Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

admin@yetiskinhikayeleri.net

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Haz Peşinde 17-18

  1. Haz Peşinde – 1
  2. Haz Peşinde – 2
  3. Haz Peşinde – 3
  4. Haz Peşinde – 4
  5. Haz Peşinde – 5
  6. Haz Peşinde – 6
  7. Haz Peşinde – 7
  8. Haz Peşinde – 8
  9. Haz Peşinde – 9
  10. Haz Peşinde – 10
  11. Haz Peşinde – 11
  12. Haz Peşinde – 12
  13. Haz Peşinde – 13
  14. Haz Peşinde – 14
  15. Haz Peşinde 13 – 14
  16. Haz Peşinde 15 – 16
  17. Haz Peşinde 17-18
  18. Haz Peşinde 19-20
  19. Haz Peşinde 21-22
  20. Haz Peşinde 23-24

17-
Artık akşam olmuştu ve Esra yatak odasında hazırlanırken Hakan’a bakıyordu. Üstünde gök mavisi bir dantelli iç çamaşırı takımı vardı. Mavi ona çok yakışıyordu. Jartiyerlerle, külotu, onu çok seksi gösteriyordu.

” Hadi ama Hakan, bu gece ne olacak?” diye sordu Esra.

” Parolayı unutma yeter,” dedi Hakan. Tam o sırada kapı zili çaldı. ” Burada bekle, birazdan geliyorum.”

Esra yatakta oturmuş, gergin biçimde bekliyordu. BU gece için ne planladığı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Bir yandan korkuyordu ama bir yandan da haftayı, parolayı kullanmadan bitirmenin peşindeydi.

Birkaç dakika sonra, Hakan kapıyı açtı.

Esra ayağa kalktı ve yüzünde, içinde bulunduğu şokun izleri vardı. Hakan’ın arkasından odaya giren, Burcu’ydu. Pembe bir çift iç çamaşırla ve topuklu ayakkabılarıyla, harika görünüyordu.

” Burcu, eşim Esra’yı hatırlıyorsundur.”

” Evet, hatırlıyorum. Selam tatlım,” dedi Burcu yüzünde sıcak bir gülümsemeyle.

Esra şaşkınlığını gizleyemiyordu, iç çamaşırı mağazasındaki maceralarından sonra, onu tekrar göreceği aklına gelmezdi. Oynadıkları oyun konusunda yardımcı olması için çağırmıştı Hakan onu. Daha mutlu olamazdı Hakan’a yardım edebileceği için. Ne yapmasını istediğini söylediğinde, saniyesinde olur vermişti.

Felç geçirmiş gibi dikiliyordu Esra, ne kımıldayabiliyor, ne de ağzını açabiliyordu. Tamamen şoka girmişti. Hakan’a baktı, yalvaran gözlerle. Allahım, aklından neler geçiriyor yine bu adam, diye düşündü. Lezbiyen değildi ve şu an buna başlamaya da niyeti yoktu. ” Hakan,” dedi, dudaklarını fazla aralamaya çalışarak.

” Söylemen gereken kelimeyi biliyorsun,” dedi Hakan ve Esra’yı vereceği cevap için bekledi. Ağzını açmayınca, ” Bunu devam etmek istiyorsun olarak yorumluyorum,” dedi.

” Hayır,” dedi Esra, sesini kararlı biçimde çıkarmak istiyordu ama bunu başaramıyordu.

”Güzel,” dedi Hakan ve yatağın bir kenarına geçip oturdu.

Oda sessizliğe bürünmüştü.

Birdenbire utangaçlaşan ve yere doğru bakan Esra’nın yanına doğru ilerledi Burcu. Bir parmağıyla çenesinin altından dokundu ve yüzünü ona doğru bakacak şekilde kaldırdı. ” Meraklanma şekerim, ısırmam..en azından acıtacak kadar ısırmam,” dedi ve güldü Burcu. SOnra ellerini uzattı ve omuzlarına dokunmaya başladı.

Esra hala dimdik duruyordu, kımıldamadan.

Burcu, ellerini aşağı yukarı gezdirmeye başladı Esra’nın kollarını okşarken. Sonra uzandı ve ensesinden öptü.

Kendini korumaya almaya çalışsa da, Esra’nın tüyleri diken diken oldu. Hassas teninde gezerken dudakları, dilini de çıkarıp değdirmeye başladığını hissediyordu. Düzgün durmak için çabaladı. Bu kadının kendisini uyarmasına izin vermek istemiyordu. Bu da onun oyunuydu.

Burcu, bir kulağına ulaşınca Esra’nın, nazikçe ısırdı kulak memesini. ” Sakin ol hayatım, bu çok hoşuna gidecek,” diye fısıldadı.

Esra sadece sustu.

Arkasına dolandı. Hakan’a doğru çevirdi vücudunu ve elleriyle tekrar gezinmeye başladı yana düşen kollarında. Sonra da, arkasından öpmeye başladı ensesi boyunca.

Hakan izlerken, içindeki ateş alevleniyordu.

Önce bir omzu boyunca öptü, sonra da öperek diğer omzuna ilerledi. Arkasından, Hakan’a bakıyordu, göz kırptı. Sonra da ellerini kaldırıp, sutyeninin askılarını yana doğru indirmeye başladı. Yavaş hareket ediyordu ama sonunda, sutyenden tamamen kurtuldu.

Memeleri ortaya çıkınca irkilen Esra, elleriyle kapamaya çalıştı önünü.

Ama Burcu uzandı ve ellerini tekrar yana indirdi, sonra da kendi elleriyle okşayarak tekrar ilerledi vücudunda yukarıya doğru.

Hakan, karısının göğsünün yükselip alçalmaya başladığını görebiliyordu. Nefes alışları hızlanıyordu. Burcu ellerini memelerine götürüp, avuçlayınca, gözleri kocaman açıldı.

Çıplak memeleri üstünde geziniyordu elleri kadının. Gözlerini kapadı Esra ve direnmek istemesine rağmen, içinde hareketlenmeye başlayan hislere de engel olamıyordu. Zihni, durdur diyordu şunu ama bedeni, hayır, bu çok zevkli. On yüz üstü bırakıyordu.

Burcu’nun da hoşuna gidiyordu yaptıkları, elleri yavaşça avuçlarken Esra’nın memelerini. Meme uçlarıyla oynamaya ve onları sıkmaya başladı içinde büyüyen coşku arttıkça. Erkeklerden hoşlanıyordu ama kadınlardan daha çok hoşlanıyordu. Bazen, mankenliğe başlamasına neden olan ilk dürtünün bu olduğunu düşünürdü.

Hakan, pantolonunda kabaran erkekliğinin yaptığı baskıya dayanamaz hale gelmişti. Çıkarıp oynamak istiyordu ama henüz erkendi. Bunun için bol bol vakti olacaktı.

Uzun süre oynamaya devam etti Burcu Esra’nın mükemmel memeleriyle, avuçluyor, okşuyor, uçlarını sıkıyordu. Bedeninin tepki vermeye başladığının farkındaydı. Belli belirsiz de olsa, kalçaları kıvrılmaya başlamıştı Esra’nın, nefes alışları ise kesinlikle hızlanıyordu.

Esra ise izlemekle yetiniyordu bedeninde gezinen elleri. Başka bir kadının önünde yarı çıplak durmuş, onunla oynamasına izin verdiğine inanamıyordu. Acıtmadan ama daha kararlı biçimde meme uçlarını sıkmaya başlayınca, iniltileri çoğaldı.

Burcu ellerini çekti ve Esra’yı yan çevirdi, sonra da karşısına geçti ve gözlerinin içine bakmaya başladı. Yavaşça, ellerini kaldırdı ve kendi sutyeninin askıları da indirmeye başladı. tamamen kurtulup yere attı sonra onu, belden yukarısı çıplaktı artık. Esra’nınkiler kadar olmasa da memeleri büyüktü. Hala gözlerine bakarken, Esra’ya değdirmeye başladı bedenini, memeleri, ikisini de bedenleri arasında sıkışmıştı. Yavaşça aşağıya yukarıya sürtünmeye başladı Burcu ona.

Tekrar gözlerini kapadı Esra, aldığı hazzı kontrol etmeye çalışıyordu. Vajinasının sulanmaya başladığının farkındaydı, başka bir kadının memelerini okşamasından bu kadar zevk alabileceğine inanamıyordu. Burcu geri çekilince gözlerini açtı. Elinden tutup, onu yatağa doğru yönlendirdi. Tek kelime etmeden üstündekileri çıkardı, sonra da Esra’yı yatağa doğru oturttu, kendisi de yanına oturdu. Elleri tekrar meme uçlarını bulup onlarla oynamaya başladı.

” Lütfen dur,” diye fısıldadı Burcu, içinde büyüyen heyecana engel olmak için bacaklarını birbirine kıstırıyordu.

Burcu ellerini yanaklarına götürdü, gözlerine bakarken, ağır çekimde dudakları ilerliyordu sanki. Yumuşak dudakları, Esra’nın dudaklarıyla buluştu. Sıkıca kapalıydı dudakları. Dilini kullanarak yalamaya başladı ucuyla dudaklarının arasını ama içine girmeye de çalışmıyordu henüz.

Esra dudaklarını aralamaya niyetli değildi. Artık diliyle dudaklarının arasını da zorlamaya başlamıştı. Burcu bir meme ucunu sıkınca, istem dışı olarak ağzını araladı acıdan, ki u yeterliydi Burcu için, hemen dilini ağzına soktu kızın. Dilleri birbiriyle buluşunca, istemeden de olsa iniltiler çıkmaya başlamıştı ağzından Esra’nın. Burcu bir saniye bile geri adım atmadan esir almıştı dudaklarını ve ağzını, bir yandan da elleri yeniden memelerindeydi. Elleri bedeninde aşağılara doğru inmeye başlayınca, tekrar gerilmeye başladı. ” Ohh, lütfen,” diye yeniden yalvarır gibi mırıldanmaya başladı, Elleri venüs tepesine ulaşmıştı bile.

” Şhhh,” dedi Burcu, parmakları kabarmış ve sulanmış kadınlığına ulaşınca. Parmak ucu, dudaklarının arasındaki o ince çizgide geziniyordu, bızırına varmak üzereydi.

” Offff,” diye inlemeye devam etti Esra parmak küçük çıkıntıya ulaşınca. Bütün direncine rağmen, Esra bacaklarını aralamasına engel olacak gücü bulamıyordu artık. Kendini koyvermeye başlamıştı.

Burcu gülümsedi. Artık ona sahip olduğunu biliyordu. Yavaş yavaş, orta parmağıyla oynamaya devam etti yarığında.

” Ohhh!!” Parmaklar içinde gezerken, sızlanır gibiydi yeniden ama kalçaları hareket etmeye başlamıştı parmaklarla senkronize olarak, kontrolünü kaybetmişti, yukarı aşağı kalkıyordu poposu.

Bütün bunlar olurken öpmeye devam ediyordu Burcu. Meme uçlarını sırayla emiyor, yer değişirken göğüslerini yalayarak ilerliyordu teninde. Daha da aşağıya indi, karın bölgesine gelince, göbek deliğinde durdu. Diliyle oynuyordu deliğiyle, karnına kondurduğu her öpücükte, çok fazla huylanıyor, içi gidiyordu Esra’nın. Göbek deliğinin de altına inerken, durmaya karar verdi Burcu. Ayağa kalktı.

Esra neden şimdi durduğuna bir anlam verememişti ama kısa sürdü bu merak. Kadın bacaklarının arasına doğru ilerliyordu. Heyecandan yukarı kalkıp inen göğüslerini görebiliyordu. Yatağın başına uzanıp bir yastık aldı. Yere atıp, dizlerinin altına yerleştirdi ve diz çöktü yere. ” Allahım!” diye fısıldadı yine Esra, ne yapacağını biliyordu kadının.

Burcu karısının bacakları arasına yerleştirirken kendini, Hakan da seyrediyordu. Artık daha fazla kendine hakim olamayarak, pantolonunu indirdi ve penisini dışarı çıkardı.

” Ohhhh! Ohhh! Ohhh!” diye inliyordu Esra, Burcu bacaklarının iç kısımlarını öpmeye başladığında.

Kabaran ve ıslanan vajinasına yaklaşınca, durdu Burcu. Nazikçe, genç kadının bacaklarını kaldırdı ve göğüslerine kadar itti.

Esra kendi bacak arasına bakarken, gözleri kocaman açılmıştı beklediği ve umduğu şeyin olacağını bildiğinden. Burcu’nun gözleri alev alevdi ona bakarken. Gülümsedi ve sonra başını aşağıya düşürdü. ” Ahhh! Hakan! Ohhh!” diye inlemeye başladığında, sanki yardım ister gibi geliyordu sesi.

Ama Burcu buna aldırmıyordu bile. Yüzünü gömdü alt dudaklarının arasına ve kabaran, geniş dudaklarını emmeye başladı. Dünyayla bağını koparmış gibiydi, çok iştahlı bir şekilde yalıyordu, içine çekiyordu resmen Esra’yı. Bu kadar müthiş bir kadının tadına bakmayalı çok olmuştu.

18-
Dakikalar içinde, Esra’nın aldığı zevk, aklına galip geldi, daha önce bir kaç kez oral seks yapılmıştı ona ama bu çok farklıydı, mükemmel ötesi bir histi. Erkeklerin vermekte zorlandıkları bir hassasiyet, bir duyarlılık, bir anlayış hissediyordu sanki. Bir erkek asla bir kadın gibi yiyemezdi onu, bunu anlamıştı. Bunu kabul etmekten nefret etse de, kadınlık organında başka bir kadının ağzının olması harika bir duyguydu.

Bu güzel kadını emerken Burcu, dünyada kalan herşey gözünün önünden silinmişti sanki. Önünde uzanan kadının doruğa çıkmak üzere olduğunun, kımıl kımıl yerinde duramadığının neredeyse farkında bile değildi, ta ki o çığlığı duyana kadar. Ağzı, kabarmış vajinasıyla dolu olmasa, gülecekti bile bu duruma.

” Aaaahhhh!! Offff! Allahım!” diye çığlık atıyordu Esra, saf hazzın dalgaları yayılırken tüm bedenine. Kalçalarını büküyordu sanki, ağzına daha iyi yanaşabilmek için. Elleriyle kanepenin kumaşını sıkıca kavramış, yırtacak gibiydi. Bir orgazm biterken, diğeri başlıyordu sanki. Ve bu böyle devam ediyordu. Kadın dilini, yarığına doğru sokarken azalır gibi olan hassasiyet, bızırına dokununca tekrar coşuyordu. Hakan, hala oturmuş onları izliyordu aletini sıvazlarken. Daha fazla ileri gitmek istemiyordu, içine girene kadar bekleyecekti kadınların.

Uzunca bir süreden sonra, artık nefes alabilmek için, yalamayı kesti Burcu ama durmadı tam olarak çünkü tekrar boşaltmak istiyordu Esra’yı. Daha önce pek çok kadının orgazmına şahit olmuştu ama bu kadar yoğun ve uzun süreli orgazmlar belki de hiç görmemişti.

Esra gözlerini açıp da, Burcu’nun yatağa çıktığını görünce şaşırdı. Kafası karışmıştı. Ne olduğu ve ne kadar sürdüğü konusunda emin olamıyordu. Burcu giysilerini çıkarmaya başladı. Soyundu ve yatağa çıktı.

Esra’yı yanına döndürdü ve beraber uzanmaya başladılar. ” Hoşuna gitti mi?” diye sordu. Esra gözlerini kapadı ve içini çekti. ” Evet,” diye fısıldarken neredeyse sadece onun duymasını istiyor gibiydi.

” Güzel, çünkü daha yeni başladık.” Dudaklarına yumulup öpüşürlerken, ağzından kendi suları yayılıyordu Esra’nın yüzüne. Dilini emmek için ağzını açması, Burcu’nun hoşuna gitmişti. Ayrılmadan önce uzun süre öpüştüler.

Esra hayal kırıklığına uğramış gibiydi öpüşmeyi kestiğinde. Kadının yatakta ters dönüp, kasıklarına doğru götürmesini izledi suratını. Bacaklarının üst kısmını öpmeye başladığında, heyecanı yeniden tavan yapmaya başlamıştı. Sonra, bir bacağını kafasının üstünden geçirdi. Esra yukarı baktığında, Burcu’nun vajinasının hemen yüzünün önünde olduğunu görebiliyordu. Taş kesildi. Bunu hiç düşünmemişti ki. Santimlerle ölçülecek bir mesafede, sulanmış amcığı duruyordu işte.

Bacaklarının arasına yakın yerleri öpmeye devam ederken, ara sıra sıcak nefesini üflüyordu Esra’nın hala kabarık olan dudaklarına. Bekliyordu, Esra’yı buna zorlamak istemiyordu. Kendi kendine yapmak istemeliydi.

Daha hiç bu kadar yakın olmamıştı başka bir kadının cinsel organına. Çok etkilenmişti bundan, ilgisini cezbediyordu ama bir yandan da heyecanlandırıyor, zevklendiriyordu. Uyarılmıştı. Daha ne kadar uyarılabilirse. Bızırının hemen üstünen başlayan, çizgi şeklinde tüyleri vardı ama gerisi tertemiz tıraşlıydı. ( Yazarın Notu: Yabancıların LANDING STRIP dediği şekilde..Dünyanın en güzel manzarası 🙂 Dudakları kendisininkinden daha küçüktü ama bızırının etrafındaki çıkıntı daha belirgin ve büyüktü. Işığa aldanan bir kelebek gibi, Esra’nın dudakları ona doğru hareketlendi. Çekinerek, dili, dudaklara dokundu. Burcu’dan gelen bir inilti duyuldu. Hemen önünde duran dudakları diliyle gezdi, hayatında ilk defa başka bir kadının tadına bakıyordu. Hiç de fena olmadığına karar vererek, dilini, kaygan deliğe soktu.

Bu deneyimsiz dil, deliğine girince, Burcu kafasını kaldırdı ve zevk almaya çalıştı. Ağzına bastırmamak için zor duruyordu kendini ama bekledi. Hemen bu kadar agresif olmaya gerek yoktu.

Dilinden dudaklarına, dudaklarından da ağzına ve yüzüne bulaşmaya başlayan sıvının tadına alışmıştı. İçeri dışarı hızlanarak hareket ediyor, Burcu’dan daha fazla ses geldikçe daha da hevesleniyordu. Elleriyle uzandı ve kalça yanaklarından tuttu, kendine doğru çekti.

” Ah evet tatlım,” diye yönlendirdi onu Burcu, kalçalarını aşağıya indirirken. Şimdi de Esra’nın ağzı dolmuştu. İki dudağını birden ortalayıp, içine çekiyordu ortasını. Islak ve vıcık vıcıktı ama bir yandan da sıkıydı. Burnu bızırına değiyordu. Biraz daha dikkatli bakmaya başladı, ilk defa başkasının bızırını bu kadar detaylı inceleyebiliyordu. Ağzını açtı ve sızlayan organı dudaklarıyla hapsetti.

” Offff!!!” diye çığlık attı Burcu, sonunda o da orgazm olmaya yaklaşmıştı. Klitorisini emerken Esra, bedeni kasılmaya ve titremeye başlamıştı, kadın çabuk öğreniyordu, dudaklarının arasında küçük tükürük havuzları yapıp, emip bırakıyordu onu. Irmak gibi akıyordu artık Burcu.

Birazını yutmak zorunda kalıyordu suların Esra, kalçaları kıvranmayı kesene kadar emmeye devam etti. Sonunda bağırarak rahatlayınca, dudaklarının arasından saldı bızırını. Ama aniden, Burcu onu yalamaya başlamıştı bu kez.

Uzun süre devam etti iki kadının iniltileri.

Hakan oturmuş onları izliyordu büyülenmiş gibi. İki kadın birbirlerini zirveye çıkarıyordu sırayla. Birden, kıskanmaya başladı onları. Neden erkekler de bu kadar uzun süreli ve peşpeşe zevk alamıyordu ki? Rekoru üç kere orgazm olmaktı aynı gecede ve o da gerdek gecesinde olmuştu sadece.

Aleti zonkluyordu ve artık birşeyler yapmalıydı, yoksa boşalacaktı. Ayağa kalktı ve titreyen bacaklarına rağmen, soyunmayı başardı. Yatağın ucuna doğru ilerlediğinde, pozisyon değiştirmişlerdi kadınlar. Altmış dokuz yapıyorlardı yine ama bu kez Esra üstteydi, bacakları Burcu’nun kafasının üstündeydi.

Sessizce, yatağa çıktı, kalbi hızla çarpıyordu. Çok heyecanlıydı ve biraz da gergindi yapacağı şey için. Burcu’nun kafasının hizasına gelene kadar emekledi ve testisleri ağzının hemen üstüne gelecek şekilde geçti yerine. Karısının amcığını emiyordu kadın, ağzı hemen altındaydı Burcu’nun. Sapından tuttu ve kafasını karısının ıslak deliğine değdirdi.Burcu onu görünce gülümsemeye başladı. Taşakları hemen ağzının üstündeydi. Ağzını çekti vajinasından, az önce dilinin olduğu yere yerleşmesine izin verdi.

” Ahh Allahım” diye inledi Hakan penisini sokarken içine.

Hakan da zevk iniltileri çıkarıyordu ama sadece karısının sıcak yarığınından kaynaklanmıyordu bu. İçine sokunca aletini, Burcu da toplarını dillemeye başlamıştı. Senkronize olmaya çalışıyordu her ikisiyle de ama pek de beceremiyordu. Burcu yine de pes etmiyordu toplarını yalamak için, biraz daha geriye kaydı ve dudaklarının arasına almaya çalıştı toplarını. Hakan ne kadar azgın biri olduğunu biliyordu ama dilini arka deliğinde hissettiğinde irkilmesi bir oldu. Dizlerinin üstünde çökmüş daha rahat bir biçimde girip çıkmaya çalışırken, Burcu da karısının altından çıkmış onu yalıyordu. Hayatında aklına gelmezdi bundan bu kadar zevk alacağı ama hoşuna gidiyordu işte, daha da yavaşladı Burcu’nun daha rahat öpmesi için.

” Hadi Hakan, daha hızlı,” dedi Burcu, öpmeyi bırakmış, elleriyle destek vermeye başlamıştı Hakan’ın beline. ” Sok şunu. En derine in.”

Hakan artık kendini kontrol edemiyordu, hızla girip çıkarken topları da karısının dudaklarına çarpıyor, şap şap ses çıkarıyordu. Burcu Hakan’ın arkasından çekilip, aldığı hazdan gözleri dönmüş Esra’nın yanına uzandı ve memelerini avuçlayıp sıkmaya başladı. İşini gerçekten biliyordu. Tek eliyle saçlarını okşamaya başladı, sonra da ağzını meme ucuna götürüp emmeye. Gece boyunca içinde hakim olamadığı duygular artık fışkırmak üzereydi Hakan’ın. Esra’nın altına giren Burcu, şimdi dudaklarına yumulmuş öpüyordu kadını.

Daha uzun sürmesini isterdi ama gece uzundu, ikisini oynaşırken izlemek fazlasıyla zevkliydi, ama şimdi boşalması gerekiyordu. Topları sıkılaştı sanki, nefes almakta zorlanıyordu. Sonunda, gözleri kararır gibi oldu ve içinde biriken dölleri karısının derinliklerine akıtmaya başladı.

” Ahhhhh!!” diye uzunca bir inilti çıktı ağzından.

Son kez abandı karısına ve sonra üstüne yığılmaya başladı. Esra kocasının ağırlığı altında dayanamadı ve Burcu’nun üstüne düşmemeye dikkat ederek yüzü koyun uzandı, hemen üstünde de Hakan vardı. Üçü de zevkten başı dönmüş haldeydi. Burcu yine rahat durmuyordu ama, elini Esra’nın bacak arasına götürüp, içinden akan spermlere aldırmadan okşamaya başladı bacak arasını. Sırayla karı kocayı dudaklarından öpüyor, aralarına sokulup onlara sürtünüyordu.

Hakan o gece rekorunu kırdı. Karısını bir kere daha sikmişti ama asıl teşekkür emesi gereken Burcu’ydu. Bunca yıl neden hayalini kurmuştu ama cesaret edememişti onunla baş başa kalmaya, belki de aralarındaki ilişkinin gerçekten samimi olmasındandı bu ama o gece Burcu’ya da iki kere sahip oldu, hem de karısının gözleri önünde, hem de karısının teşviğiyle. O gece bir dönüm noktasıydı. İşin aslı, bu tatil bir dönüm noktasıydı.

Sabaha karşı bir vakit, Hakan ve Esra’dan habersiz, Burcu kalkmış ve giyinip evden ayrılmıştı. Ertesi gün uyanana kadar farkına bile varmamışlardı.

Sabah uyandığında, Esra’nın yüzünde güller açıyordu. Bunun sebebi, cinsel serbestiye ulaşması değildi sadece. Başarmıştı. Hakan’ın ondan yapmasını istediği herşeyi yapmış ve bir kere bile parolayı kullanmamıştı. Şimdi yapması gereken tek şey, Hakan’a bir kere de olsa parolayı kullandırtmaktı, oyunu kazanmasının yolu buydu. Bebek için isim düşünmeye bile başlamıştı artık.

Hakan mutfağa geldiğinde, kahvaltıyı hazırlamıştı çoktan. ” Günaydın aşkım,” dedi çayını koyarken Hakan’a. Yüzü parlıyordu.

Hakan ise biraz canı sıkkın görünüyordu karısının gülümsemesini görene kadar. Dün gece hakkında endişeleniyordu yine. Bu hissi içinden atamıyordu nedense, her seferinde eşinden bir tepki bekliyordu ama Esra onu yanıltıyordu. ” Günaydın..nasılsın? Dün geceyi düşündün mü?” diye sordu masaya otururken.

Esra çay koymayı bıraktı ve dalgın dalgın baktı bir saniye, sanki hatırlamaya çalışıyordu yaşananları. ” Şey..itiraf etmem gerekirse, biraz utandım yaptıklarımdan ama…” derken hala tereddüt eder gibiydi, bilerek yapıyordu ama bunu. ” Her dakikasına bayıldım.”

Hakan’ın yüzü gülmeye başladı bu sözlerden sonra. Eşinin yüzüne baktı ve sordu. ” Peki, nasıl geçti yıllık iznin bakalım, hoşuna gitti mi maceralarımız?”

” Bence ne kadar hoşuma gittiğini tahmin ediyorsundur,” dedi masanın karşısına geçerken.

” Evet, tahmin edebiliyorum aslında. Imm..Benim sıram hakkında konuşmalı mıyız?” diye sordu oynadıkları oyunu kastederek Hakan.

” Nasıl yani?” diye sorarken şaşkın gibiydi Esra.

” Şey, düşünüyordum da…bu oyunu kazanman kesin gibi.”

” Ne demeye çalışıyorsun?”

” Sanırım..Kaybettiğimi kabul ediyorum. Teslim oldum. Sen kazandın!”

Esra bir süre bakakaldı anlamakta zorlanarak. Birden, jeton düştü. Sevinçten ayağa kalkıp zıplamaya başladı, çığlık atarak Hakan’ın yanına koştu ve kucağına atladı, neredeyse ikisi de yere düşecekti. Dudaklarını ve yüzünü gözünü öpmeye başladı. ” Teşekkürler hayatım,” diye sevinirken, gözlerinden yaşlar akmaya başladı. O kadar sıkı sarılıyordu ki.

” Konuşmamız gerekli birtanem,” dedi Hakan, hala sarılırlarken.

” Ne hakkında yine?” diye sorarken geri çekilmiş gözyaşlarını siliyordu Esra.

” Şey. Birincisi, bu noktaya nasıl geldiğimizi unutmamalıyız. Demek istediğim..yani..bu tatilden önceki yaşantımıza dönebilir miyiz sence?”

” Bazı şeyleri tersine çevirmemiz mümkün değil..yaşadığımız onca şeyden sonra,” dedi Esra, tüyleri diken diken olmuştu yine. Ciddi bir konuydu bu.

” Bu ne demek oluyor? Gerçekten..yani..yeniden bu gibi maceralar yaşamak istiyor musun? Yani, anlarsın ya, bu heyecanlı dünyayı tekrar deneyimlemek?” Hakan yine ilk günkü gibi geriliyordu.

” Bilemiyorum..yaşayıp göreceğiz. Hayatımda almadığım kadar risk aldım. Aklımın ucundan geçmeyecek şeyler yaptım. Yaptırdın bana,” dedi Esra ciddi bir şekilde. Sonra birden gülümsedi. ” Suat’la ortak bir büro açacağız ve harika masaj yaptığını itiraf etmeliyim.”

” Aman Allahım. Sanırım bir canavar yarattım,” dedi Hakan. Kucağına aldı karısını ve yatak odasına taşıdı. Kahvaltı masası bekleyebilirdi toplanmak için.

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler