Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

admin@yetiskinhikayeleri.net

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

İhmal Edilmiş Bir Kadın – Bölüm 1

Ben Serpil, 1.70 boylarında beli ince, kalçaları genetik olarak geniş, gözleri ela, sarıya boyalı siyah saçları, buğday tenli, diri ve orta büyüklükte dik göğüsleri olan, göğüs çevresi açık renk, uçları bir üzüm kadar iri ve tatlı memelere sahiptim.. Eşim Erkan ise ben boylarda fakat kilolu bir profildi, çoğu zaman bu göbeği yüzünden seks yaparken pozisyonlarda zorluk yaşıyorduk ve bu konuda onu diyet yapmaya ikna edemiyordum. Ben 28, eşim 32 yaşındaydı, ikimizde varlıklı ailelerin çocuklarıydık ve birazda ailelerin telkinleri ile arkadaş olup evlenmiştik..

Hikayemize dönecek olursak eğer, ihmal edilmiş evli bir kadının arzularının ateşine teslim olmasıyla ardından zincirlerini kırarak cesaret eşiğini geçerek girdiği bu maceralı yolun heyecanı ve zevkini sizlerle de paylaşmak istedim..

Kocamla 1 haftalık aksiyonsuz geçen tartışmalı ve sıkıcı tatilden sonra eve dönmüş, bir kaç gün sonra artık bu yaşadıklarımı unutmak ve toplumsal hayata yeniden karışmak, eski rutinlerimi tekrar devam ettirmek istiyordum. Akşam yemeğinde kocam, bu haftasonu cumartesi gecesi için bir davete katılacağımızı, aile dostumuzda olan Furkan ve Eflin’in kızlarının nişan törenine davet edildiğimizi söylemişti. Kızları Duygu 23 yaşında üniversiteden mezun olmuş ve bayağı hızlı yaşamış, ailesini paparazzilerden dolayı epey zorlamış sıkıntıya sokmuş bir kızdı.. Annesi Eflin’in anlattığına göre kocası Furkan ise aynı kocam Erkan gibi cinsel yönden ilgisiz ve işkolik bir adamdı, Eflin ise kızı gibi hâlâ hızlı yaşayan fakat artık eskisi kadar çapkınlık işlerine fırsat bulamayan birisiydi.. Hatta yine bi aile yemeğinde bana teklif etmiş fakat korktuğum için cesaret edememiştim, o da bana gençsin güzelsin sonra geç kalır pişman olursun demişti. Furkan ve Eflin bizden yaşça biraz büyüktü fakat kesinlikle bu yaş farkını samimiyetimize ve muhabbetimize yansıtmıyorduk.

Yine asıl mevzuya dönersek,

Gece olmuş yatağa geçtiğinde kocam çoktan uyumuştu, ben ise biraz yatakta döndükten sonra yine kocamın cinsel ilgisizliği ve fiziksel yetersizliği ile cinsel bir histeri krizine girer gibi amımda karıncalanma başlamış ve ellerimi amıma ve göğüslerime götürerek okşamaya başlamıştım. Gözlerimi kapandığımda zihnimde, izlediğim filmlerdeki ve okuduğum hikayelerdeki karakterler canlanıyor, gözlerimi açtığımda ise kocamı görüyor, sanki kendimi bir çıkmazda kaçış arayan biçare gibi hissediyordum. Yanımda kıymetimi bilmeyen umursamaz bir koca, yıkık hayallerimde ellerine geçirse et yığını gibi beni sikecek filinta gibi erkeler.. Ne yapsam boştu, bir anda tüm duygularım söndü ve sinirle kalkıp kendime amerikan mutfağı bardan yarım kalmış viski şişelerinden birini alarak küvete su doldurup içine girmiştim. Kendime bu içine düştüğüm travmadan beni kurtaracak bir çözüm üretmeliydim. Psikoloğa gidip her şeyi anlatamazdım, ya bu krizleri bu şekilde atlatacaktım ki imkanı yok, yada kendime canlı bir oyuncak bulacaktım..

Uyandığımda kolumdaki saate baktım saat sabaha karşı neredeyse 05:00 olmuştu, küvetin suyu soğumaya başlamış, viski hâlâ yarım haliyle duruyordu. Ayağa kalktım ve alelacele kurulanıp yatağıma geçtim büzülerek tekrar uyudum. Uyandığımda Erkan yanımda yoktu, komodindeki dijital saate gözüm kaydı öğlen olmuştu. Kalkıp hemen elimi yüzümü yıkamadan kot pantolonumu ve alelade bir tişört giyerek aceleyle randevum olan güzellik salonuna doğru arabamla yola çıkmış, yolda neler yapabilirim diye düşünürken kafam iyice allak bullak oluyordu. Günlerdir manikür-pedikür görmemiş tırnaklarım, saçlarımın kuruluğu gibi bir sürü kişisel bakıma ihtiyacım vardı, yakın arkadaşlarımdan beni bu şekilde gören olsa inanmazdı halime, onlar beni sadece basit bir balon kazası ile kaybolmuş sanıyorlardı, bilmiyorlardı ki günlerce mal gibi kullanılıp sikildiğimi.. Salona vardığımda beni salon sahibi Necla karşılamıştı, kısa bir hoşbeş sohbet ve geçmiş olsun faslından sonra beni manikür-pedikür odasına aldı, her zaman kızlardan biri gelip yaparken bu kez sanki inadına yahut içimi okumuş gibi oğlanlardan birini yollamıştı, daha önce de gördüğümü hatırlamıyordum bu çocuğun ve sonradan öğrenecektim, işe yeni başladığı ve isminin Caner olduğunu, Caner 19 yaşında esmer güzeli yakışıklı sayılabilecek fakat utangaç bir oğlandı, boyu 1.75 cm, dalgalı saçları olan, çok konuşmayan, sadece gerek varsa konuşan, soru sorarsam eğer gereksiz cevap vermeyen, işini yapan ve ötesini kurcalamayan bir delikanlıydı, bu profildeki biri aslında bana tam lazım olan ketum, işini bilen, eli yüzü düzgün profildi..

Caner’e işi bittiğinde odada yalnızken biraz fazlaca bahşiş ve ardından da kendi kişisel numaramı vererek, beni yarın saat 12:00’de aramasını söyledim. İsteğime tamam cevabı veren bu işini bilen delikanlının yanağına bir buse kondurup kuaför kısmına geçtim, saçlarıma kestane rengi boya yaptırıp şu yakın dönem geçmişteki travmadan bir an evvel kurtulmak istiyordum artık.. Aynada kendime baktığımda yolda yürürken selam vermeyeceğim tiplerin beni ucuz bir fahişe gibi sikmelerini bir an travmasını yaşayarak kendi kendimi tam üzecekken Caner yanıma gelmiş, Serpil Hanım buyrun sade Türk kahveniz demişti, mersi güzelim diyerek yüzüne tebessüm ettikten sonra bu travmayı atlatacağımın umudu artmış, içimdeki gençlik ateşi biraz biraz yanmaya başlamıştı yeniden. Kendime canlı bir oyuncak bulmuştum yaşı genç, gücü enerjisi yerinde ve daha da ötesi leb demeden leblebiyi anlayan, ne yapmasını bilen..

Akşam evde yemek masasında yemeğimizi yedikten sonra kocam Erkan, hayatım ben tatlı ve çay için eşlik edemeyeceğim, erkenden yatıp uyumak istiyorum diyerek odanıza giderken, içimden neye eşlik ediyorsun ki zaten sünepe demiştim yüzüne sahte bir gülümseme ile.. neyse ki yarın Caner arayacaktı ve belki yarın bile onu koynuma alabilirdim, fakat bu benim gibi cemiyet hayatında tanınmış bir yüz için kolay olmayacaktı.. Yemek sonrası çay ve tatlı ikramına kalmadan yatak odasına geçip üzerimi soyunup bornozumu alarak doğruca yine banyonun yolunu tutarak yine küvete suya girmiş ve attığım bu ilk adımın devamını nasıl getirebilirim bunları düşünmeye başladım. Caner kısmında bir şüphe yoktu, sanki ısmarlama bir sipariş gibi kafamdaki plana ve toplumdaki imajıma zarar vermeyecek bir karakter profiliydi fakat işin buluşma kısmı beni düşündürüyordu. Acaba bu konuda Caner çözüm üretebilir mi yahut yarın benle konuştuktan sonra ne gibi çözümler üretebilirdi.. Bütün bu soru işareti barındıran beklenti içinde olduğum kısa vadede gerçekleşecek olan hayatımı eskisine çevirmeyip sadece benim, çivi çiviyi söker mantığıyla kendimi kandırırken daha da içinden çıkılmaz bir cenderenin içinde bulacağımı hiç hesap etmeden aslında yağmurdan kaçarken doluya tutulacağım bu karanlık yola çoktan girmiştim ve haberim yoktu..

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler