Kadın Ruhu 4

Sabahtan beri boş boş oturuyorduk. Düğün akşam 9 daydı 3 saat kalmıştı. Derken telefon geldi, sülaledeki kızlar Nihal i de kuaför e çağırıyorlardı, gelin ve beraberindeki kadınlar kuaföre beraber gidip oradan düğüne geçecekti. Nihal can sıkıntısından patlamış olacak ki hemen kabul etti ve üstünü giymeye gitti. 20 dakika sonra geri geldiğinde üzerinde vücuduna sımsıkı yapışan dizlerinin 1 karış üzerinde bir elbise vardı. Fermuarını bana çektirdi. Göğüsleri ise bizim buralar için çok fazla dekolteye sahipti. Aklıma düğünümüzdeki manzara geldi onu böyle görür görmez. Sikim tam hareketleniyordu ki hemen bu düşünceleri dağıttım. Nihal i öbür odaya çekip, bu dekoltenin çok fazla olduğunu üstelik sütyeninin kenarındaki dantel işlemelerin elbisenin dekoltesinden dışarı çıktığını söyledim. Bana muzip bir gülüş atıp hızlıca sütyenini çıkardı ve benim şaşkın bakışlarımın altında meme uçlarına meme bandı taktı ve ardından fermuarı çekmem için bana arkasını döndü. -“şaka yapıyorsun, sütyensiz giymeyeceksin bu elbiseyi değil mi?” +”meme uçlarım belli olmayacak sonuçta, ayrıca senin de söylediğin gibi sütyenimin kenarındaki dantel işletmeler çok tahrik edici duruyordu böyle daha iyi” Fermuarı çektim. Bir yandan doğru söylüyordu, öte yandan ise sütyen çıkarınca memeleri tam da benim sevdiğim gibi çok hafif sarkmış ve elbisenin sımsıkı kavramasıyla en ufak hareketini bile dışarıdan sezilir hale gelmişti. Annemin bakışları da hoşnut olmadığını anlatıyordu ama çoktan pes etmişti benim karşımda, bir şey demedi. Nihal’i kuaföre kızların yanına bırakıp eve geçtim. Ben buradan annemle birlikte düğüne gidecektim. Kızlar ise orada direkt düğünün yapılacağı kır bahçesine bırakılacaktı. Kimin bırakacağını sormamıştım. Düğüne geçmiştik ben biraz arkalarda bir masada tek başıma oturuyor, Nihal i bekliyordum. Nihal biraz sonra yanıma geldi. Gelirken göğüsleri aynı düğün gecemizdeki gibi her adımında titriyordu, bu sefer sütyenin de olmaması yüzünden kıyafetin sardığı kısımlar da o titremeye dahil olmuştu. Yanıma oturup saçlarını sordu. Güzel olduğunu söyledim, açık kumral saçları aslında her zamanki gibi dalgalıydı. Onları kimin getirdiğini sordum. Ali dedi. Ali Hasan ın evli olan abisiydi. Geçen günlerde almanyadan geldiğini duymuştum. Barzo bir gurbetçiydi ama aramız fena sayılmazdı. Düğün başlamıştı, arkada oturmayı akıl etmiş olmam sayesinde kimse Nihal e bakamıyordu. Sadece uzaktan akrabamız Bekir masamıza gelmişti yer olmadığı için. O da şişko göbekli bir abazaydı, arada Nihal i süzüyordu ama ben olduğum için pek fırsat bulamıyordu. Düğün sona erene kadar böyle geçer diye düşünüyordum aslında ancak tam o sırada Bekir halaya kalkarken Nihal’e “yenge sen de gelmez misin, sıkılmış gibisin?” diye hiç beklemediğim bir soru yöneltti. Halayın yüzde 80 ı erkeklerden oluşuyordu. Halay başında ise Hasan ve abisi Ali vardı. Nihal bana hiç bakmadan doğrudan halaya doğru yürümeye başladı. İnanılmaz! Bırak bana sormayı yüzüme bile bakmadan kalkmıştı halaya. En azından beni de çağırabilirdi. Ben bunun şokundayken halay başlamıştı, halay uzun olduğundan ve ben de en arkada olduğumdan Nihal i yalnızca bir turun 10 saniyesinde falan görebiliyordum. İşte o aralıkta Nihal e bakmamla onun hafiften zıplayan memelerini görmem bir oldu. Yürürken titreyişi bile yeterince tahrik ediciyken şimdi olağanüstü bir  manzara vardı karşımda. Tabi sadece benim için değildi halaydakiler için benden daha yakındı bu manzara. Hasan Nihal i görünce onların yanına gitmişti. Şimdi Nihal in bir elinden Bekir bir elinden Hasan tutuyordu. Nihal in kulağına bir şeyler fısıldıyorlardı ara ara. Yarrağım hareketlenmişti. Meraktan çatlamıştım ki sonunda sonsuz bir an gibi gelen halay bitti ve Nihal yanıma geldi. +”halayı sevdiğini bilmezdim? Eğlendim mi bari?” -“ay Fuat çok sıkılmıştım oturmaktan deneyeyim dedim ne var yani” +”Ne fısıldaşıyordunuz Bekir ve Hasanla” -“nasıl halay çekildiğini anlatıyorlardı, hep yanlış oynadım ama yine de. Ne o kıskandın mı ahaha?” gülüşünde imalı bir alay vardı. Önce hafiften sertleşmiş yarrağıma baktı sonra kulağıma eğildi ve fısıldadı ” sapıksın sen” Düğün bitmişti Nihal ve Annemle birlikte arabaya yürüyordum ki Ali geldi ve araba sayısının akrabaları bırakmak için yetersiz olduğunu söyledi. 6 araba vardı. +”önce sen yaşlıları bırak yenge diğerleriyle beraber burada beklesin sonra gel kalanları al bırak böyle böyle 2 3 turda herkesi evine bırakırız” Tamam demekten başka çarem yoktu. Annem ve diğer yaşlıları arabaya doldurup teker teker bırakmam 45-50 dakika sürmüştü. Geri döndüğümde düğün yerinde kimse yoktu. Nihal i aradığımda çalıyordu fakat cevap alamıyordum. Herhalde eve bırakılmıştır diye eve gittiğimde evde de bulamayınca kafayı yeme eşiğine gelmiştim. Hasan ve Ali de telefonu açmıyordu. O gece bazı yakınların evini Nihal i aradığımı belli etmeden kısa kısa ziyaret etmeye başladım fakat daha sonra asıl korktuğum şeyin başıma gelmiş olabileceğini anladım. Bu düşünce doğrultusunda aklıma ilk gelen yer Hasan ın babasının çiftliğiydi. Arabayla son sürat çiftliğe varmak 20 dakikamı almıştı. Arabayı çiftliğin yakınlarında durdurdum. Aksi halde çiftliğin etrafı düzlük olduğu için geldiğim anlaşılabilirdi. 5 dakika boyunca yürüdükten sonra çiftliğe vardım ve duvardan atladım. Odunluk, ahır ve kümes dışında 2 katlı bir ev vardı çiftlikte. Yavaşça evin penceresine yaklaştım, yaklaştıkça bacaklarımın titremesi artıyordu. İçeri baktığım an başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Aklıma gelenin çok daha kötüsü başıma gelmişti, manzara şok ediciydi.

Nihal in elbisesi alttan ve üstten açılıp beline toplanmış halde yerde koltuğun önüne domaltılmış hasan tarafından sikiliyordu. Koltukta ise Ali Nihal in ağzına kocaman yarrağını sokmuştu. Benim içeri baktığım pencere onların solundaydı. Bu manzara beni adeta şoka sokmuş, donakalmıştım. Ali nin yarrağı da Hasan ın yarrağı da büyük ve kalındı. Hasan Nihal in tokatlanmaktan kıpkırmızı olmuş götünü elleriyle açmış amına adeta matkap gibi pompalıyordu. Ali ise iki eliyle Nihal in kafasını arkadan tutmuş koca yarrağını zorla ağzına tıkıyordu adeta. İşte bu iki kıllı ve yapılı ayının arasında narin karım Nihal bir ileri bir geri gidiyor ve memeleri ritmik bir şekilde sallanıyordu. Beni en tahrik eden de bu olmuştu. Sikim o kadar sertleşmiş ki pantolonun içinde ağrıyordu, çıkartmak zorundaydım. Tam ellerimle fermuarımı açıcaktım ki arkamdan birisi başıma bir silah dayadı. “Kusura bakma kardeş, Hasan öyle bir anlattı ki yengenin tadına bakmamız lazımdı” Bekirdi bu. Bir şey demedim, kokudan anladığım kadarıyla sarhoştu ve en ufak sinirini bozan bir harekette kafama sıkabilirdi. Kafama dayadığı silahla birlikte beni içeriye götürdü. Bizim içeriye girdiğimizi görünce içeridekiler birden bize dönmüştü. Bekir onlara bakarak “bakın dışarıda kimi buldum, iyi ki geç gelmişim yoksa bu pezevengi yakalamasam size bir şey yapabilirdi” Nihal biraz korkmuştu, her ne kadar beni aldatsa da bana aşık olduğunu bir kez daha anladım orada. Konuşmaya başladı “saçmalama ne bir şey yapması adama bir de önden bak istersen” Kalkmış yarrağımı görünce üçü birden kahkaha atmaya başladı. Hasan bana bakıp “ulan bu sekülerler harbi gavat oluyormuş lan, kesin İzmir de ben karını sikerken haberin vardı senin demi lan” “evet” diyebildim sessizce. “vay amınakodumun sünepesi seni” Bekir beni kenarda ki koltuğa oturmam için ittikten sonra silahı götürüp başka bir odaya sakladı. Ali yarrağımı göstererek ” kuzen çıkar şunu istersen güzelim pantolonu yırtacak sonra”. Haklıydı, tam bu sırada Nihal yanıma geldi ve beni koltuğa oturttu, bir yandan kemerimi çözerken diğer yandan dudaklarımı öpüyordu, az önce Ali nin yarrağını gırtlağına kadar aldığı ağzıyla şimdi beni öpüyordu. O kadar tutkulu bir öpüşdü ki bu ve karım bana o kadar çekici geliyordu ki şuan bu öpücüğü bırakmam imkansızdı. Kemerimi yeni açmıştı ki Ali kolundan tutup kaldırdı ve ayakta Nihal ile deliler gibi öpüşmeye başladı. Bu sırada Bekir de üzerini çıkarmış Hasan ile birlikte kanepede oturmuş yarraklarını sıvazlıyorlardı. Benim yarrağım da kazık gibi dimdik duruyordu önümde ama dokunmuyordum. İyice öpüştükten sonra sonra Ali kanepeye oturdu, bana bakarak “madem kocasının haberi var, saklamaya gerek de yok, hamile kalırsa kalsın” diyerek kondomu çıkardı. Ben “hayır kondomsuz olmaz” diyerek tam ayağa kalkıyordum ki Hasan beni boğazımdan yakalayıp koltuğa attı ve “ulan karını sikerken sana mı sorduk da kondom takıp takmayacağımızı sana soralım pezevenk, izlemene izin verdiğimize şükret otur otuzbirini çek yoksa elini kolunu bağlar davarların arasına atarım seni” Dilim tutulmuştu, bir şey diyemeden Nihal e baktım, o muzip tebessümü ile 2 3 sn bana baktıktan sonra Aliye doğru dönüp kucağına yerleşmeye başladı. Tamamen kendinden geçmiş, azgınlığı tüm ruhunu ele geçirmiş gibiydi. Ali nin koca yarrağını eliyle tutup içine yerleştirdikten sonra Ali ye hiç zahmet verdirmeden kalçasını ileri geri tam bir profesyonel gibi hızla oynatmaya başladı. Kollarını Ali nin boynuna dolamıştı ve adeta birbirlerinin dudaklarını yiyorlardı. İnanamıyordum, 1 yıl sevgililik 3.5 ay evlilikten beri benim kondomsuz giremediğim karımı şuan karşımda kondomsuz sikiyorlardı. Hasan elindeki kremle sikini kremledikten sonra Nihal in götünü kremlemeye başlamıştı. Nihal oradan olmaz diyerek dönecek olmuştu ki, Hasan ağzını eliyle sıkıca kapattı ve “amının bekaretini kocan almamış olabilir ama götününkini ben alacağım” diyerek yarrağını Nihal in göt deliğine dayadı. Nihal direnmeye çalışsa da Hasan ayı gibi güçlüydü. Sikinin kafasını tak diye birden götünden girdi. Bu ani girişle Nihal “ahhh” diye derin bir şekilde inledi. Koca yarrağım hepsinin ilk seferde girmesi olanaksızdı zaten, çeyreğini sokmuştu ve ufak ufak git geller yapmaya başlamıştı. Nihal sanki kaçıp kurtulmak ister gibi belden yukarısını kaldırmıştı neredeyse 90 derece kırılmıştı. Ama acı inlemelerin zevk inlemelerine dönüşmesi uzun sürmedi. Bu sırada Bekir ayağa kalkıp kanepenin üstüne çıkmıştı, anlaşılan o da ağzına verecekti. Onun işini kolaylaştırmak için Ali biraz aşağıya kaydı ve kafası Nihal in memelerinin hizasına geldi. Şimdi Hasan karımı götünden sikerken, Bekir ağzına veriyor, Ali ise hem amını sikiyor hem de bir yandan elleriyle memelerini sıkıyor bir yandan da kafasını gömüp gömüp adeta onları yiyordu. Bu manzara karşısında artık dayanmam imkansızdı, elimi kazık gibi olmuş yarrağıma atıp bir aşağı yukarı yapmıştım ki yarrağım volkan gibi püskürmeye başladı. Bekir bana bakıp gülerek “gavata bak karısını sikiyoruz diye nasıl da boşalıyor hahaha”. Hasan beş dakika gitgelden sonra karımın götüne boşalmıştı.Bana dönerek “götü çok dardı hemen boşalttı beni orospu karın” dedi ardından koltuğa geçip viskisini içmeye başladı. Bu esnada Bekir Nihal in götüne geçmişti. Bekir in yarrağı benimki kadar olduğundan yarısı giriyordu.Nihal titreyerek boşalmaya başlamıştı, Alinin yarrağını köküne ve daşşaklarına Nihal in sıvıları akıyordu. Bu durum Aliyi daha da azdırmış olacak ki Bekir i çıkarttırıp Nihal i ayakta benim oturduğum koltuğun önüne domalttı. Nihal elleri benim sağımdan ve solumdan kanepeyi tutuyor yüzü ise tam yüzümün dibinde duruyordu. Ali bu pozisyonda seri bir şekilde git gel yapmaya başladı. Ellerim iki yana açık koltuğun üzerinde durmasına rağmen hiç dokunmadan yarrağım tekrar kazık gibi olmuştu. Nihal kendinden geçmiş bir halde yüzünü aşağıya, karnıma çevirmiş inliyordu. Ali, Nihal in saçlarından tutup çekti ve böylece Nihal ile yüzyüze geldik. Ali daha da hiddetlenerek “eğme lan kafanı orospu. Gavat kocana bakarak inleyeceksin. Gözünün içine bak bu gavatın, işte böyle karısı sikilirken zevk alıyor senin aciz kocan.” Nihal ile göz gözeydik, sallanan memeleri arada bir yarrağımın ucuna çarpıyordu, kendimi zor tuttuğumu anlamış olacak ki göğsünü biraz daha aşağıya eğdi. Şimdi memeleri sallanırken kazık gibi yarrağıma çarpıyor, yüzü ise benimkinden biraz aşağıda gözlerimin içine bakıyordu. Ses çıkarmadan söylediği, ağzının hareketinden anladığım bir kelime döküldü dudaklarından; “sapık”. Dudaklarına yapıştım hemen, zaten bu şekildeyken yapışmamam imkansızdı. Yavaş yavaş tutkulu şekilde, tadını çıkara çıkara öpüşüyordum Nihal ile. Bu esnada Ali hızlanarak inlemeye başladı, Nihal in içine boşalıyordu. Ben Nihal i dudaklarından öperken, barzo kuzenim Nihal in içine hayvan gibi böğürerek menilerini dolduruyordu. Bu atmosferde kendimi daha fazla tutmam imkansızdı. Hiç dokunmadan, Nihal in sikime çarparak sallanan memelerinin temasları arasında yarrağım yine müthiş kuvvetli bir şekilde menilerini etrafa saçmaya başladı. Adeta ruhum sikimden akıp gidiyordu. Tüm benliğim müthiş bir zevk içinde kendinden geçmişti. Ali tüm spermi içeriye boşalttığından emin olduktan sonra yarrağını çıkardı ve “orospu karısı mı daha çok zevk alıyor gavat kocası mı anlamadım hahaha” diyerek kenarda ki kanepeye yığıldı ve kendisime bir viski koydu. Sıra bekire gelmişti, Nihal i oturduğum koltuğun önünde kafası benden tarafa olacak şekilde sırtüstü yatırdı ve bacak omuza yarrağını köklemeye başladı. Nihal artık kendinde değildi, baygın gibi Nihal i istediği şekle sokup sikiyorlardı. Bekir Nihal e köklerken Nihal in sallanan yer yer morarmış memeleri yarrağımda kalkacak mecal olmasa bile beni tahrik etmeye başlamıştı. Ama artık sertleşecek mecalim kalmamıştı. Bekir Nihal i o pozisyonda 10 dakika kadar siktikten sonra o da içine boşaldı. Nihal bırak itiraz etmeyi, boşaldıktan sonra bile içinden çıkmasın diye eliyle çekmeye çalışıyordu. Daha fazla izlemek istemiyordum. Kalkıp Nihal e ertesi gün hapı almak için izin istediğimde. Ali “otur lan yerine, Nihal artık bizim orospumuz, bizim dışımızda hiç kimse kondomsuz sikemez. Hapı falan da unut hamile kalırsa da doğuracak, bakacaksın yoksa kafana mermiyi basarım amınakodumun gavatı”. Bir şey demedim, sıkardı bu deliler. Bir kere açığımı keşfettileri için artık direnmem imkansızdı zaten. O gece sabaha kadar o üçü sırayla Nihal i salonda sikerken ben de girip 31 çekiyor boşalınca mutfağa sigara içmeye gidiyordum. Artık saklanacak bir şey kalmamıştı, ne karımdan ne de bu barzolardan. Hasan da mola verip mutfakta viskisini içerken bana, Nihal i zaten o geceden sonra düzenli olarak siktiğini söyledi. Demek ki Nihal ile konuşmamızdan sonra Nihal gizli gizli devam etmişti bu olaya. Beni gerçekten aldatmıştı. Yani şimdiye kadar karşı çıkmalarımın da bir anlamı olmamıştı. Bütün bu olanlara engel olmak benim elimde olmamıştı hiçbir zaman. Kadın Ruhu böyleydi, kendisini iyi siken birini bulduğu anda ne aşk ne sadakat hiçbir şey bacaklarını açmasına engel olamıyordu. İşte bu kadınlar Nihal gibi güzelse ve ona aşıksanız kaçınılmaz olarak erkeğini gavat yapıyordu.

Sabah olunca Nihal ölü gibiydi, eve uğrayıp eşyaları aldıktan sonra İzmire doğru yola çıktık. İzmire varana kadar deliksiz uyudu. İzmir e dönünce kurtulacağımızı düşünüyordum fakat yol boyunca sabah Hasan ın göz kırparak söylediği söz kulaklarımdaydı. “misafir kabul ediyorsunuz değil mi kuzen 😉 “