İlk Tatil Macerası – 5

Sabah 10 gibi uyanmıştım, ama buna uyanma denilmezdi, kendimi ölü gibi hissediyordum. Başımı kaldırıp baktığımda dün ne giydiysek öyle yatmıştık. Tekrar başımı yastığa koyup dün gece olanları düşünüyordum. Kıskançlığı bir kenara bırakmıştım, belkide kendimi kandırıyordum.. “Boşver keyfine bak” dercesine düşündüm olanları. Sonuçta bu olanlar eşimle aramızda kalacaktı. Kalkıp duşada girmem gerekiyordu. Yerimden kalkarken dilarayi süzdüm. Tek bacağını yukarı çekmiş şekilde uyuyordu, kalçaları tangasının içinde harika gözüküyordu. Kısa bir duştan sonra çıktım, kurulandım, perdede açık kalmıştı ama pek umrumda değildi açıkçası, havlumu balkona asmak için çıktım, asarkende karşı komşumuzu gördüm, genç bir çift balkonda kahvelerini yudumluyorlardı, baştan utandım çünkü altımda sadece baksırım vardı, gözümü tam onlardan çevirirken gülümseyerek selam verdiler “Hi!”.. Bende onlara aynı şekilde selam vererek içeri girdim ve dilarayı ufak öpücüklerle uyandırdım. Dilarada bir sağa bir sola dönerek uyandı, belliki oda benim gibi ölü gibiydi.

Ufaktan hazırlandıktan sonra odadan çıkıp yemekhaneye doğru yol aldık. Etrafımızdaki insanlarında bizden kalır yanı yoktu. Yalnız medeniyet buraya tam işlemişti, dilaranın göğüsleri fırlamış şekilde cropunu, altındaki dapdaracık tayt şortunu umursayan yoktu. Bu beni dahada rahatlattı.

Kahvaltımızıda yapıp üstümüzü değişmek için odamıza çıktık, yatak odamıza girdiğimizde gözüme perde takıldı, aslında içerisi karşı odadan komple görünüyordu ama hiç umursamadım, dilarada umursamamış olacakki pat diye çıkardı üstünü. Ben bi yandan havuz için havlularımızı ayarlarken bi yandan karşı odaya bakıyordum, onlarında perdesi açıktı, bi ara karşı odamızdaki çiftte karşı camda belirdi. Ufaktan onlara bakarken onlarında aynı şekilde üstlerini değiştirdiğini gördüm ama bunu dilara farketmemişti. Hala üstü çıplak bir şekilde odada dolaşıyor, bikinilerinin hangisini giyeceğini düşünüyordu.

D: aşkım sence hangisi

B: farketmez hepsi aynı

D: ya deme şöyle aşkım

B: tamam tamam, bence yeşil olanları giy

D: tamam aşkım

Yeşil olanlarda, fosforlu yeşildi baya canlı renklerdi. Bembeyaz teninde kendini çok belli edecekti. Ve bu bikininin diğerlerinden farkı üst tarafından göğüs iç taraflarına bakan yerleri fileliydi. Tamam göğüs uçları kapanıyordu ama en ufak hatada gözükebilirdi. Hazırlandıktan sonra odamızdan çıkıp havuza gittik.

Havuz oldukça büyüktü, şezlonglarında bol miktarda olmasına rağmen neredeyse hepsi doluydu, kendimize zar zor yer bulduk. Şezlonglarımıza uzanıp güneşin tadını çıkarıyorduk. Bu tatil gerçekten hem bana hem dilaraya çok iyi geliyordu.Etrafımada baktığımda, normal bir bikini giyen kimseyi göremedim. Herkes tangalıydı, her milletten çeşit çeşit insan vardı.

Saat öğlen 12ye doğru etraf baya hareketlenmişti. Tam havuza girmeye karar verecektikki, önümüzde 2 kişi belirdi. Karşı komşularımızdı. Çat pat ingilizce ve türkçeleri ile yer bulamadıklarını söylüyorlardı. Bende mesleğimden dolayı çatpat ingilizcem ile 1 şezlongun boş olduğunu, 1 tane daha bulup getirmelerini buraya sığacağımızı söyledim. Adam hemen etrafına bakarak bir şezlongu gözüne kestirdi. Almaya gittiğinde çaktırmadan kıza göz gezgirdim, oda dilara gibi bembeyaz tenli, biraz zayıf çıtıpıtı birşeydi. Üstündeki alt bikinisi bile biraz bol gibiydi. Hareket ettikçe ağ kısmı önüne çıkarak pespembe amcığını belli ediyordu. Kısa süre sonra adam şezlongu getirdi, bende ayağa kalkıp bizim şezlongları iterek ona yer açtım. Kısa bir tanışma faslından sonra ukraynalı olduklarını öğrendik. Eğlenceli birilerine benziyorlardı ama dil sorunundan dolayı tamda anlaşamıyorduk. Şezlong sıralamamız ise ben-dilara-adelina-mykola şeklindeydi. Tekrar dilara ile havuza girmeye karar verdik. Şezlongtan kalktığımda yine çifti süzdüm, kız zaten apayrı bi güzellikti, adamda benim gibi spor yapmayı seviyordu sanırım vücudu denizci vücudu gibiydi.

Dilara ile havuza girdiğimizde “bu tatili hakettik, iyiki gelmişiz” diyorduk. Çalışanların alkol dağıttıklarını gördüm, tam bizim şezlonların önündelerdi, tam almak için hareketlenince mykola elinle dur işareti yaparak “I’m bringing it” dedi. Yani o getirecekti. Bizide işaret ederek 4 kadeh alıp yanımıza geldiler ve 2 kadehi bize uzattılar. Bizde teşekkür edip aldık ve havuz kenarında yudumlamaya başladık. Mykola ile kısa bir sohbet sonunda çatpat türkçesinin nedenini sordum, Türkiye ile sürekli iş yapıyormuş ama adeline neredeyse hiç bilmiyormuş. Bilmiyor olmasına rağmen kısıtlı ingilizcesi ile dilara ile kaynaşmışlardı. Beraber yüzüyorlar, birbirlerinin bikinilerini düzeltiyorlardı. Bu hoşumada gitmişti açıkçası, sonuçta arkadaşta lazımdı.

Saat öğlen 1’e doğru 3 farklı dilde anons yapıldı, köpük partisi başlıyacaktı, etraftan vaoov vuuuv gibi haykırışlar yükseliyordu. Ve parti başlamıştı, koskoca borulardan yoğun bir şekilde havuzun içine köpükler atılmaya başlandı, havuzun ortasıda insan doluydu. Mykola hadi hadi diyerek bizide havuzun ortasına gitmeye teşvik etti. Bi yandan gitmek istiyordum, bir yandan dilaradan çekiniyordum ama artık yapacak birşeş yoktu, dilara ve adelina çoktak ortaya doğru gitmişlerdi. Müziğinde eşliğinde deliler gibi eğleniyorduk. Kimin kiminle eğlendide belli değildi ama sürekli dilarayı kollarcasına arkasındaydım. Dilaranın karşısındada adelina ve mykola vardı. Adelina sürekli elleriyle dilaranın bikinisini düzeltiyordu, anlamıştım, dilaranın bikinisi sürekli açılıyordu. Biraz daha eğlendikten sonra mykola birşey demeden ayrıldı yanımızdan ve kısa sürede geri geldi. Yine alkol getirmişti. Eğlencenin, müziğin verdiği haz ile hepimiz kafaya diktik alkolleri.

Kızlar zıplaya zıplaya oynarken mykola sürekli angelinanın göğsündeki bikinisini düzeltiyor, angelinada dilaranınkini düzeltiyordu. Çok geçmeden yanımızdan üstsüz bayanlar geçmeye, hatta aramızda oynamaya başlamışlardı. Angelinada bu duruma alışık olacakki, yanımızdan geçenlerle eğleniyor, bazı bayanların göğüslerine köpük atıyordu.

Yine bir bayan geçerken angelina ona şaka olarak köpük attı, bayansa ona karşılık vererek bikinisini aşağı çekti, “ouuvv” gibi sözlerle angeline ve mykola gülüyordu. Angelinanın göğüsleri mandalinadan biraz büyük ama çok sert ve dirilerdi. Bu durumu hiç dert etmeyen mykola kahkahalar atıyor deliler gibi eğleniyordu. Dilara bana dönüp “kızmıyorum” dedi. Birşey demeden sadece gülüyor eğleniyordum. Bacaklarını belime sarıp kollarıylada boynuma sarıldı ve kendini yukarı kaldırdı. Bu azgınlığı çok hoşuma gitmişti ama tangalı kalçaları yeni arkadaşlarımızın tam karşısında sergileniyordu. Bende kalçalarını alttan tutup sıkıyordum. Biraz bu şekilde eğlendikten sonra mykola anlamadığımız birşeyler deyip havuzdan çıktı, sanırım dinlenecekti. Köpükler iyice yükselmişti, içim biraz daha rahattı dilaranın kalçaları gözükmüyordu. Angelinada müziğin eşliğinde dans ediyor, bazen dilaranın arkasına geliyordu. Bu şekilde eğlenirken 1-2 parmak hissettim bacak aramda. Angelinanındı bunlar. Anladımli dilaranın kalçalarını elliyordu. Hiç ses etmedim, dilarada arada bi kafasını arkaya çevirerek angelineya birşeyler söylüyordu gülerek.

Angelinanın elleri iyice yaramazlık yapmaya başlamıştı, resmen sikimi arıyordu o eller. Tek elimle hafif kalkan sikimi daha rahat ellemesi için düzelttim ve tekrar dilaranın kalçalarını tutup yukarı kaldırdım. Angeline artık sikimi tam anlamıyla avucunun içinde almıştı.

D: avuçluyormu o?

B: senimi?

D: hayır seni

B: yoo

D: avuçluyor askım

B: eli çarptı

D: iyi hadi öyle olsun kızın eline verme sakın

B: (gülerek) tamam aşkım

Biraz daha bu şekilde eğlendikten sonra mykola yine elinde kokteylerle yanımıza geldi. Neredeyse 1 saattir havuzdaydık, kafamızda kırılmıştı artık. Mykolanın angelinanın üst bikinisinide getirmişti ama angeline giymek istemedi, mykola şezlonga bırakmak için geri dönerken angelina dilaraya yabancı birşeyler söyledi, biz anlamadık, mykolada bana dönerek “çıkartmasını istiyor” dedi. Biz dilara ile gözgöze geldik, ne diyeceğini yada ne diyeceğimi bilmiyordum, o anda angelina arkadan dilaranın bikinisini çözdü, yine gözgöze geldik, yapıcak birşey yok dermişçesine gözlerimi ve kafamı hareket ettirdim. Önüme düşen bikiniyi mykolaya uzattım, oda alıp götürdü ve hemen geri geldi. Zaten havuzda 200 kişi varsa 150si üstsüzdü.

Dilaranın göğüslerinin mykolaya sergilemesi çok hoşuma gitmişti, sanki havuzdakiler değilde sadece mykola görüyordu. Aynı şekilde angelinanında hareketleri daha insancıl ve sıcak kanlı olmaya başladı. Mykolada dilara iyice iletişimi kurmuştu, arkadan sarılmalar, göğüslerini kollarının arasına alıp yukarı atıp havuzun içine atmalar falan, dozunu kaçırıyor gibiydik. Saat 3 gibi yeni anons yapıldı. Köpüklü kaygan at boğa gibi şeylerin üstünde yürüme ve bayrak kapma yarışması yapılacaktı. Pek ilgimizi çekmedi ama eğlenceli olabilirdi. Mykolada buna katılamıyacağını odada laptopundan görüşme yapması gerektiğini söyleyerek izin alarak yanımızdan ayrıldı. Bizse üçümüz şezlonglara çıktık ve güneşlenmeye başladık. Etkinlik başlamasına yakın yine anons yapıldı.

D: aşkım katılalımmı?

B: yok ya düşüp biyerimizi kırıcaz şimdi

D: offff

B: sen katıl istiyosan

D: angeline you?

A: no :((

Dilara ben gidiyorum o zaman aşkım diyerek gitti. Allahtan bikinisinin üstünü giymişti. Dilara iyice gözden kayboldu etkinlik alanı havuzun dışında biryerdeydi.

A: sexy woman

B: yess 🙂

A: me?

B: (şaşırarak) yess

Kıt ingilizcemiz ile angelinayla sohbet etmeye çalışırken angeline kalkıp yan şezlonguma geldi. Elini şortuma atarak “You muscle meeen” dedi. Niyetini anlamıştım. Kafamı çevirerek etkinlik alanına baktım. Bizi görmesi imkansızdı ve ok yaydan çıkmıştı.

B: my room

A: nooo (gülerek)

“Hay amınakodum kızı” dedim içimden. Kalkmaya başlayan sikim iyice avuçlamaya başlayınca bulduğum havluyu üstüne attım. Oda elini şortumundan içeri atarak iyice sıvazlamaya başlamıştı. Elini sikimden çekerek eline güneş kremi sürdü, yine içeri atarak sıvazlamaya başladı. 5-10dk daha elledikten sonra boşalmanın eşiğindeydi, hafifçe bileğinden tutup çektim. Angelina bana baktı ve anladı, sonrasında kendi şezlonguna geçip gözlüklerini takıp güneşlenmeye devam etti. Bende gözlerimi kapatıp güneşleniyordum, 30-35dk sonra mykola geldi selam vererek, sonrasındada dilara geldi.

B: nasıl geçti aşkım?

D: iyi

B: birşeymi oldu

D: yoo

Anlam verememiştim. Bi yandanda korkuyordum acaba görmüşmüydü ama imkansızdı.

D: acıktınmı?

B: evet

D: hadi kalk yemeğe gidelim

Biz toparlanıp tekrar görüşürüz diyerek yemekhaneye geçiyorduk. Dilara duraksadı, önümde pat diye üst bikinisini çıkarıp pareyosunu giydi. Bi an sinirim bozuldu ama yine birşey demedim. Yemekhaneye geldik, yemeklerimizi alıp oturduk.

D:boşalttımı bari?

B: ne diyosun

D: gördüm

çok utandım, yüzüm kıpkırmızı oldu, “ya bişey diyemedim ama elini çektim hemen”.

D: ben öyle görmedim ama

B: aşkım valla özür dilerim

D: ben kaşındım sizi yalnız bırakmamalıydım

B: hata bende aşkım bir daha olmıcak

D: olsunda kesiyim sikini

Yemeklerimizi yerken bir daha konuşmamıştık. Yemekhaneden çıkarken “neden bikinini çıkardın” dedim. “Herkes böyle” dedi. Birşey diyemedim. Dilara yine önümde hiçbirşey demeden herkesin içinde üstsüz bir şekilde üstünde sadece pareyosuyla altında beyaz tanga bikinisiyle yürürken hem azıyor hem kıskanıyordum. Tekrar havuz döndüğümüzde mykola ve angelinada sandviç yaptırmış onları yiyorlardı. Durgun bir şekilde selam verdikten sonra ben şezlonga uzandım, dilarada başka bir etkinliğin olduğunu gelip gelmiceğini sordu. Gelsem bi dert gelmesem bi dertti. “Neyse ben gidiyorum” dedi. Benimde gidesim yoktu açıkçası hemde mykolanın yanımızda oluşu beni biraz daha rahat ettiriyordu. Dilarayada üstünü giymicenmi diyemeden bastı gitti.

Az sonrada mykola havuza gireceklerini söyledi, “ben gelmicem” dedim. Bunlarda gittikten sonra 10-15dk geçti, bari dilaranın yanına gidiyim dedim. Etkinlik alanına gittim yoktu, havuz döndüm yok, çıkıp odaya baktım ordada yoktu, çok huzursuzdum neredeydi bu. Deli gibi otelin içinde gezmeye başladım, bazı çalışanlara soruyordum bilmiyorlardı, acaba çok kızdada biryerlerde içiyormu diye düşündüm, aklıma disco katı geldi. indim oraya oradada yoktu. Belki çok içmiştir, lavaboya gitmiştir diye düşündüm, içeriside bomboştu, lavaboya gittim oradada yoktu, lavabodan çıktım, ileriden sesler geliyordu, dün gece izlediğimiz seks odasından. Meraklandım, aklımın ucudan geçmedi dilarannın orada olacağı, gittim kapıları tek tek dinliyordum, tel örgülü oda boştu, vip odaların birinden ses geliyordu ama kapıyı açamazdım, sonra içerden bi erkek sesi yükseldi. “Nicooo”. birini çağırıyor gibiydi, hemen arkamdaki lavaboya girdim yakalanmamak için. Lavabonun önünden birini geçtiğini kapının altındaki gölgeden farkettim, vip odannında kapısı açılmıştı.Açılmıştı ama kapanmamıştı, lavabodan çıktım baktım etrafta kimse yok, aralık kapıya doğru gittim, çok heyecanlıydım, kapıyı çok hafif bir şekilde biraz daha araladım, içeride 2 kadın 2 erkek sevişiyordu, yalnız bunlar çalışanlardı. Yani dün geceki striptizciler. 15-20 saniye izleyip yakalanma korkusuyla çıktım oradan. İçim rahatlamıştı ama karım neredeydi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir