O ana kadar kendi işimden başımı kaldıramadığım için ne ihracattakilerle ne Pelinle samimi olamamıştım. Birkaç kelime konuşma ancak geçmişti aramızda. Ancak Pelin bana özellikle iş konusundaki bilgime hayrandı. Nezaman semraya bir şey öğretmeye niyetlensem oda yanımıza gelip dinliyordu. Cuma günü ihracat için önemli idi. Tabiki Perşembe den herşeyi hazılamış Cumayı sorunsuz atlatmışlardı. Benim kafamda ithalat dosyaları bu halde ise ya ihracat nasıldır diye geçiyordu. Cumartesi de işe geldim yalnız. Ama Gece 1 e kadar kalmadım. Halamla uzun süredir berbaber olamamıştık Cumartesi gece ve pazarı ona ayırdım . Hazırladığım rapor hakkında ilk ozaman konuştuk; inanamadı bana. Haluk yapmaz diye savundu. Sezene bir şey söyleme şimdilik rapor bitsin sonra diyerek ona cevap verdim.
Sonraki hafta aynı şekilde devam etti. Taki çarşambaya kadar. Çarşamba mesai ye kaldığımızda Pelinde kaldı bizimle. Ikına sıkıla beni bir köşeye çekip anlatmaya başladı.
Pelin: -Giray bey . Benim yarın dosyaları bitirmiş olmam gerekiyor……
G:-Eeee. Nedir sorun?
Pelin: ben hazılamayı bilmiyorum.bu işi kaybedemem giray bey. Yatalak anneme bakıyorum.
Giray: geçen hafta gayet güzel yaptın . bu hafta ne değişti?
P: Gecen hafta …. Şey…. Ben hazırlamadım. Haluk beye gittim o yaptı.
G: Haluk bey bu hafta neden yardımcı olmuyor.
Sorguluyordum çünkü Haluk un dahil olduğu işe şüphe ile yaklaşmam gerekiyordu. Peline de güvenilirmi bilmiyordum. Pelin başını benim göğsüme koyarak ağlamaya başladı.
Pelin : Haluk beye gittiğimde bana yardımcı olmak için…. şey istedi…. İhtiyacım vardı bu işe…
Giray: işten ayrılmadanda böyle talepleri oluyormuydu Haluk beyin.
Sessizce kafasını salladı . o an gördüm ki gözleri dolu olsada süzülen yaş yoktu. Ağlama numarası yapıyordu. Teselli etmek için ona sarıldım.
Pelin: Siz biliyorsunuz evrak hazılamayı. Semraya yardım ettiniz karşılık istemeden. Bende düşündüm ki . Bana da yardım edersiniz. Siz iyi bir insansınız.
Gaz veriyordu bana . Niyetini anlayamamıştım henüz. Bana kendini acındırıyordu.
Giray : Peki dedim . sana yardım ederim ama sende bana yardım edeceksin mesaiye kalacaksın ben kaldığım her gece. Bende sana ihtiyacın olan herşeyi öğreteceğim . şimdi al evraklarını bu haftaki ihracat evraklarını hazırlayalım. Onalr bitince hem senin dersine başlarız hemde benim işlerimi yaparız. 1 saat sürmedi Pelinin dosyasını hazırlamak. Bir şey öğretmedim ona. Amacım elimde tutmaktı pelini işin aslını öğrenene kadar. Hemde güzel parça idi, belki iş çıkardı. Ben Haluk gibi rüşvet niyetine sikmeyecektim onu. İsteyince o bana gelecekti. Ama güven olurmu bu kıza halen bilmiyordum.
O haftayı bitirdik . Semra ithalat doyalarını , pelinse ihracat dosyalarını raporladı benim direktiflerim doğrultusunda. İhracatta vergi ödenmiyordu. Bekleme yoktu. Daha basitti. Hızlı ilerledi pelinin raporu.
Yeni haftada raporların bitmesine az bir zaman kalmıştı. Biraz Peline ders verdim , daha samimi olduk. Perşembeye vardığımızda Pelin kendi başına hazırladı evrakları , Ben Birkaç hatayı düzelttim. Kendi başına işi halletmenin sevinci ile Perşembe akşamı boynuma sarılıp yanaklarımdan öptü. Çocukça bir sevinçti. Semra güldü , E artık yarın bize pasta ısmarlarsın diye espri yaptı Peline. Pelin hazırladığı dosyayı masasının çekmecesine koydu. O akşam ofisten çıktık. Raporları da bitirmiştik neredeyse. Son bir gözden geçirip basmak gerekiyordu. Cuma mesai yok . Raporlar bitti diye müjdeyi verdim kızlara. İkisinide evlerine bıraktım.
Cuma(Yarın) raporları basarım , Hafta sonu Halamla konuşur inceleriz , pazartesi Sezen hanımın karşısına çıkarım diye kurdum kafamda.
Cuma sabahı herkes işe gelmişti saat 8 de. Pelin daha ışıltılı idi . Daha güzel, daha seksi. Elinde de bir pasta. Herşey güzel , rayında idi 4 kişi ofiste Serdar 1 er kahve getirdi herkese otomattan. Pelin yerine oturduğu anda çığlık attı bir anda. Hazırladığı dosya kayıptı. Ara tara, Çılgınlar gibi ofiste bakmadık yer bırakmadık. Ben koyduğu çekmeceden emindim. Ama kim aldı kestiremiyordum. Herkesten şüpheleniyordum o anda.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.