İlk Tatil Macerası – 6

Neredeyse otelin tamamına bakmıştım, belki geri dönmüştür diye havuza gittim, mykola ve angelina hala havuzda eğleniyorlardı ama dilara yoktu. Acaba sorsammı diye düşünürken mykola bana seslendi. “hey adamım, dilara denize gitti”. İçimden derin bir ohh çektim. Şezlongundaki havlusunuda almıştı. Hızlı adımlarla havuz bölgesinden çıktım, artık etrafımdaki manken gibi kızlar kadınlar umrumda değildi, koşar adımlarla plaja geldim, çok kalabalık olan bu plajda dilarayı bulmakta çok zorlandım ama nihayet bulmuştum.

Dilara iskelenin dibinde, insanların bolca geçtiği yerde sere serpe uzanmıştı şezlonga. Üst bikinisi yine yoktu, alt bikinisinide yan iplerinden çözüp ipleri ortaya doğru toplamıştı, bu kız kendini çok aşmıştı artık ama birşey diyemiyordum. Yanına gelip,

B: aşkım?

D: (elleriyle gözlerine gölge yaparak) efendim aşkım?

B: nerdesin sen 1 saattir seni arıyorum

D: ciddimisin? mykola söylemedimi?

B: 1 saat aradım sonra havuza döndüm orda söyledi

D: ah aşkım benim, sıkıldım havuzda buraya geldım bende

Dilara biraz kenara kayarak oturmamı istedi, kayarkende alt bikinisi hafifçe açılmıştı, neredeyse klitorisine kadar gözüküyordu.

D: açıcaksın sandım

B: görmeyenmi kaldı zaten

D: kim gördü be?

B: neyse kapatalım konuyu, inan artık birşey demiyorum burda yaşanan burda kalır yapıcak birşey yok

Dilara yerinden kalkıp boynuma sarıldı, “iyiki kocamsın seni çok seviyorum” dedi. Omzuna başımı yasladığımda alt bikinisinin bacaklarının arasına düşmüş olduğunu gördüm. Bu sefer düzeltmedim. Sarılmamız bitince kendisi düzeltti, 1-2 dk sonrada yanlardan bağladı bikinisini.

D: hadi gidip eğlenelim?

B: nereye?

D: havuzaaa

B: tamam aşkım büfeye ugrayalım alkol alalım serin serin içeriz

Havuza doğru yürürken başka kadınlara bakma yerine dilarayı izliyordum. Tenide çok az kızarmaya başlamıştı. Havuza döndüğümüzde şezlonglarımızı bulduk, mykolalarda güneşleniyorlardı. “Hadi dönde güneş kremi süriyim” dedim dilaraya. Dilara sırtı dönük şekilde çantada kremi arıyordu “aşkım odada kalmış ya” dedi. Mykolada bizi dinliyordu sanırım, bende var dedi, çantasından çıkarıp dilaraya ona dönmesini gösterdi eliyle, bende uzanıp mykolanın elinden aldım teşekkür ettim. Bi an sessizlik oldu, ama ben bozuntuya vermedım kremi dilaranın sırtına sürdüm, elimle sıvazlarken mykolaya dilaranın kime ait olduğunu göstermem gerekiyordu artık.

Dilaranın sırtını iyice kremledikten sonra biraz daha bana yanaşmasını söyledim, geri yanaşınca mecburen ayaklarınıda katlayıp şezlonga basmak zorunda kaldı. Şuan mykolanın yanında suratının karşısında bacaklarını geriye doğru çekmiş, üstsüz bir şekilde duruyordu. Omuzlarından başlayıp kremlemeye göğüslerine indim, göğüslerini etrafından sıkarak göğüs uçlarını resmen mykolanın gözüne sokuyordum. Bir süre daha göğüslerini kremledikten sonra dizlerinden kasıklarına doğru inmeye başladım, ben indikçe dilara iyice kendini bana yaslıyordu, sonunda kasıklarının dibine kadar inip amına ulaştım, bikinisini kenara çekip orta parmağımın ucuyla klitorisini elledim, dilara irkildi, başını geriye doğru yaslayarak “aşkımm” dedi. Bende “sal kendini” dedim derinden.

Mykolanın güneş gözlüğünün içindeki gözlerinin açık olduğuna eminmim, çünkü havlusunu alıp sikinin üstüne attı. Bu hareketinden sonrada dilara ufaktan toparlandı. Bu şov sanırım mykolaya yetmişti. Kalkıp kendi şezlonguma geçtim, biraz güneşlendikten sonra angelina şezlongtan kalkıp dilarayı havuza davet etti. Mykola ile başbaşa kalmıştık. Nedense içimi ona karşı bir hırs bürümüştü. Mykolaya doğru döndüm ve “HEY” dedim. Gözlüklerini kaldırıp bana baktı. “buradaki en sert içki hangisi sen bilirsin?”

M: ee bilmiyorum ama hazırlatabilirim

B: hadi kalk

Mykalo direk yerinden kalktı, beraber bara doğru yürüdük. Barmene tarif ettikten kısa süre sonra barmende hazırlamıştı içkimizi, bar sandalyelerine oturup içmeye başladık.

B: discoya gidiyormusunuz

M: evet her akşam

B: VIP odaları gördünmü

M: evet ücretli

B: ne kadar

M: 400 euro, artı olarak bayan istersen ücrette alıyolar

B: Bizde var zaten gerek yok bayana

M: (gülerek) 400 euroyada gerek yok oda var

B: sende haklısın (kahkaha attım)

Alkollerimizi son damlasına kadar bitirip tekrar havuza yöneldi. Yolda yürürken mykalo,

M: discoye geçicekmisiniz akşam?

B: geçeriz sanırım

M: görürüz belki bribirimizi

B: aynen akşam 10 gibi geçmiş oluruz biz

M: tamam dostum

Havuz geçtiğimizde dilara ve angelinanın birbirlerine sarmaş dolaş eğlendiklerini gördük. Nedense yüzümde bir gülümseme oldu bu hoşuma gitmişti. Bizde cüzdan ve telefonları şezlonga bırakıp yanlarına geçtik. Biraz daha eğlenip akşam yemeği vaktinide şezlonglarda havadan sudan çatpat ingilizce ve Türkçe konuşarak sohbet ettik. Dilara ve angelina çok normal birşeymiş gibi üstsüz takılıyorlardı yanımızda, sabahki ruh halim hiç kalmamıştı, çok değişmiştim, hoşumada gidiyordu açıkçası, ve bugunku dilaraya yakalanmamdan dolayıda mahçubiyet vardı içimde.

Akşam 6 buçuk gibi odamıza çıktık, üstümüzü değiştirip yemeğe inecektik.

D: aşkım sorun yok

B: anlamadım

D: bugunku hersey işte

B: tamam aşkım benım açımdanda sorun yok eğlenmeye geldik, nasıl eğleniyorsak öyle eğlenelim no problem

Ufak bir öpüşmenin ardından üstlerimizi giyip yemekhaneye indik..

Gözlerim bi yandan mykalo’yu arıyordu, bi yandanda bütün gün beraberdik zaten, belki sıkılırlar diye aramak istemiyordum. Dediğim gibide oldu zaten onları görememiştik, yemeklerimizi yiyip odamıza çıktık dilara ile.

D: Discomu?

B: bilmem otelden çıkmak istemiyorum yorucu olur git gel

D: aynen, disco sarmazsa otel içinde takılırız

B: Tamam ama daha erken biraz oturalım balkonda

D: tamam aşkım

Dilara üstündekileri çıkarıp sadece südyen giydi altındada şort vardı. Balkona çıkmadanda 2 şer neskafe yaptı. Balkona çıkıp sigaralarımızıda yaktık neskafelerimizle keyif yapıyorduk. Hem birazda kafamız açılıyordu çünkü gündüz çok içmiştik. Herşey güzeldi, sohbetimiz iyi gidiyor, bugunku olumsuz şeyleri konuşmuyorduk hiç. Sanki herşey çok normalmiş gibiydi. Sabah gördüğüm karşı odanın balkondaki çiftte balkona çıktı. “Good Evening!!”

Selamlaştıktan sonra onlarda oturdu.

D: bunlar kim aşkım?

B: ne biliyim sabah selam verdiler balkondan

D: hee tamam.

B: Mykalolarda gelicek sanırım discoya ama görürmüyüz bilmiyorum

D: ya angelina çok tatlı kız pek dilden anlaşamıyoruz ama..

B: beden dilinden anlaşırsın

D: (ayağıyla ayağıma vurarak) ya manyak…

Tabi bu arada kahkahalar atıyorduk. Saat 21:45 gibi artık discoya inmeye karar vermiştik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir