Hata Yaptım 11.Bölüm

Yatak odamıza Serkan’ın kucağında usulca giderken çok şey düşündüm. Geldiğim noktayı, yaptığım ihaneti tane tane düşündüm. Üstelik çırılçıplaktım. Başka bir erkeğin kollarındayım. Eşimle senelerce yattığımız o yatakta başka bir erkek birazdan beni düzecekti. Zannediyorum bağırttıracaktı. Çığlıklar atacaktım. En ufak “ah” dediğimde, beni incitmemek için hareketlerini yumuşatan eşimin aksine, birazdan bana küfürler yağdıran empati yoksunu bir adamın koynuna girecektim.

Tüm bunları düşünüyordum düşünmesine ama Serkan’ın kucağındayken elim de bir yandan onun dikleşmiş erkekliğindeydi. Artık kafamın içiyle, yaptığım hareketler arasında ters kutuplar yaşanıyordu. Serkan odaya girdiğinde yine o pişkin gülümsemesini yaptı. Beni yatağa fırlattı adeta. Sonra üstüme yumuldu yine. Her yerimi sıkıştıra sıkıştıra üstümdeydi. Kendimden geçiyordum. Her saniye tekrar onun oluyordum adeta. Hareketleri, tamamen bana sahip olma hareketleriydi. Sarı dişlerini görmediğim bir an yoktu adeta. Ardından gözlerimin içine baktı; “Şapka yok mu lan!” dedi.

Hemen elimle çekmeceyi açtım ve eşimin kondom kutusundan bir tanesini alıp ona uzattım. Evet çocuğumuz olmuyordu ama ben yine de eşimin kondom takmasını istiyordum. Neyse ki Serkan’da sanırım başına iş açmak istemiyordu. Kondomu uzatmıştım ama tepkisi beklediğim gibi olmadı; “Sen tak lan orospu!” dedi. Komutu alır almaz hemen yapıştım erkekliğine. Hiç yapmamıştım, biraz uğraşa uğraşa o tombul ve ortalama erkekliğe giydirmeyi başarmıştım. Kendimi başarılı hissediyorum ki aniden bacaklarımı hoyratça tuttu ve iki yana açtı. Çok sert bir şekilde yapmıştı bunu. Sert parmaklarıyla kadınlığımı okşadı. Ne kadar ıslandığıma bir kez daha şahit olduğu için rahattı. İstediği gibi davranıyordu ve karşısındaki kadın bu hareketlere ıslanarak cevap veriyordu. İyice sulanmış parmağını ağzıma götürdü; “Nasıl da sulanmış bal kutun, birazdan inlete inlete sikeceğim seni!” dedi. Artık üstümdeydi ve erkekliği, sulanmış girişime dayanmıştı. Saliseler içinde köklemişti içime sonuna kadar. Oysa eşim bunu yavaş yavaş yapardı. Sulansam bile korkutmamak isterdi beni. Serkan ise hemen içimde olmayı istemişti.

Dürtülerimizin önüne geçemeyiz. Aslında her şey bunun korkusuyla oluşmuştu ya içimde. Hani Serkan bana dokunuyor belli ki bana sahip olmak istiyor o yüzden dokunmasın düşüncesi. Nerden nereye geldik. Şu an içimde Serkan’ın erkekliği, çıplak bedenimde Serkan’ın elleri ve gözlerimin tam hizasında o Serkan’ın hırslı gözleri. Korktuğunun başına gelmesi bu olsa gerek. Nerden nereye Nisa? Nasıl geldik bu hale? Sahi her şey aniden mi olmuştu? Yok, senin de içinde vardı. Serkan olmasa başkası.

İçimde fırtınalar kopuyordu Serkan gidip geldikçe. Hani derler ya pompalıyordu içime resmen. Kadınlığımın içinde sürekli gözüküp kaybolan bir şey. O kadar ıslağım ki, durduğu yerde istese de duramıyor. Belki içime tamamen kökleyince. Ondan da eksik kalmadı Serkan. Sık sık kökledi içime, sık sık en dibime kadar soktu. Bazen en dibimdeyken bekledi ve dudaklarıma yapıştı. Temposu öyle aham şaham bir şey değildi. Sık sık nefesi kesiliyordu. Sağlıksız yaşamanın zararları işte. Ama o an eşim mi Serkan mı yapsın diye sorsalar Serkan’ı seçerdim.

Hareketleri hızlandı ve titremeye başladı. İçimden çıkarttı. Kondomu tek hamleyle çıkartıp odanın herhangi bir yerine fırlattı. Göğüslerime oluk oluk akıtmaya başladı. Her fışkırmada, göğüslerim yanıyordu. Serkan’ın tohumlarını tatmıştı vücudum. Serkan hafif bir rahatlamıştı; “Nasıl da siktim seni ha? Koydum mu amına koydum dimi?” dedi.

– Beni harika siktin Serkan!

Bu cümleyi neden kurdum bilmiyorum. İçimden gelmişti. Aslında şu ana kadar olanların da neden olduğunu bilmiyordum. İçimden gelmişti işte. Mesela şu an göğüslerimden akan döller de Serkan’ın içinden gelmişti.

Yatak odam duman altı olmuştu. Öyle bir rahatlık ki külleri yere atıyordu. Bu evde sigara içmek ha? Kendimi düzdürürdüm ama ona izin vermezdim. Gerçi ikisi de yaşanmıştı artık. Benim izin vermediğim şeylere çok takılmamak lazım. Sigarasını bitirdi. Komidinin üstünde içinde az su dolu olan bardağa attı sigarasını, hani eşimin olan su bardağı.

İkinci postayı da atacaktı. Haline baksan pek umut vermiyordu ama o hapı da herhalde boşuna atmamıştır diye düşündüm. Atmalıydı ikinciyi. Tek sefer olmamalıydı bu iş. Gerçi ben üç defa boşalmıştım ama yetmezdi; “Devam edecek misin?” dedim. “Edecem tabi kaşar.” Dedi. Tabi önce yine ağzıma girmesi gerekiyordu o erkekliğin. Kaldıracağım ki delecekti içimi. Sanırım o an hayatımda ilk kez döl tadı aldım. Tabi öğrenmiştim nasıl yalanması gerektiğini bu sefer ona daha keyif vererek dikleştirdim erkekliğini. Sonra onun komutunu beklemeden kondomunu taktım. Hadi Serkan’ım sok. Sok ki sönsün içimin yangını.

Beni ters çevirtti. Derler ya domalttı yani. Kalçalarıma birkaç tokat. Bembeyaz tenim ne hale gelmiştir şimdi. El izi çıkmıştır. Keşke görebilsem o görüntüyü. Kalçamı iyice kaldırmamı istedi. Sonra elleriyle iki yana ayırdı. Birazcık parmaklama ve bingo tekrar içimde. Omuzlarıma öyle bir yüklendi ki yine sertliğini hissettim. İşte bu hoşuma gidiyordu. Ne kadar hoyratça o kadar iyi. Parçala beni Serkan’ım. Bir de arada sırada temposu düşmese. Olsun elmanın da çöpü var. Omuzlarımı bırakıp saçlarıma asıldı bu sefer. Sanırım kopacaktı, o nasıl çekiş öyle ben de insanım Serkan. Sesimi çıkaracak halim yoktu ama. Koparsa kopsun ne yapalım.

Odanın içinde şak şak sesleri. Bana soktukça, alttan topları da vuruyordu. Bu da odaya ritmik bir ses katmıştı. Artık inlemeye de başlamıştım. Hafif canımın acısı üstüne aldığım zevk. Bendeki inlemeler başlamıştı. Kısık kısık başlayan inlemelerime Serkan çok medeni bir tepkiyle yaklaşmıştı; “Bağır ulan orospu, ben soktukça daha çok bağır. Benim siktiğim karı bir saniye susmaz!” Komutu aldıktan sonrasını biliyorsunuz artık. Desibelim gitgide yükseldi. Çığlıklar atıyordum. İçimin dolduğunu hissediyordum. Serkan bir süre sonra titremeye başladı. Dibime kadar kökledi, saçıma iyice açıldı ve kondomun içine akıttı bu sefer dölleri. Kondom çıksa mıydı acaba? Bir an için hissettim onu aslında ama teklif etmeye de korktum.

Benim skorum ise beş. Ehh yeter gibi. Eşimle genelde ikiyi görürdüm, bazen nadir de olsa üç. Onun zaten üçten aşağısı yok. Ama Serkan’la karşılaştığımızda ona ezici bir üstünlük kurmuştum. Serkan nefes nefese kalmıştı. Yanıma uzanarak soluklanmaya çalıştı; “Bitirdin lan beni orospu. Nasıl siktim haa” dedi. İyi siktin Serkan’ım merak etme. Daha iyisi olabilirdi ama sorun yok. Sarıldım onun göğüsüne yine. İçimden gelmişti. Öptüm de biraz. Genel resime baktığında hakkını vermişti aslında. Az olsun öz olsun hesabı…

Biraz seviştikten sonra kalktı toparlandı. Şaşırmıştım; “Nereye Serkan?” dedim. “Sabah dükkan açacam. Ama merak etme yarın da burdayım iki dedin unutma.” Dedi. Ben de iki gün boyunca beraberiz sanmıştım. Olsun yarın akşam gelsin de yine. Acaba beğenmedi mi beni? Yarın gelmezse ne olur? Umarım gelir ya. Bol bol öpüşerek uğurladım Serkan’ı. Artık yalnız kalmıştım. Sahi benim bir telefonum vardı. Sekiz cevapsız arama….

Devam edecek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir