Yemek salonuna gittiğimde adını bilmediğim yemekler vardı amk. Önümüze bir tabak koymuşlar yok yok avradını sikim. Ben böyle sofrayı bir tek ramazanın ilk iftarında görüyorum o da bunun yanına yaklaşamaz. Velhasıl oturduk sofraya Mehmet bey sakince yemeğini yiyor aynı şekilde duru ve Şeyma hanım da öyle derken. Mehmet bey söze girdi.

-Evladım sen çalışıyor musun

-Tatillerde evet

-Haftasonları da mı

-Gerekirse evet

Şöyle bir baktı iyice bana

-Duru senin iş tecrüben olduğunu ve dürüst çalıştığını söyledi şüphem yok temiz çocuksun

-Sağolun efendim

-Sana bir teklifim var

-Dinliyorum

-Bizim iş çok ince ve özel bir iş. En kaliteli derilerden kumaşlardan en kaliteli gömlekleri deri eşyaları yaparız. Ben babamdan öğrendim mesleği lakin bu işleri devam ettirebilecek biri yok evde görüyorsun ki

-Yani

-Yanisi eğer kabul edersen seni kendi dükkanımda çırak olarak alırım. İstediğin zaman burda kalır yemeğini yer yatar kalkarsın

-Efendim bu çok büyük bir şey ama

-Ben sadık ve yardımsever insanları severim, gördüm ki sen kızıma yardım edecek kadar vefalı bir dost ve aynı zamanda yardımsever bir delikanlısın

-Teşekkür ederim

-Düşün taşın karar ver yarına kadar süren var. Eğer kabul edersen ve işini iyi yaparsan bu görmüş olduğun servetimin daha fazlasına sahip olursun evladım. Her şey senin azmin ve isteğine bağlıdır

-Efendim ben uzatmaya gerek duymuyorum. Kabul ediyorum sizde izin verirseniz en yakın zamanda gelmek isterim yanınıza

-Daha ne olsun o zaman haftasonu gel

-Sağolun

-Kızım seni çok övdü bakalım dediği kadar var mısın

-Sağolsun hiç kötülüğünü görmedim

Bu sırada tekrar duru ile bakışmıştık. Yüzünde ki mutluluğu hissedebiliyordum. Babası ve benim iyi anlaştığımı görmek kızının hoşuna gitmiştir herhalde. Velhasıl yemekler yendi tatlılar ikram edildi yatma vakti geldi. Ben yatağa geçmiş telefonla takılırken kapı açıldı. Karanlıkta bir silüet yanıma kadar gelmişti. Duru geceliğiyle karşımdaydı. İnce ve zarif vücudunun üzerinde siyah tam vücuduna oturan harika bir gecelikti. Gördüğüm anda yarrağıma kan pompalanmaya başladı. Telefonu attım ve “Orda duracak mısın yoksa gelecek misin” dedim. Yüzünde bir gülümseme ile yanıma gelirken üzerinde ki geceliği yavaşça çıkardı ve iç çamaşırlarıyla kaldı. Mükemmel ötesi vücuduna hayranlıkla bakıyordum. Yatağın başucuna geldiğinde sakince battaniyeyi kaldırdım ve tam içime sokuldu. Hava hala yağmurluydu ve soğuktu. İçime iyice girmiş dudaklarımı yiyordu adeta. Yarrağım eşofmanın içinde rahat edemez hale gelmişti. Önce üzerimdeki tişörtü çıkarıp fırlattım sonra eşofmanında çıkarıp sadece donumla kalmıştım. Yarrağım donun içinden onun onuna baskı yapıyordu. Ben durunun boynunu, göğüslerini, göbeğini öptükten sonra amına gelmiştim. Sakince üzerine giydiği donu çıkarıp narince öpmeye başladım. Dil darbelerimi sertlikten uzak ve daha zevk verici şekilde atıyordum. Durudan da bahsetmem gerekirse; Amı tam istediğim gibiydi, pespembe hiç kullanılmamış gibiydi sanki orayı keşfeden ilk kişiydim ama bundan da emin değildim çünkü benden önce sevgilisi olduğunu biliyordum. En sonunda yalama işi bittiğinde bende kendi donumu çıkarttım ve ikimizde battaniyenin içinde çırılçıplaktık. Hava sanki buz gibiydi ama ikimizin vücut sıcaklığı bunu nötrlüyordu. Tam sikimi sokmak için vaziyet aldığımda “Yapma umut ben bakireyim” dedi duru. Anlık bir şok yaşadım ve göt deliğine hizaladım sikimi “Dur ordan da hiç yapmadım” bu sefer komple sikimi çektim ve yüzüne bakmaya başladım. Gerçekten bu kız farklıydı. Yüzüme sanki özür dilermişçesine bakıyordu. “O zaman sürtünerek boşalacam yoksa seni harbiden sikerim” dedim. Kafasıyla onayladı ve sikimi amıyla arasına yerleştirdim ve sürtmeye başladım. amının sıcaklığı dışarıya vuruyordu öyle bir sıcaklıktı. Biz sürtünürken duru sessizce ohlamaya başlamıştı bile. Ben de sürtünürken onun dudaklarını öpüyor daha sıkı sarılıyordum o da aynı şekilde tam istediğim gibiydi. Yaklaştığımı hissettiğimde daha da hızlanarak boşaldık beraber. Çok güzeldi daha içine girmemiştim ama bu bile çok güzeldi. Son kez duruyu öpüp odasına yolladım. Bende tuvalete gidip temizlendim ve çıkardıklarımı giyip uyudum. Sabah kuş cıvıltıları ve üzerimde ki bir bedenle uyandım. Duru gelmiş yüzümü öpüyordu.

-Dur yapma annenler görecek

-Aman görürlerse görsünler ne olacak sanki

-Evet sana bir şey olmaz ama bana

-Umut abartma sanki dün beni çırılçıplak gören sen değildin

-İzin verseydin daha da ileri giderdim de

-Bekaret için çok erken ama

-İlla ki elime geçecek bugün değilse yarın ama geçecek

-Sabırsızlıkla o günü bekliyorum sevgilim

-Çocuklarrrrr

-Ayyy

Duruyu hemen üzerimden attım ve yere düştü. Annesi geldiğinde suru yere kapaklanmıştı. “Merhaba Şeyma hanım günaydın” dememle duru ancak olayın farkına varmıştı. Şeyma hanım yemek hazır hadi sofraya diyerek kızına bakarak güldü ve gitti.

-Pislik canım acıdı

-Annenin gözü önünde kucağımda durmak istiyorsan sen bilirsin

-Üffff tamam be

Duruyu düştüğü yerden kaldırdım ve sofraya oturduk. Güzelce yemeğimizi yedikten sonra okula gitmek için yola çıktık. Okula girerken sanki nispet yaparmışçasına koluma girmiş bırakmıyordu beni. Tuğçe bizi gördü ve bozulup gitti. Orospu falandı ama kıskandı. Neyse binaya girdik sınıfına bıraktım duruyu falan. İlk ders tarihti hocası geldi tam derse başlayacaktık ki Necati geldi.
-Hocam iyi dersler, merhaba çocuklar size önemli bir mesele hakkında bilgi vereceğim okulumuzun son sınıf öğrencilerini yani sizleri 1 hafta sürecek bir hem kamp hem de eğlenmek için tatile götüreceğiz.

-Hocam iyi hoşta siz beleşe yapmazsınız

-Oraya gelirsem beleşe sökerim o dişlerini dengesiz

-Ne kadarlık bir ücret hocam bu tarz bir tatil maliyetli olur

-Erdem hocam bu tatil Antalya’ya yapılacak ve biz de ilçe milli eğitimden de iznimizi aldık ancak bunun herhangi bir ücreti olmayacak maksat öğrenciler hem kafa dağıtsın hem derslerine yoğunlaşsın

-Eyvallah müdür

-La havle iyi dersler hocam

Dersten sonra bu konu hakkında konuştuk biraz ama çok önemli değildi. Bugün üzerimde fena bir azgınlık vardı. Dün gece duruyu sikememiştim acaba Tuğçe’yi sikebilir miydim okulda olması ayrıca sikimi hazırola sokmuştu. Öğle arasına bir ders vardı, bu tenefüsten sonra ki ders öğle arasına bağlanıyordu. Acaba diye sorguladım Tuğçe’yi ikna edersem bizim okulun yangın merdivenleri kocaman ve yaklaşık 4 tane kapı var. Eğer biri gelirse saklanmak için bir sürü de alan var. Bunu iyice düşündükten sonra aklıma bizim katta yani en üst katta bu işi yapmak geldi çünkü hademeler ve görevli abi buraya hiç uğramazdı. Genelde yan binada ve gelirlerse bu binanın alt katlarında takılırlardı. Azgınlıkla hiç düşünmediğim gibi düşünüyor kafa yoruyordum. Şimdi geriye sadece Tuğçe’yi ikna etme kısmı kalmıştı. Zil çaldığında soluğu onun sınıfında aldım. Sırasında uyuyordu. Dersleri bedendi ama sınıftaydı. Malum beden olunca sınıfta kimse yoktu. Girdiğim gibi kapıyı kapattım ve arka sıraya gittim Tuğçe’nin yanına. Kafasını sakince sürttüm ve uyanmasını sağladım uyandığımda beni gördü ve suratını bozarmış kafasını gömdü.

-Hadi ama ne oldu şimdi

-Git sevgilinin yanına onu sikersin bu saatten sonra anca

-O senin kadar iyi sevişemiyor ama

-O yüzden mi geldin yani

-Hem o bu kadar güzel değil(tamamen sallıyorum o an belden aşağısı yönetiyor vücudu)

-(Kafasını kaldırarak) Gerçekten ciddi misin

-Evet hemde sendeki am kimse de yok, ayrıca senden başkasını sikmeyi hayal bile edemiyorum

-Sen, seni seviyorum umut lütfen benden başkasına gitme

Dedi ve dudaklarıma yapıştı. Söylediklerim etkisi olsa gerek iyice azmıştı. Elimi amcığına attığımda bunu farketmiştim sırılsıklamdı. Tuğçe’nin dudaklarımdan ayrıldım ve bizimkilere mesaj attım beni yok yazdırmayın bir şeyler uydurun işim var diye. Tuğçe’yi de alarak yangın merdivenine girdim. Bizim binada kameralar çok olmadığı için rahatça girdik. Kapıyı kapattım ve duvara yasladım onu. Hunharca, sertçe ve içimdeki azgınlıkla öpüyordum dudaklarını sanki kıtlıktan çıkmış gibi. Benim çavuş hazırola geçmiş Tuğçe’yi bekliyordu. Hemen Tuğçe’nin pantolonunu indirdim ve pencereye yasladım domalmış vaziyette ve amını emmeye, yalamaya, somurmaya adeta ruhunu çekmeye başladım. Tuğçe bağırmak istiyor ama okulda olduğumuzdan yapamıyordu. Ağzını tutmuş sessiz sessiz inliyordu. Biraz daha bu şekilde dilimi amının içine sokarak ve götünü parmaklayarak yaladıktan sonra bende çavuşu çıkardım ve önce Tuğçe’nin amından am suyu ile kayganlaştırdım ve hiç bekletmeden soktum benim ne yalvartmaya zamanım ne de sabrım vardı. Bir anda hızlıca soktum sikimi. İkimizden de derin bir oh çıktı. Tekrar kavuşmuştum şu tatlı amcığa. Tuğçe’yi belinden iki elimle tutarak hızlıca sikmeye başladım. Tuğçe’nin ıslanmış amcığı ve benim taşşaklarımın çarpışma sesi şap şap diye inletiyordu koca merdiveni. O an öyle bir durumdaydım ki sanki dünyayla ilişiğim kesilmiş sadece Tuğçe ve onun amcığı vardı. Her vuruşumda daha da hızlanıyor daha da zevke geliyordum. İkimizde istemsiz sesler çıkarıyorduk artık.

-Nasıl durudan güzel mi ahhh aşkım ohh

-Duru yanında ah bir hiç

-O orospudan daha iyiyim de mi ohhhh daha hızlı ohh

-Evet evet benim tatlı orospum evet

Tuğçe’yi döndürdüm ve mermere oturttum. Hemen sikimi içine soktum tekrar ve bu sefer dudaklarına yumuldum alttan çalışmaya devam ederken üstten göğüslerini yalıyor aynı zamanda uçlarını ısırıyordum. Bir yerden sonra kontrolümü kaybetmiş ısırmanın dozunu kaçırmıştım.

-A-aşkım yavaş ca-canım yanıyor ahhh

-Hmmm ohhh

Bu sefer Tuğçe’yi mermerden de kaldırdım ve kucağımda bacakları belime bağlı şekilde sikmeye başladım. Ellerimi götüne koymuş tutarken aynı zamanda şaplaklıyordum. Öpüşürken ağzımın içine inliyor dilini muhteşem bir şekilde kullanıyordu. Belini dansöz gibi kıvırtıyor aldığım zevki Nirvana’ya taşıyordu. Bir insan ne kadar sert sikilebilirse o kadar serttim. Amına girişlerimde vücudunu kaldırıyor ve belim alttan hızla gelirken indirerek birleştiriyordum.

-A-A-Aşkım harikasın boşalıcaaaaaaammm

Tuğçe bana iyice sarılarak tırnaklarını sırtıma geçirmişti. Sırtımı çiziyordu. Çok fena acıyordu ama dayanılmaz değildi. Tuğçe şarıl şarıl boşalırken sikinden aşağı am suyu akıyordu taşşaklarıma doğru. Ben de artık dayanamayacak duruma gelmiştim. Son kez kalan gücümle Tuğçe’ye var güzümle pompalıyordum amcığının sıcaklığı ve sıkılığı beni git gide sona yaklaştırıyordu. Amının kayganlığı ile de zevkim kat kat üst seviyelerde dolanıyordu. Artık sona gelmiştim içindeki son enerji tohumuyla Tuğçe’nin içine bütün dölümü bırakarak boşalmaya başladım. Boşalırken sanki ruhum çekiliyordu. Bacaklardan sikime ordan da amcığın içine doğru akıyordu bütün gücüm ve enerjim. Boşalırken ayakta duramayacak hale gelmiştim. Tuğçe’yi duvara yasladım ve bende omuzuna koydum kafamı. Sikim hala içindeyken konuşmaya başladı

-Lütfen beni bırakma umut seni seviyorum

-Bende seni güzel orospum benim

Diyerek dudaklarımızı birleştirdik. Biz bu haldeyken öğle arası zili çaldı. Tuğçe’yi yavaşça kucağımdan indirdim ve

-Bir dahakine o götünü de sikicem

-İstediğin zaman sevgilim bu vücudu istediğin gibi kullanabilirsin

Üstünü giymeden önce eğildim ve amcığına ve o güzel götüne bir öpücük kondurdum son olarak dudaklarını da öptüm ve önce o sonra ben çıktık bir kaç dakika arayla. Tuvalete girdim ve üzerime gelen sıvıları temizledim sonra sınıfa ve sonraki tenefüs zili çalana kadar derin bir uykuya daldım.