Sanırım ortalığı toplamam lazım. Her yer dağılmış gibi geliyor uzaktan bakınca. Hani bir şehir efsanesi var ya “Burası buram buram ihtiras kokuyor” diye. İşte durum tam olarak öyleydi. Eşimin gelmesine iki gün var. Camları çoktan açtım. Temizliği de yavaş yavaş hallettim. Sanki tadı da damağımda kaldı ama. Her bir izi yok ederken içim buruluyordu. Keşke üç deseydim.

Sahi bu nasıl ceza Nisa? Sözde kendini üzecektin ama çok mutlusun. İhanetin içinde bir kadından çok, devam nerede acaba modunda hissediyordum. Eh demek ki her şey dışarıdan göründüğü gibi değilmiş. Fatih’e hala çok tavırlıyım. Gözümde epeyce hatalı durumda. Ne demek yani senelerce bana iyi davranmak, her şeyden önce hep beni düşünmek. Gördük yani bunun yararı olmuyormuş. Ben obje gibi kullanılmayı seviyormuşum. Eşime kalsa belki de hiç anlayamazdık bunu.

Tabi artık müsait olunca telefonlaşmalarımız da normale döndü. Günde beş altı kere konuşuyoruz. Bir isteksizlik var bende tabii ki. Fatih kurcalamıyor da o iki günü pek. Biraz hastaydım şeklindeki açıklamama ikna olmuş durumda. Gelirken bana ne alacağından bahsediyor. Ne istersem seçme şansım var. Bugüne kadar seçmemiştim. Bu sefer de hakkımı pas geçiyorum. Öncelerinde buna gerek olmadığı için hayır derdim. Şimdiyse dümdüz istemiyorum yani. Verdiğim hayır cevabının bile hissiyatı değişmiş.

Umarım beni başka kadınlarla aldatıyorsundur Fatih. Gerçekten bunu gönülden isterdim. Dürüst olacaksak maalesef pek sanmıyorum. Bu adam delirmiş vaziyette. İradesi en sağlam kişi olabilir. Her zaman nerede ne yapacağını iyi biliyor.

Tamam artık her şey eskisi gibi. İhanetin içinde bir kadın olarak tek bir delil bile bırakmadım. Kafasında kurmadığı müddetçe ortada bir farklılık bile yok. Şimdi uzanabilirim. Artık evin içinde daha seksi kıyafetler giyiyorum. Bir teşhircilik, kadınsallık artması yaşandı bende. Eşim gelince normale döneceğim ama onu çok şüphelendirmemek gerekiyor sonuçta. Böyle bir değişimde şaşırabilir. Belki ufak ufak dozunda. Bir de gelir gelmez birlikte olmamız ve içime akıtması gerekiyor. Malum birileri fena halde dölledi. Her ihtimale hazırlıklı olmak şart.

Daha sonra şeytan dürttü. Yatağımda uzanırken, yüzüm net gözükecek şekilde fotoğraflar çekilmeye başladım. Tahrik edici olmasına özen gösteriyordum. Hani nude derler ya tam o hesap fotoğraflar çekildim. Serkan’a gönderdim hem de kalıcı olarak. Belki biraz azar da akşam çat kapı gelir düzer beni. Beklediğim cevaplar gelmiyor maalesef. Hatta biraz kırıcı; “Çok azdıysan başka bir tokmakçı bul kendine. Seninle işim bitti orospu.” Sanırım biraz haklı ama hiç adil değil. Hem kadınlığımı perişan hale getireceksin. Hem de beni bırakacaksın. Adam resmen şeklini bozdu oranın. O nasıl bir saldırıdır öyle, bildiğin yok etti beni. Eşim anlayamaz ama merak etmeyin. Adamın zaten pek bildiği yerler değil. Sadece sokmasında var işin, elini biraz attığında bana hemen tepkisini veriyorum. Bu durumda daha çok veririm zaten.

Boy aynasında kendime şöyle bir baktığımda, fena halde kadınsı hissettim. Bir şey daha deneyeceğim. Yine dışarı kıyafetimi giydim. Açık tek bir yerim bile yok. Fark şu ki altımda hiçbir şey yok. Serkan’ın dükkanına gidip kendimi elletirim belki. Hem neden olmasın?

Bir hevesle kalkıp hazırlandım. Resmen altımda hiçbir şey yoktu. Elini hafif alttan soktuğu an ulaşacaktı tenime. İşte benimkisi hayal…

Dışarıya belli etmeden yavaş yavaş yürüdüm. Etrafı da kolaçan edince attım kendimi dükkanın içine. Oturmuş televizyon izliyordu. Surat ifadesi her zamanki gibi değil. Ağzının suları akmıyordu, daha çok bir sıkılmış gibiydi;

\- Hoş geldin yenge buyur?

\+ Yengen sana kurban olsun.

\- Bir şey mi almaya geldin.

\+ Biraz efkarlandım da alkol alacaktım. Hangisi iyi gider.

\- Alkol seni bozar yenge

\+ Senin gibi mi?

\- Yenge kapanmadı mı o konu artık. İki üzerinde anlaşmıştık.

\+ Kapanmasın. Ne olur ki. Özledin mi beni. Geleyim mi yanına

\- Anlamıyosun Nisa ben takılmalık severim. Takıldık bitti.

Sanırım reddedilmiştim yine. Hatta kendim açtım üstümü bir an belki canı çeker diye. Yok valla adam istemiyor beni. Bir türlü caydıramadım. Hevesli hevesli geldiğim dükkandan, boynu bükük ayrıldım. Yine de kadınlığıma, Serkan’ın büyük bir operasyon yapması lazımdı yine. İçimdeki istek bu yöndeydi.

Eve geldiğimde ağlayacağımı düşündüm ama tam tersine azmış bir biçimde kendimle oynadım. Serkan’la olan fotoğraflara baktım. Yine bir umut ona ondan çektiği resimleri ve videoyu sordum. Onu bile atmadı. Sildi mi yoksa? Şantaj yapsana be adam kullansana beni. Elimde çok az materyal var o yüzden gözlerimi kapatıp hatırlamaya çalışmak en güzeli. Keşke gerçek gibi olsa diye diye uyuakalmışım.

Öyle öyle derken eşimin dönüşü de gelip çatmıştı. Ah aşkım sensiz bir hafta. Neler çektim neler. Bir daha böyle ayrı kalmayalım olur mu? Gerçekten de kalmasak daha iyiydi. Serkan olmaz başkası olur ben kendimi nasıl durduracağım. Bu adamın her akşam eve güvenlik görevlisi gibi gelmesi iyi bir şey. Gelmeyince aranıyorum hemen. Elveda seksi kıyafetlerim. Sizi bir süre giyemeyeceğim. Bir erkeği asla yükseltmeyecek kombinlerimle buluşma zamanı tekrar. Fatih bu konuda çok şanslı.

Kapının çalmasıyla beraber. Uzun boylu yakışıklı erkeğim Fatih’imi karşımda buldum. Ellerinde çiçeklerle birlikte hem de. Beni çok özlediğini söylüyor ve yanağımdan öpüyor. Hoş geldin sevgilim. Seninle bu gece işimiz var.

Devam edecek