İkizimin Sevgilisi 2. Bölüm

2.Bölüm

Asya: Alo Serhat nerdesin aşkım?

Asya bir anda yüzüme baktı. Ne olduğunu anlamaya çalışan saf ben kaş göz hareketleri ile Serhat’ın ne dediğini anlamaya çalışıyordum.

Asya: Bahçede misin?

Koltuğun tepesinden atlayıp merdivenlere koşuşumla bir hışımla odama girip kapıyı kapatmam bir oldu. Korku panik ve tedirginlik ile yatağıma yatıp üstüme örtüyü çektim. Derin bir nefes alıp verdikten sonra rahatladım. Ama çok önemli bir detayı atlamıştım. Donum ve tişörtüm aşağıda kalmıştı! Panik olmuş odada kafası kopmuş tavuk gibi bir o yana bir bu yana koşuşturuyordum. Tam o sırada Serhat’ın seslerini duyunca yatağa fırladım. Seslerini duyamasam da Serhat’ın yukarıya çıktığını anlayabilecek kadar tanıyordum onu. Kapı kapanma sesi duyduktan sonra neler olduğunu çözemedim. Kapımı biri aniden açtı. Asya gelmişti.

Ben: Asya kıyafetlerimi gördü mü?

Asya: Hayır yok görmedi. Koltuğun altına doğru ittirdim. Üstüne bir şeyler giyin, Serhat’a uyuyor dedim

Ben: Tamam iyi yapmışsın. Ama konuşmamız gerek. Daha adını yeni öğrenmişken seni becerdim. Kardeşime karşı çok mahcup hissediyorum.

Asya: Tamam konuşuruz bunları sonra. Serhat şimdi odasına girdi, büyük ihtimalle de uyur.

Ben: Tamam hadi sen çık şimdi yakalanmayalım.

Asya kapıya doğru yöneldi. Tam çıkarken bana döndü

Asya: Şşt, bu kadarı yetmez füze atman gerek.

Sırıttım. Kız gerçekten fena bir şeydi. Bu nasıl kardeşime bakar diye düşünemeden edemedim. Sonra giyinmek için çekmeceyi açtım. Açar açmaz gülen yüzüm düştü. Hiç don yoktu. Hızla dolabı açtım ama tişört de yoktu. Şort da yoktu kot da yoktu. Panikle aranırken kafamda bir bilgi beliriverdi. Evin hizmetçisi Şengül abla haftanın bir günü muhakkak benim tüm kıyafetlerimi alır, evin çamaşır odasına gider ve yıkardı. Fakat bugünkü işi yarım bırakmak zorunda kaldı çünkü annem onu yazlığımıza temizlik yapmaya göndermişti apar topar. Yani bu demek oluyor ki neyim varsa koridorun sonundaki çamaşır odasındaydı. Gerçekten şaka gibi. Çıksam dert çıkmasam ayrı dert. Kardeşime yakalanmama ümidi ile odamın kapısını araladım. Tuvalet kapısına baktım çıt yok, kardeşimin odasına baktım çıt yok. Sessiz ve hızlı adımlarla çamaşır odasına girdim.

Çamaşırlarımın bir bölümü masanın üstünde duruyordu. İçlerinden işime yarayacak olanları ararken koridordan yine bir ses geldi. Sanırım kardeşim tuvaletteki işini bitirmiş odasına gidiyordu. Ben ise o anın paniği ile sadece bir atlet ve bol bir sporcu şortu dışında bir şey bulamadan çamaşır odasından çıktım. Giyinmeyi unuttuğum için yine koridorda dal taşak odama koşuşturuyordum. Odama girdim ve üstümü giyindim. Tam yatağa uzanmış beklerken Asya içeriye girip kapıyı yavaşça kapattı. İçimden bu kadar macera boşuna mıydı diye de geçirdim.

Ben: Ne oldu?

Asya: Serhat odasına geçip uyudu. Onun morali bozu…

Ben: B-Bak Asya. Daha 1 saat önce tanışıp harika bir seks yaptık ama bunun bir hata olduğunu düşünüyorsan seni suçlayamam. Hem böyle bir ihaneti öz kardeşime yaptıktan sonra kendimi yeterince kötü hissettim.

Asya: Ben aslında bugün ondan ayrılacaktım. Çünkü ilişkimiz ilerlemiyordu, ne sevişiyorduk ne de yemeğe ya da sinemaya gidiyorduk. Kardeşinin aklı sadece ileride başına geçeceği aile şirketinde. Bana bak Yunus, ne kadar zengin olması umurumda değil. Kardeşin o eski sevdiğim adam değil. Ama bugün seninle tanıştım. Aslında sen ondan farklı değilsin, onun şimdiki halinden farklısın. Sen onun eski halisin. Sakın yanlış anlama ama seni tanımama bu yüzden gerek yoktu. Ve şimdi seninle tanıştığım için kardeşinden ayrılmayacağım.

Ben: Neden?

Asya: Çünkü ondan ayrılıp seninle nasıl böyle beraber olabilirim ki? Rahatça beraber takılamayız hem aranız da açılır kardeşinle. Bunu istemeyiz değil mi?

Ben dediklerinin derinliği ile baş başa kalmıştım. Etkilenmiştim ve aşık olmuştum. İkizime de böyle bir şey yapmış olmam aslında ona yaptığım bir iyilikti. İlişkisindeki eksiği tamamlıyordum.

Ben: Ne diyeceğimi bilmiyorum ama sana duyduğum ilgiyi katladın, bravo.

Asya: Bu beni hala sikeceğin anlamına mı geliyor yani?

Ben: Hem de hiç tahmin etmeyeceğin şekillerde bebeğim.

Asya’yı kalkıp kucağıma aldım. Odanın kapısını yavaşça kapadıktan sonra doğruca çamaşır odasına girdik. Usulca çamaşır makinesinin üstüne oturttum. Delice öpüşmeye başladık. Ben direkt kendimi soydum. Asya’nın elbisesini de yukarıdan aşağıya doğru sıyırıp fırlattım. Bacaklarını da makinenin üstüne koyup kafamı o sulu ve pembe amına daldırdım. Dilim ile değmedik yer bırakmıyordum. Ellerim boş durmuyor, biri sikimi sıvazlarken öteki Asya’nın memelerini yoğuruyordu. Asya iyice kıvama gelince ve bende bayır domuzu gibi azınca sikimi tek atışta amına sokuverdim. Asya kendinden geçiyor, iki eli ile makinenin kenarlarından sıkıca tutuyordu. Hızlı girip çıkmalardan sonra Asya’yı alıp yere yatırdım. Bu sefer de en sevdiğim pozisyonlardan biri olan “Side Fuck” pozisyonuna geçtim. Asya yerde yan yatıp götünü bana çevirdi. Ben bir elimle sağ bacağını yukarı kaldırırken, diğer elimle sikimi amına sürtüp soktum. Asya’nın yüz ifadesini göremesem de sesleri ve inlemeleri bana yetiyordu. Hızlı ve sert darbelerimin hepsinin hazzı başkaydı. Böyle bir kızı şimdiye kadar sikememek bile büyük bir hayal kırıklığıydı.

Asya: -ahğ- Yunus sert davran bana. Ben senin orospunum -aoh- parçala beni!

O anın libidosu tavandı benim için. Sikimi hiç çıkarmadan Asya’yı yüzüstü yatırdım. Götünü hafif yukarı kaldırdım. Sol elimle kızıl saçlarını toplayıp çektim. Ben de ayaklarımı iki yana açıp pompalamaya devam ettim. Her bir darbede sarkan taşaklarım Asya’nın götüne çarpıp o muazzam pat pat seslerini çıkarıyordu. Asya aralıksız inlemeye devam etti. Boşalmamın yakın olduğunu anlayınca daha da sert ve hoyrat davrandım.

Ben: Yavrum geliyorum ben.

Asya: Dilediğin gibi gel bebeğim!

O pozisyonda son sert vuruşlarımı yaparken boşaldım. Vücudum kaskatı kesilmişti. O günün ikinci boşalışı olduğu için ardından kasıklarıma bir ağrı girdi. Fakat buna rağmen bayağı boşalmıştım. Camsız çamaşır odasında belki de 38 derece sıcaklıkta nefes nefese, ter içinde kalmıştık. Daha fazla dayanamadım ve Asya’nın yanına doğru düştüm. Asya bana döndü ve öpüştük. Bu kadar sikiş karnımı oldukça acıktırmıştı.

Ben: Aşkım ben acıktım.

Asya: Hahaha! Karşında hamarat sultan Asya duruyor be! Bilmiyormuş gibi yapma.

Ben: Yoo gerçekten bilmiyorum. Dedim ya bugün tanıştık diye.

Asya: Orası öyle de, Kardeşin benden bahsetmedi mi?

Ben: Abimin sevgilisi olduğunu bugün öğrendim desem?

Asya: Vay piç! İnsan hiç bahsetmez mi.

Ben: Yok valla bahsetmedi hiç.

Asya: Ama ben sarma yapıp gönderdim size dedi çok beğendi Yunus.

Ben: Ahahaha! Yalan söylemiş. Ulan be Serhat.

Asya: Dur sen dur. Ben ona yemek koymayayım bir hafta da o görsün neymiş yalan söylemek.

Asya ile yerde bakıştık, durduk. Hiç beklemediğimiz o anda Serhat’ın Asya’ya seslendiğini duyduk. Birbirimize bakakaldık ve aynı anda o ana en yakışan cümleyi söyledik.

“İşte Şimdi Sıçtık”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir