İnsan Kaynakları Part-4

Artık belli bir beğeni sonrası paylaşım yapacağım. İlginiz ve alakanız için teşekkür ederim. Özellikle yorumlarınız için…

Hayat beni bir köyden çıkarmış, böyle bir cadı kazanın içine atmıştı.. Para kazanmaya hem de iyi kazanmaya başlamıştım. Ama diğer olayları hayal dahi edemezdim…

Eve vardığımda ablam hala uyanıktı. Eniştem seminer için 2 günlüğüne şehir dışına çıkmıştı. Ablam salonda oturmuş, kucağına leptopu almıştı.

Ablam- Kaan gelsene bir kaç tane ev buldum, beğenecek misin bak bakalım…

Yanına gittim, beraber evlere bakmaya başladık… Eve geç gelmişti ve dadı yeni çıkmıştı, geldiğinde üstünü bile değiştirmemişti.. Altında kumaş bir pantolon, üzerinde puantiyeli bir gömlek vardı.. Yorgunluğu atmak için kendine bira açmış onu içiyordu. Gelir gelmez birasından bir yudum aldım..

Ben- Bakıyorum can atıyorsun gitmem için… Bu kadar mı sıkıldın benden..

Ablam- Sıkılmadım, genç adamsın… İyi para kazanıyorsun ve özel hayatın var… Yani gitmeni istemiyorum ama gitmek senin için daha iyi olacak…

Ben- Senden uzakta kalmak istemem, sık sık yanıma gelirsin…

Evlere bakarken, bir ev dikkatimi çekmişti 1+1 evdi ama genişti, asıl ilginç olan yatak odasında ki tavana asılmış aynaydı…

Ben- Tam benlikmiş abla bu.. hahaha, fantezi severim….

Ablam- Bak sen puşta.. fantezi severmiş.. Belli belli, sen iyi bile dayandın yanımızda.

Ben- Abla psikolog kadınsın, böyle yargılama olmaz ama. Yok mu senin fantezin sanki veya fetişin..

Ablam- Şuan ablanım ama.. Hem sanane fantezilerimden fetişlerimden… Abla ile konuşulmaz böyle şeyler…

Ben- Ayna da iyi de tam keyif vermiyor böyle şeyler. Hem seninle de konuşamayacaksam kiminle konuşacağım..

Ablam- Konuşta sınırlar içinde konuş… Ayna da yetmiyorsa sana belli ki daha fazla şeyler istiyorsun…

Ben- Ben daha minimal seviyorum… ( biraz daha cilveli konuşarak ) hani sende biliyorsun ya.. Düğme olayını.. O günden beri açıkçası baya hoşuma gidiyor…

Ablama karşı düğme olayını açmış olmam, onun irkilmesine sebep oldu… Elini hemen gömleğindeki düğmelere götürdü . Muhtemelen Türkan Hanımın dedikleri aklına geldi. İstemsiz dudağını bir saniye ısırdı..

Ablam- Yani.. Güzel tabii ilginç.. Benimde hoşuma gitti aslında… Nerde o düğmeler peki…

Ben- Ofiste cam fanusum var, onun içine attım.. Onları görmek hoşuma gidiyor.

Ablam- Anılarını canlandırıyor değil mi ?

İyice yanına sokulmuştum, konuşurken nefesimi hissediyordu..

Ben- Evet, çok hoşuma gidiyor… Niyetim yenilerini eklemek.. Senin fetişin ne abla söyler misin ?

Ablamın çakır olduğunu o an anlamıştım.. Bir eli hala düğmelerindeydi..

Ablam- Son zamanlarda bende bunu düşündüm aslında.. Ama söylemesi güç biraz…

Ben- Bugün konuşulan her şey daha sonra asla konuşulmayacak…

Ablam- Yargılamandan korkuyorum ama yani.. Bilmiyorum yasak elma desem bence yeterli olur…

Ben- Ucu açık bir terim ama anladım… Güzel fetişmiş.. Senden bir şey isteyebilir miyim abla ?

Ablam- İste tabii..

Ben- Gömleğindeki düğmeler bana lazım.. Yani fetiş için değil, koleksiyon için..

Ablam- Koleksiyon içinse git dışardan al, benimkini ne yapacaksın…

İş yerinde de giydiğini görmüştüm gömleğini, eğer Türkan hanım dikkat ederse, o düğmenin onun olduğunu anla ve kıskanabilirdi.

Ben- Türkan hanım ne yapacak merak ediyorum hem ne ara çıkıp alacağım fırsat mı var… Lütfen…

Ablam durumdan haberdar olduğu için fazla itiraz etmedi.. Yalandan kopartmaya çalıştı ama kopartamadı…

Elimi düğmelerine götürdüm ve tek hamlede kopardım, sonra diğerini… Ablam istemsiz ‘ohh ‘ demişti.. Bu kadınlar hakikaten farklı yaratıklardı…

Ben- Teşekkür ederim abla.. Gözüm gibi bakacağım..

Birazcık göğüs dekoltesi ortaya çıkmıştı.. Hemen elleri ile kapadı..

Abla- Önemli değil, zaten üstümü değiştirecektim..

Hızlıca ayağa kalktı, ve odasına gitti…

Bende daha fazla zorlamamak için odama gittim ve üstümü değiştirdim. Yatakta uyuya kaldım..

Sabah ilk işim ofise gidip düğmeleri cam fanusa atmak oldu.

Ardından bir dizi görüşme yapmam gerekiyordu… Yanıma alacağım asistanların mülakatları vardı.. Öğle arası olmuştu, bende yemekhaneye inmiştim. Türkan hanımı görmüştüm ama beni görünce hiç içeriye girmeden gitti.

Beni kontrol etmişti, odama çıkacağından emindim… Hemen arkasından gittim, beni fark etmedi. Gündüzleri şifre olmadığı için rahat rahat girilebiliyordu. Odadan içeri girdi, cam fanusu içindeki yeni düğmeleri fark etti. Kendi kendine söylendi.. Ne dediği anlaşılmıyordu.. Artık kapının eşiğinde beklemenin anlamı yoktu. İçeri girdim kapıyı kapattım ve şifreyi girdim Artık kilitliydi. Beni görünce şok oldu, ne yapacağını bilemedi…

Ben- Ne işiniz var sizin burada ? Düğmelerimden uzak durun lütfen…

Ne diyeceğini bilemedi, hemen kapıya yöneldi ve açmaya çalıştı ama nafile..

Ben- Nereye kaçtığını sanıyorsun ?

Türkan- Aç kapıyı gidicem, rahat bırak beni..

Yanina iyice yaklaştım,ellerini tutup kaldırdım ve kapıya yasladım.. Gözlerinin, içine içine baktım..

Ben- Sen ne istiyorsun şimdi söyle..

Türkan- Beni bırakmanı istiyorum, haddini aşıyorsun. Şirket benim istediğim yere girer çıkarım…

Ben- Demek öyle, istediğinizi yapabilirsiniz haklısınız.. Sizi bıraksam iyi olacak, ha bu arada bırakmadan önce…

Bir elini bıraktım ve hızlıca gomleginde ki düğmeleri koparmaya başladım.. 3. Düğmeden sonra, yalandan engel olmaya çalıştı ama gömleğindeki tüm düğmeleri koparmam saniyelerimi aldi..

Göğüsleri karşımda duruyordu, bu büyüklükte göğüslerin yer çekimine karşı çıkması mümkün değildi. Dikleştirme yaptırdığı gayet belliydi. Ağzımın suyu akmıştı resmen ama belli etmiyordum.

Türkan- Ne yaptığını sanıyorsun, abarttın artık şirketteyiz…

Ben- Şirkette olmasak yani sorun yok öyle mi ? Seni şımarık fahişe… Şimdi ne istiyorsun anlat..

İşaret parmağımı, piercingli meme uçlarında gezdiriyordum..

Türkan- Bırakmanı istiyorum, haddini aştın.. Bunun hesabını soracağım senden..

Bir anda meme uçlarını sert bir şekilde sıktım.. Hafif inledi..

Ben- Eğer doğruları anlatmazsan olacaklardan ben sorumlu değilim..

Elimi pantolununa götürdüm, bi anda içine soktum ve elim sırılsıklam oldu.. İçinden çıkarıp elimdeki islaklığı ona gösterdim.. Parmaklarımı dudaklarına götürdüm ve dudaklarına sürdüm..

Ben- Anlat artık sabrım kalmadı..

Türkan- ohhh, anlatmak istemiyorum.. Bırak lütfen gideyim..

Kendisi ile kavga ediyordu resmen hem anlatmak istiyordu hemde kendini zayıf hissedecegi için susuyordu. Kuyruğu son ana kadar dik tutuyordu..

Bende ofkelenmis gibi yaptım, iki elimle pantolonunu indirdim.. Sadece bir tanga vardı altında. 2 parmağımı sert bir şekilde amina sokmaya başladım..

Ben- Zaman daralıyor artık… İnsanlar yemeğini bitirmek üzere.. Konuş yoksa herkes görecek bizi… Biraz korkmaya başlamıştı, hem bir yandan inliyor hemde gözlerini benden ayırmıyor..

Türkan- Off anlatamam..

Ben- Anlatacaksın…

Tempoyu arttırmıştım, bir elimle de dolgun kalçasına tokat attım.

Türkan- Offf, yapma dur artık..

Bu sefer göğüslerine sert bir tokat attım.

Ben- Anlat dedim sana..

Artık direnecek gücü kalmamıştı..

Türkan- Beni sikmeni istiyorum hatta yalvarıyorum beni sik.. Kaç zamandır kıvranıyorum. Beni döllemeni istiyorum.. Aynı boyle aşağılamanı istiyorum..

Ben- İtaat edecek misin bana, sadece burada değil ne zaman istersem..

Türkan- Ohhh, ohhh yemin ederim yaparım, ne istersen yaparım. Kölen olmak istiyorum.. Beni yerlebir etmeni istiyorum.

Bir elimle saçından tutup geriye doğru asıldım, Sonra sert bir şekilde dudaklarını öpmeye başladım. Bir elim amında hala girip çıkıyordu.. Deli gibi tutku içinde öpüştük. Ne olduğunu anlamadan, tazyikli bir şekilde boşaldı. Yerler su içinde kaldı. İlk defa böyle birşey görmüştüm.

Onu serbest bıraktım, kendini odamdaki ayna da gördü. Resmen mahvolmustu. Siyah rimeli akmış, gömlek perişan halde ve pantolon yarıya kadar inmiş vaziyetteydi. Pişmanlik vardı yüzünde..

Ben- Şimdi yerleri sil ve dağılan düğmeleri topla..

Bana 4-5 saniye baktı ve itaat etti. Pantolonunu çektikten sonra, masanın üzerindeki bezi aldı ve yeri silmeye başladı. Bende masanın önündeki sandalyeye oturdum ve onu izlemeye başladım. Sikim kopacakti sertleşmekten. Eğer ona ödül mamasını vermezsem, tüm emeklerim geriye tepebilirdi.

Türkan yeri silerken, memeleri mükemmel sallanıyordu. Bende o farketmeden pantolonumdan sikimi çıkardım, Yeri silmesi bitmişti ve düğmeleri topluyordu. Resmen odamda emekleyerek hareket ediyordu.

Ayağımın dibinde duran düğmeye fark ettim, sikimin önüne yere düğmeyi attım ve almasını istedim.

Türkan arkasını döner donmez, sikimi gördü. Emekleyerek yanıma geldi ve düğmeyi aldı. Ağzını sikime yaklaştırdı ve ucunu öpmeye emmeye başladı. Hakikaten mükemmel emiyordu kadın..

Yavaş yavaş birazını daha aldı ağzına. O emerken hafifce yüzüne tokat atıyor, saçını çekiyordum.. Ama bu kadın dominasyonu seviyordu.

Başından tutup bir anda gırtlağına kadar soktum. Nefesi kesiliyir ama geri adım atmıyordu. 3-4 dakika daha sikimi yaladı. Ayağa kalktım. Türkan dizlerinin üstünde, kafasını kaldırıp dilini çıkardı. Tüm döllerimi boşalttım.

Çoğunu yuttu, birazı da dudaklarını kapladı.. Toparlanıp gitmesini söyledim. Yüzünde memnun bir ifade ile ayağa kalktı. Elleri ile gömleğini kapatıp, hızlıca odadan çıktı. Henüz insanlar yemekte olduğu için birilerinin görme ihtimali zordu.

Yerde duran tüm düğmeler aldım ve fanusun içine attım. Üstümü başımı topladım. Ne yaşamıştım böyle, ben kimdim. Bu kadar sert, bu kadar domine bir adam mıydım ben.. Kendim bile inanamıyordum.. Onu sikmemiş olmam, daha iyiydi.. Ne kadar kontrol edilebilir görmek istiyordum.

Yarım saat sonra Tugay bey için asistan işe almıştım. İsmi Arzu. Yurtdışında eğitim görmüş, yabancı dil bilen birisiydi. Geldiğinde anladım ki yüzü kadar fiziği de taş gibiydi. Tugay beyin hoşuna gideceğini biliyordum ama Gaye bu durumdan memnun olmayacaktı, hala içinde tekrardan Tugay bey ile çalışma isteği vardı. Arzu manken gibi giyinmiş, esmer guzeliydi. İncecik beli, dolgun kalçası ve mükemmel göğüsleri ile tüm şirketi arkasından koşturabilirdi.

Arzu’nun girişi yapıldıktan sonra vakit kaybetmeden Tugay bey ile çalışmaya başladı. Tugay bey bana mail atmış, mailinde teşekkür etmişti. Bir süre sonra Gaye yanıma geldi.

Gaye- Kaan bey, rahatsız etmek istemem ama bir sorum olacaktı

Ben- Dinliyorum Gaye sorun nedir.

Gaye- Tugay beye yeni bir asistan alınmış, hala benim umudum vardı onun yanında çalışmaktan.. Açıkçası hayal kırıklığına uğradım.

Ben- Sen Türkan hanımın yanında daha verimli olursun, Türkan hanım ile çalışmaktan memnun değil misin..

Gaye- Memnun değilim diyemem ama Tugay bey ile bir bağımız bir alışkanlığımız vardı. İyi yürüyen bir sistem vardı.

Ben- Emre’yi tanıyorsun değil mi, nasıl yükseldiğini gördün. Bana güvenmelisin. İlerde sende yükselebilirsin. Hem aramızda kalsın, Tugay bey asistanı için bana teşekkür etti bile.

Maili gösterince çılgına dönüşmüştü, gözleri sinirden kızarmıştı.. Planım kusursuz işliyordu..

Ben- Tugay bey ile yakınlığının farkındayım hemde her anlamda… Seni unutan, umursamayan birisi için bu kadar uzulmene gerek yok. Eğer dediklerimi yaparsan, kısa süre içinde yükselir hatta Tugay beyden intikam bile alabilirsin…

Gaye sustu ve düşünmeye başladı. 1 dakika boyunca hiç konuşmadı.

Gaye- Ne gibi isteklerden bahsediyorsunuz..

Ben- Şuan için bir isteğim yok ama olacak. O zaman için bana yardımcı olman gerekecek. Bana bir söz vermen gerekecek.. Bunu yaparsan önünde her kapı açılır..

Gaye- Tugay beye ihanet etmemi istiyorsunuz.

Ben- İntikam almanı istiyorum. Sen biraz düşün, gözlemle daha sonra fikrin değişirse nerde olduğumu biliyorsun..

Gaye’nin aklı karışmıştı, Tugay beyi azıcık tanidiysam Arzu’ya sarkacak hatta parası ve nüfusu ile baştan çıkaracaktır. Zamanla o güvendiği Gaye bana herşeyi anlatacaktı.

Her ihanet sevgi ile başlar…

Gaye gittikten sonra biraz daha çalıştım, yorucu bir gündü… Ablam ile yaşananları hatırladım.. Eve gitmeye korkuyordum bende bir bahane bulup ablama mesaj attım. Arkadaşlarımın evine eğlenmeye gideceğimi, onlarda duruma göre kalacağımı merak etmemesini söyledim.. Organizasyona 1 ay falan kalmıştı, Kulaklığı takıp ses kayıtlarını dinlemeye başladım.

İlginç şeyler öğreniyordum… Şeyma hanım evliydi ve çocuğu vardı, ablama şirkette biri ile seks yaptığını anlatıyordu. Kocasının başka bir şirkette çalıştığını ve aslında seks hayatlarının başlarda güzel olduğunu ama sonradan monotonlaştığını söyledi.

Kocası ile farklı farklı fanteziler deneyerek seks hayatlarını düzeltmeye çalıştıklarını anlattı. Yasak ilişkinin keyfinden vs bahsetti..

Şeyma hanım hakkında bazı fikirler oluşmaya başlamıştı aklımda.. Zamanı gelecekti..

İlginc olan ise Nihal hanımın 1 defa da olsa seansa gitmiş olmasıydı. Birşeyler anlatmaktan ziyade, bazı şeyler soruyordu ?

Yasak aşk, tabu iliskiler üzerine sorular soruyor, ne kadar normal ne kadar anormal onu öğrenmek istiyordu.

Şirkette herkesin derdi seks ve aşktı. Bir kişi bile şirket hakkında stresini, kaygılarını anlatmıyordu…

Odadan çıktım ve şirketin içinde yürümeye başladım… Harun abi yine nöbetçiydi. Onunla karşılaştım, şirkette kimsenin kalmadığını söyledi.

Ben- O kadar geceleri karşılaşıyoruz abi, hiç bakım yaptığın yok senin de..

Harun- Kaan bey olur mu öyle şey, çay demledim yeni, Rahatsız olmazsanız gelin, güvelik kulübesinde içelim.

Ben- Abi bu saatte ne çayı, sen geç beni bekle, 18 yıllık miss gibi viskim var iki kadeh içelim..

Harun- Aman biri anlarsa başım yanar.

Ben- Anlamaz, birisi gelirse haber ver, elimizde viski ile yakalanmayalım.

Harun- Tamam Kaan bey..

Harun abi aşağıya indi bende odama gidip viskiyi aldım. Buz kalmamıştı, aklıma Tugay bey geldi, odasında kesin vardır diyip, odasına girdim..

Masasının yanında duran mini buzdolabını açtım ve buzları aldım. Hazır gelmişken biraz kurcalamak istedim. Çekmecelerde ıvır zıvır doluydu, ama son çekmecenin içinde. Bir sürü kadın iç çamaşırı ve 2 adet uzaktan kumanda vardı. Küçük ve 3 düğmeli bir kumanda. Üstündeki markayı tanıyordum.

Dünyaca ünlü sex oyuncaklari üreten bir firmaydı. Yani bu kumanda bir dildoya aitti. Birisini hemen alıp cebime attım.. Tam çıkacakken, camdan gelenler olduğunu gördüm. Hemen salonda ki kanepenin arkasına saklandım. Telefonu elime aldım tam harun abiye küfredecekken, bana atmış olduğu mesajları gördüm. Telefon sessize kaldığı için duymamıştım…

Elim ayağım boşalmıştı, ne yapacağımı şaşırmıştım..

İçeriye girenleri görünce iyice heyecanım tavan yapmıştı.

Necati- Sen oğlum daha ne kadar gerizekalı olabilirsin, neden hiç kafan basmıyor amk evladı. Türkan’ı bir türlü egale edemiyorsun…

Tugay- Bütün duzenimi alt üst eden sensin, soktun Kaan diye birini işe, bizimle uğraşıyor müsade etmiyor bir türlü.

Necati- Neye müsade etmiyor ahmak herif.. Türkan avcunun içinde onun, senin asistanı da onun yanına aldı.. Senin küçük orospu sana onun hakkında bilgi vermiyor mu ?

Tugay- Bu aralar aramız açık, hiç birşey söylemiyor.

Necati- Muhasebeciyi sikmek yerine onu sik o zaman ahmak…

Tugay- Sana bin defa dedim, at şunu dedim..

Necati- Hala ahmaksın,hala dalyarak dalyarak konuşuyorsun.. Türkan’ın hissesi annesinden kalma, Şirket kurallarını biliyorsun, yüz kızartıcı bir suç işlemesi lazım… Anası öldü kızı kaldı..

Tugay- Sen de zamanında yüksek hisse vermeseydin..

Necati- Ah mal oğlum ah.. Bunun anası olmasaydı bu şirket batardı.. Türkan doğduktan sonra gizlice vasiyet yazmış. Başlarda çok sevdim Türkan’ı ama anası beni korumalarıyla aldattığını öğrendiğimden beri, etimle kemiğimle nefret ediyorum ama el mahkum iyi davranıyorum.

Annen benim için şanstı ama o da göçüp gitti.. Bir sen kaldın dangalak sende hala, sekreter sikmekle, at kovalamak ile uğraşıyorsun. İlerde bir gün ölüp gittiğimde ne yapacaksın aptal…

Tugay- Aklımda bir fikir var baba sende beğeneceksin..

Necati- Söyle neymiş fikrin…

Tugay- Bir kaç defa psikologa gitti bu Türkan, belki bazı şeyler anlattı. Ondan öğrenebiliririz. Ayrıca Emre uzun zaman onun yanındaydı, ondan da öğrenebiliriz hatta sen Türkan hakkında Kaan dan bile öğrenebilirsin..

Necati- Şirketten çalıyor olsa zaten bana haber verirdi..

Tugay- Bu organizasyon sonrası çaldığı ortaya çıkacak, planlarım kusursuz ilerliyor.. Kendini ispat edemeden iftira eline yüzüne bulaşacak.. Tüm hisseler bizim olacak.

Necati- Sen gerizekalı olduğunu için sana güvenmiyorum ama bunu başar, ben ölene kadar şirkete gelme gerekirse. Ama başaramazsan anasının yanına gönderim seni.. Gerizekalı piç

Duyduklarım şok geçirmeme sebep olmuştu, herif beni Türkan’ı yemem için almıştı resmen. Tugay o yüzden ona kötü davrandığımda bana iyi davranmıştı.. O yüzden yeni sekreter geldiğinde ses çıkartmamıştı.. Gayenin onun için çalışacağını biliyordu.. Belli ki iki kere evlenmişti ama benim bundan haberim yoktu.. En önemlisi bu iftira karşısında ne yapacağımdı.. Banane mi demeliyim yoksa müdahale mi etmeliyim..

Necati bey sinirle çıkıp gitti.. Tugay kendi kendine söylenmeye başladı…

Tugay- İşinin de amk, seninde amk, Türkan’ında amk.. Yetti be.. Ne güzel sikiyordum milleti keyfim yerindeydi.. Ölmeyecek gibi yaşıyorsun da, ölümün benim elimden olacak bu gidişle.. Seni o karının yanına yollayacağım, hele bitsin de bu iş…

Tugay bey de çıkıp gitti..

Elimdeki viski ile çıkıp gittim bende, sessizce belli etmemek için 2 kadeh içtim. Eve gitmek istemedim. Taksi çağırdım ve yola çıktım..

Nereye gideceğimi bilmiyordum..

Banane mi demeliyim yoksa müdahale mi etmeliyim.. Kafam karmakarışık olmuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir