Hata Yaptım 1.Bölüm

İsmim Nisa, 26 yaşındayım. Eşimle yaklaşık 5 senedir evliyiz. Eşimle tanışana kadar hiçbir erkekle konuşmadım desem yeridir. Gerek aile yapım, gerekse kendi hayat görüşüm dolasıyla erkeklerden hep kaçındım. Saçlarımı babamdan sonra ilk kez eşim gerdek gecesinde görmüştü. Eşimle de görücü usülü tanıştık. Ama kendisine karşı bir sevgim hep oldu. Çok güzel çok dürüst bir adamdır kendisi. Elinden geldiği kadar benimle ilgilenir, sorunlarımızı konuşarak çözer ve her zaman bir ortak nokta bulurduk. Bu evliliğimizi de bir çocukla süslemek istiyorduk ama bunca sene bir çözüme ulaşamadık. Sorunun kimde olduğunun bir önemi de yoktu aslında. İkimiz de bu durum sebebiyle birbirimize herhangi bir kırgınlık veya kendimize bir suçlama yapmadık. Kaderimizde yokmuş diyerek geçiştirdik. Onun dışında yatak odası hayatımız da gayet renkliydi. Tabi ben biraz tutuk bir karakterdim. Nasıl göründüğümden çok, nasıl görünmediğim ile ilgilenirdim. Eşimin yanında bile gayet usturuplu giyiniyordum. Tenimin gözükmesi beni hep suçlu hissettirirdi.

Kendimden bahsedecek olursam. 170 boylarındayım biraz uzun sayılabilecek bir kadınım. Asla kilom çok olmadı ama kalem gibi de değilim. Bazen bölgesel olarak kilo alıp veriyorum. Kilolarımı aldığım yer de genelde basen bölgem olurdu. Onun dışında hiçbir bölgem abartılı değildi. Çarşaf giymesem de, genelde siyah tonlarda bol kıyafetler tercih ederdim. Bu kıyafetler ile boynum vücudumda elim hariç hiç bir bölgem dışarıya gözükmezdi. Başörtüsü olarak da bazen farklı renkler tercih etsem de yine genelde koyu tonlardaydım. Başörtümün altına da sıkıca geçirdiğim bonemle tek bir telimin gözükmesine izin vermezdim.

Kocam öyle kıskanç, sıkan bir insan değildi. Nereye gittiğime, ne yaptığıma hiç karışmaz. Hatta sosyalleşmem için beni teşvik ederdi. Ben ise kendi kendimin bekçisi olarak, kendime nefes bile aldırmazdım. Katı kurallarım vardı ve bunlara uymak zorundaydım. En ufak zaafiyet, canımı fena halde sıkardı. Başka insanların yanında çok az konuşur, her söylediğimi süzgeçten geçirirdim. Eşim dışında yabancı bir erkekle minimum seviyede iletişm kurardım. Hatta zorunda kalmasam hiçbir erkekle de konuşmazdım.

Eşim bir firmada proje müdürü olarak çalışıyor. Maddi durumumuz gayet iyi. Bana da bir araba almıştı yakınlarda. Ama gerek ehliyet alma sürecinde, gerek arabaya alışma sürecinde hiç kendime güvenemedim. Pek fazla kullanmamaya özen gösteriyorum. Bir yere gideceksem yürümeyi tercih ediyordum.

O gün, yani tüm bu olayların başladığı gün. Arkadaşımın evinden, kendi evimin olduğu siteye doğru yürüyordum. Tam o sırada kendimi biraz halsiz hissettim. Sitemizin olduğu sokakta sadece bir Tekel Bayii var. Normalde asla içeri girmeyeceğim bir dükkan. Yani evin içindeyken bir ihtiyacım olduğunda online market sistemini kullanırdım. Ama o an su içmeye ihtiyacım olduğundan ve eve kadar sabredemeyeceğimden dolayı o dükkana giriş yaptım.

Kasada esmer, orta boylu, kirli sakallı ve kollarında garip dövmeler olan bir adam vardı. Saçları kısa kesilmişti. Üstünde siyah dar bir tişört, altında da açık mavi bir kot pantolon vardı. Tüm bu çıkarımlarımı da ona sadece 3 saniye bakarak yapmıştım. Daha sonra göz teması bile kurmayarak su istedim;

– Dışarıda dolapta!

Dükkanın önüne çıkıp dolabı açtım ve suyumu aldım. İçeriye tekrar yönelip. Yine adamın gözlerine bakmadan suyun fiyatını sordum.

imam hatip porno sex hikayeleri türbanlı kızlar porno hikayeler

– 5 Lira!

O anda aklıma hiç bozuğum olmadığı geldi. Cüzdanımı açtığımda 200 liralardan başka bir şey göremedim. Kusura bakmamasını söyleyerek 200 lirayı uzattım. Parayı uzatırken, sanki bilerek isteyerek parmağını elime değdirdi. O anda aniden suratına baktım. İğrenç bir sırıtış ile beni süzdüğünü fark ettim. Ellerim hariç tek bir noktamın gözükmediği, hatta giyim tarzımdan vücut hatlarımın belli bile olmadığı beni bu korkunç bakışlarıyla süzen adam beni rahatsız etmişti. Hemen oradan ayrılmak istiyordum. Üstelik bana dokunma cüretinde bulunmuştu. Para üstümü vermesini beklerken ağzından şu cümleler döküldü adamın;

– Bir su için verilir mi bu para ya. Neyse hallederiz!

Konuşurken sanki bir yandan gülüyordu. Keşke hiç gelmeseydim diye düşünüyordum buraya. Kasanın arkasından çıktı, dar dükkanın içinde yanımdan geçip dışarı çıktı. Yanımdan geçerken dirseği hafifçe vücuduma temas etmişti. Büyük bir ihtimalle yine bilerek yapmıştı bunu. Kendimi tacize uğramış kadar rahatsız hissediyordum. 1 veya 2 dakikalık bekleme sonucu geldi ve yüzünde korkunç bir sırıtmayla para üstünü bana uzattı. Büyük ihtimalle sigaradan sararmış dişleriyle bana şu cümleyle veda etti;

– Yine bekleriz!

Korkunç duygularla, iğrenerek o dükkandan ayrıldım. Aldığım suyu içememiştim bile. Eve zor attım kendimi. Bir daha asla o dükkana uğrayıp o adamı görmek istemiyordum. Yaşadıklarımı belki abartıyordum ama çok rahatsız hissetmiştim. Aslında biraz da hata bendeydi, öyle bir dükkana girmemeliydim. Bu adamla ilk ve son karşılaşmamın bu olmasını umuyordum.

Derken akşamı bulduk ve eşim geldi. O kadar kötü hissetmiştim ki bugün. Gelir gelmez ona sarılıp ağlamaya başladım. Ne olduğunu anlamadı, çok fazla sordu ve benden hiç cevap alamadı ama geldiği saate rağmen beni sakinleştirene kadar da teselli etti.

Bugün yaşadığım o iki temas bende derin suçluluk uyandırmıştı. Tekelci adamdan iliklerime kadar nefret ediyordum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir