Imkansız yengem(7)

Bir kaç gün dükkan harici bir yere uğramadan evde kafamı toparladım. O kadar çok utanmıştım ki kendimden, travmaya sebep olmuştu içten içe. Artık yenge mevzusunu rafa kaldırıp hayata dönmem gerekiyordu. Dükkandan arta kalan vakitlerde sosyalleşmek için çabalıyordum, bazı ufak flörtler yengemi unutmama yardımcı oluyordu. Bu sürede mümkün oldukça aile ortamlarından kaçınıyordum, aile bireyleri yengemi hatırlatıyordu bana en iyisi uzak kalmaktı. Hayatımdan tekrar keyif almaya başlıyordum sanki, her geçen gün yengemi ve yaşanılanları daha da az düşünüyordum. Yeni tanıştığım bazı kızlarla güzel vakitler geçiriyordum ama bir sıkıntı vardı. Görüştüğüm her kızı yengemle kıyaslıyordum ister istemez, onlarda bir eksik bulup gözümde değerleri düşüyordu ve soğuyordum. Yine bir buluşmamdan geç saatte eve döndüm. Evde en büyük teyzem ve büyük oğlu serhat abi vardı. Mutfakta annemle beraber gülüşüp sohbet ediyorlardı. Bu saatte hayırdır diye düşündüm ve sohbetlerine dahil oldum. Serhat abi yakında nişanlısıyla evlenecekti ve düğün mevzusunu konuşuyolardı. Tam aileden bu kadar uzaklaşmışken bu düğün hiç iyi olmamıştı benim için. Acaba bir bahane bulup gitmesem mi diye düşünüyordum. Ertesi gün anneme mırın kırın edip düğüne gelmek istemediğimi söyledim. Annem bana öyle bir bakış attı ki böyle bir şeyin mümkün olmayacağını o an anladım. Tam laflarını öfkeyle sıralamaya başlarken şaka yaptığımı söyleyip annemi susturdum. Annemin dırdırını dinlemeye hiç niyetim yoktu. Mecburen gidecektim o düğüne. Düğün yaklaştıkça annemlerin ve teyzemlerin telaşı artıyordu, her şey mükemmel olsun istiyorlardı. Beni de ordan oraya koşuşturuyorlardı. Artık şu lanet düğün olup bitse de bu zulümden kurtulsam diye iç geçiriyordum. Terzi bizim eve gelmiş annemler gelin falan prova yaparken bende odamda takılıyordum. Bir anda odamın kapısı hızla açıldı, içeri giren annem elime poşet içinde elbiseyi verip çabuk bunu esma yengene götür denesin dedi. Beynimde şimşekler çaktı o an, götüremezdim yüzüne bakamazdım esma yengemin. Anne olmaz işim var falan desemde annem inatla ve aceleci tavırla gitmemi bekliyordu. Yapacak bir şey yok deyip yengemlere doğru yola çıktım. İçimde hem sinir hem heyecan vardı. Küfür edecem edemiyorum, öz annem sonuçta. Haftalarca yengemden uzak kalmaya onu unutmaya çalışmama rağmen zorla beni tekrar o girdapa yolluyordu annem. Cesaretimi toplayıp kapıyı çaldım. Yengem kapıyı açar açmaz beni görünce şaşırdığı yüz ifadesinden belliydi. Buyur içeri dedi soğuk bir tonla. Sanki ben çok hevesliydim onun evine girmeye. İçerde bir sessizlik vardı acaba çocuklar nerde diye düşündüm. Yengeme elbiseyi uzatıp bir kenara oturdum. Ben: yenge bunu deneyip annemi araman lazım evde terzi bekliyor. Yengem: tamam denerim şu yemek pişmek üzere zaten. B: iyi tamam ararsın annemi duruma göre ben kaçayım. Y: dur bekle akıllı, elbise olmazsa geri götürürsün terzi hallediverir. B: (oflayıp sıkıldım) iyi tamam dene hadi bekliyorum.

Yengem suratıma bikaç saniye imalı baktıktan sonra ocağı söndürüp odasına gitti. Beklerken sağa sola bakınıyordum bende. Yaklaşık 10 dakika geçti hala yengem odadan çıkmamıştı. Sessizce söylenmeye başlamıştım ki yengem seslendi. Y: ali bir bakar mısın ya. B: (odanın kapısına doğru yaklaştım) ne oldu yenge. Y: elbisede bir sıkıntı var fermuar tam kapanmıyor. B: ee napalım yenge çıkar terzi düzeltsin o zaman. Y: ya ali sen bi bakıversen belki halledersin ben beceremiyorum bunu. B: iyi yenge içeri giriyorum müsaitsen.

Yengem onayı verdikten sonra içeri girdim. Yengem aceleyle elbiseyi giydiği için altına çorap falan giymemişti. Gözüm direkt pürüzsüz beyaz harika ayaklarına doğru kaydı. Yengemin ne kadar güzel olduğunu ve ona neden hayran olduğumu bir kez daha hatırlattı bana bu görüntü. Ayrıca kalçası da bütün muhteşemliğiyle elbisenin altından belli ediyordu kendini. Ben böyle dalıp gitmişken yengem durumu fark edip gözlerime baktı.
Y: bakacak mısın ali şu fermuara.
B: tamam yenge dur bakayım neden kapanmıyor.
Y: dikkat et çok zorlarsan elbiseyi yırtarsın bende seni yırtarım.
B: ne kadar nazik bir beyefendi olduğumu biliyorsun yenge.

Yengem hafif sesli bir şekilde güldü. Sanki son yaşadığımız kötü olayı affetmiş gibiydi. Hatta bir süre birbirimizden uzak durmamız belki de iyi oldu, kıymetimizi öğrenmiş olduk bu süreçte. Bunları düşünürken bir yandan yengemin arkasında fermuarla uğraşıyordum. Yengeme yaklaştıkça onun harika kokusunu hissetmek beni azdırıyordu. Aletim yavaş yavaş uyanıyordu yengemin kokusunu hissettikçe, öne doğru kabarıklık oluşuyordu şortumdan.
B: yenge böyle olmuyor ya terziye verelim baksın istersen.
Y: ali az daha içe doğru bastırırsan olacak ben yapamıyorum terste olduğu için.
B: (yengeme biraz daha yaklaşınca aletim anlık kalçasına temas etti) tamam deniyorum.
Y: hadi ali yap lütfen arkamdan kilo aldı dedirtme annengile.
B: yenge sende keşke biraz az yeseydin ya.
Y: (eliyle bacağıma doğru vurmaya çalışırken parmak ucu aletime de denk geldi) kilo almadım ben sen beceremiyorsun.
B: ah yenge vurmasana ya yapıyorum işte.

Fermuar sonunda kapanmıştı, kapanır kapanmaz elim boşa düşünce yengeme doğru düşer gibi oldum ve kabarık aletim tam kalçasına temas etti.
Yengemin iri ve yumuşak kalçalarını tekrar hissetmek harikaydı. B: sonunda kapandı yenge valla bi litre ter attım 5 dakikada ya.
Y: of çok sıktı ya ama iyi durdu sanki(aynada kendini incelerken gözü şortumdan dimdik kabaran önüme doğru kaydı)
B: baya iyi durdu valla tam oturdu üstüne.

Yengemin gözleri sürekli şortuma doğru kayıyordu ve bende çok utanıyordum. Az önce yaşadığımız ufak temas bile beni dimdik erekte hale getirmişti. Şortumun içinde adeta bir sopa varmış gibi görüntü vardı. Yine yengemin gözünde sapık şerefsiz durumuna düşmüştüm sanırım. Y: neyse madem tam oldu şimdi yardım ette çıkaralım şunu. B: tamam yenge çıkması daha kolay olur bence. Y: fermuarı açtın mı gerisi kolay.

Tekrar biraz yüklenip fermuarı açıyordum. Kalçasına ister istemez temas ediyordu önüm ve az öncekinden daha şiddetliydi. Yengem şuana kadar olumsuz bir tepki vermemişti hatta kalçasını istese çekerdi ama çekmiyordu. Yavaş yavaş fermuarı indirirken belimi de sağa sola oynatarak aletimin kalçasına sürtmesini sağlıyordum. Inanılmaz zevk almaya başlamıştım. Fermuarı indirince geri çekilip ona doğru bakıyordum. Y: teşekkürler canım gerisini ben hallederim. B: bir sorun çıkacak mı diye beklesem iyi olur yenge ya. Y: çıksan bence daha iyi olur canım(gözleri dimdik olmuş aletimdeydi). B: ama sen çıkartırken zorlanırsa arkadan yırtar elbise yenge.

Yengem gözlerime baktı ve sessizce elbisesini çıkarmaya başladı. Heyecandan ölüyordum onu izlerken. Tam çıkarttığında önümde külot ve sütyeniyle tanrıça gibiydi. Gözlerimi üzerinden alamıyordum ve durumu fark etmesine rağmen ses çıkarmıyordu. Ona doğru bir adım atıp beline elimi attım. Sakince belini kavrarken tepkisini ölçmeye çalışıyordum. Sanırım bu sefer karşı koymayacaktı olacaklara. Belinden tam kavrayıp arkasından sarıldım ve yanağına öpücükler kondurmaya başladım. Yengem kendini bana bırakmış olsada heyecandan el parmakları titriyordu. Yüzünü bana doğru çevirip bal dudaklarına yumuldum. Öpüşmemiz o kadar tatlı geliyordu ki hiç bitmesin istiyordum. Bu sırada elim onun teninde hiç durmuyordu. Artık şortum da beni rahatsız etmeye başlayınca bi çırpıda şortumu ve tisortumu çıkardım. Yengemle aramızda sadece iç çamaşırlarımız vardı. Onu yatağa yatırıp sütyeninden taşmış harika memelerine yumuldum. Hiç konuşmuyordu yengem sadece hızlı nefes alıp kesik kesik inliyordu. Avuç dolusu memelerini sütyeninden tam kurtarıp günlerce aç kalmış bebek gibi emiyordum. Bu sırada boxerıma sığmayan aletim bacak arasında yerini hazırlıyordu. Delicesine sevişiyorduk yatakta öpücükler sırnaşmalar hiç durmuyordu. Haftalardır süren hasretimizin ani bir patlamasıydı bu yaşananlar. Elimi yengemin bacak arasına attığımda külotun ıslaklığı yengemin artık hazır olduğunun işaretiydi. Külotunu dizlerine kadar indirip parmaklarımı bacak arasına daldırdım. Dudakları etli harika duran bir amcığı vardı gerçekten. Parmaklarım bacak arasında gezindikçe yengem kasılıyordu, omuzlarımdan tutup yeter diye haykırıyordu. Artık benimde dayanacak gücüm kalmamıştı ve boxerımı çıkarıp kenara fırlattım. Aletim gerilmiş ok gibi fırlamıştı. Yengemin bacaklarını ayırıp sürterek içine doğru daldırmaya başladım. Kafası ağır ağır girerken muhteşem sıcaklığını hissediyordum. Yengem başını sağa sola çevirip kıvranıyordu altımda. Üstüne doğru uzanıp aletimin yarısına kadar amcığına yerleştirmiştim. Yengemle birbirimize tutkuyla bakıyorduk o an. Git gel yapmaya başladıkça odada inlemelerimiz yankılanıyordu. Bu sırada önce yengemin telefonu çaldı, o bakmayınca benimki de çalmaya başladı. Muhtemelen annem arıyordu elbise için ama umurumuzda değildi o an. Dünyayla bağlantımız kopmuş gibi birbirimizin adını haykırarak sevişiyorduk. Derinlere doğru vurdukça harika memeleri dalgalanıyordu altımda. Hem dudaklarını emip hemde memelerini ısırıyordum tempolu şekilde vurdukça. Bu inanılmaz zevk başımdan ayak parmaklarıma kadar vucüdumu kasmaya başlamıştı. Artık daha fazla dayanma imkanım yoktu. Yengem zaten defalarca kasılıp kendinden geçmişti. Kendimi tam kasıp yengemin en dibine kadar yerleştim ve böğüre böğüre boşalmaya başladım. Yengemin üstüne tamamen yığılıp en dibine yerleşmiştim ve tam bir hayvan gibi sesler çıkarıyordum. Yengemin içini tamamen doldurup üstüne yığılmıştım. Telefonlarımız tekrar tekrar çalıyordu ama hareket edecek halimiz yoktu. Birbirimize kenetlenmiş şekilde 5 dakikaya yakın kaldıktan sonra yengem kendine geldi ve toparlanmaya başladık…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir