İnsan Kaynakları – Part 1-

Yavaş yavaş ilerliyor, sabredip hikâyeyi hayal ederek okursanız, diğer bölümlerde hızlandıkça daha çok keyif alırsınız. Keyifli okumalar.

Sabah telefonun sesi ile erkenden uyandım. Arayan Necati Beydi, daha gün bile ağarmamıştı. Alelacele üzerimi giyindim ve beni bekleyen aracın içine girdim. Necati bey meraklı gözlerle beni bekliyordu.

Necati- Günaydın Kaan, seni erkenden kaldırdığımın farkındayım ama ben hep güne erken başlarım. Hem ilk iş gününde neler oldu merak ediyorum açıkçası..

Ben- Önemli değil Necati bey, erken kalkmaya alışkınım. Açıkçası herkesin dilinde sizin beni neden işi soktuğunuz sorusu var. Herkes bunu konuşuyor. Çocuklarınız ile de görüştüm ikisi de beni çağırdı ve hesap sordu diyebiliri.

Necati- Rahatsız olacaklarının farkındaydım, peki ilk izlenimin neler oldu söyler misin *

Ben- Türkan hanım çok hırslı ve şirketin başına geçeceğini dillendirmekten de çekinmiyor ama Tugay beyde istekli gördüm ama tüm kontrol kendisinde olmasını istiyor. Torunlarınız ile karşılaşmadım henüz onlar ile ilgili bir fikrim yok.

Necati- Peki ilk yapacağın şey ne olacak, bir karar alabildin mi ?

Ben- İlk önce bir kaç kişiyi kovacağım ve onlardan korkmadığımı göstereceğim. Ayrıca bazı çalışmalardan da haberdar etmek isterim sizi.. Son olarak ta izniniz olursa Türkan hanımı biraz kızdırmak, hatta üstüme çekmek istiyorum..

Necati- İstediğin kim varsa kovabilirsin ama Türkan’ı neden üzerine çekmek istediğini anlamadım..

Ben- Çocukluğundan beri ne istediyse olmuş ve herhangi bir başarısızlık ve itaatsizlik başına gelmemiş. Bunu yapıp, neler yapacağını görmek istiyorum açıkçası..

Necati- Biliyordum bu kadar iyi bir gözlem yeteneğine sahip olduğunu.. Rahmetli eşimde aynı şeyleri söylerdi… Ahh belki o olsaydı bunlar başıma gelmezdi.. Neyse… Tam yetkiyi verdim zaten gerisi sende. Sakın korkma seni kimse atamaz. Zaten Tugay delirdi seni işe aldığım için ama merak etme tüm yetki bende…

Ben- Pekala çok teşekkür ederim, ben şimdi gideyim daha sonra ne zaman isterseniz size gerekli bilgileri veririm Necati bey.

Necati- Teşekkür ederim Kaan. Ben seni yine ara ara rahatsız edeceğim.. İyi çalışmalar…

Ayrılır ayılmaz erkenden şirkete gittim, sabah kahvaltısı bile vardı, bende vakit kaybetmeden kahvaltı yapıp odama geçtim.. Gözüme batan 2 kişi vardı. Birisi üretim departmanında diğeri ise Arge departmanında. İlk önce oranın müdürleri ile iletişime geçip, performanslarının yetersizliğinin bir sebebi var mı onu öğrendim. Daha sonra onların işten çıkmasının gerektiğini söyledim ve herhangi bir zorluk çıkarmadan hay hay dediler. Onları yanıma çağırıp işten çıkardım ve muhasebeye çıkışları için yönlendirdim.. Öğle yemeğinde herkes bu sefer bana korku için bakıyordu, sanki her an aralarından birisi de işten çıkartma ihtimalim üzerinde konuşuyorlardı.. 2. günden hepsi bana selam veriyor, sohbet etmeye çalışıyordu…

Öğle yemeğim biter bitmez odama geçip Emre’nin iletişim bilgilerini öğrendim ve onu aradım. İşten çıkarıldığını artık çalışmadığın söyledi. Bende onun yanıma gelmesini, onunla konuşmak istediğim bir konu olduğunu söyledim.. Muhasebeden çıkışın almak için gelmişti, ve beni isteğimi geri çevirmeyip yanıma odama geldi..

Ben- Davetimi geri çekmediğin için teşekkür ederim.. Neden işten çıkarıldığını merak ediyorum açıkçası.

Emre- Yani performansım yeterli bulunmadı sanırım ve bu yüzden Türkan Hanım beni işten çıkardı.

Ben- Seni Cv’ne baktığımda açıkçası, bu yaşta 2 yabancı dil biliyor olman ve şu anda aldığın seminerler ve okuduğun bölüm gayet yeterli.. Performansında ki sıkıntı neydi ?

Emre- Yeterli değildi işte detaya gerek yok..

Ben- 2. postadan sonra enerjinin bitmesi bir sebep olabilir mi ?

Emre- Ne… Sen nerden biliyorsun..

Ben- Dün bazı seslere şahit oldum.. Gece yarısına kadar çalıştığımı kimse bilmediği için sizde benim varlığımdan habersizdiniz…

Emre- Olan oldu.. Kadın azgın bir kancık… Başlarda cennete gibi hissettim ama kadın resmen beni seks objesi gibi görüyordu. 0 duygusallık ve sadece seks. Seks esnasında bile dominant bir karakter. Bu şimdi böyleyse gençliğinde neler yapıyordu tahmin bile edemiyorum..

Ben-Bana bu kadını anlat, eğer bana dip bilgiler verirsen sana bir kıyak yapabilirim…

Emre- Nasıl yapacaksın ki, o patronun kızı.. Beni tekrar işe alamazsın..

Ben- Emin ol alırım.. Sadece sen benim dediğimi yap…

Emre- Pekala anlatayım o zaman.. Üniversiteyi kazanır kazanmaz ben yazları çalışmak için başvurdum ama Türkan hanım beni çok beğendi ve yanına asistan olarak aldı. İlk başlarda çok sevecendi ama ilk defa seks yaptıktan sonra artık resmen beni kölesi gibi görüyordu. Olur olmadık yerlerde seks yapmak istiyordu. Dirty talk kavramının vücut bulmuş hali resmen.. Kocası uzun zaman önce boşamış zaten. Şirketten bir kaç kişi ile de yattığını düşünüyorum.

Ben- Bunlara zaten şahit oldum bana detay ver. Kimsenin bilmediği şeyler….

Emre- Şöyle söyleyeyim, asla ayık gezmiyor. Alkol ve bence yasadışı madde sorunu var. Çantasında silah ve dildo taşır, asla yanından ayırmaz. Tugay bey ile yıllar evvel kavga etmiş ama nedenini hiç kimse bilmiyor. Oğlu Bartu anasından beter, aralarında su sızmaz… Playboy gibi takılır zaten sınırsız para.

Ben- Hala derin bilgiler yok. Bende uzaktan izlesem bu bilgilere ulaşabilirim..

Emre- Emin olmadığım ama şüphelendiğim bir konu var. Babası Necati beyden nefret ediyor ama öyle böyle değil.. Necati beyin evindeki tüm çalışanları o yerleştirdi oraya ama haberi yok babasının. Ve her gün buna rapor verirler.. Çok gizli konuşur yanında tutmaz beni ama bir kere şahit oldum.. İstediğim menüyü hazırlıyorsunuz değil mi ? Tam zamanında vermeyi ihmal etmeyin ve son olarak şok olacaksın.. Getirdiğim ilaçları verin, fark etmez vs demişti…

Ben- Şimdi oldu işte, seni onun yanında asistan olarak alıyorum. Unutma benle sohbet etmedin.. Ve bana öğrendiğin her şeyi anlatmayı unutma.. Haftalık rapor istiyorum..

Emre- Emin misin kabul etmez asla..

Ben- Bana bırak… He paraya ihtiyacın yoksa sen bilirsin

Emre- Olmaz olur mu, iş olmazsa bu şehirde ne kira ödeyebilirim ne de yaşayabilirim. Aileme yük olmuyorum..

Ben- O halde bana bırak ve sözümden çıkma…

Emre’yi gönderdikten sonra Türkan hanımı arayıp odama davet ettim… Kendisi bir hışımla odama geldi..

Türkan- Sen daha hiyerarşiyi öğrenemedim sanırım, ben buranın patronuyum ve sen beni odana çağıramazsın…

Ben- Sakin olun Türkan hanım zamanla öğreneceğim…

Türkan- Neyse tamam ne istiyorsun…

Ben- Emre’yi işten çıkartmışsınız ama onun yerine birini bulmak şuan mümkün değil. 2 dil biliyor ve aldığı maaş çok cüzi bir miktar. Ayrıca onun kadar donanımlı birini bulmak da zor. O yüzden yerine birini bulana kadar sizin yanınızda devam etmesine karar verdim. Siz yalnız çalışamayacak kadar yoğun ve kıymetlisiniz…

Türkan- Sen kimsin ulan küçük piç, kendini ne sanıyorsun.Almışsın babamı arkana, ona mi güveniyorsun. Seni de siktir etmesini bilirim yavşak. Haddini bil..

Bağırmaya devam ediyordu, tüm şirketin bizi dilediğine emindim. Sakinligimi korumam gerekiyordu. Sessizce ayağa kalktım ve yanına yaklaştım. Bu halime şaşırmış olacaktı ki bir anda durdu sessizlesti. Ne yaptığımı merak eder halde beni izliyordu. Yanina sessizce yaklaştım ve gözlerimi ona diktim.

Ben- Türkan hanım, Türkan hanıım… Fazla sesiniz yükseldi unutmayın ben görevimi yapıyorum. Size karşı çıkmak istemezdim ama durum bu…

Elimi ile çenesini tuttum.. Fazla cesaretliydim açıkçası biraz da korkuyordum ama taviz vermemem gerekiyordu.

Ben- Sizin despot halleriniz bana sökmez, burada beraber şirketin iyiliği için çalışıyoruz.

Elimi boğazına götürdüm, hala hareketsiz bir şekilde beni izliyordu. Hipnoz olmuştu sanki. Yavaşca elimi biraz daha aşağıya goturmeye başladım..

Ben- Eğer bir daha bana böyle saygısızlık yaparsanız aramız bir daha düzelemeyecek şekilde mahvolur. Bunu istemeyiz değil mi ? O zaman işte bazı şeylerin yaşanması kaçınılmaz olur.

Bunları söylerken gömleğinde ki iki düğmeyi de kopardım..

Ben- Bu düğmeler de fazla… Demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi.. Şimdi lütfen şirketin bekasi için çalışmalarınıza devam edin… Emre’yi de düşünmeyin.. Ondan daha iyisini bulduğumda yine sizin isteğiniz olacak…

Türkan hanım sessizce başı ile onayladı, kopan düğmeleri almak için eğildi, onunla beraber bende eğildim ve aldığı düğmeleri elinden aldım..Yerde çömelmiş bir şekilde, göğüs dekoltesi tamamen ortadaydı. Göğüslerine baktığımı fark etmisti..

Ben- Bende kalsın bunlar, düğmelere ayrı bir ilgim var.. Hem dediğim gibi bunlar fazla…

Aramızda inanılmaz bir elektriklenme olmuştu, karşımda ki despot kadın gitmiş yerine bambaşka birisi gelmişti sanki..

Kafası ile onaylayıp hızlıca odadan çıktı..

4-5 saniye sonra ancak derin bir nefes alabilmişim.. Kendime bile hayret etmiştim. Kimsin be Kaan sen… Kadın resmen dize geldi ama henüz hala yabani bir at.. Evcilleşmesi zaman alacaktı belli ki…

Bir müddet geçmişti ki bir anda içeriye Tugay bey girdi, elinde pahalı olduğunu düşündüğüm şarap şişesi vardı…

Tugay- İşte bu.. Sonunda şımarık kardeşime birisi haddini bildirmiş.. Açıkçası olaylardan haberim var ve biraz da olsa canımı sıkmadı değil. Neticede babam sana bu kadar yetki vermiş olması benim için de kötü ama umrumda değil. O manyak karıya haddini bildirdin ya ben daha ne isterim…

Ben- Efendim ona had bildirmek istemedim sadece şirket bekası için hareket ettim. Konu kişisel değil kesinlikle…

Tugay- Bla bla bla… Hey dedim ya umrumda değil. Sadece al şu şarabı ve keyfine bak. Türkan’dan yana olmadığını öğrenmek bile keyif verici. Böyle devam et evlat.

Aynı enerji ile şarabı bırakıp gitti…

Öğle yemeğine indiğimde yine tüm gözler bendeydi ve herkes benim yaptığım şeylerden bahsediyordu. Alışmaya başlamıştım. İnsanların gözü korkmuştu, yemeği yedikten sonra dışarıya çıkıp sigara içmeye başladım. Harun abi ile sohbet etmeye başladık.

Harun- Kaan bey, 2 gün içinde şirket birbirine girdi, herkes sizden bahsediyor.

Ben- Olacak o kadar… Herkes kendine çeki düzen vermiş olur hem.

Harun- Öyle ama kuyunuzu kazmaya başladılar bile… Moda bölümünde Bartu bey rahatsız olduğunu dile getirmiş zaten…

Ben- Anası birşey yapamadı, kendisi hiç birsey yapamaz..

Harun- Emin olmayın derim.. Bunlarda hainlik bitmez..

Biraz daha sohbet edip odama geçtim, önemli bir toplantı vardı. Dosyalarımı hazırlayıp toplantı odasına geçtim.Her departmanın sorumluları oradaydı. Necati bey de gelince toplantı başladı. Hararetli bir şekilde herkes fikrini söylüyordu. Türkan hanım ise bana gözünü dikmiş bir şekilde bakiyordu. Tam lafa girecekken Bartu lafima girdi ve bana ‘ daha fikir belirtecek kadar burada çalışmadın’ diyerek susturdu…

Ben- Haklısınız, yurtdışında buluşmaniz gereken 3 iş insanı ile bulunmadığınızı. Bizim için elzem olan o networklerde başarısız olduğunuzu bilmeyecek kadar çalışmadım..

Bartu- Ne demek istiyorsun sen, hepsi son anda iptal oldu biz ne yapabiliriz…

Ben- Onların birer Hint kumaşı olmadığını gösterebilirdiniz… Yurtdışına ihracat yapmak ve marka değerimizi arttırmak istiyorsak, ilk başta kendimize guvenmemiz gerekir…

Necati- Haklı… Bana güvenen insanlarla çalıştım yıllarca,beni küçük görenler daima kaybetti. Onlarla toplantı olmadıysa bizi küçük görmeleriden… Kaan peki şimdi ne öneriyorsun?

Ben- Daha detaylı inceleme fırsatı bulamadım ama zaten en başta Çinliler ile iş birligi yapmak marka değerimize zarar getirirdi. Kalite ve marka değerini yükseltmek olmalı amacımız, ucuz mal üretip marka değerimizi düşürmek değil… O yüzden en tepedeki insanlara ulaşmalı, reklam maliyetlerini arttırmalı hatta büyük bir organizasyon düzenleyip tüm Avrupa’nın gözünü buraya cekmeliyiz…

Necati- Harika, istediğim şeyde bu benim. Benim ürünlerimi her yerde görmek zorunda değiliz, elit insanlar giymeli… Bunun için planlama çalışmasına başlayalım… Tugay sen maliyetleri ile ilgilen, Türkan sen de organizasyon için çalışmalara başla. Bartu ve Nihal siz de göz alıcı kreasyonlar için çalışmalara başlayın. Bu yaza bomba gibi girmek istiyorum. Kaan sende hepsi ile beraber koordineli çalış..

Herkes kabul etmek zorunda kaldı..

Bartu ve Nihal gücümün farkına varmışlardı.. Tugay bey ise olanlardan memnundu.. Türkan hanım bana dik dik bakmaya devam etti, bende cebimden iki düğme çıkartıp onun görmesini sağladım. Gömleğini değiştirmişti… Toplantı bittikten sonra odama geçtim… Biraz daha çalıştıktan sonra işten çıktım. Dışarıda biraz vakit geçirdim ve eve döndüm. Ablam oğlanı uyutmuş, TV izliyordu. Eniştem ortalıkta yoktu ve ablamın canı sıkkın gibiydi…

Elimdeki şişeyi gösterdim, ablam şarap severdi ve anlardı da..

Ablam- Ohaa nerden buldun bunu… Servet degerinde bu.

Ben- Hediye geldi diyelim..

Ablam- Oğlum nasıl hediye bu, nasıl sevdirdin bir anda kendini..

Ben- oldu işte abla, hadi boşver şimdi gel 2 kadeh içelim..

Ablam hemen bardakları getirdi, kanepeye oturduk ve içmeye başladık, sohbet ediyorduk ve bir yandan da iş de neler olup bittiğini anlatıyordum.Psikolog olduğu için insanları değerlendiriyordu.. Türkan ilginç gelmişti ona. Düğme olayını da abartı bulmuştu..

Ablam- Neden böyle erotik bir mesaja neden olabilecek birşey yaptın…

Ben- Kendini dokunulmaz hissettiğini düşündüm.. Spontane gelişti zaten.. Ona dokunmanın tabu olduğunu, bu hareket ile ulaşılabilir olduğu hissini vermek istedim…

Ablam- Haklısın, hayatında dominant karakter yok, hep o dominant olmuş. Eminim ilgisini çekmişsindir. Tüm fabrika ayarları bozulmuştur. Babası ile sevgi nefret ilişkisi olduğuna da eminim..

Ben- Evet öyle düşünüyorum bende ama orada sinmem demek, gelecekteki savaşları kaybetmem demek olacaktı..

Ablam- Gardını düşürme o halde…

Biraz içtikten sonra şarap etkisini göstermiş ve çakır olmuştuk. Ablam eniştem ile aralarındaki sorunlardan bahsediyordu.

Ben- Galiba senin de hayatında dominasyon eksik… Eniştem de naif bir adam..

Ablam- Açıkçası bende öyle düşünüyorum, eskisi gibi sahiplenmiyor ve psikolog olmak, herşeyi konuşarak halletmeye çalışmak yetersiz geliyor.. Eksik hissediyorum yanında…

Ben- Hiç birşeyin eksik değil, Dünya güzelisin sen… Alfa karakter istiyorsun ama bunu da sen seçtin..

Biraz daha lafladik ablam duygusallismis ve sarhoş olmuştu.. bana sarıldı ve yanağımdan öptü..

Ablam- Gitmeni istemiyorum.. Taşınma…

Ben- Sonra konuşuruz gel seni yatirayim…

Kucağıma alıp odaya götürdüm, yatağına yatırdım üstünü örttüm..

Ablam- Çok sıcak üstümü cikartmama yardim et..

Üstündeki pijamaları çıkardım, ablam kendime bakmayı ihmal etmişti. İç çamaşırları eski ve hiç seksi değildi. Ama dolgun göğüsleri ve kalın bacakları hala yerindeydi.. Bir anda kendimi toparlayıp üzerini örtüp odadan çıktım…

Günler geçiyor çalışmalar devam ediyordu… İş hakikaten düşündüğümden yorucuydu, 25 gün olmuştu gireli… Türkan hanım Emre ile seks yapmaya devam ediyordu, hatta Emre’nin dediğine göre artık performansı bile yükseldiği için Türkan hanım hiç şikayetçi değildi… Türkan hanım olanları unutmuş,eski haline dönmeye başlamıştı.

Onu ve Tugay beyi kışkırtıp neler yapacağını öğrenmem gerekiyordu. Necati bey ile son konuşmamızda böyle bir karar almıştık. Beni rakip olarak gösterecek, onları motive etmesini sağlayacaktı. İşe alımlarda üst düzey insanlar alınacak ve kendi kendini yöneten bir ekosistem oluşacaktı şirkette.

Şirkete gidip Emre’yi yanıma çağırdım, artık Türkan hanımın yanında çalışmayacagini, pazarlama departmanında daha iyi bir görev verileceğini söyledim. Emre her ne kadar halinden memnun olsa da, ona yaptığım iyiliğin farkındaydı ve sorun çıkarmadı. Türkan hanıma gidip durumu anlattı… Sabahın erken saatleriydi. Organizasyon için yapılacak ikinci toplantı öncesi erken gelmiştim. Türkan Hanım da erken gelmişti. Şirkette pek insan yoktu.. Yine bir hışımla odama girdi…

Türkan- Artık yeter, haddini aştın. Çocuk oyuncağımı bu, işten çıkartıyorum alıyorsun, tam memnun kalıyorum geri gönderiyorsun. Dalga mı geçiyorsun sen benimle…

Ben- Lütfen sesinizi alçaltın, size söylemiştim daha verimli birini bulur bulmaz değişeceğini. Hem pazarlama departmanında işimize yarayacak özellikleri var. Önceden de dedigim gibi şirket iyiliği için yapıyorum.

Türkan- Sokarım şirkete, bana bilerek yapıyorsun. Tugay ile iş birliği içinde mısın lan sen. Elin varoşu gelmiş bana burda patronluk taslıyor. Babamı bile tanımam seni rezil ederim yakarım seni!!

Yine ayağa kalktım, ama bu sefer hazırlık gibiydi kendisini duvara yasladı…

Türkan- Otur oturduğun yerde yoksa avazım çıktığı kadar bağırırım…

Hiç göz temasını kesmeden sadece hafif bir tebessüm edip yanina yaklastim. Yine çenesinden tuttum ve bir şey soylemeden gözünün içine baktım.Bir kaç saniyeden fazla sürdü.

Ben- Sen fazla yaramaz, şımarık ve kibirli bir kadınsın. Senin yerinde olmak isteyen bir sürü insan var ve sen ahmakça hala şikayet ediyorsun..

Boynunu hafif sıktım, daha sonra ceketinin altına giymis olduğu gömleği gözüme çarptı. Bu sefer saten bir gömlek vardı üstünde, düğmeleri desenliydi.. Gözleri ile elime baktı, beklenti içine girmişti. Heyecanını gizleyemiyordu sanki bir an evvel kopartmami istiyor gibiydi. Beklentisini boşa cikartmak istemedim.

İlk önce ilk düğmesini kopardım. ‘Ihh’ diye ses çıkardı.

Ardından ikinci dügmesini kopardım, dudağını ısırdı ve yine ‘Ihh’ diye ses çıkardı..

Tam yere eğilmiş düğmeleri alacakken, sol elimle boğazından tutup, 3. Düğmesini kopardım. Şaşkına dönmüştü, telaşlanmıştı… 3. Düğmenin de kopmasıyla, dik göğüsleri boşa çıktı ve sallandı. İçine transparan seksi bir sütyen vardı. Meme uçları belirgin bir şekilde gözüküyordu. Meme uçları dimdik ve sertti.

Gözlerimle düğmeleri toplamasını istedim. Sessizce itaat etti ve düğmeleri aldı, eğildiğinde iyice göğüsleri gözüktü. Ayağa kalktı ve elinden düğmeleri aldım. Hala gitmemişti.Önceki düğmeleri küçük bir cam fanusun icine koymuştum. Bunları da onun içine attım. Koleksiyonuma yeni düğmeler eklenmişti..

Arkamı döndüm,hala duvara yaslanmış beni izliyordu. Göğüsleri hala ortadaydı.

Ben- Sizinle sonra konuşmamıza devam ederiz. Şimdi gidin. Bir dahaki ziyaretinizi dört gözle bekliyorum.

Hiç birşey diyemeden odadan çıktı. Kadın resmen domine edilmek istiyordu.. İtaat oranı da artmıştı..

Biraz vakit geçmişti toplantı odasına gitim. Hazırlıklar sorunsuz bir şekilde devam ediyordu. Organizasyon çok gorkemli olması için ne gerekiyorsa yapıyorduk. Ünlüler ile temasa gecilmeye başlanmış, ünlü modacilar vasıtasıyla beklentiler yukselmele başlamıştı. Büyük bir defile ve ardından büyük bir eğlence organize ediliyordu.

2 saat sürmüştü toplanti, toplantıdan sonra Necati beyin odasına konuşmak için gittim.

Necati- hoşgeldin, dinliyorum seni Kaan.

Ben- Herşey sorunsuz gidiyor efendim ayrıca şirkette performanslar artmaya başladı, insanlar bende çekiniyorlar ve atilmamak için var güçleri ile çalışıyorlar. Şirket kostebeklerini de araştırıyorum.

Necati- Harika, peki benim çocuklar ?

Ben- Tugay bey son derece soğuk ve mesafeli. Hala olduğu konumdan son derece memnun. Asla başına birşey gelmeyeceğini düşünüyor. Ayrıca Türkan hanım da itaat etmek ne demek onu ogrenmeye başladı. İşlerinde son zamanla ciddiyetinin arttığını düşünüyorum ama bir fikrim var.

Necati- Dinliyorum..

Ben- Şirkete bir psikolog alıp, insanların sorunlarını çözmesine yardım edebiliriz. Hem verimleri artacaktır.

Necati- Modern bir fikir ama olur. Gerekeni yap ve istediğin kişiyi işe al.

Konuşmalarımız bittikten sonra biraz daha çalıştım ve eve gittim. Ablam ve eniştem ile beraber yemek yedik ve düşüncelerimi paylaştım. Ablam zaten memnun değildi işinden, hemen kabul etti

.Bir cv hazırlamasını ve bana vermesini istedim. Ve anlaşma yaptık. Hiç kimse bilmeyecekti abla kardeş olduğumuzu. Şirkette dedikodu çıkabilirdi.

Bazı şeyler değişmeye başlamıştı bile…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir