Irz Düşmanı Eren 2. Bölüm

[wpadcenter_ad id=4600 align=’none’]

Deniz, Eren’in yanında kazağını düzenleyerek gitti. Sıra bendeydi ben buraya onla buluşmak için gelmiştim. Hemen Deniz’i aradım açmadı tekrar aradım ve açtı. Ona Ankara’ya geldiğimi ve şu an buluşmamız gerektiğini söyledim nerede olduğunu söylese hemen yanına gelecektim. Bana KızılAy meydan parkına gelmemi söyledi. Ankara’yı bile ker bilir kurtuluş parkından aşağıya yürürsen Kızılay meydanı gelir ve orada da meydan parkı var. Kafamı karıştıran şey şu an Deniz zaten gözlerimin önünde şu an kurtuluş parkında ama neden beni Kızılay meydanına kadar sürükleme peşinde anlamadım.

Kızılay meydan parkına geldiğimde aradım ve yolda geldiğini varmak üzere olduğunu söyledi. Sonra canlı konumunu paylaştı karşımdaydı ama önümde bir sürü okul taşıtı vardı aralarından geçtiğimde Deniz bi ışık gibi karşımda duruyordu. Üzerinde beyaz crop gibi kazağı altında da bol bi pantalon. Göbeği dışarıdaydı süt gibi göbeği vardı. Yanına gittim ve selamlaştık ben asosyal bir insanımdır neredeyse pek konuşamıyordum aslında hiç konuşmuyordum Deniz benle sohbet açmaya çalışıyordu soru soruyordu. Kurtuluş parkına doğru yürüyorduk yolu biliyordum artık. Yolda bi bilardocu vardı oynayalım dedi olur dedim. Bilardocuya girdik ve oynamaya başladık ben çok bilmiyordum Deniz daha iyi oynuyordu ve ben de ona bilardo oynamayı nereden öğrendiğini sordum ve bana Eren’den öğrendim dedi başıma kaynar sular dökülmüştü. Bir an Eren’in Deniz’in bacak arasına yaptığı okşama hareketini bilardo masası üzerinde önümde yaptığını hayal ettim sikim tavan olmuştu. Üzerimde jeans vardı genelde dar giyinirdim ve sikimin kalkık halde yan yattığı çok belli oluyordu. Deniz bunu farketmişti sanırım.

D: Oyunu bırakalım mı? B: Yoo neden ki oynuyoruz ne güzel yenicem seni kaçma D:Yok kaçan ben değilim dikkat et başka şeyler kaçmasın B: Anlamadım ne kaçmasın? D: Ateş bastı seni herhalde bi sıkıldın gibi B:İyiyim sıcak falan da değil burası. D: Peki

Peki diyip hemen önümde domalırcasına masa da nişan aldı ve kafasını çevirip yan yatan sikime baktı. Eğer o anda içerisi kalabalık olmasa Deniz’e dayardım zaten Deniz’in götü ile aramda santimler vardı hemen önümde domaldı. Onu önce Eren’le sonra kendim masa üzerinde hayal ediyordum sürekli ve sikim bi türlü düşmüyordu.

Yenildim ve bilardodan çıktık kurtuluş parkına gittik. Ağaç dibinde oturduk ben kafam saatler önce Deniz’in burada seviştiği aklıma geldi. Yine alev alev olmuştum daha önce hiç seks yapmamıştım ve aklımda sadece Deniz’den benim de faydalanmak vardı. Onunla düzüşmek istiyordum ama ben buraya onunla ilişkimizi kurtarmaya geldim. Eğer ilişkimizi kurtarabilirsem bunu her gün yapabilirdik o yüzden aklımdaki şeytanları kovup Deniz’le nerelerde haya yaptığımızı konuştuk.

D: Bunları konuşmak için artık çok geç ben böyle mutluyum. Seninle şu an oturuyorsam o kadar yolu geldiğin için sana Ankara’yı göstermek istiyorum sadece arkadaş olarak aramızda hiç bişey olamaz artık.

Kafam karıncalanmıştı kıpkırmızı olmuştum ve o kadar yolu masrafı boşa yaptım diye ne kadar aptal biri olduğumu düşündüm. Neden diye bile soramadım. Onu kaybetmek istemiyordum aklımdan bir an belki Eren’le sürekli bişeyler yaşamak istiyor ve ona benle sevgili olursan Eren’le size izin verebilirim demek geldi. Ama bu çok aptalcaydı. Gece geç oldu ve dönmek istiyordu annesi arıyordu onu sürekli bende para olduğu için 1 saatlik metro yerine taksiyle onunla birlikte evine kadar gittim ve geri döndüm kurtuluş parkına çünkü benim otelim hemen orasıydı. Yarın görüşeceğimize dair planlaşmıştık ama nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Playstation Kafeye gitmeye karar verdik FİFA oynuyacaktık eskiden çok oynardık.

Yarın oldu ve yola koyuldum orada buluştuk aslında gideceğimiz yer farklıydı ama orada başka bi kafe buluşmuştuk vip odaları vardı ve ben vip oda tutarsak daha rahat ederiz dedim. Odaya geçtik biraz maç attık ardından gülüp eğleniyorduk ve ben bunu kayda alıyordum telefonu karşıya bırakmıştım. Gülüp eğlenirken karşıya bakmasını söyledim ve aniden yanağına öpücük kondurdum. Napıyorsun dedi ve yüzü düştü. Bende somurtum kenara çekildim ve kalkıp ekran kaydını durdurdu. Sonra bana doğru yavaş adımlarla ilerledi ve yavaşça kucağıma oturdu.

D: Ne yaparsam yapayım asla sana karşı koyamıyorum

Bu sözlerinin ardından dudaklarıma yapıştı deliler gibi öpüşüyorduk daha önce hiç öpüşmemiştim ama o beni yönlendiriyordu. Saçından çekip öpüşmeyi kestim ve dilimle dudağımı ıslatıp tekrar kafasını dudaklarıma bastım kafasını arkadan dudağıma doğru basıyordum daha sert şekilde her seferinde. Elimi beline attım ve o pürüzsüz belini okşadım elimi kaççalarına atıp oralarıda okşadım tamamiyle kendisi bana bırakmıştı kendini ne yapacağımı bilmiyordum. Sonra onu beli kucağıma gelecek şekilde kucağımda uzantırdım kafası yukarıya doğru ters şekilde öpüşüyorduk böylelikle memeleri elimin altındaydı. Elimi tişörtünün altına soktum ve memelerine yöneldim. Elimi itti ben ise ellerini ittim ve daha da ilerledim alı koymaya çalışsada pes etti ve memelerine kovuştum dimdik avuca sığacak kadar memelerdi gördüğüm en iyi memelerdi. e oynayıp okşuyordum bir elimde bunu diğer elimi ise bacağının arasına attım pantolonun kemerini çok sıkmıştı içeri giremedim ama pantolon üstünden amını okşadım. Nefes nefeseydi ve çok zevk alıyordu. Yavaşça dudağımı çekip gözlerimi açtım Deniz’de açtı. Gözlerine bakarak Eren mi daha iyi sevişiyor ben mi? dedim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir