Gönül Rıza’sıyla. Sezon 2 Bölüm 5

Tuğba- Ben ne yaptım ya bana laf veriyosun?

Ben- Çıkar mısın Tuğba?

Tuğba- İyi.

Yeni boşalmış olmanın verdiği özgüven ile söylüyordum bunları yoksa bu durumda Tuğba’yı çıplak şekilde yanımda hayatta affetmezdim. İlerde pişmanlığını yaşardım elbette ama şuan bunu yapmam en doğrusuydu.

Küvete tekrar girip yıkanıp durulandım olanları düşünüyor Seher ablamın ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Duştan sonra odama girdim, mayışmıştım uyku çökmüştü, yatağa kafamı koymamla uyumam bir oldu. Akşam üzeri kalktım Seher ablamla konuşmak istiyordum ama cesaret edemiyordum, karşısında çıkıp ne diyecektim ki, abla seni siktiğim için üzgünüm falan mı. Olan olmuştu artık ama olmamış gibi de davranamazdım. Ne yapacağımı bilmiyordum odadan dışarı çıktım salonda babam ve Osman abim vardı, annemi bulmak umuduyla yatak odasına doğru yöneldim koridorda Seher ablamla karşılaştık.

Ben- Nasılsın abla?

Ablam dalga geçer gibi gülüp yanımdan geçmişti, yatak odasından annem çıkmış salona doğru gidiyordu.

Ben- Anne konuşalım mı biraz?

Anne- Noldu?

Ben- Odaya gidelim.

Annemle yatak odasına girdik, birileriyle konuşmaya çok ihtiyacım vardı annemin doğru isim olacağını düşünüyordum çünkü onunla aramda daha başka bir bağ vardı, arkadaş gibiydik geçmişten bugüne her şeyimi bir ona bir de Osman abime anlatırdım. Bu olayı Osman abime anlatamayacağım için ve annemle aramızda olanlar da malum olduğu için anneme anlatmayı uygun görmüştüm. Tuğba ile aramızda olanları anlatmadan yaşananları anlattım. Seher ablamın küvette kimse olmadığını sanıp küvete girdiğini ve Tuğba’nın bizi öyle görmesiyle sorguya çektiğini ablamın gerildiğini vs…

Annem önce inanmadı ben olsam bende inanmazdım ama ciddiyetimi korumamla dalga geçmediğimi anlamıştı. Önce biraz afalladı daha sonra Seher ablamın tepkisini ve ne yaptığını sordu bende bir şey söylemeden banyoyu terk ettiğini ve daha sonrada hiç konuşmadığımızı söyledim. Annem zamana bırakmamı düzeleceğini söyledi, Seher ablanla ben konuşurum da demişti.

Yemekte yine kimse konuşmuyordu, herkesin yüzü asıktı sanki cenazemiz vardı da yasını tutuyorduk. Dünden bugüne yaşananlar hiç istediğim gibi gitmemişti, aslında gitmişti ama ben yanlış adımlar atıp herkesi soğutmuştum. En azından Tuğba’ya daha iyi davranabilirdim, bir kişi memnun olabilirdi. Ama Tuğba bana farklı davranıyordu, hele Seher ablamı kıskanması bambaşka bir olaydı. Böyle olmaması gerekiyordu aramızda duygusal bir bağ olmamalıydı ve de Tuğba kan bağım olan tek insandı.

Annem- Gençler keşke girdiğim sınıftakilerde sizin gibi olsa ya, beynim çatlıyor 2 ders bitene kadar.

Kimseden ses çıkmıyordu, annem konuşmaya devam etti.

Annem- Özellikle sayısala önem verenler sizin gibi bide hiç sallamıyorlar beni, kendi kendime dersi anlatıp çıkıyorum.

Tuğba- Anlatma.

Annem- Aldığım paranın hakkını vermeyeyim yani.

Tuğba- Sayısallara neden edebiyat anlatılıyor ki anne.

Seher- Evet bende hiç anlamazdım, Allah’tan bizim hocalarımız annem gibi değildi de edebiyatta matematik kasardık.

Ortam yumuşamış hafiften keyifler artmıştı, abimin de en sevdiği konuydu ve konuşmaya dahil oluyordu. Abime konu yeter ki eğitim sisteminin saçmalıkları olsun asla susmazdı. Güzel bir aile ortamı oluşmuş yemeği yemiş sofrayı hep birlikte kaldırmıştık. Seher ablam çok umursamıyor gibiydi dün olanları ama yine de konuşmam gerekiyordu. Odasına çekildiğinde bende arkasından gittim ve odaya girip sandalyeye oturdum, ablam yatağına oturmuş bana bakıyordu.

Ben- Abla dünkü olanlar gerçekten kazaydı biliyorsun dimi?

Seher- Konuşmak istemiyorum Rıza.

Ben- Abla bu konu hakkında kendini kötü hissetmene üzülüyorum, bunalıma girer…

Seher- Rıza seninle kazara bir şey oldu diye ben niye bunalıma gireyim ya, ben o kadar zayıf mıyım böyle bir şey için kendimi bunalıma sokup üzüleyim.

Ben- Gerçekten mi?

Seher- Umurumda değilsiniz Tuğba da sende senin sikinde. O kadar derdim varken bir de buna mı kafa yorucam ben. Gelmişim 23 24 yaşına, okulun stresi bir yandan, gelecek kaygısı, geçim derdi bir yandan hayatımı yaşayamamışım doğru dürüst…

Ablamın son cümleden sonra gözleri dolmuştu ve duraksamıştı, dinleme devam ediyor sözünü kesmiyordum.

Seher- Hiç arkadaşım olmamış şimdiye kadar, sevgi ne aşk ne bilmemişim, tek derdim okul okumak, geleceğimi kurtarmak olmuş ne aptalmışım ya.

Ablam ağlamaya başlamıştı.

Ben- Abla emin ol okulun bittiğinde senin yaptığının tersini yapanları gördüğünde bu dediklerinin tersini düşüneceksin, hatta bunları söyleyip ağladığın içinde ne aptalmışım diyeceksin.

Seher- Anlamıyorsun Rıza, gençliğin verdiği enerjiyle bunları yapmak varken 30 yaşında, 35 yaşında yapmak aynı şey mi? Benim en aktif olduğum, eğlenceye ihtiyaç duyduğum dönemler bu dönemler, ama eğlenemiyorum, sürekli ders çalışmam gerekiyor, sürekli dersleri düşünüyorum. Dün yaşanan şey mesela o kadar hoşuma gitti ki, böyle bir duyguyu hissetmek, yaşamak o kadar güzeldi ki ama bunu seninle yaşıyor olmam, orda o şekilde yaşıyor olmam bana bir o kadar da koydu işte, bir o kadar da üzülüyorum halime, anlıyor musun?

Ablamı çok iyi anlamıştım, çok haklı gelmişti bana, ne cevap vereceğimi bilmiyordum, bunları bana hiç utanmadan anlatıyor oluşu, bu şekilde düşünüyor oluşu, ablam çok farklıydı, çok güçlü ve akıllıydı. Onunla arkadaş olmayan kim varsa ahmaktı bu kesin ya da reddeden demek daha doğru olurdu.

Ben- Abla aramızda çok bir şey yok, bak liseyi bitirmek üzereyim bende ilk kez seninle yaşadım o duyguyu. Hiçbir şey için geç kalmış değilsin ki, benimde hiç arkadaşım yok ama sen varsın, seni seviyorum, saygı duyuyorum ve seninle vakit geçirmekten çok zevk alıyorum, bundan da hiç gocunmuyorum abla. Zaten en iyi olan da bu değil mi?

Ablam duygusal düşünmeye başlamış beni doğru bulmuştu, ayağa kalkıp yanına oturdum.

Ben- İyi ki varsın abla, seni seviyorum.

Ablama sarılmıştım buna ihtiyacı olduğunu düşünüyordum.

Seher- Ya Rıza.

Ablamın ağlaması mutluluk ağlamasına dönüşmüş ablamda bana sarılmıştı.

Seher- Sende iyi ki varsın, bende seni seviyorum.

Ben- Hadi sil o gözünden akan yaşları, hiç yakışmıyor sana.

Seher- Teşekkür ediyorum.

Ben- Ne için?

Seher- Bu konuşmaya gerçekten ihtiyacım varmış, sağ ol.

Ben- Ne demek efenim, vazifem.

İkimizin de yüzünde aptal bir sırıtış oldu, odadan çıkmıştım, aşırı mutluydum. Şimdi sıra Tuğba’nın gönlünü almaya gelmişti. Aslında düşününce kendisinin bana gelmesi gerekiyordu çünkü mahcup olması gereken oydu. Büyüklük bende kalsın isterdim ama Tuğba’ya karşı mı hayır.

Ertesi gün abime ziyarete akrabalar kalabalık gelmişlerdi, şehir dışından geldikleri için gelmeleri uzun sürmüş bir kaç gün kalacaklarını söylemişlerdi. Uyku vakti geldiğinde yatacak yatak sayısı az olduğu için yer yatakları serilmişti küçük dayım ve yengem için ayrı çocuklar için ayrı yer yatakları serildi. Benim oda da büyük dayım, yengem ve çocukları kalıyordu, ablamgilin odasına da dedem ve büyük annem geçmişti. Tuğba ve Seher yan yana uyumayı reddettiler araları hâlâ bozuktu, annem çareyi araya Rıza’yı alın diyerek bulmuştu. Ben dünden razıydım, Tuğba bu duruma da biraz itiraz etsede sonradan onaylamıştı. Seher ablamla aramız düzeldiği için o pek itiraz etmemişti.

Yatağa yattıktan bir süre sonra Tuğba sürekli kıpırdamaya başlamıştı, abim hemen yanımızda kanepede yatıyor Tuğba’nın her hareketine oflayıp pofluyordu.

Osman- Tuğba dur artık uyuyamıyorum.

Tuğba- Ne yapıyım yerleşemedim, rahat edemiyorum, sabret biraz ölür müsün?

Osman- Sabretmiş halim bu zaten Tuğba.

Seher- Tamam susun artık uyuyun.

Tuğba- Sınanıyorum gerçekten.

Ablam üstelemeyip cevap vermemişti, verse Tuğba’nın duracağı yoktu. Tuğba cenin pozisyonunda yatışa geçmişti, yüzüm ona dönük olduğu için ve alanda yetersiz olduğu için sikim kalçasına değiyordu. Arkasına hafif dönüp fısıldayarak çek onu sırası değil demişti, isteyerek yapmadığımı bilmiyordu. Uğraşmamak için arkamı dönmüştüm ama temastan sonra sikimde kalkmıştı, bu kez yüzüm Seher ablama bakıyordu. Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık ne yapacağımı bilmiyordum, Seher ablam bana dönük yatıyor yüz yüze bakıyorduk. Sikim ona değmesin diye kalçamı geri tutuyordum ama Tuğba arkadan ittiriyor öte git diyordu, bir yandan da terliyordum sıcak basmıştı. Fısıldayarak ablama seslenmiştim ve o da fısıldayarak cevap vermişti:

Ben- Abla… Abla…? Uyudun mu?

Seher- Noldu?

Ben- Biraz yer açar mısın?

Seher- E arada bir sürü boşluk var görmüyor musun?

Ben- Gelemem abla biraz daha yer lazım.

Seher- Neden?

Ben- Ya gelemem işte.

Seher- Gel nolacak neden gelemiyosun?

Ben- Anlasana işte gelemem.

Üzerimizdeki battaniyeyi kaldırıp kalçamı öne çıkarmıştım ve telefonun ışığıyla sikimin kabarıklığını göstermiştim, kalçamı öne çıkardığımda sikim ablamın göbeğinin biraz altında değmişti.

Ben- Anladın mı?

Seher- Rıza ne diyim ki sana ya. İğrençsin.

Ben- Ya ben ne yapabilirim ki bu durumda.

Seher- Git napıyosan yap indirsene şunu.

Ben- Kolay değil o öyle, ve de yataktan kalkmakta istemiyorum gidip gelmek çok uğraştırıcı.

Seher- Arkamda yer yok nasıl yer açıyım ki ben sana şuan.

Ben- E napıcaz.

Seher- Bilmiyorum.

Ben- Burada yapsam kızar mısın?

Seher- Şu başıma gelenlere inanamıyorum ya, yap Rıza Allah kahretsin ya.

Şortumu indirip sikimi sıvazlamaya başlamıştım, ablamın yüzü hâlâ bana dönüktü arada kaçamak bakışlar atıyordu ama karanlıktan bir şey göremiyordu. Bir süre geçmişti ama tık yoktu, boşalamıyordum ablamdan yardım istemeliydim. Zaten daha dün kendisi de zevk aldığını söylemişti şansımı denemekten zarar gelmez diye düşünmüştüm.

Ben- Abla… Abla…?

Seher- Yine ne var?

Ben- Abla gelmiyor.

Seher- Eee?

Ben- Kızmazsan bir şey isteyebilir miyim?

Seher- Ne isticeksin?

Ben- Abla yardım eder misin lütfen?

Seher- Saçmalama Rıza ya, burada yapmana müsaade gösterdiğime şükret bide neler diyosun!

Ben- Abla uyuyamıyorum bak herkes uyudu sende uyuyamadın, yardım et bitirelim şunu rahat rahat uyuyalım.

Seher- Offfff. Bıktım gerçekten bıktım, ne yapıcam?

Bu benim için büyük bir lütuftu, çok şaşkındım ve de çok mutlu…

Ben- Eline alıp yukarı aşağı sıvazlıcaksın hepsi bu.

Seher- Daha ne yaşayabilirim acaba diye her düşünmemde başıma daha kötüsü geliyor resmen.

Ablam söylene söylene sikimi eline almış dediğim gibi sıvazlamaya başlamıştı. Tecrübesiz olduğu çok belliydi, eli yumuşacık ve sıcaktı. Zevk alıyordum ama yeterli değildi yaklaşık 5 dakikanın ardından yorulduğunu söyledi.

Seher- Daha ne kadar sürecek elim koptu.

Ben- Abla bilmiyorum gelen giden yok hâlâ.

Seher- Ne diyosun ya sen? O kadar zamandır yapıyorum nasıl bir şey olmaz!

Ben- Kötü yaptın diye demiyorum ama yok yani abla.

Seher- E ne olacak bu böyle sabaha kadar mı yapıcam?

Ben- İstersen farklı bir yol deneyebiliriz.

Seher- Nasıl farklı yol?

Ben- Sana temas ettirebilirsem belki faydası olur diye düşünüyorum.

Seher- Ay dışarı çıkıp bağırıcam şimdi az kaldı. Benim elimde kalacaksın Rıza sen bu gidişle.

Ben- Abla çok özür dilerim, tek amacım rahat rahat uyumak gerçekten.

Seher- Nereye sürteceksen sürt lanet olsun bitir şunu.

Ben- Tamam hemen biter diye düşünüyorum.

Sikimi öne çıkarıp ablamın iki bacağı arasına sokmaya çalışıyordum ama yan dönük yattığı için bacak arası kapalıydı.

Ben- Biraz ayırır mısın?

Seher- Of Allah’ım of.

Ablamın bacağını ayırmasıyla sikimi amının hemen altına yerleştirmiştim, şortu olduğu için tam lezzet alamıyordum aksine sikimi rahatsız ediyordu ama ablamın yavaştan keyif aldığını ve nefes alışının hızlandığını fark etmiştim. Bir süre daha aynı şekilde devam ettikten sonra elimi göğsüne atmıştım, gözlerini açıp bakmıştı, çekmemi istememişti ve göğüslerini mıncıklamaya başlamıştım. Ablam iyice keyiflenmeye başlamış ufak ufak iniltiler çıkarmaya başlamıştı. Ses etmeden altındaki şortu da indirmeye hareketlendim, indirirken önce eliyle tuttu ve karşı koydu ama ısrarımla şortu indirmiştim. Sikimi tekrar bacak arasına almıştım, pürüzsüz amcığını ve ıslaklığını hissediyordum, bacaklarının baskısı ve amının dudaklarının baskısıyla harika bir zevk yaşıyordum adeta dünyada ki cennetti. Ablam artık kopmuştu. Üst bacağını elimle kaldırıp kendi bacağımın üzerine koydum ve iki bacağının arasına yerleştim. Sikimi tutup amının girişine dayadım zorlayarak ittirmemle içeri girmiştim.

Ablama girmemle sesli inlemişti, inlemesiyle durup etrafı kontrol ettim, Tuğba da abim Osman da mışıl mışıl uyuyordu. Ağır ağır girmeye başlayıp sikimi sonuna kadar sokmuştum, ablam kısık sesle yavaş diyordu sesi olabildiğince incelmişti. Bacak arasında kayıyor gidip geliyordum, boynunu öpüyor kokluyordum, kozmetik ürünlerine harcama yapmaktan çekinmeyen ablam mükemmel kokuyordu. Göğüslerini tişörtün altından girip sütyeni kaldırıp ellemeye başlamıştım, çok geçmeden ablamın içindeki ıslaklık artmış omzumu sıkarak boşalmıştı, ben sikmeye devam ediyordum. Ablam aldığı rahatlıkla inlemeyi bırakmış derin nefesler alıp veriyordu, boşalma isteğim gelmişti ama yatağa boşalamazdım zaten dünde ablamın içine boşalmış olduğum için o cesaretle içine patlamıştım. Boşaldıkça boşalıyordum geldikçe geliyor bitmiyordu ablamın içine akıtıyordum, en derinine kadar sokup çıkarıyor zevkime zevk katıyordum. Boşalmamın ardından sikimi çıkarıp düz yatmıştım, ablam alnıma sert olmayan bir tokat atmıştı.

Seher- Dön uyu şimdi rahatsız etme beni de.

Ben- Tamam.

Ablamın dediğini yapıp dönüp uyuma moduna geçmiştim, Tuğba’nın yüzü de bana bakıyordu, uyuyordu gözü kapalıydı. Müthiş bir yorgunluk çökmüştü iyice mayışmıştım, seks sonrası uykusu harika oluyordu.

Tuğba- Ee söyle bakalım hangimizin ki daha iyiydi annem mi, Seher mi, ben mi?

Sözlerin ardından gözümü açtığımda Tuğba’nın rekabetçi ve üstünlük taslarcasına sert bakan yeşil gözleriyle karşılaşmıştım…

Son 2 3 bölüm daha yazmayı ve sonrasında finale bağlamayı düşünüyorum arkadaşlar bu seri için.

Upvote atmayı unutmayın, düşüncelerinizi, görüşlerinizi ve isteklerinizi yorumlara yazabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir