğüsüne doğru tırmanırken Ceren sadece aşağı bakıp bluzun içinden yukarı doğru çıkan elime bakmış ama tepki vermeden tekrar keltoşa doğru başını kaldırmıştı.

Keltoş, Ceren’le bir süre sanırım göz teması kurduktan sonra gözleri kızın ıslaklıktan transparan olan beyaz bluzu altındaki dolgun göğüslerine ve göğüsünün hemen altındaki elime kaymış adeta gözleriyle eşimin göğüslerini yiyordu, tabi Ceren’de bu durumun farkındaydı. Ceren’in tepkisizliği sürer ve keltoş pür dikkat izlerken elimi yavaşça biraz daha yukarı tırmandırdım ve yavaşça, tadına vara vara Cerenimin muhteşem sağ göğüsünü avucumun içine alıp sıktım, taş gibi göğüs ucu işaret ve orta parmağımla sıkıştırıp eşimi iyice zevke getiriyordum. Ben eşimin sağ göğüsünü okşamaya devam ederken Birden sanki adamı fark etmiş gibi aniden durdum ve Ceren’in kulağına yanaşıp, “Aşkım.. özür dilerim.. adam sanki bize döndü gibi, ama sen panik olup dönmediğine göre durumu anlamadı sanırım dimi? Devam ediyim mi?” dedim. Ceren sağ göğüsü avucumun içinde bir süre kel herife göz ziyafeti yaşattıktan sonra biraz daha cama dönüp o şekilde bana dönerek sessizce, “Problem değil aşkım adam kendi halinde, biz devam edebiliriz” dedi. Eşimin bu rahat tavrından ben merak ettiğim sorunun cevabını almıştım, bu durumu o rahatsız olmadığı sürece devam ettirmeye karar verdim ama nerede durmam gerekiyordu?

Neyse şu an bunu düşünemeyecek kadar çok zevk alıyordum. Ceren cama doğru dönüp keltoşla arama girince adam artık biraz daha rahatlamış bir şekilde eşimi iyice süzerken elini milim milim Ceren’in destek demirindeki sol eline yaklaştırıyordu, bende köşeye yaslandığım için kolum bluzunun içinde bu sefer sol göğüsünün altına doğru kaymıştı. Ceren’de tekrar yerleşince belindeki sol elimi yavaşça aşağı kaydırıp önce mini eteğinin altındaki kalçasında sonra bacaklarının arasına, ateş gibi kadınlığına getirip tekrar ovmaya başladım.

Bu sırada sağ elimi bluzun içinden yavaşça eşimin ıslak sol göğüsüne doğru çekmeye başladım, Ceren’de sağ elini tekrar fermuarımın içine sokmuş penisimi avuçluyordu. Kel herif aksiyonun bir saniyesini bile kaçırmazken alyanslı sol eli tekrar Ceren’in alyanslı sol elini okşuyordu. Karımın tepkisizliğinin limitini test etmek için bir plan yaptım. Eşimin sol göğüs ucunu sıkıca tutup aşağı doğru çekince, Ceren biraz daha arkaya kayıp öne doğru eğildi. Şoku atlatınca Ceren yüzünde acı ifadesiyle bana dönüp sessizce, Aşkım bu kadar sert olma amaa.. demişti. Bende, Peki hayatım dedim ama maalesef niyetim başkaydı. Ceren’in öne doğru hafif eğilmesiyle bluzunun önü biraz bollaşmıştı, kel herifin görüşü belki bozulmuştu ama bu durum planımın bir parçasıydı.

Bu sırada bende elimi Ceren’in göğüsünden çekip, anlık gözümü kaşıyor gibi yaptım ama elimi çekerken bol bluzun önünü destek demirini örtecek şekilde silkmiştim, keltoş fırsatı kaçırmadan yüzünü camdan dışarı döndürdü ama elini hemen biraz daha Cerene doğru kaydırıp bluzun açıklığından içeri sokmuştu, Ceren benim hareketime odaklandığı için bu ayrıntıyı kaçırmıştı, herkes yerleşince planımın ilk kısmı tamamlanmıştı. Az sonra ben yavaşça ve dikkatle elimi bu sefer bluzun altından Ceren’in sağ göğüsüne attım ve okşamaya başladım, özellikle kelin bluz altındaki eli açılmasın diye ekstra özen göstermiştim. Ben sağ göğüsünü büyük bir ilgiyle okşayıp severken eşim Ceren’de pantalonumun içinden penisimi avuçlayıp sıvazlıyordu, Off.. aldığım zevki tarif bile edemem fakat şimdi sıra planımın son kısmındaydı. Avucumun içindeki yumuşacık sağ göğüsünün okşarken parmaklarımı göğüs ucunda kenetleyip aynı şekilde sertçe sıktım.

Kız birden irkilip destek demirinden tuttuğu eli daha yana kayıp kel herifin bile solundan demiri tutmuştu, aynı zamanda dizlerini kırdı ve sanki aşağı doğru çökmüş gibi oldu, o kadar ki göğüs ucunu kıstırdığım elim Ceren’in göğüsüyle destek demiri arasında sıkışmıştı. Ben bu haldeyken planımın meyvesi olarak eşimin çıplak dolgun göğüsü şu an kel herifin eline temas halinde olmalıydı. Adamın yüzünden şaşkınlık ve aynı zamanda mutluluk okunuyordu. Ceren keltoşun elini en azından çıplak göğüsünün altında hissediyor olmalıydı ama 15-20 saniye geçmesine rağmen doğrulmadı ya da bir tepki vermedi. Derken hala aynı pozisyondayken sağ eliyle penisimi pantolonumun fermuarından çıkarıp iyice tırnaklarını geçirdi, bu sayede bende iki büklüm olmuştum.

Bana verdiği acıdan memnunmuş gibi bir 5-10 saniye daha sonra Ceren tekrar doğrulmuş ve normal bir şekilde artık açıktaki penisimi sıvazlamaya başlamıştı. Bana dönüp yaramazca gülümseyerek, “Nasıl oluyormuş gördün mü?” dedi. Ben zaten amacıma ulaştığım için gülümseyerek, “Gördüm aşkım çok pişmanım, bidaha olmaz” dedim. Ceren’de, “Uslu duracaksan affediyorum” dedi. Ceren doğrulduğu için bluzun içindeki hareketler tekrar çok bariz belli oluyordu, özellikle sağ göğüsünün üzerindeki elim ve parmaklarımın arasındaki göğüs ucu. Bu şartlar altında keltoş hareket etse bende görmediğimi iddia edemeyeceğim için istemeye istemeye elimi yavaşça bluzun altından keltoşun elini açmayacak şekilde çıkardım. Bluz yerine bu sefer elimi yandan mini eteğinin içine kaydırıp eşimin kadınlığını okşamaya başladım, önden ovarken arkadan diğer elimle kalçasını mıncıklıyordum.

Biz bu şekilde eşimle şehvet yumağı oluşturmuşken o kadar yardım etmeme rağmen acaba keltoşun cesareti bu kadar mıydı? diye düşünmeye başladım, sonuçta buradan sonra olacaklar normal bir koca için çok rahat fark edilebilirdi. Sağ eli hala bluzun içindeyken yavaş bir şekilde başını camdan biraz Cerene doğru dönünce sanırım gözleri kızın açıktaki penisime 31 çektiğini yakalamıştı çünkü o andan sonra oda harekete geçmişti. En sonunda keltoş bluzun altında demirdeki elini eşimin göbeğine çekmişti ve kolunu biraz daha uzanıp Cerene bluzunun altından sarılmış gibiydi.

Ceren, iki elide meşgul olduğu için ben adamın sarıldığını görmeyeyim diye çözüm olarak hafif keltoşa doğru dönmüştü, benim camdaki yansımadan her şeyi gördüğümü bilmiyordu. Hareketi bitince keltoş yavaşça elini Ceren’in teninde yukarı tırmandırmaya başladı, yavaş ve zevk dolu bir tırmanış sonrasında keltoşun sol eli eşimin sağ göğüsünü avucunun içine alıp sıkmıştı, o an adamın gözleri aldığı zevkten kapanmıştı. 10 saniye sonra tekrar açıldıklarında artık keltoş eşimin ıslaklıktan şeffaf olan bluzunun altında kızın göğüsünü okşayıp mıncıklamaya başlamıştı. Bir süre sonra etraftaki herkesin kendi halinde olduğuna kanaat getirince biraz daha ileri giderek sağ eliyle yavaşça fermuarını açtı, usulca penisini çıkardı.

Adama o zaman tekrar gıcık olmuştum, itiraf etmek istemiyordum ama penisinin benimkine kıyasla farkı yok sayılamayacak gibiydi. Daha sonra sol eliyle hala Ceren’in sağ göğüsünü bluzun altından okşarken, sağ eliyle kızın destek demirindeki elini yavaşça kavradı ve demirden çekti. Ceren kel herifin elini kendi elinde hissedince yüzünü o tarafa dönmüştü, gözü önünde kel herif elini alıp açıktaki penisinin üzerine koyup, penisini eşime iyice kavrattıktan sonra ileri geri yaparak kendisine 31 çektirmeye başladı, bu durumu eşimi bana siper ederek yapıyordu ama yansımadan her şey belliydi. Ceren şimdi aynı anda iki penise 31 çekiyor, aynı zamanda kel herif göğüsünü okşarken, bende kadınlığını ovup parmaklıyordum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir